İhtiyar biri genç bir kız
aldı.
Aldı ama onunla bunun işi bir
türlü düzene girmedi.
İhtiyar, kızı öpmek için
çağırıyordu ama süt ile balın karışması gibi kaynaşmalarına imkân yoktu.
İhtiyarın bir arkadaşı vardı;
ona ey bir hayli dertlere uğramış kişi dedi;
Söyle bakalım, bu kadınla ne
haldesin?
Sen ihtiyarsın, oysa genç; bu
iş, tersine iş.
İhtiyar onun yüzünden yolumu
yitirdim dedi; ne vakit ondan bir öpücük istesem,
Bana, senin saçını sakalını sevmiyorum;
pamuğun, ölünün ağzına konması daha doğru.
Sen beni öpmek istediğin
zaman, pamuk gibi saçın sakalın ağzıma geliyor diyor.
*
Yürü, kulağından pamuğu çıkar
(Duymalıktan gelmeyi bırak); pamuğa dönmüş saçın
sana hoş görünür ama
Kulağından pamuğu çıkartırsan
(Uyarılara önem verirsen) saçının sakalının
pamuğa döndüğünü görürsün.
Yaydan atılan ok gibi
düşünmeden işlediğin suçlar, belini bükmüş de o yüzden, ihtiyarlıkta belin yay
gibi bükülmüş.
Ecelden önce Tanrı’dan bir uyanıklık iste; gaflet (Dikkatsizlik)
sarhoşusun; bir ayılıp kendine gelmeye niyaz et.
Neyin varsa erler gibi
fırlat, at; kadınlar gibi şu dönüp duran felekle (Döngü)
ne işin var senin?
Başında kil varsa ne diye yıkamadasın?
(Para
ve malı çok değerli etmek)
Sanki toprağa düşmeyecekmiş.
Şu harap olmuş bedenimdeki
perdeyi kaldır; kolun üstündeki örtüyü ercesine çek, at.
Şirk (Tanrı’dan daha fala başka bir şeyi sevmek, değer vermek) ve illet (Hastalık, sakatlık) yurdu olan şu yıkık beden, din
mamuresi oldu mu, işte budur devlet.
Şirk içinde ölürsen vah sana,
eyvah sana; herkes bu uğurdan ağlar senin haline.
Ömrünü imanla
geçiren birisi, sonunda nasıl olur da kâfir olarak ölür gider?
ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
*
Yaren,
Ulu tanrı kendi iyiliğinden,
ihtiyarlara çocukluk bağışlar.
Çocukların bundan haberi
yoktur.
Onlar dünyayı
göremediklerinden ve dünyadan bıkıp usandıklarından,
Çocukluk insana tazelik ve
oynamak arzusu verir.
İnsanı güldürür, sıçratır.
İşte ihtiyar da dünyayı
taptaze görür.
Oynamak sıçramak ister.
Cildi tazelenir, kanı ve eti
artar.
İhtiyarlığın önemi ve şerefi
büyüktür.
İhtiyarlık alametleri büyüdükçe eğlenmek, oynamak hevesi artar.
*
Sevilmeyen bir adamın yaptığı
her şey sevilmez. (Zıt edilmek)
Sevilen bir adamın yaptığı her şey de sevilir.
Mevlana. Fihi Mafih. Maarif
basımevi.
1954 basım. sayfa (201-203) Alıntı.
*
RAVLİ