Hıristiyan’la Şeyh 219
İyi gönüllü, sırlara sahip
bir şeyh vardı; bir seher çağı pazara çıktı.
Yoldan biraz ot toplamak
istiyordu; çünkü zaman-zaman karnı acıkıyordu.
Hıristiyan’ın biri bir doru
ata binmişti; ata da altınla bezenmiş bir eğer vurulmuştu.
Önünde, ardında birçok köle
gidiyordu. Şeyh pazarda ona rastladı.
O hali görünce gönlü coştu;
kendi yoksulluğundan utandı.Tanrı’ya dedi ki:
Allah’ım, benim böyle olmamı dilemektesin, onun da benim gibi olmasını dilememektesin.
Ben dostlardanım, oysa
düşmanlardan; benim böyle olmamı istiyorsun da onun öyle olmasını takdir
ediyorsun.
Birisi Hıristiyan, nazu naim
içinde (Bolluk ve rahatlık), yücelmiş, altınlara
boğulmuş; bir Müslüman’sa bu çeşit azıksız kalmış, acze düşmüş.
Sevginin senden naibi(vekili), yanıp erimek; düşmanaysa hem azık vermedesin,
hem de ona lütuflarda (Hoşluk, güzellik)
bulunmadasın.
Seni tanıyana, çağırana ne
ekmek veriyorsun, ne elbise!
Ama tapından sürülmüşe at da
veriyorsun, sarık da!
O kanlara bulanmış pir (Yaşlı bilge), bu sırrı söyleyince hatiften (Söz getiren melek) şu sesi işitir.
Ey mümin, her şeye sahip
olmanı istiyorsan imanını değiştir, kâfir de küfrünü değişsin; sen onun yerine
geç, o senin yerine geçsin.
Elin darsa, sende olanı ver;
onda olanların da hepsini al, kurtul giysin.
Müslümanlığı Hıristiyanlıkla
değiş, ver ona yoksulluğu; onun zenginliğini al haydi.
Ona para pul
verdiysem sana da ey din eri, din verdim, buluşmayı vaat ettim.
Dinden geç, parayı al.
Hırkayı at, Zünnara (Papazların beline bağladıkları kemer) kuşan.
Bu sır, o tertemiz kişinin
gönlüne vurunca kendinden geçti, toprağa serildi.
O kendinden geçen er, kendine
gelip ayılınca varlığı ardından gitti, aklı da önünden savuştu.
Feryada başladı da Allah’ım
dedi; bu değişikliği istemem, asla istemem.
Bu değişikliği istemiyorum;
tövbe ettim: bundan böyle bu çeşit düşünce çevresinde hiç mi hiç dönüp
dolaşmam.
***
Yüzlerce çalışmayla bir güzel
iş sahibi olduktan sonra o iyiliği, o güzelliği giderme kendinden.
Kendi düşüncendesin,
sarhoşsun; kendinden, varlığından vazgeç; kendini Tanrı’dan
aydınlan, kurtul.
Onlardan bir kıl kadar feyze (bolluk, çokluk, verimlilik, fazlalık, gürlük, ilerleme, çoğalma, ilim, irfan ( kâinatın sırlarını bilme, anlama)) erişsen, iki âlemde de ne varsa hepsini elde edersin.
***
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.
ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
*
Yaren,Emeksiz, zahmetsiz Müslüman bir toplumun içinde var oluşun peşinen verilen bir güzelliktir.
Bu güzelliği korumalısın ve güçlendirmelisin.
Sahip olduğun değere binlerce
yıl akıl yorup çalışsan zor elde edersin.
İyi bir yol üzerine
bırakılmışsın.
Bu yoldan geri dönmek yanlış
olur.
Sonunda yok olacak eşya
yerine ebedi değer olan iman verilmiş, farkına varmalısın, korumalısın, kendini
geliştirmelisin.
Kendini kontrol etmesini
öğrenerek yolunun doğru olduğunu iyice anlamalısın ve inanmalısın.
*
RAVLİ