Gazali Sencer’e dedi ki:
Padişahım, senin bu yolda
halin, şu iki şeyden dışarı değil:
Uyanıksan burada nasıl
oturuyorsun ki gözünü yumdun mu bir şey göremezsin.
Yok, uykudaysan gözünü açtın
mı, bu padişahlıktan hiçbir şey görmene imkân yoktur, hepsi geçer gider.
Göz açıp kapanıncaya dek
duracak olan saltanata ne diye aldanır, ne diye saltanata sevinir, gülersin?
Âlemde ondan hiçbir eser
kalmaz.
Hiçten de aşağıdadır, değersizdir; onu bile göremezsin.
Pars hükümdarı Yezdcürd (Pars hükümdarı) bile olsan nihayet bir değirmende
öldürüleceksin ya.
O değirmenden haberin yoksa
bir bak şu iki büklüm feleğe.
(yaradılış
döngüsüne)
Bir delikten iki katlı çarka
bir düştün mü değirmenin oluğundan akarsın sonucunda.
Bu ateşe ha ödağacı olmuş, ha
ot; gece yattın mı, ne padişahlık kalır, ne yoksulluk.
*
Yaren,
Uyku ölümün kardeşidir.
Az yaşa, çok yaşa ölüm
gelecek başa.
Uykuda iken ölüsün.
Uyandığın zaman yani hayatın
gerçeklerini anladığın zaman aslında dünyada uyuduğunu anlarsın.
Yani yaren; ne zaman
uykudayız, ne zaman yaşıyoruz, ne zaman ölüyüz; bu sorulara ve anlatımlara
verilen cevaplar şaşırtmalı olduğundan her cevaptan yeni sorular çıkar.
Doğru soru şu:
Ne zaman diriyiz?
Nerede diriyiz?
Kiminle diriyiz?
Nasıl diriyiz?Ölü isek hangi yoldan diriliğe ulaşmalıyız?
*
RAVLİ