Bir gün dostların piri
kendini büyük sanarak, şöhretine güvenerek mihrabın (Cami,
mescit vb. yerlerde Kâbe yönünü gösteren, duvarda bulunan ve imama ayrılmış
olan oyuk veya girintili yer) önünde oturmaktaydı.
Mescidin kapısından bir
kocakarı çıkageldi.
Kocalıktan, elif gibi boyu,
dal gibi iki büklüm olmuştu.
Şeyhe dedi ki:
Tamamıyla helak olup
gitmişsin. Pissin, temizlik davasına girişmişsin.
Bu şeyhlikle dervişler içinde
gururlanıp duruyorsun.
A cenabet (Pis, kötü, hoşlanılmayan ), kalk mihraptan, çık
dışarı.
*
Ey yüce er, aşkla varlığını
yak (Kimyanı değiştir); yoksa çiğlikten bir
yobaz (Dine körü körüne bağlanıp ondan başkasını düşünmeyen,
davranışlarında aşılığa vardıran ve başkalarına baskı yapmaya yönelen kimse)
kesilirsin.
Yobazdan olgunluk istemek
yasaklanmıştır.
Çünkü yobaz, pişmemiş kerpiç
gibi hamdır.
Âşık, yanıp ağlamakla muma
benzer.
Bu yüzden daima ağlamaktadır,
yanmaktadır.
Mum, sabahleyin eriyip
gidecektir de onun için bütün gece ağlayıp yanar.
Bir adam ağlar, yanar,
nihayet ölüp giderse adı, sevgilinin şehidi olur.
Perde ardında sevgiliyle hem
dem (arkadaş) olur, hiç kimseyle işi-gücü kalmaz
artık.
***
İlahiname Ferideddin-i Attar
M.E. B. Şark-İslam klasikleri
***
Yaren,
Kendi dünyanda yaptıkların,
düşündüklerin, doğru ve haklıdır.
Yanlış olan kendini kendin
ölçü aldığındandır.
Kendini iyi, yaptıklarını
güzel ve yararlı sanırsın.
Çünkü seni doğru sözlü
eleştiren yoktur.
Kendini beğenilen ve
istenilen bilirsin.
Çünkü kendini öz eleştiriye
sokmamışsındır.
Sana yönelik uyarılar
başkalarının kıskançlığından geldi dersin de kendini düzeltmek için
kımıldatmazsın.
Yaptıklarını kendin
beğenirsin de Tanrı’ya sunarsın.
Tanrı beğenmediğini kulları
vasıtasıyla sana söylettirir de o ne bilir ki diyerek önemsemezsin.
Yaren, sen kendini dış
eleştirilere kapattıkça zanlarla kendine gerçek olmayan bir dünya oluşturur,
yani kabuk bağlarsın.
Kabuğuna güçlendikçe,
içindeki öz küçülür, hapsolur.
Bu durumdaysan kır kabuğunu.
Ne demek ben bilirim.
Sen bildiğin kadarını
bilirsin.
Bilgi hazinesi senin bildiğin
kadar küçük mü sanıyorsun?
Her defasında hiçbir şey
bilmiyorum diyerek öğrenmeye çalış.
Alçak gönüllülüğün özü budur.
*
RAVLİ