30 Kasım 2022 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6930 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


6930. Gelip geçici olgunluklara benzeyen bu istekler, vardır onlarda.,

Bu yüzden de her solukta bir başka lütufta (İyilikte, yardımda) bir başka bağışta bulunurlar.


Derken bir başka aşk, başka bir yol-yordam gerekmezse o olgunluklarla tutar da dünyayı bezer (Süsler).


Deniz bu yüzden coşar-köpürür, kuş bu yüzden öter-şakır..

Hepsinin de dileği, her solukta şu tuzağa bir başka avın düşmesidir.


Tanrı şu dünyayı, gizli bir define gibi meydana çıkarınca sevdalarla dolu olan her baş bir başka şey belirtti dünyada.


Nerde bir güzel varsa gece-gündüz kararsızdır;

Kendi güzelliğine yepyeni bir alıcı arar-durur.


Nerde bir Ay yüzlü, nerde bir misk kokulu varsa müşteri gibi kendine, ağlayıp inleyen bir aşık aramaya koyulur.


Şu solukta onun sarhoşuyum;

Bir başka gün, şu terü (Çok) taze perdeden sana başka sırlar söyliyeyim.


Yeter, davulu az çal.,

Çünkü bu bağda, bu gül bahçesine?

Senin davulunun yanı başında yirmi tane başka tagar (Ağzı geniş, büyük toprak küp) var.


A komşu, müjdeci, bir müjdelik verdi:

O müjdeyi duyunca gönüller kendinden geçti:

Yandı-tutuştu.


Size yakın çadırların, evlerin yakınında, ansızın gelen müjdecinin ağzından

Tanrı sesini duydular.

                                ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

  1. Allah dostlarında olgunluklarının gereği isteklerin oluştuğunu, bu isteklerin iyilik yapmak, yardımda bulunmak ve bağışta bulunmak olduğunu öğrendik.

  2. Allah dostlarında olgunluklarının gereği dünyayı süslemeye çalıştıklarını öğrendik.

  3. Allah dostlarında olgunluklarının gereği Allah'ı arayanları avlayıp yardım ettiklerini öğrendik.

  4. Güzelin kendisine yepyeni bir alıcı arayıp duracağını öğrendik.

  5. Allah dostlarının kendine ağlayıp inleyecek müşteri aradıklarını öğrendik.

  6. Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerinin sarhoşu olduğunu, ondan aşırdığı sırları bize söylediğini, söylemeye devam edeceğini öğrendik.

  7. Sırlara müşteri daveti davulla yapılmadığını, arayana çok yol ve yönden davetler olduğunu öğrendik.

                               *

İşte böyle yaren;

Allah dostunu kendine sevgili olarak kabul edenin, sevgiyle bağlanıp dostluğa devam edenlere gökten gelen müjdeleri, Allah'ın sesini duyacaklarını öğrendik, anladık.

                                      *

RAVLİ

29 Kasım 2022 Salı

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6920 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


6920. Yüce (Yüksek, büyük, ulu, ulvi) bir himmet (Çalışanı, emek vereni, gayret edeni) ıssı (Kendisinde olan bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanan kişi) ol;

Çünkü o hiçbir şeye aldırmayan sevgilinin dünyadan başka da bir ambarı (Deposu) var.


Birazcık at sürer, yelersen (Aceleyle, telaşlı bir biçimde koşarak) bu yolda birazcık yürür, yol alırsan bilirsin-anlarsın ki bu bağlardan, bu gül bahçelerinden başka bağlar, başka gül bahçeleri de var.


Biraz ayak dirersen (Bu düşünceyi, bu davranışı sonuna kadar sürdürürsen) başını kurtarır, esenliğe ( Sağlığa, afiyete, sıhhate, selamete) eresin (İnsan üstü kutsal bir aşamaya erişirsin).,

Sarığın gider ama onun yerine altmış tane sarık al (Alacak duruma gelirsin).


Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), ansızın o tanınmış otağa götürdü beni.,

Ben (Kişiliğimi oluşturan, bütünden ayrıştırıldığında da kendi başına anlam taşıyan parçam ile) tutuldum-gitti ya, gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) de bir başka şekilde tutuldu-gitti.


Gündüzün özür getirirsin ama gece olunca da uykunun başını kaşırsın.,

Ayağımıza her solukta bir başka diken batmada (Sivri ve batıcı uyaranlar çıkmada), böyle ne olacak bu?


Sanat ıssının (Duygu, tasarı, güzellik gibi anlatımlarda kullanılan yöntemleri kişinin kendisinde olan yeteneği ile yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen kişi) aşkıyla geçmeyen ömür, yitmiş (Yok olmuş, ortadan kalkmış)-gitmiştir..

Tarikatta başka işi boş bil, başka sözü herze (Saçma söz) say.


Baht da (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi, kader de) budur. Devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamına) de bu., zevk de (Hoşa giden veya çekici bir şeyin elde edilmesinden, düşünülmesinden doğan hoş duygu da) budur, yaşayış (Canlılığı, hayatı sürdürmek) a bu.,

Bu aşktan (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu), bu sevdadan (Güçlü sevgiden)

başka bir alış-veriş, başka bir kar (Kazanç) nerde?


Ona gönlümü aldın da nerelere tapşırdın (Korumak için aldığını nereye sundun) dedim.,

Hayır dedi, ben almadım, bir başka yankesici çaldı.


Ona dedim ki:

Korkuyorum ben, bir de gönülden (Kalpte oluşan duyguların kaynağından) sorayım da o söylesin.,

Bir başka şüphe, bir başka inkar (Kabul etmeme, tanımama) edilecek şey kalmasın.


Doğru söyle ey can:

İncitme (Kötü söz veya davranışta bulunarak kırma, üzme) aşıkları.,

Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) çalanların (Gizlice alanların) içinde senden başka gönlü ele alıp sıkan (Kalpte oluşan duyguların kaynağını ele geçiren, istediği gibi davranan) nerde?

                                        ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                        ***

Neler öğrendik;

  1. Yüksek bir ülkü için çalışmamız, emek vermemiz, gayret etmemiz gerektiğini öğrendik.

  2. Yüce bir ülkü uğrunda yol alıp bizi bağlayan bağlardan kurtuldukça başka güzelliklerin güzel yerlerin olduğunu göreceğimizi öğrendik.

  3. Yarı yoldan geri dönmeyip sonucu görünceye kadar gidenin esenliğe ulaşacağını, kaybettiklerinden çok daha fazlasını alacaklarını öğrendik.

  4. Sevgilinin görünenden çok defa fazla ve etken hazinesinin olduğunu öğrendik.

  5. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerini yücelerde olan yaşam yerine götürünce kişiliğine, duygularına aşık olup tutulduğunu öğrendik.

  6. Sıradan insanın günlük yaşamın gündüz rahatsızlık veren problemlerle uğraşı ve gece olsun bunlardan kurtulup uyumaya sığınmak olduğunu öğrendik.

  7. Yeteneğimizi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanan kişi olmamız, Allah dostuna sevgiyle bağlanmak, onun kılavuzluğunda Allah'a doğru yol almak olduğunu, böyle yaşamayanların ömrünün yok olmuş sayılacağını öğrendik.

  8. Mevlevilikteki yaşayış biçimi, sahip oldukları yetkiler, aldıkları zevkin de aşkla Allah dostuna bağlı olarak yol almak olduğunu, en karlı kazancın bu olduğunu öğrendik.

  9. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerine sırları bağışlayarak, gizlenenleri göstererek şüpheli bir şey ortada kalmamasını sağladığını öğrendik.

                                            *

İşte böyle yaren;

Canımızı sıkmaması, kalpte oluşan duygularımızın kaynağını gizlice almasını, başkasının almamasını Şems Hazretlerinden Mevlana Hazretlerinin istediğini öğrendik, anladık.

                                      *

RAVLİ

28 Kasım 2022 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6910 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


6910. Neşen (Mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevincin), gamın (Üzüntün) başına yüzlerce tekme vurmada;

Bunun korkusuyla (Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan üzüntü ile) gam kuşu (Üzüntü habercisi) da başını çer-çöp (Değersizlik birikintisinin) içine çekmiş, gizlenmiş.


Sol gözüm seğiriyor (Genellikle vücudun bir yerinde deri ile birlikte derinin hemen altındaki kasların hafifçe oynaması), kolumun siniri atıyor.,

Belki de canım, heves (Gelip geçici istek) tencerelerinde bir şeyler pişirmede.


Can (Hayat, yaşam), gül fıdanları gibi goncalara gebe kalmış.,

Henüz çocuk olan goncaya seher yelleri (Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı esen rüzgâr) esip durmada.


Tez (Çabuk olan, süratlı), goncaların (Henüz açılmamış veya açılmak üzere olan çiçek, tomurcuk) ağızları gibi ağzımı kapat.,

Çünkü böyle bir lokma yedi;

Şimdi de dilini ısırmada.


Sakıy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan), bir kere daha doldur o şarap (Tanrı şarabı dolu) kadehini;

Dünyada da senin gibi bir başka dost yoktur, ahirette de (Öldükten sonra dirilip sonsuza dek kalacağı ve Tanrıya hesap vereceği yer, öbür dünya da).


Senin yüzünü seyretmekten başka bir işe koyulmayı, başka bir hünere (Beceri isteyen ustalığa) sahip olmayı tarikatte (Allah'a ulaşma ve onu tanıma yolunda) küfür (Dinin temeli inançları inkâr etme olarak) bil, hakıykatte (Gerçekte) bilgisizlik.


Sen yüzünü gösterdin, aklı (Düşünmeyi, anlama ve kavrama gücünü) da, imanı (Güçlü inancı) da kaptın ya.,

Can Mansur'una (Hallaç-ı Mansur) artık her taraf, bir başka darağacı (İdam sehpası) kesildi.


Can, senin yüzünden deli-divane (Aşırı derecede seven) oldu;

Gönül deniz kesildi.,

Artık gönül, nasıl olur da bir başka sevgiliye döner de bakar?


Yüzünün Bağdad'ından (Güzelliğinden), yahut civarındaki hoşluk, güzellik yurdundan başka feleğin (Talihin, şansın, bahtın) hiçbir dileği-isteği yoktur.


Erlerin (İşini iyi bilen, yetenekli kimselerin) meyhanesinde can kadehi (Ebedi hayat bahşeden Tanrı şarabı) dönmede.,

Onlara benzer hiç bir sarhoş yok mu, yok.

                                 ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretleri ayrılıkla üzüntü verse üzüntünün saklandığını, kalıcı olarak verdiği neşenin devam ettiğini öğrendik.

  2. Mevlana Hazretlerinin gözünün ve kaslarının seyrimesi ile heveslendiği bir şeyin oluşmaya başladığının işaretleri olarak yorumladığını öğrendik.

  3. Sabah yellerinin eserek canlara dinçlik verdiğini, gül fidanlarının gonca vermesine başlamasına başladığını haber verdiğini öğrendik.

  4. Şems Hazretlerini istemek, onunla dost olmanın insanın kolayca elde edilemeyeceğini, çok zor bir isteyiş olduğunu, ancak kendisi bu isteği anlayışla karşılayıp benimsemesi ile olacağını öğrendik.

  5. Şems Hazretleri avladığı kişiye Tanrı şarabı dolu kadehi ikram ettiğini, bu kadehi alıp içenin dünyada ve öldükten sonra dirilip sonsuza kadar kalacağı yeri kazanacağını öğrendik.

  6. Şems Hazretlerinin yüzünü seyretmek istemekten başka bir istekte bulunmamak gerektiğini öğrendik.

  7. Şems Hazretlerinin yüzünü göreninin düşünme, anlama, kavrama gücünün artacağını, ölümün korku etkisinin ortadan kalkacağını öğrendik.

  8. Şems Hazretlerinin yüzünün, gerçekliğinin güzelliğini görenin başka bir güzel aramayacağını, talihinin, şansının değişeceğini öğrendik.

                                 *

İşte böyle yaren;

Mevlevi tekkesinde olanların canlarının sarhoş olduklarını, can sarhoşu olan başka bir topluluk olmadığını öğrendik, anladık.

                                       *

RAVLİ

27 Kasım 2022 Pazar

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6900 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


6900. Gecenin gönlü (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) neden kararır (Işığı söner, kısılır, gücü azalır), anlatayım:

Halkın kanını içenin (Eziyet edenin, sıkıntı verenin) gönlü kararır, kendisi kötüleşir, çirkinleşir-gider.


Şu gece de zulümle (Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum) aşıkları ciğerlerini yer de zulmün karartısının dumanı, gecenin gönlüne (Kalpte oluşan duyguların kaynağını da) vurur, karartır onu.


Geceyi bağlayan da sensin;

Onu zulümden (Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durumdan, kıyımdan) kurtar.,

Bir gece yarısı gökyüzüne çık da gözetleyerek vur yolunu.


Sensiz şu geniş dünya mezara (Dar, kapalı yere) dönüyor.,

Lütfet (İyilik ve yardım) de gece de zulmetmekten (Kötü durumdan) kurtulsun, biz de karanlıklardan (Geregince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan durumdan) kurtulalım.


Senden bir birlik ışığı ışıdı (Bağlılık, benzerlik, bağlantı, vahdet ışığı)-vurdu mu (Üzerinde görününce), gece aydın olur, cehennem, cennet kesilir, gül bahçesi olur-gider.


Gökyüzünün göğsünün maviliği-morluğu, benim göğsümün ışığının vuruşundan meydana gelir.,

Gönül (Kalbimde oluşan duyguların kaynağında) kanımın yudumu (Ağza alınan miktarı kadarı), şafaklara varır-ulaşır.


Hiçbir şeye aldırmazdım:

Gönlüm (Kalbimde oluşan duyguların kaynağı) hoştu (Beğenilen, duyguları okşayan, zevk verendi):

Sarhoştum (Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak);

Başım dikti (Onurlu, gururlu, cesurdu).,

Gam (Ayrılık üzüntüsü) Ebu-Leheb'i boynuma hurma lifinden bir ip taktı, bağladı beni.(Tebbet suresi)


Senin gam (Üzüntülü düşünce durumunun, endişenin) okların uçup geliyor;

Biz de gökyüzünün amacıyız (Ulaşmak istenilen sonucuyuz, maksadıyız, meramıyız) sanki.,

Can, gamın (Üzüntünün) peşine düşmüş, kopuş duruyor;

Gamı çekiyor canı çünkü.


Canım arı-duru (Çok temiz) ama senin lütfunun (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım) tortusuyla (Kalıntısıyla) arınmış (Temizlenmiş)..

Lütfun (İyilik ve yardımın), canın (Yaşamın, hayatın) başında ebedi (Sonsuz) olsun.


Senin koruma kervanın (Toplu olarak birbiri ardınca gelen şeyler) korudu onu.,

Yoksa yolda yol kesicilerin sayısı, kavimlerin (Aralarında töre, dil, ve kültür ortaklığı bulunan, boy ve soy bakımından da birbirine bağlı insan topluluğu) sayısından da çoktu.

                                  ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                   ***

Neler öğrendik;

  1. Halka eziyet edenin, sıkıntı verenin kalpte oluşan duygularının kaynağının ışığının gücü azalacağını, kısılacağını, söneceğini öğrendik.

  2. Halka gücüyle yasaya ve vicdana aykırı olarak uğrattığı zarardan dolayı aşıkların ciğerlerinin yandığını, bunlardan çıkan dumanın bunların gönüllerini karartacağını öğrendik.

  3. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden bu halka zarar veren kişilerin bu davranışını engel olması için gökyüzüne çıkıp tespit ederek engellemesini istediğini öğrendik.

  4. Şems Hazretleri olmadan Mevlana Hazretlerine dünyanın dar ve kapalı bir yer olduğunu, varlığıyla ışığıyla bilinmeyenden, ne olacağı, sonu belli olmayan durumlardan kurtulmak istediğini öğrendik.

  5. Şems Hazretlerinin ışığı bir kişiye vurduğu zaman bağlılık, benzerlik, bağlantı, birlik ışığının olumlu etkisiyle karanlıkların aydınlık, sıkıntının sevince dönüşeceğini öğrendik.

  6. Mevlana Hazretleri göğün rengini değiştirecek güçte olduğu, beğenilen, duyguları okşanan durumda, yaşayışından zevk alan sarhoşluk içinde, başı dik olarak onurlu, gururlu, cesur bir hayat sürerken Şems Hazretlerinden ayrılığın kendisini ateşe doğru sürüklediğini öğrendik.

  7. Gökyüzün ulaşmak istediği sonuca hizmet edenler olarak üzüntünün peşine düşmüş koştukça canımızın üzüntüyü çektiğini öğrendik.

  8. Şems Hazretlerinin aşkının kalıntısının bile insanı tertemiz ettiğini, iyilik ve yardımlarının ebedi olması için Mevlana Hazretlerinin dua ettiğini öğrendik.

                                     *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretleri koruma kalkanının içinde, gölgesinde olarak korunmamız, yol kesicilerin fenalıklarından kurtulmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

                                          *

RAVLİ

26 Kasım 2022 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6890 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


6890.Padişaha varayım da kapısında kalpazanın (Sahte para basan veya piyasaya süren) düzeninden şikayetlerde bulunayım;

benim geçer akçe (Para) olan o altınım bu değildi.


Padişah denize benzer, haznesi de tüm inci.,

Fakat padişahımın haznedarı (Hazineyi bekleyen, yöneten kişi) bu değildi ki.


Yeter artık;
Bu saçıların hepsi de şikayet.,

Benim pek çok şükürler eden, şükürler edilen padişahımın avı bu değildi.


Sevgili dün, seher çağında (Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı), bir yol uğrağında bana dedi ki:

Kendinden geçmişsin, hiçbir şeyden haberin yok:

Niceye bir sürecek bu iş?


Benim yüzümü gül bile hased (Kıskançlık, çekememezlik) ediyor;

Sense tutmuşsun, bir diken isteğiyle ciğerini kanlarla dopdolu bir hale getirmişsin.


A (Şems Hazretlerine hitap) karşısında şehrinin bir fidancağız kesildiği dost dedim, a yüzüne karşı gökyüzü mumunun, güneşin bile karardığı sevgili.


Gökyüzüyle yeryüzü bile dedim, sana karşı alt-üst olmuş.,

Senin kucağındayken (Sığınılacak yerde, koruman altında) hiçbir şey bana yük olmazsa şaşılmaz buna.


Canın da benim dedi (Şems Hazretleri), gönlün de ben;

Ne diye şaşırıyorsun?

Sus, soluk bile alma;

Gümüşe benzeyen göğsüme dayan;

Ağla-inle.


Dedim ki;

Gönülden (Kalpte oluşan duyguların kaynağının) de huzuru (Yaşayış, hayat, sağlık, varlık, geçim rahatlığı)-kararı (Düzenli durumumu, yöntemimi) aldın, candan (Yaşamımdan, hayatımdan) da.,

Ne huzurum kaldı, ne kararım.

Bunu duyunca birden dedi ki:


Sen benim denizimin bir katresisin (Küçük bir damlasın), daha fazla ne diye söylenip duruyorsun?

Dal denizime de sedef gibi canın incilerle dolsun-gitsin.

                                         ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                       ***

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerinin Allah'ın hazinesini bekleyen ve yöneten kişi olduğunu, Mevlana Hazretleri hazineden saçılanların dağılımından şikayetçi olduğunu, şükür eden kişilerin seçilmesi gerektiğini şikayetle bildirdiğini öğrendik.

  2. Allah'ın hazinesinden az alanın da çok alanın da şikayetçi olduğunu öğrendik.

  3. Şems Hazretlerinin yüzünün güzelliğine gülün bile kıskançlık gösterdiğini, Mevlana Hazretlerinin de kıskançlık göstermesinin doğal olduğunu öğrendik.

  4. Şems Hazretleri gökyüzüne ve yeryüzüne hükmettiğini Mevlana Hazretlerinden öğrendik.

  5. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerine dostu olarak kendisine dayanmasını istediğini öğrendik.

  6. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine sevgi ile bağlanıp dostluğu davam ettirmesi ile yaşayışının, duygularının, kararlarının elinden gittiğini söylediğini öğrendik.

                               *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerine mademki bende büyüklük, kendinde küçüklük gördün, aynı cinsten olarak dal içime sen de değerli mücevherle içini doldurmasını öğütlediğini öğrendik, anladık.

                               *

RAVLİ

25 Kasım 2022 Cuma

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6880 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6880. Bana öğüt veren, ters öğüt verdi de yolumu azıttı benim;

Oysa ki danışılan kişinin emin olması gerekti;

Bu değildi gereken.

Zevk, safa çayırlığında ağlayıp inleyiş dikeni bitti, açıldı.

O tanınmış ilkbahar, bunu bitirmezdi.


Hırsızın şahne (Bekçi) kesildi de iki elimi de bağladı,

Padişahın koruyuculuğu da bu değildi, adaleti de.


Mühlet (Fırsat) vermedin ki özrümü söyliyeyim..

Dağ gibi oturaklı huydan bu umulmazdı.


Katı sözlerinden kan kokusu duyuyorum;

Miskler yağdıran göbeğinin kokusu bu değildi.


O tatlı dudaklarının tadı, lütfu (İyiliğin, yardımın) bu olmadığı gibi benim kulağıma küpesi de bu küpe değildi.


Bu yapraklar döken samyeli (Çölden esen sıcak rüzgâr), ne biçim bir yel?

O çınarın altında verdiğin söz, bu değildi senin.


Küçük bir suçun gamıyla (Üzüntüsüyle) kocaldım-gitti;

O büyüklerin övüncünün huyu-husu (Yaradılışı, tutum ve davranışı) bu değildi.


Bu ne biçim hesap;

Bu nasıl azap (Büyük sıkıntı, eziyet).


Ben hesabımı böyle vehmetmiyordum (Yersiz korkuya, kuşkuya düşmek, kuruntuya kapılmak, evhamlanmak);

Böyle saymıyordum.


Ne yolum buydu, ne konaklarım bu konaklar.

O gemi-yuları güzel esrik (Sarhoş) deve de bu çeşit bir deve değildi.

                               ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                          ***
Neler öğrendik;
1. Şems Hazretlerinin habersiz ayrılışından sonra Mevlana hazretleri bazen kendi hatasından bunların olduğunu düşündüğünü, bazen de Şems Hazretlerinin şanına uygun davranış yapmadığını düşündüğünü, dile getirdiğini öğrendik.
                           *
İşte böyle yaren;
Birbirine sevgi ve dostlukla bağlanan Allah dostlarının ayrılıkta çok acı çektiklerini, bu çeşit acının olgun insanı pişirdiğini, hani hamur mayalanmış hazırlanmış olur da fırına girince pişer, sofraya nimet olarak konur, herkesin içine alarak kuvvet kazanır ya bunun gibi Allah dostlarının ayrılığının bir ısıtılmış bir fırına girme olarak pişme olduğunu öğrendik, anladık.
                          *

RAVLİ

24 Kasım 2022 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6870 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6870. 0 (Şems Hazretleri), bir gözden yitti mi (Yok oldu mu, ortadan kalkınca, kaybolunca), resimler, gene donarlar, buz kesilirler.,

Gözleri görmez olur;

Kulakları sağırlaşır.


Fakat gene bir yüz gösterdi mi, gözleri açılır;

Bağ-bahçe kuşlarla dolar;

Çayır-çimen yeşerir-gider.


Yürü, gül bahçesine git de dostları seyret, masalları duy.,

Bu sözlerin ardından da can gelir, görüp seyrettiklerini yorar sana.


Apaçık görünen şeyler, nasıl söylenebilir a dostum;

Hokkaya (İçine mürekkep konulan küçük kaba) banar ama kalem, nasıl yazabilir onları?


Sevgilimin yüzü, yanağı böyle değildi.,

Bağındaki-bahçemdeki fidanların yaprakları, meyveleri bu çeşit değildi.


İleri gelenler de, ayak takımı da sözlerinden dönmüşler.,

Bu ülke halkının töresi bu değildi.


Can, şu sarp, şu korkunç derin mağaraya neden düşmüş?

Mağara dostunun gelişip yetişmesi böyle değildi;

Onun ahdı-peymanı(Yemini andı) bu değildi.


Sayıya sığmaz gam seli, yükümü de aldı-götürdü, eşeğimi de.,

Benim cefalarımı çeken dosttan umduğum bu değildi.


O sevgili benim için nasıl bir tencere kaynatmada?

İşi-gücü pişkin beyin, bize vergisi bu değildi.


Tuzağı gizledi de yemi önüme döktü.,

Kinini gizledi;

Bu değildi açığa vurduğu.

                                   ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                   ***

Neler öğrendik;

  1. Duvardaki resimlerin Şems Hazretlerinin bakışıyla canlandığını, bakışı kaybolunca resimlerin donmuş bir şekilde kalacaklarını öğrendik.

  2. Şems Hazretlerinin nurlu bakışıyla doğanın canlandığını öğrendik.

  3. Şems Hazretlerinin oluşturduğu, Mevlana Hazretlerinin tarif edip yönlendirdiği gül bahçesine doğru gitmemiz, orada Allah dostlarının yaşam öykülerini, masalsı anlatımlarını dinleyip hem ders almamız, hem eğitilmemiz, hem de zevk almamız gerektiğini öğrendik.

  4. Çok açık, çok belirgin görüneni söylemeye gerek duyulmadığını, yanmaya ihtiyaç duyulmayacağını öğrendik.

  5. Şems Hazretlerini ve etkilerini göremeyen Mevlana Hazretlerinin çok üzgün olduğunu öğrendik.

                                 *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinden ayrılmak suretiyle bir oyun oynadığını, ayrılık acısıyla duyguların ve hissin daha fazla etken olmasını arzuladığını, Mevlana Hazretlerinin bu durumun tuzak ve gizli düşmanlıktan olabileceği şüphesine kapıldığını öğrendik, anladık.

                                   *

RAVLİ

23 Kasım 2022 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6860 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6860. Kulakları, onun kulakları yüzünden masalları duymaya başlar; 

Gözleri, onun gözleri yüzünden görüşe (Gözle bir şeyi algılama yetisine) kavuşur.


Bir de bakarsın ki, hamamdaki resimlerin her biri, zaman-zaman kızıl şarap içmiş gibi sarhoş olmuş, oyuna koyulmuş-gitmiş.


Hamamın içi, onların sesleriyle, naralarıyla dolar.,

Onların hay-huyundan (Boş ve sonuçsuz iş veya çabadan), onların gürültüsünden hamam, mahşer (Kıyamet günü dirilenlerin toplanacakları inanılan) yerine döner.


Resimler, birbirlerini kendilerine çağırmaya başlarlar.,

Bir resim o bucakta güler-durur öbürü buna doğru gelir.


Resimler, arayıp tarama yüzünden şana (Tanınmaya), şevkete (Büyüklüğe, ululuğa, yüceliğe, heybete) kavuşurlar ama hiçbir resim, hamamcıyı bulamaz.


Hepsi de darmadağın olur;

Hepsinin de önünde, ardında o vardır.,

Hepsi de can padişahını bilip tanımadan ordunun bulunduğu yeredek gelir.


Gül bahçesine benzeyen her gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), onun yüzünün ışığıyla güllerle dolar.


Her yoksulun eteği, onun avucuyla altınlara kavuşur.

Zembilini (Örme sepetini) uzat ona da varlığıyla doldursun.,

Doldursun da yoksulluk zembiline Sencer (Büyük Selçuklu devletinin son hükümdarı) bile hasret çeksin.


O Ay (Şems Hazretleri), bir soluk, sarhoş bir halde meclise geliverirse kadı da azdan-çoktan kurtulur-gider, davacı da.


O minbere (Camide hutbe okunan merdivenli, yüksekçe yere) çıktı mı, şarap, meyhaneye döner;

Ölü, sarhoş olur-gider;

Ağaçsa Hannane direği (O mescidin direğiyim ben, Peygamber bana dayanırdı;

Bir başka yere dayandı mı ayrılık derdinden ağlayıp inlemeye başlarım ben (Hadis) kesilir.

                                    ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                    ***

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerine, Mevlana Hazretlerine sevgiyle bağlanan, dostluğunu devam ettirene büyüklerimiz kendileri gibi görme ve duyma bağışlayacaklarını, hiç kimsenin duyamayacağı, göremeceği güzellikleri algılayıp değerlendirecek duruma geleceklerini öğrendik.

  2. Büyüklerimiz verdiği göze, kulağa sahip olmuş kişinin cansız resimlere can verip oyunlarını görebilecek, onların düğünlerini izleyebilecek duruma geleceğini öğrendik.

  3. Büyüklerimiz verdiği göze, kulağa sahip olmuş kişinin gönlünün onların ışığıyla dolacağını, karanlık bir köşenin kalmayacağını öğrendik.

  4. Allah dostları büyüklerimize yakınlaşanların sepetlerinin doldurup sefillikten, sefaletten, fakirlikten, verimsizlikten, yetersizlikten kurtaracağını öğrendik.

                                *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretlerinin hitabıyla kurumuş insanıbile hareketleneceğini, ölü kalbi canlandırıp sarhoş edeceğini, öğrendik, anladık.

                                   *


RAVLİ

22 Kasım 2022 Salı

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6850 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6850. Keremi (Soyluluğu, ululuğu, büyüklüğü, asaleti), bütün suçluları kapısına çağırır.

Sıra sana da geldi mi, kötülüğüne bakmazlar.


Bırak canı, vaz-geç gökyüzündeki Ay'dan.,

And olsun Tanrı’ya, hiçbir şey Tanrı'ya benzemez.


Yokluğun (Göz önüne gelmeyen, insanda olumlu özelliklere sahibin) ezeceği başı ne yapacaksın;

Senin olmayan altınla ne işin var?


Bütün gün, gel sevgilim (Sevdiğim, bağlandığım) der-durursun;

Durup kalmayan, solup dökülen gülü ne yapacaksın?


A can, sevgilinin (Allah dostunu sevip bağlandıysan) belasından (İçinden çıkılması güç, sakıncalı durumlara sokmasından korkma) kaçma.,

Bela olmayınca ham kalırsın sen.


Ne güzel, ne hoş geçer o Ay'la (Karanlıktakilerini aydınlatan sevgili ile) geceler.,

Öyle bir Ay’dır o ki tüm yüzdür, ardı (Karanlık yüzü) yoktur.


Ne hoştur o padişah ki kul-köle kesilir (Kendisini sevenleri sevip bağlanır, karşılıksız hizmet eder).,

Ne güzeldir o sevgili ki hiç ayrılmaz dostundan (Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimseden).


A beden, sen sus da gönlüm (Kalbimde oluşan duyguların kaynağı) söylesin.,

Çünkü gönlün (Kalpte oluşan duyguların kaynağının) sözünde ne ben vardır, ne biz.


Ne tuhaf hamamcı;

Halvetten (Sıcak, terleme odasından) çıkar, görünür de hamamdaki resimler, bir-bir ona karşı secdeye kapanırlar.


Donmuş, buz kesmiş resimler, hiçbir şeyden haberleri yokken, hepsi de ölüyken onun gözlerinin ışığı vurdu mu, hepsinin de gözleri nergise (Süs çiçeğine) döner.

                                       ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                      ***

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretleri bütün suçluları kapısına çağırdığını, kendisini seven, sevgi ile dostluğuna devam eden kendisine gelince de kötülüğe bakmayacağını öğrendik.

  2. Allah'ın yaratılmışlardan hiçbir şeye benzemediğini öğrendik.

  3. Kendimize ait olmayan parayla, altınla uğraşmamak gerektiğini öğrendik.

  4. Kalıcı olmayan değeri geçici olanla uğraşmamamız gerektiğini öğrendik.

  5. Candan sevdiğimizin nazıyla, çıkardığı sorunlardan kaçmamamız, onun bir şekilde bizi pişirip geliştireceğini öğrendik.

  6. Sevilen kişi ile karanlıkta kalınsa bile onun sevgisinin aydınlık vereceğini öğrendik.

  7. Şems Hazretlerine, Mevlana Hazretlerine sevgiyle bağlanınca onların bizim işlerimizi düzene koyup işlerimizin yürümesini sağladığını, bizim onlara hizmetimizden daha çok onların hizmeti olduğunu öğrendik.

  8. Kalpte oluşan duyguların kaynağında ben veya bizin olmaması gerektiğini öğrendik.

                            *

İşte böyle yaren;

Toplumun üzerine koydukları kirleri atan kişinin gözlerinin, ışığı vurduğu cansız resimlerin bile gözünün açılacağını, canlanacağını öğrendik, anladık.

                              *

RAVLİ


21 Kasım 2022 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6840 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6840. Nice kişiler var, sevgilinin yüzünden sarhoş olmuş-gitmişler;

Ekmek nedir, hiç mi hiç bilmezler.


Benim gönlüm (Kalbimde oluşan duyguların kaynağı) kim oluyor ki senin olmasın?

Bedenim de ne oluyor ki yok olup gitmesin?


Tut ki (Varsay ki) gökyüzü benim oldu;

Ay'ı elde ettim.,

İkisinde de ışık olmadıktan sonra neye yarar ki?


Cennetin içinde olayım, nimetlere savuşayım (Bulunduğum yerden aceleyle, gizlice veya dikkati çekmeden ayrılayım)..

İşkenceler çektikten, senin yüzünü görmedikten sonra cennet (Çok güzel, huzur veren yer) nedir, nimet (İyilik, yardım, bağış) ne?


Suça, cefaya (Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, eziyet) sen özür getirdikten sonra cefalar, tutalım vefa (Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı) olmamış, ne çıkar?


Yanlış yapılan iş yüzünden sen azarlanmaya başlarsan canla (Öz varlığımla) gönül (Kalpte oluşan duygularımın kaynağı), yanlış işe girişmez de ne yapar?


İki bin defterlik ders versem bir arılık-duruluk (Saflık, tertemizlik), bir zevk-safa (Neşeli, hoşça vakit geçirme) olmadıktan sonra usanmaz, bıkmaz mıyım dersin?


Seher yeli (Göklerin kapısı açıldığı, rahmet yelinin estiği, rızıkların arttığı, zaman) olmadıktan sonra ne bir yasemin güler, ne bir ağaç oynar, ne de bir yeşillik biter, yeşerir, kokar.


Yoksulluğa düşürdün de çırçıplak soydun ama kaftanı yokmuş, Ay'a ne

gam?


Ne şaşılacak şeydir ki bilgisiz, gönüle (Kalpte oluşan duyguların kaynağına) aldırış bile etmez.,

Ama herkes de bey, padişah olamaz ya.

                                         ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                       ***

Neler öğrendik;

  1. Sadece sevgiden beslenen kişiler olduğunu öğrendik.

  2. Mevlana Hazretleri gönlünü yani kalpte oluşan duygularının kaynağını Şems Hazretlerine taşıdığını öğrendik.

  3. Çok şeye sahip olsak da ışığa sahip olamazsak, işe yarar bir şey elde edememiş olduğumuzu öğrendik.

  4. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin ışıklı nurlu yüzünü görmek istediğini, diğer güzelliklerin Şems Hazretleri ile birlikte olduktan sonra geldiğini öğrendik.

  5. Önemli olanın sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı olduğunu, bu olunca oluşan eziyetin, kötü durumun hoş görüleceğini öğrendik.

  6. Sevilen kişinin azarlamasının seven kişiye çok ağır geleceğini öğrendik.

  7. Dersin neşeli ve hoşça vakit geçirmekle verilmesinin kalıcı bilgi oluşturacağını öğrendik.

  8. Sabahleyin seher vakti Allah'tan gelen bağışlarla yeryüzünün süslendiğini öğrendik.

                                      *

İşte böyle yaren;

Bilgisiz kişinin kalpte oluşan duygulara aldırış etmediğinden bey, başkan olamayacağını öğrendik, anladık.

                                          *

RAVLİ

20 Kasım 2022 Pazar

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6830 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6830. A benim canım (Çok güzel, çok değer verdiğim) dedim;

Fakat can (İnsan özü) dediğin de nedir ki?

A benim derdim (Üzüntüm), a benim dermanım (Çıkar yol, çare), derman (Güç, takat, mecal) da ne oluyor ki?


Yüzlerce canı, yüzlerce gönülü (Kalpte oluşan duyguların kaynağının) sana kurban etmek (Bu amaç uğrunda canımdan vazgeçmek) isterim;

Fakat kurbanın ne değeri var sence?


A yüzünün ışığı, a mahallesinden gelen koku imanın sırrı (Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen güçlü inancı) olan güzel;

Fakat iman da nedir ki?


Bir dükkanı bizden üstün tuttun dedin.,

Bir suçsuza bu bühtan (Kara çalma, iftira) da ne?


Devlet (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamına)-ikbal (Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu) sana karşı secde ediyor (Çok saygı gösteriyor);

A gülen baht;

Gülen (Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek) demek de ne?


A benim canım, arıklara (Zayıflara, cılızlara, kurulara, sıskalara) aç kapıyı;

Kapıcının inadına aç;

Kim oluyor kapıcı?


Sufi (Kendini Allah'a feda eden), sende o yok buyurdu;

Bari bir sor, o dediği nedir ki?


Yüzünün güzelliği varken lütfu (İyiliğini, yardımını) kim arar, ihsanı (İyilik etmeyi, iyi davranmayı) kim umar?

Senin güzelliğine karşı, lütuf nedir, ihsan ne?


Sen bir aslansın, bizse düzen heybesiyiz (Öteberi konan torbayız);

Aslanlara karşı heybe de nedir ki?


Gözümüzün önünden perdeyi (Görüş engelini) kaldır:

Kaldır da kör olsun şeytan.,

Şeytan dediğin kim oluyor ki?

                                ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine çok saygı ve sevgi gösterdiğini, bu davranışın Şems Hazretleri yanında değer taşımadığını, inanmadığını, çıkar için yapıldığı şeklinde değerlendirdiğini, halbuki beklentisiz sevdiğini öğrendik.

  2. Şems Hazretlerinin sahip olduğu yetkilerin onu yüceltmediğini, yetkilerinin ona bile çok saygı duyduğunu, ayrıca bir beklenti içinde olmadığını öğrendik.

  3. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin zayıf kişilere yardımcı olmasını istediğini öğrendik.

  4. Şems Hazretlerinin yüzünün güzelliğini görenin başka bir iyilik, iyi davranış beklemeyeceğini öğrendik.

  5. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin büyüklüğü karşısında kendisini düzeni sağlayan biri olarak gördüğünü öğrendik.

                                 *

İşte böyle yaren;

Mevlana Hazretleri gözümüzdeki perdeyi kaldırmasını, hakikati olduğu gibi görmemize olanak vermesini istediğini, beklediğini, şeytanın önemsizleşeceğini, şeytanın kandıramayacağını, kötülüğe yöneltemeyeceğini, Allah'ın emirlerini yapmaktan alıkoyamayacağını öğrendik, anladık.

                                     *

RAVLİ

19 Kasım 2022 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6820 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6820. Gerçekçe duruşmak (Düşüncesinden, söylediğinden, yaptığından vazgeçmeyen duruş), gönül alçaklığıyla şarabımıza (Tanrı şarabına) secde etmede (Saygı göstermede);

Şakacılığımı arttıran şaraptan (Tanrı şarabından) Hakk'a sığınmada.


Şakacılar da yok olmuş, şarap içenler de;

İster sarhoş, ister ayık.,

Hayır (Olumsuz cevap) yok onlarda.


Akıl (Düşünme, anlama ve kavrama gücü), zamanı da çarpar (Çekiciliğiyle etkiler, şaşırtır), bir başka şekle sokar, zamandakileri de.,

Çekinin (Pasif) adamı çarpan (Aktif) akıllıdan.


Şarap, sarhoşluğuma kanatlardır (Uçuran, hızlı hareket ettiren sebeptir) sanki.,

Sarhoşları, yüzmeden denizden geçirir-gider.


Bu şarap, ne doğudadır, ne batıda.,

Misk gibi burcu-burcu kokan bir küpten geliyor bu.


Dertleri giderir ama bu gideriş, gaflet (Çevresinde olup bitenlerin farkına varamama durumu) vererek değildir, akıllar (Düşünmeyi, anlamayı ve kavramayı) çoğaltır, fikirlere (Yalnızca ruhen algılanabilen asıl gerçekliği) yüklü eder de yardımı dokunur.


Kokusuyla, esintisiyle gözleri açar (Ayrıntıları görme gücü verir);

İncileri esritir (Sarhoş eder) de alımlarla bezer (Süsler) onları.


Hepsi de sarhoş olur, padişahımızın, padişahlar padişahının kapısına yüz tutar hepsinin de canları bir yel (Rüzgâr) kesilir.


O, can gözlerini açar, görüş (Benzerlerinden ayıran özellikte olan) ıssı (Kendisinin olan bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen) efendim (Buyruğu yürüyen, sözü geçen) Şemseddin'dir (Şems Hazretleridir);

Onun o yücelikler, ululuklar ıssının (Kendisinin olan bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilme) sâyesine (Gölgesine, korumasına, yardımına) sığındık.


O neşeler veren, parıl-parıl parlayan (Parıldayarak ışık saçan) güzelim şarabından (Tanrı şarabından) sunun, Tebriz’den o şarabı getirin, sunun bize.

                               ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                              ***

Neler öğrendik;

  1. Hakikati olduğu gibi kabul edip çıkarı için düşüncesinden, söylediğinden, yaptığından vazgeçmeyen duruşta olanın Tanrı şarabına çok saygı göstereceğini, Allah'a sığınacağı öğrendik.

  2. Tanrı şarabıyla sarhoş olanın olumsuz söz ve davranışlar göstermeyeceğini öğrendik.

  3. Aklın zamanı başka bir şekle sokacak güçte olduğunu, çekingen kişiyi atılgan hale sokacağını öğrendik.

  4. Tanrı şarabının sarhoşluğu insanı hızlı hareket etme yeteneği kazandırdığını, olmayacak işleri yaptıracağını öğrendik.

  5. Tanrı katından gelen şarap dertleri giderdiğini, aklı çoğalttığını, fikirlerle yüklü hale getirdiğini, öğrendik.

  6. Tanrı katından gelen şarap kokusunun gözleri açıp detaylı görüş yeteneği verdiğini, şekil değiştirmeyen değerleri süslediğini öğrendik.

  7. Tanrı katından gelen şaraptan içenin Şems Hazretlerine doğru yaşayış ve değerler yönüyle yöneleceğini, canının rüzgâr gibi padişahların padişahı Şems Hazretlerine ulaşmak için eseceğini öğrendik.

  8. Şems Hazretlerinin Allah'tan tam yetkili ve etkili olduğunu, onun gölgesine, koruması altına, yardımına sığınmak gerektiğini öğrendik.

                        *

İşte böyle yaren;

Mevlana Hazretlerinin de Tanrı şarabı istediğini, beklediğini öğrendik, anladık.

                           *

RAVLİ

Popüler Yayınlar