(Mevlana
Hazretleri aşkı anlatıyor)
5120.
Fakat saçım ip yaptın mı (Kurtarmaya karar verince)
onları kuyudan (İçinden çıkılamayan durumdan, yerden)
çeker-çıkarırsın;
Onları
rahmet (Acır, esirger, korur, suçunu affeder) kucağına
alırsın, şaşkınlıklardan (Düşünceleri dağılmış,
karışmış, ne yapacağını bilemez duruma gelmişlikten) kurtarırsın.
Şaşkınlıktan
kurtulunca da onun sıfatlarına bürünürler.
Sus
artık, çünkü sözler de, ibretler de kırıldı-döküldü.
Bu
güzelim devlet ( Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını
bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini
doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer
insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya,
insanları yönlendirme ve yönetme makamı olan bu) yurdundan bir soluk
bile çıkma o gönül.
Bir
an can şarabını iç, bir lâhza (Zamanın bölünemeyecek
kadar kısa bir parçası, an) şekerler çiğne.
*
İçyüzü akl-ı Küll (Tabiatta görünen genel uyum, uzlaşma)
gibi;
Görünüşteyse
sanki gül demeti (Güzelliklerin bir arada olması);
Bir
an, tüm emrin ilhamı gelmede, bir an, "Biz verdik"
(Kevser suresi 1) hükmünden elbiseler sunulmada.
* Can
düşünceleri, pişmanlığı olmayan bir hoşluk, bir güzellik;
Hem
de gizli savaştan, gizli meclisten;
"Yahut da daha gizli" (Tâ
hâ suresi 7) denen sırrın da sırrından gelmede.
Her
yüzün alımı, o denizden bir katre (Damla);
Fakat
susuzluk illetine tutulmuş kişi, nerden bir katreyle kanacak (Damla su ile susuzluğu gidecek)?
A
gönül, sana, zindanların şu daracık bucağından meydanlara bir yol var;
Yoksa
ayağın uykuya mı daldı da sen, kendini ayaksız sanıyorsun.
Şu
aradığın rızıktan başka ne gizli rızıklar var, ekmekçinin sanatından dışarı, ne
ekmekler pişirmişlerdir, iki gözünü de kapamışsın;
Nerde
aydın gün diyorsun;
Güneş,
gözüne vuruyor da buracıktayım ben, aç kapıyı diyor.
Bu
yandan çekerler seni, o yandan çekerler;
Gitme
a tortulanmış an-duru su;
Kurtul
şu tortudan, bulanıklıktan da yücelere yüz tut.
***
DİVAN-I
KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Şems
Hazretleri kendisine sevgiyle bağlanmış kişiyi yardım ettiğini, darmadağın
olmuş, anlama ve kavrama yapısını kontrol edemeyen ve kendisinin bile
yönetemediği yanlış davranış biçiminden kurtardığını öğrendik.
2.
Şems
Hazretlere bağlanan kişinin şaşkınlıktan kurtularak iyileştiği gibi Şems
Hazretlerinin bağışladığı özelliklerle sevilen, beğenilen, değer verilen biri
olacağımızı öğrendik.
3.
Büyük
kişilerin ve olanakların olduğu yerden ayrılmamak gerektiğini öğrendik.
4.
Eğitimsiz
insanların doğadaki zıtlıkları göreceğini konu edineceğini, hâlbuki zıt
gözükenler de bile birbirleriyle uyum olduğunu görecek bakışı verecek kişilerin
arasında ve bulundukları yerde olmak gerektiğini öğrendik.
5.
Şems
Hazretlerine bağlanmakla bilmediğimiz büyüklerin toplandığı sırların sırlarını
açık ettikleri yüce meclisler olduğunu, can düşünceleri, sonunda pişmanlık
olmayan hoşluklara, güzelliklere kavuşma olanağına kavuşacağımızı öğrendik.
6.
Büyüklerin
meclisinde her yüze bakmakla doyamayacağımız güzelliklerle tanışacağımızı
öğrendik.
7.
Kendimizi
bunalımdan, çaresizlikten, karanlıklardan, yalnızlıktan kurtarmanın yolunun
olduğunu öğrendik.
8.
Sadece
yeme-içme ile yaşanmayacağını, yaşamı güçlendiren ruhsal sayısız besinler
olduğunu bilmemiz gerektiğini öğrendik.
9.
İki
gözünü sıkıca kapayan kişinin nerde aydınlık diye bağırmasının akıl tutulması
olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Bulanıklıktan,
çamura batmışlıktan, yanlışlıktan, karanlıktan, dar alandan kurtulmak için yüce
kişileri bulup, öğütleriyle yücelere doğru yol almak gerektiğini öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ