17 Haziran 2013 Pazartesi

YAŞLANINCA NE ÖNEMLİDİR

Genç kız alan bir ihtiyar. 191

İhtiyar biri genç bir kız aldı.
Aldı ama onunla bunun işi bir türlü düzene girmedi.

İhtiyar, kızı öpmek için çağırıyordu ama süt ile balın karışması gibi kaynaşmalarına imkân yoktu.

İhtiyarın bir arkadaşı vardı; ona ey bir hayli dertlere uğramış kişi dedi;
Söyle bakalım, bu kadınla ne haldesin?

Sen ihtiyarsın, oysa genç; bu iş, tersine iş.

İhtiyar onun yüzünden yolumu yitirdim dedi; ne vakit ondan bir öpücük istesem,

Bana, senin saçını sakalını sevmiyorum; pamuğun, ölünün ağzına konması daha doğru.

Sen beni öpmek istediğin zaman, pamuk gibi saçın sakalın ağzıma geliyor diyor.

                                               *
Yürü, kulağından pamuğu çıkar (Duymalıktan gelmeyi bırak); pamuğa dönmüş saçın sana hoş görünür ama

Kulağından pamuğu çıkartırsan (Uyarılara önem verirsen) saçının sakalının pamuğa döndüğünü görürsün.

Yaydan atılan ok gibi düşünmeden işlediğin suçlar, belini bükmüş de o yüzden, ihtiyarlıkta belin yay gibi bükülmüş.

Ecelden önce Tanrı’dan bir uyanıklık iste; gaflet (Dikkatsizlik) sarhoşusun; bir ayılıp kendine gelmeye niyaz et.

Neyin varsa erler gibi fırlat, at; kadınlar gibi şu dönüp duran felekle (Döngü) ne işin var senin?

Başında kil varsa ne diye yıkamadasın?
(Para ve malı çok değerli etmek)

Sanki toprağa düşmeyecekmiş.
Şu harap olmuş bedenimdeki perdeyi kaldır; kolun üstündeki örtüyü ercesine çek, at.

Şirk (Tanrı’dan daha fala başka bir şeyi sevmek, değer vermek) ve illet (Hastalık, sakatlık) yurdu olan şu yıkık beden, din mamuresi oldu mu, işte budur devlet.

Şirk içinde ölürsen vah sana, eyvah sana; herkes bu uğurdan ağlar senin haline.

Ömrünü imanla geçiren birisi, sonunda nasıl olur da kâfir olarak ölür gider?

                                            ***          
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.                              
                    ŞARK İSLAM KLASİKLERİ                                                

                                              *

Yaren,

Ulu tanrı kendi iyiliğinden, ihtiyarlara çocukluk bağışlar.
Çocukların bundan haberi yoktur.

Onlar dünyayı göremediklerinden ve dünyadan bıkıp usandıklarından,
Çocukluk insana tazelik ve oynamak arzusu verir.

İnsanı güldürür, sıçratır.
İşte ihtiyar da dünyayı taptaze görür.

Oynamak sıçramak ister.
Cildi tazelenir, kanı ve eti artar.

İhtiyarlığın önemi ve şerefi büyüktür.
İhtiyarlık alametleri büyüdükçe eğlenmek, oynamak hevesi artar.

                                              *
Sevilmeyen bir adamın yaptığı her şey sevilmez.
(Zıt edilmek)

Sevilen bir adamın yaptığı her şey de sevilir.

Mevlana. Fihi Mafih. Maarif basımevi.
1954 basım. sayfa  (201-203) Alıntı.

                                               *
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar