Bu yolun pirlerinden biri
dedi ki:
Tanrı’yı tanığımdan beri.
Bende ne eminlik kalmıştır,
ne emniyetsizlik; ne kimseyle dostluğum kaldı, ne düşmanlığım.
Şimdi sırları söyledim işte;
sen de, gereken işleri işlersin.
***
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ
ATTAR M.E. B.
ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
*
Allah’ı bilmek
Kutsi hadisler:
Allah, kullarına, kendisini
bilip tanımalarını teşvik etmiştir.
Ey âdemoğlu, nefsini bilen, gerçekten beni bilir.
Beni bilen de
mutlaka beni ister.
Beni isteyen de
bulur ve dileklerine erer.
O zaman gönlünde
benden başkası yaşayamaz.
Ey âdemoğlu, Alçak gönüllü ol ki beni bilip tanıyasın.
Beni görebilmen
için aç kal. Bana ulaşmak için yalnızlığa çekilip ibadet et.
Ey âdemoğlu, kalbinden, marifetimi
(sevgimi) yitirenin kalbi kör olur.
Beni bilenin
kalbinde ne hüzün, ne de korku kalır.
*
Nefsini bilen yalnız kalır.Allah’ını bilen, yalnız onunla kalmak ister.
Nefsini bilen halka karşı
alçak gönüllü davranır.
Nefsinin aciz, zayıf ve yok
olacağını bil ki, benim kuvvetli, kudretli ve kalıcı olduğumu bilesin ve ondan
beni, benimle bulasın.
( Davut (a.s.) Ya Rabbi
nefsimi nasıl bileyim ve nice tanıyayım sorusuna Allah’ın cevabı)
Allah’ı bilmenin anahtarı:
Allah’ın birliğine inanış,
ona bağlanma ve huzur içinde yaşamadır.
Marifetullahın hakikati:
Allah’ı dille zikretmek, sevgisini
kalpte yaşatmak ve bu gayretle huzuruna gitmektir.
*
En lezzetli şey de Allah’ı
bilmektir ki, bu dünyadaki her nimetten lezzetli ve zevklidir.
*
Mevla’sını bilenin belası
kalmaz.
Çünkü onun için bela bal
olur. Üzülmez.
*
Yaren;
Allah’ı tanıyana arif denir.
Arifin bakışı Tanrı’yadır;
Tanrının ne yaptığına bakar.
Arifin dileği, gayreti
Rabbinedir.
Arifin sarhoşluğu, Tanrı
ululuğuna dalıştandır.
Arifin yeri arştadır,
ebediliktedir.
Arifin inancı, inançlardan
dışarıdadır, ne inkâr vardır ne şeriat.
Allah’ı tanıyan olduktan
sonra korku kalmaz ki eminlik arayasın, Allah dostlarını tanıdıktan sonra zaten
dost aramazsın, Allah korumasında iken düşmanı düşünmezsin bile.
*
RAVLİ