30 Eylül 2018 Pazar

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2280 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2280. Bir top kesilmeyen (Allah dostuna boyun eğmeyen kişi) altın (Üstün nitelikli, değerli) olsa bile iyidir, iyi amma meydana lâyık (Kahraman, yiğit) olamaz.

Pürüzlü yerlerini yont (Düzgünlüğünü bozacak kusurları gider), şuna-buna karışmayı boşla (Bırak);
Çünkü sen çevik, yusyuvarlak bir topsun (Eli, ayağı olmayan Allah dostunun yönlendirdiği, iş yaptığı yiğit kişisin).

İblis, kınayışı (Allah’ın topraktan olan insanı kendine vekil seçmesini ayıplaması) yüzünden sürüldü, Tanrı tapısından kovuldu-gitti.

Top bile olsan, kendini çıkırıkçıya bırak da adam-akıllı (Adamlığa, insanlığa yarışır)  bir top (İnsan) olasın.

 İblisin işi olan kınama (Allah’ın Âdemoğlunu üstün yaratmasını ayıpladığı, beğenmediği, kötü olduğunu söylediği için) , bir söyleyişten, bir bilişten (Bilgili ve bilinçli olmaktan) alıkor insanı.

A bana nimetlerini (Ebedi yaşamak için gerekli her şeyi) veren, a benim padişahım (Şems Hazretleri);
Güzellikte en ilerisin, bir ikinci yok sana.

Bir denizsin ki bütün dünyayı kaplamış;
İnciler (Şekli değişmeyen sırlar, mücevherler), mercanlar (Mücevherleri yapan ve koruyanları) saçmadasın kıyıya.

Kulunuzun yapısı yıkık;
Onu yap, direklerimi kuvvetlendir.

Bu cefa (Bizden uzak durarak bize yaptığın eziyet), nice olur (Çoğalır gider)?
Vefalısın (Sevgiyi sürdüren, sevgi, dostluk bağlılığı olansın) sen;
Nasıl olur da unutursun beni, unutuluşa terk eder-gidersin?
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Kişi üstün nitelikli,  değerli olsa bile, Allah dostuna boyun eğmediyse er meydanında kendisine yer bulamayacağını öğrendik.
2.     Allah dostunun yönlendirmesine, eğitimine, disipline etmesine direnenlerin; Kahramanlığın, cesaretin, güç ve yeteneğin gösterileceği alana uygun olmayacaklarını öğrendik.
3.    Allah dostuna yaklaşmak için terbiye öğrenip uygun duruma getirmemiz sonra da Allah dostunun bizi iyi bir duruma getirmesi için kendimizi onun yönlendirmesine bırakmamız, eski bilgi ve değerleri işlevsiz hale getirmemiz gerektiğini öğrendik.
4.    Allah dostunu söylediği sözleri, davranışlarını veya özel yaşayışını kınayan kişinin kovulmuşlardan olacağını öğrendik.
5.    Şems Hazretlerinin herkese iyilik yapan birisi olduğunu, Allah’ın yetkili ölümsüz kişisi olduğunu, öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
İnsanın sevdiğinden ayrı düşmesi ile üzüntü, keder, elem duyulacağını, zararlı düşünceler, zararlı duygularla uğraşılacağını öğrendik, anladık.
                   *

RAV

29 Eylül 2018 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2270 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2270. Cana cansın (Şems Hazretleri), yüzlerce cana can;
Gizlice naralar atıp duruyorsun.

* Tersine nal çakmışsın (İz izleyenleri kandırmak, şaşırtmak için yapılan oyun), gizlice at sürmedesin;
Fakat sağır olmayan, övülmeni (İyiliklerini, üstünlüklerini söyleyenlerden) duyar.

Ahmak olmayandan başkası, (Aklını doğru kullanmasını bilmeyen) anlamaz bunu;
Bu parçadan dağarcık (Ruh bilimi) yapmaya utanırsın sen.

Önündeki-ardındaki engel de şu utanmadır (Onursuz sayılmaktan, gülünç duruma düşmekten üzüntü duyarsın) zaten;
Başım yüce, halkın ulusuyum der-durursun çünkü.

 Fakat bundan kaçındın mı, geçici şeylere boş veren filân (Herhangi biri), kadrini yüceltir senin. (Değerini üst seviyeye taşır).

Susuyorsun, söylüyorsun;
Can mısın yoksa?
Gizliden-gizliye naralar atmadasın.

Bir bahçesin sen, şeklinse bir yaprak;
Hatta bahçe de nedir, yüz binlerce bahçesin sen.

Yaşayış bahçesi, sensiz bir zindandır;
Ölümse zindandan kurtuluş.

Canın denizdir, şeklinse bulut;
Gönül feyzi (Verimlilik, gürlük, ongunluk, bereket) de mercan katrelerdir.

A tek er, Tanrıya tek diyenler, buyruğuna karşı bir top kesilmişler; çünkü çevgeni tutan (Bizleri istediğin yere top gibi atan, yuvarlayan) padişah, sensin.
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    İnsan sevdiği ve önem verdiği kişinin sözlerini mesafeye bağlı olmadan kalp kulağıyla duyduğunu, algıladığını öğrendik.  
2.    Utanma duygusunun tesirinde olanların kendini överek bulunduğu yerden ileri gidemediklerini, gelişemediklerini öğrendik.
3.    Utanma duygusunun olumsun tesirinden kurtulup, kendimizi övmekten vazgeçtiğimiz zaman değerimizin yükselmeye başlayacağını öğrendik.
4.    Allah dostlarının ağza, dile, kulağa, zamana ihtiyaç duymadan iletişim kurduklarını öğrendik.
5.    Şems Hazretlerinin sözlerinin yüksek güçte söylenmeye devam edildiğini, aklını geçici işlere vermişlerin duyamayacağını, duysa bile aklının çöplüğünde değerini anlayamayacağını, faydalanmayacağını öğrendik.
6.    Nerde olursak olalım sevdiğimiz yanımızda ise yaşıyoruz, sevdiğimiz yanımızda yoksa ölü olacağımızı öğrendik.
7.    Canımızın büyüklüğünü öğrenmemiz ve algılamamız gerektiğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerini huzurunda bizim top gibi elsiz-ayaksız bir halde, onun yanlış yapmayacağından emin olarak kendimizi onun hükmüne Mevlana Hazretleri gibi teslim olmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                   *

RAV

28 Eylül 2018 Cuma

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2260 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2260. Gizli şaraplarla sarhoşum;
Gizli tefle, neyle, çenkle (Müziğin gizli anlatımlarıyla) kendimden geçmişim.

Böylesine gizli sevgiliye, gizlice vefalar (Sevgiyi sürdürmek, sevgi dostluk bağlılığına devam) etmek gerek.
Yıllardır ki canım, şu aşağılık yerde (Yeryüzünde), gizli hay-huylar (Gürültüler) etmede.

Dedim ki:
A gönül, son-ucu nerdesin sen?
Gizli burçlardayım  (Gökte gizliyim) dedi.

O güzel yüzlü gizli Ay (Şems Hazretleri), solumda dedi, güneş (Kendi içinde ısı ve ışık kaynağı olan) var, sağımda Ay (Karanlıkta kalanları aydınlatıp yol gösteren).

O Ay yüzlüyü, Müşteri (Mars) sattı;
Parasını gizlice verdim ona.

Gizli bir ululuktan ışıklar vurmada;
Nasıl olur da karanlığım kalır benim?

Ateşim nasıl söner?
Zaten soluk nedir?
Gizli belânın (İçinden çıkılması güç, sakıncalı durumun) bir delili.

Canlarımız, kurtulmasın o belâdan;
Kurtulmasın da gizlice armağanlar elde etsin.

Tebrizli Şems, çorba pişirdi;
Sûfîler (Kendini Allah’a adamışlar), gizlice salâ (Çağrı) size.
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***

Neler öğrendik;
1.    Allah dostlarının müzik aletlerinin sesinden Allah’tan gelen haber ve hitapları duydukça sarhoş olduklarını, zevkten kendilerinden geçtiklerini öğrendik.
2.    Allah’tan haber getiren kişiye sevgiyle bağlanıp dostluğumuzu devam ettirmemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinde Güneşin ve Ay’ın insana tesir eden özelliklerinin olduğunu öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin verdiği zorlukların iyi sonuçlara ulaştıran zorluklar olduğunu, bu zorlukların hiç kesilmemesini istememiz gerektiğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin içinden çıkılması zor soru olan aşkın ne olduğunu sorduğunu, kendini Allah’a adamışların gizli bu soruyu anlayıp çözmelerini istediğini öğrendik, anladık.
                   *

RAV

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2250 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2250. Evin bucağındaki fareler, gül bahçesindeki bülbülün feryatlarını nerden duyacaklar?

Kör ihtiyarların gözleri (Olguları sezme ve kavrama yetisi, dikkati olmayan, seçme özelliğini kaybetmiş);
Can güzellerinin cilvesini (Hoşa gitmek için yapılan davranış, kırıtma, naz) nerden görecek?

Fakat kör olana da, gözlerine çekmek için İsfahan sürmesini (Görüşü güçlü sağlayan sürmeyi), gene aşk hazırlar.

İhtiyara (Yaşlı, kocamış olan) da aşk, abıhayat (Ölümsüzlük) sunar da gençleştirir onu.

Bütün dostlar, aşkla (Tutkulu sevgi ile) dirildi;
Sense böylece kalakaldın;
Ne duruyorsun?

Eşeğe binmişsin (Kaba ve düşüncesiz yaşayıp gidiyorsun);
İn eşekten;
Meydanda eşekle gidilemez;
Bu meydana lâyık (Bu topluluğa girecek olanların kaba ve düşüncesiz yaşayışı uygun) değildir eşek.

Padişahım, neden eşeğe bindin?
Padişahlar padişahısın, padişah soyundansın sen.

Eşeğin sırtı, lâyık değildir sana;
Atlara (Soylu araca) binmek lâyık sana.

* A bugün, insana can kesilen;
Sen "bölük-bölük ordulardaydın" önce.

Yıkıp kırmadan korkmasaydım ey can, ne söylenecek sözler söylerdim sana.
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
(Canlar (Yol kardeşleri), bölük-bölük ordulardı.
Birbiriyle tanışanları uzlaştı (Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşurlar karşılıklı anlaşırlar), birbirinden nefret duyanları ayrılığa düştü. Hadis Câmi’ 1, s102-103)

Neler öğrendik;
1.    Ev ve yakın çevresi dışına çıkmayanların güzellikleri göremeyeceklerini öğrendik.
2.    Güzeli görme isteğini ve yeteneğini kaybedenlerin güzelleri ve onların hoşa giden hareketlerini göremeyeceklerini öğrendik.
3.    Mevlevilik ihtiyara bile gençlik kazandıracağını, ölümsüzlük sunacağını öğrendik.
4.     Kaba ve düşüncesiz davranışlardan kurtulmak isteyenlerin Mevlevi olmaya çalışmaları gerektiğini öğrendik.
5.    Birbirini sevmeyenlerin, nefret edenlerin bahaneler bularak ve ayrılığa düşerek zayıf duruma düşeceklerini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Allah yolunda olanların aralarındaki düşünce ve çıkar ayrılığını karşılıklı ödünler vererek kaldırmaları, anlaşma ve uyuşma sağlayarak topluğun gücünü sağlam tutmaları gerektiğini öğrendik, anladık.
                   *

RAV

26 Eylül 2018 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2240 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2240. Halka keremler (Soyluluk, ululuk, büyüklük, asillik) ettin de o yüzden, ileri gidenler de rahat-huzur içinde, geri kalan topluluk da.

Halkı, himayene (Korumana, gözetime, esirgemene, korumana, gözetimine) al;
Çünkü bugün, zamane ehlinin (Bu zamanın söz ustalarının) koruyucusu sensin.

Koru onları da senin gölgen (Koruman) altında esenleşsinler (Sağlığa, afiyete, sıhhate, selamete kavuşsunlar);
Çünkü cana, sığınacak yer de sensin, rahat-huzur da sen.

Ben de minnetlerine (Yapılan iyiliğe karşı kendini güçlü saymaya) gark olup (Dalıp gideyim) gideyim;
Zaten başlangıçta lütuflar (İyilikler, yardımlar) ettin, şimdi de tamamlarsın o lütufları elbet.

Gölgen, Müslümanların başlarında ebedî olsun;
Müslümanlığın güneşisin (Isıtan, ışık veren) sen.

Bu yanda görülecek bir iş, yapılacak bir hizmet varsa buyur da hizmet edeyim, râm (Boyun eğen) olayım sana.  

Sen, çevgen beyi (Asil yönlendiren) oldukça biz de meydanın topu kesiliriz.

Şu dönüşten sarhoş olduk, hiçbir şeyden haberimiz yok;
Şu dönüşün sırrını sen bilirsin ancak.

İş dönmeyle, biteviye (Tekdüze) birbirine ulanmayla sonuçlandı mı, fakih (Din ve şeriat ustası olan) kişiye gizli anlam kesilir-gider.

Fakat aşktaki görüş, aşktaki biteviye ulanış (Tekdüze uyum sağlaması), herkesin delilin şartıdır.
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerini sevenin, dost olanın ve bunları devam edenin Hazretin koruması altında olacaklarını öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin Müslüman olanların başında liderlik ettiğini öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerine güveninin tam olduğunu, isteklerine yerine getirmeye hazır olduğunu öğrendik.
4.    Aşkın delil istemediğini aşkın kendisinin delil olduğunu öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Din ve şeriat ustaları Şems Hazretleri sevgi ve dostluk bağlılıkları kurduğu zaman gizli anlamları anlamaya başlayacaklarını öğrendik, anladık.
                   *

RAV

25 Eylül 2018 Salı

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2230 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2230. Şu külâhı (Sosyal çevrenin önemsettiği, değer olarak kabul ettikleri oyunları, hileleri) ver de bir baş al (Ölümsüzlerin başında olan aklı al), çünkü can başında külâh (Hilesi, oyunu) yok.

A gönlüm, Şems'in burcuna (Kale duvarının içinde ve daha yüksek korunaklı kale çıkıntısına) kaç, oraya ulaş;
Onu, bir kerecik görmeyi yeter bulma.

Öylesine bir Tebrizli Şems'tir o ki onun nurları yüzünden, güneş bile, dönüp duran gökyüzüne yoldaş olmuştur.

Herkese baş olarak sağ ol;
Yüce meclisin, muradınca sürsün-gitsin.

Temiz kişiler, adından buldular iyi adı-sanı;
Var olsun adın-sanın.

Bu kula nimetler veren sensin;
Sana selâmlar gönderiyorum, tapılar kılıyorum (Çok değerli ve üstün görüp saygılarımı sunuyorum).

Özleyişimi ne diye anlatayım, zaten bir balığım ben, sense lütuflar, keremler (Ululuğun, asilliğin, büyüklüğün) denizisin.

Susamış balık, şu olmayınca ne hâle gelir a cana hem yem olan, hem tuzak kesilen?

Şu selâm göndermedeki sebep de şu:
İşimi sona vardıracak, sensin ancak.

Mektubumu getiren, benden tapı kılan, şekerler döken lûtfundan bir şerbet içmek (Sahsından hediye beklemektedir) ümidindedir.
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Toplumun doğru ve iyi dediği, bize benimsetip sevdirdiği, aklımızın kabul edip sahiplendiği, savunduğu, yaymaya çalıştığı boş vererek canımızın değerlerini sevip benimsememiz, sahiplenmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin emniyetli yurduna ulaşmamız ve orada kalmak için uğraşı vermemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin sadece öğretici sözleri olmadığını, güneşin bile kıskandığı ışığa, ısıya, nura sahip olduğunu, kendisini seven ve yaklaşanları koruyup yücelttiğini öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin bedenen ve ruhen temiz kişi olduğunu Mevlana Hazretlerinin sözlerinden öğrendik.
5.    Şems Hazretlerinin asil, soylu, ölümsüz, gücü tükenmemiş ve tükenmeyen büyük bir insan olduğunu Mevlana Hazretlerinin anlatımından öğrendik.
6.    Allah’a ulaşmak isteyenlerin yolda tükenmeleri halinde yardım elini uzatarak amacına vardıranın Şems Hazretleri olduğunu öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerine gidenin, yüzünü görenin yok olmayacak hediyeler aldığını öğrendik, anladık.
                   *
RAV

24 Eylül 2018 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2220 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2220. Göbeği misklerle dolu ceylânım;
Ansızın, şu düzenbaz feleğin tuzağından kurtulur;

Can, hiç işsiz-güçsüz bulunmayan  (Herkesin çalışıp çabaladığı) bir dünyaya gider, ter-temiz canlara karışır.

Şu tuzaktaki bir avuç buğday, bir ambardan gelmededir elbet. Tazeleşip duran dünya bahçesi, bir ırmaktan sulanmadadır elbet.

Yeryüzündekilere akıl veren kimdir?
Önüne ön olmayan (Onun ilerisinde kimse yok), sınıkları (Çıkıkları, kırıkları) onaran bir padişah.

Akıl-fikir saçısını saçmasaydı zamanede (Bu zamanda yaşayan) bir tek akıllı-fakirli kişi mi olurdu?

Uyumuş toprağa, o padişah, lütfedip de (Saygın bir kişiden gelen iyilik, yardım) bir uyanıklık vermeseydi, uyur-kalır, hiç uyanmazdı.

Kanla pislik (İnsanın içinde bulunan), hiçbir güzellik elde edemezdi;
Fakat onun ayıpları örtücülüğü, ona bir perde çekti de bezedi (Süsledi) onu.

Aklını başına devşir (Mantıksız, ölçüsüz davranışlarda bulunmaktan kendini kurtararak akıllıca bir yola gir), bir ambara (Hazır olana) kanaat etme (Yetinme) de harmana (Kaynağa) kaç, oraya ulaş.

Onun sayesinde, aklının başında külâh (Koruyucu örtü) var ya;
Atlas (Yüzü parlak, sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü, saten) kumaştan elbise yaptır.
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin yolunu izleyerek dünya telaşı olmayan, temiz kişilerin toplandığı yere (Yokluk âlemine) gitmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Bu dünyada yediğimiz, içtiğimiz, gördüğümüz her ne varsa yokluk âleminden geldiğini, dünyayı tazeleştirdiğini öğrendik.
3.    Morali bozulmuş, ruh sağlığını kaybetmiş kişileri iyileştiren yüce kişilerin yokluk âleminden gelip hastaları sağlığına kavuşturduklarını öğrendik.
4.    Yücelerden gelen akıllı-fikirli kişilerin dünyaya aklı ve fikri saçıp insanları geliştirdiklerini öğrendik.
5.    Kan ve pisliğin bulunduğu yerin iyi bir yer olmayacağını bu yerin vücudumuz olduğunu, fakat bir görünmez perde ile yaratıcının ayıpları örttüğünü öğrendik.
6.    Uyanıklık veren yaratıcının sayesinde, uyumuş toprağın uyanıp güzellikler saçtığını öğrendik.
7.    Elimizde olan imkânlarla yetinmemek, kaynağına giderek oradan taze ve daha çok akıl toplamamız gerektiğini öğrendik.
8.    Aklımızı büyüklerimiz koruduğuna göre bizim de büyüklerin yanına gidebilecek uygunluğa sonra da olgunluğa sahip olmamız gerektiğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Allah dostlarının sayesinde aklımızı koruduğumuz, artık daha aşağımıza kendimize güzellikler sağlamak için uğraşı vermemiz gerektiğini öğrendik.
                   *

RAV

23 Eylül 2018 Pazar

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 2210 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini olan aşkı anlatıyor)

2210. Yusuf, bir kuyuya sığınmadı mı?
Muhammed, bir mağaraya kaçmadı mı?

Zün-Nûn'un ayağına zincir vurdu (Özgürlüğünü elinden aldı)  o (Aşk), Mansûr’un (Hallaç) başını, darağacında yüceltti o (Aşk).

Yokluk bucağından başka bir yerde huzur-rahat bulamazsın;
Bir uğurdan yokluğa kaç-gitsin.

Bir hırka için bunca yaraya katlanmak;
Bir sarık için kelleyi vermek...
Değmez doğrusu.

Ağır elbise, hırka-cübbe yerine kefen, daha da hoş;
Mezar, bu şehirden çok daha iyi.

Ne vakit varlıktan tamamıyla kurtulacağım da bir kuş gibi, yokluğa uçup gideceğim?

Ne vakit can kuşum, beden kafesinden çıkacak da gül bahçesine doğru uçacak?

Görülmemiş bir kahvaltı edecek;
Şaşılacak bir gaga açacak?

Gönül de, göz de, mide de nur yer;
Çünkü yemeğin aslı, nurlardandır.

* "Hatta onlar, rableri katında dirilerdir;
Rızıklanırlar" yemeğini gizilce yerler (Âl-i İmran suresi 169).
                       ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Dünya yaşamında kişi peygamber olsa da, evliya olsa da, ermiş olsa da rahat ve huzur bulamayacaklarını öğrendik.
2.    Her şeyin tasarlanıp planlarının hazırlandığı, eşyanın vücut bulmadan önceki anında hazırlığın tamam olduğu YOKLUK âleminde ancak rahat ve huzuru bulabileceğimizi öğrendik.
3.    Dünyada halkın değerli görerek saygı göstermesini istemenin veya mal para biriktirmenin insanı bağlayıp yücelerdeki kendisine ayrılan hisseyi almak için bağ olacağını öğrendik.
4.    Yiyip içtiklerimizin nurdan olduğunu, yücelerden gelen yiyecekler olduğunu bilmemiz ve farkına varmamız gerektiğini öğrendik.
                   *
İşte böyle yaren;
Allah yolunda ölenlerin veya öldürülenlerin Allah’ın yanında sevinçle yiyecekleri yemekler olduğunu öğrendik, anladık.
                   *

RAV

Popüler Yayınlar