O kâfir, kâinatın Circis’ini
tam üç kere ateşe attı, kan içinde bıraktı.
Bedeni toz gibi zerre oldu;
toprağından Lalelikler bitti.
Bütün bu işkence, bu azap
içinde ona hatiften (Allah’tan söz getiren melek)
Tanrı sesi erişti;
Bizim
dostluğumuzdan bahseden, tortusuz saf şarap içemez.
Dostların layığı
budur daima; onların yedi uzvu da bu yolda kesilir dendi.
Sonra da:
Ey Circis!
Ey temiz er!
Ölüp toprak oldun; şimdi bir dileğin
var mı diye soruldu.
Bir kere daha şu âlemde!
Beni işkencelerle paramparça
etseler de, bir kere daha şu sesi duysam;
Canım bu kadar zahmeti çekti
de ama o, bizim dostluğumuza kadem (ayak) bastı dendi ya, bu yeter bana.
***
Sen onun dostluğunun kadrini
kıymetini bilmiyorsun, dikkatsizlik içindesin, diriyken farkında ol.ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
*
Yaren,
Sözlerine, kullandığın
kelimelere çok dikkat etmelisin.
Söz ağzından çıktığı an
sorumluluğun başlar.
Maksadın ne olursa olsun
sözün akışı ve etkisi farklıdır.
İddian varsa ispat istenir. İspat için de imtihan edilirsin.
Ey yaren!
Söylemekten daha çok
dinlemeyi önemsemelisin.
Circis:
İsa aleyhi selamdan sonra
gelmiş ve Filistin civarında yaşamış ve onun şeriatı ile amel etmiş olan bir
Beni İsrail peygamberdir.
Yedi sene boyunca kavmine
tebliğde bulunarak, çok işkencelere maruz kalmış, birçok defalar öldürülmüş ve
mucize bir şekilde tekrar dirilerek tebliğ vazifesine devam etmiştir.
Kendisine düşmanlık eden
kavmini de Allah ateşle yok etmiştir.
(Taberi’ye göre)
*
RAVLİ