27 Haziran 2013 Perşembe

TANRIYI TANIYOR MUSUN?

Bir büyüğün, Tanrı’yı tanıyış hakkındaki sözü 220

Bu yolun pirlerinden biri dedi ki:
Tanrı’yı tanığımdan beri.

Bende ne eminlik kalmıştır, ne emniyetsizlik; ne kimseyle dostluğum kaldı, ne düşmanlığım.

Şimdi sırları söyledim işte; sen de, gereken işleri işlersin.

                                    *** 
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.                              
             ŞARK İSLAM KLASİKLERİ                                                

                                      *
Allah’ı bilmek

Kutsi hadisler:
Allah, kullarına, kendisini bilip tanımalarını teşvik etmiştir.

Ey âdemoğlu, nefsini bilen, gerçekten beni bilir.
Beni bilen de mutlaka beni ister.

Beni isteyen de bulur ve dileklerine erer.
O zaman gönlünde benden başkası yaşayamaz.

Ey âdemoğlu, Alçak gönüllü ol ki beni bilip tanıyasın.
Beni görebilmen için aç kal.
Bana ulaşmak için yalnızlığa çekilip ibadet et.

Ey âdemoğlu, kalbinden, marifetimi (sevgimi) yitirenin kalbi kör olur.
Beni bilenin kalbinde ne hüzün, ne de korku kalır.

                                         *
Nefsini bilen yalnız kalır.
Allah’ını bilen, yalnız onunla kalmak ister.

Nefsini bilen halka karşı alçak gönüllü davranır.

Nefsinin aciz, zayıf ve yok olacağını bil ki, benim kuvvetli, kudretli ve kalıcı olduğumu bilesin ve ondan beni, benimle bulasın.

( Davut (a.s.) Ya Rabbi nefsimi nasıl bileyim ve nice tanıyayım sorusuna Allah’ın cevabı)             

Allah’ı bilmenin anahtarı:
Allah’ın birliğine inanış, ona bağlanma ve huzur içinde yaşamadır.                   

Marifetullahın hakikati:
Allah’ı dille zikretmek, sevgisini kalpte yaşatmak ve bu gayretle huzuruna gitmektir.

                                      *
En lezzetli şey de Allah’ı bilmektir ki, bu dünyadaki her nimetten lezzetli ve zevklidir.

                                         *

Mevla’sını bilenin belası kalmaz.
Çünkü onun için bela bal olur.
Üzülmez.    

                                           *
Yaren;

Allah’ı tanıyana arif denir.
Arifin bakışı Tanrı’yadır; Tanrının ne yaptığına bakar.

Arifin dileği, gayreti Rabbinedir.
Arifin sarhoşluğu, Tanrı ululuğuna dalıştandır.

Arifin yeri arştadır, ebediliktedir.
Arifin inancı, inançlardan dışarıdadır, ne inkâr vardır ne şeriat.

Allah’ı tanıyan olduktan sonra korku kalmaz ki eminlik arayasın, Allah dostlarını tanıdıktan sonra zaten dost aramazsın, Allah korumasında iken düşmanı düşünmezsin bile.

                                                 *
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar