ALÇAK
GÖNÜLLÜK
Alçak
gönüllü olup gücünü iyilikle kullanmak güzel sonuç verir.
Aşkı
ve aileyi, yalnızca para konularına bağlamak rahatsız edicidir.
Bu,
eğitimsiz, ahmakça ve kendine karşı kayıtsız bir tutumdur.
ACIMA
VE DIŞLANMA KORKUSU
Bu
korkuyu yenmedikçe, yaşamınızın denetimini kazanamazsınız.
Anlayış
ve şevkat karşılıklı olursa kesinlikle daha büyük ödül
yoktur.
Amacımız,
gereksiz acıyı ve rahatsızlık duygusunu en aza indirmek ve
yaşamın keyfini çıkartmak olmalı.
Yaşamdan
sevinç duymalısın.
ARZU
DUYMAK
Arzu
duymak sağlıklı ve hayatta kalmayı sağlıyor.
İhtiyaçlar
yiyecek, içecek, barınma ve giysi gibi istekler hayatta kalabilmeyi
sağlar ve bu kadarla yetinmeliyiz
Sonraki
arzularımızın pek çoğu hayal kırıklığına uğratır.
Hayal
kırıklığı öfkeye yol açar.
Bunalım,
tedirginlik, zedelenmiş duygularla akıl sağlığın bozulur.
AŞAĞILIK
VE SUÇLULUK DUYMAK
Bir
zayıf yanımızın herkesin içinde ortaya çıkmasında ve
başkalarının bizimle ilgili olumsuz düşüncelerini
paylaştığımızda, ardından da zayıf yanlarımızı ortaya
çıkardığımız için kendimizi kötülediğimizde yaşadığımız
duygulardır.
Alçağın
teki olduğumuza, lanetlenmeye ve cezalandırmayı hak ettiğimize
inandığımızda yaşadığımız duygulardır.
Aklın
hep bu düşünceyle meşgul hale gelir ki kötü diye tanımladığın
düşüncelerin önce saplantıya dönüşür.
Tedirginliğin
rahatsızlığa, rahatsızlığın tedirginliğine karşılıklı
olarak artırarak olumsuz etkiler. Durumlara yalnız kötü
tarafından bakanlarda olur.
Kendin
kendinle alay etmesini beceremediğinde olur.
AKILLICA
DAVRANMAK
Ana
hedeflerimize ulaşmak yolunda hoş olmayan, kaçınamadığım
belirli şeyler çıkabilir bunları kabul ediyorum.
Önleyebilmeyi
tercih ederdim ama dünya benim istediğim gibi olacak diye bir şey
yok.
Hoş
olmayan bir şey varsa vardır yok sayamam.
İstediğimi
elde etmek için planlar yapıp çabaladığım sürece şu an ki
rahatsızlıklara ve güçlüklere deyip kabul edersem katlanabilirim
dersen akıllıca davranmış olursun.
APTALCA
DÜŞÜNCE
Olmalı
veya zorunlu dile getirdiğin düşüncelerdir.
Aşırıya
kaçarak bir perhiz yaparak zoraki bir döngüye girmek, insanın
sağlığında ciddi sorunlara yol açar.
Kimileri
için bu adeta yaşam biçimine dönüşür.
ALIŞKANLIKLAR
Alışkanlıklar
yaratmaya eğilimi olan varlıklarız.
İyi
ve kötü alışkanlıklar ediniriz ve öğreniriz.
Alışkanlık
kötü ise ortadan kaldırmak için harekete geçmedikçe bu
hareketler daha da kötü bir şekle dönüşebilir.
İstediğimiz
olmayınca ya da engellendiğinde öfkeden kudurmak gibi kütü
alışkanlıklar edebiliriz.
ANLAŞILMAK
Anlaşılmak
istemek dünyayı tersine çevirmek kadar zordur.
Çünkü
kişiler önce kendini anladıktan, tanımladıktan sonra başkasını
anlayabilirler.
Anlaşılmak
isteğinden vazgeçip anlamayı istiyorsak, mutlu günler bizleri
bekliyor demektir.
ANLAMAK
Anlamak
için ölçü oluşturan doğru, ilk kaynaktan alınmış ve kaliteli
bilgi birikimi ve iyi bir gözlem gerekir.
Anlamak
istemeliyiz, başkalarının seni anlamıyor olmasından rahatsız
olmamalıyız.
ANLAYIŞLI
OLMAK
Anlamaya
çalışmak yerine ona yardım ve hizmet etmek ve yardıma hazır
olmakla olur.
ACI
Zaten
katlanırsın, yalnızca bundan hoşlanmazsın ve elbette tercih
etmezsin.
Az
acı veren olasılığı tercih etmek daha akıllıcadır.
Acı
çekmeye hazır olan insanlar en az acıyı çekerler.
Her
zaman acıdan kaçmaya çalışanlar en fazla acıyla karşılaşırlar.
ACIYARAK
YAKLAŞIM
Yüksek
bir duygudur.
Güçlü
ve donanımlı olmak gerekir.
Acıma
duygusuyla seçim yapmak yanlıştır.
Yapılacak
yardımın sınırları belirlenmelidir.
BUNALIM
DUYGUSU
Doğal
yetenekleriniz ve bilgimizle bir şey başaramadığımızı kabul
etmemektir.
Yetersizliklerinizden
dolayı kendinizden nefret ederek, kendinizi suçlamamalıyız.
Kendi
kendimizi incitme suçlama ve cezalandırma davranışıdır.
İş
sonucunu kabul etmeyen, kabullenmeyen kendini başarısızlıkla
suçlar, suçluluk duyar, beceriksizlikle tanımlar, düş kırklığına
uğrar.
Bunalım,
eylemde bulunmanıza engeller ve duygusal açıdan saplanıp
kalmanıza yol açar.
Üzüntü
için yas tutma zamanı koyarsan bunalıma girmezsin.
Bağırmak
yerine, sakince ifade edilmesi, çok daha sağlıklı sonuç verir.
BENCİLLİK
Her
zaman söz hakkının kendinde olmasını ister.
İstekleri
başkalarınınkinden daha fazla önem taşıdığını düşünür.
Uzlaşmaya
yanaşmaz.
Haklı
olduğunu düşünerek istediklerini elde etmek gerektiği fikrinden
kurtulamamıştır.
Gerçekte
asla büyümemiş çocuklardır.
Kendini
acımasızca analiz yapmalısın.
Kibar
olmaya özen göstermelisin.
Başkası
için daha fazlasını istemeliyiz ve yapmalıyız,
Elde
etmek için ısrarcı olmamalıyız.
Bencil,
tatsız bir insanın yaşlandıkça bu huyları artar.
Fakat
kibar ve neşeli insanlar genelde zarafetle (incelikle) yaşlanırlar
ve son ana dek kibar ve neşeli kalırlar.
Bencillik,
ilişkide bulunduğunuz diğer insanların çıkar ve isteklerine
aldırmayıp huysuz bir biçimde her zaman kendinizi öne çıkarmanız,
onların, kendini beğenen ve düşünen yaşam tarzınıza
uymalarını beklemeyendir.
Sağlıklı
sınırların geliştirilip korunması için kendi çıkarını
gözet, verdiğin sözlere saygı göster ve onların çıkarlarını
da aklımızda bulundurmanın önemini kavramalısın.
BOYUN
EĞME
Var
olanı değiştirmek için yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığı
ya da çok az şey olduğu anlamına gelir.
Kendini
bu durumda hissediyorsan, değiştirmek için çaba harcamazsan sonuç
değişmez.
BELİRSİZLİK
Belirsizliği
kabul etmek gerekir.
Mutlak
kesinlik yoktur.
Olasılıklar
ve fırsatlar dünyasında yaşıyoruz
Heyancanlı
ve etkileyiciliğinin farkına varmalıyız.
BUNALIM
Rahatsızlık
verir, gelecekten umutsuz olursun, kendini çaresiz hissedersin,
başarısız ve değersiz olduğunuz fikri sürekli meşgul eder,
uyku düzeniniz bozulur, kilonuz değişir.
Yani
derdi dert edinmiş hastalanmışsın.
Bu
dertten kurtulmak için doktor yardımı almak gerekir.
Çünkü
kafan iyice karışmıştır.
Yakın
bildiklerinin iki yüzlülükleri ve amaçlarını gizlemeleri kafanı
iyice karıştırır.
Bulunduğun
yerden ve insanlardan uzaklaşmak gerekir.
(Tebdili
havada faydalar vardır)
BUNALIMDA
OLMAK
İnsanlar
genellikle ikiyüzlüdür, düşündüklerini açıklamazlar,
amaçlarına gizlice ulaşmak isterler.
Anlatımları
başka bir şey üzerinden yaptıkları için amaçlarını anlamakta
zorlanırsın, çoğu zaman tahminlerin tutmaz, ilişkiler zedelenir,
kendine güveni olmayanların ruh halidir.
Bunalımdaysan
bunalımdasındır kabul et.
Sıkıntı
içindesin anladık, ama bu durum abarttığın kadar korkunç değil
ki.
Sadece
rahatın kaçmıştır.
Bunalımındayım
diye açıkça tanım yap, bunalımı kaldırabileceğini kabul et.
BUNALIMA
GİRMEK
Bilgi
ve aklın yetersizliği ile korkular üzerinde hâkimiyet kurar.
Yakınlarının
öneri ve yardımlarını ret edersin.
Yeni
ve değişik bir şey yapamaz hale gelirsin.
Kimse
beni anlamıyor dersin ama kendin kendini ve çevreni anlamıyor hale
gelen sensin.
Dostunla
düşmanını ayırt edemez hale gelmişsindir.
Aklın
sana sorunları ayırt edip yön veremez bilgin seçenekleri
değerlendiremez durumdasın.
Yani
aklın sana yardım edemez durumdasın.
Bulunduğun
ortamı değiştirmen veya yalnızlığa bir müddet çekilmen
faydalı olur.
Zamana
bırakmak yani sorunu geride bir müddet bırakıp baskısı azaldığı
zaman çözmek faydalı olur.
Gelecek
zamanla beraber imkânlar ve fırsatlar gelir.
Çözemeyeceğin
bir sorun varsa mesela ölümle ilgili gibi yas tutmak için bir
zaman tayin et ve yas tut.7, 40, 52 inci günü gibi ve her sene ölüm
gününde hatırlayarak başkalarına iyilik yap ve sevabını
bağışla.
BERBAT
Berbat
sözcüğü kötü anlamına gelir.
Bu
sözcük değer ölçü olarak kullanılırsa sahip olunan binlerce
iyi niteliği örter.
BEDEL
Her
şeyin bir karşılığı vardır, karşılıksız olarak hiç bir
şey arama.
Karşılığını
bil ve karşıla, yararlan.
Karşılığı
büyük ise gizlenilir ve üstüne bedava örtüsü konur.
Karşılığı
bilinmeyenden kork ve uzak dur.
BAĞIMLILIK
Bağımlılık
duyduğu şeye yeniden başlamasına neden olabilecek yerlerden ve
insanlarla karşılaşmaktan kaçınılması gerekir.
Bağımlı
kişiyi gözetlenmesi doğru olur.
Bağımlı
kişiye güvenilmez.
BİRBİRİNİ
ANLAMA ARAYIŞI
Başarmanın
yolu mizah anlayışı ve sevecenlikle sağlamlaştırılmış
dürüstlüktür.
Sıcaklık
ve ilgi görmenin nasıl memnuniyet verici ve güven tazeleyici
olduğunu bilmeliyiz.
Doğru
sözcükler seçilmezse yanlış anlamalar olur.
Alan
dışında kalanların kafalarını karıştırmamak için dikkatli
olmalıyız.
Görüşler
kökten ayrıştığında bu zeminler üzerinde mutlu bir şekilde
iletişim kurmak güçtür.
Başkalarının
sorunlarını anlayabilmek için başında sorunlar olan birisi olman
şarttır, sorunlar farklı olgunluğa ulaştırır, buna sahip isen
anlayabilirsin.
BAĞLANMAK
Başka
insanların kontrol edemediğimiz sorunlarına bağlanmak çok derin
bir hatadır.
Kendi gerçeğini bilmeyen, hiç kimsenin gerçeğini
asla bilemez.
BAŞARILI
OLMAK
Başarılı
olmak için bol miktarda cesaret ve öz-güven olması ve öz
disiplinli denemelerle hedefe ulaşana kadar çalışmaktır.
BİLGİ
Bilgi
başarının sadece küçük bir parçasını oluşturmaktadır.
Her
çabanız, size değerli karşılıklar sağlamaktadır.
Davranışını
düşünürsen her denemeniz size bir şeyler öğretecektir.
CAHİLLİK
Cahillik
bir servetin yok olmasına sebeptir.
ÇARPIK DÜŞÜNCE
Kendini
ve başkalarını alçaltmak, yenilgiye katlanamamak, olumsuz
duruma uyum göstermemek için diretmek, kötü durumun değiştirmeye
çalışmamaktır.
Bu
durumda olanların kullandıkları kelimeler ”zorundayım, berbat,
buna dayanamıyorum’.
Çaresi
kendinizi ve başkalarını kabul etme görüşünden yola
çıkarsanız, olaylar üzerinde açık ve doğru şekilde düşünmeye
doğru uzun bir yol almış olursunuz.
Tanımla,
kanıtları ara, farklı açılardan incele, alternatiflerini ara,
ters düşecek kanıtlar ara ve akla yakın görünen şıkkı seç.
Çalışırken
iş yerinde; İşinizin başında durun, sinirlenmeyin, gücenmeyin,
duygularını bilmesini kibarca ama kararlılıkla sağlayın.
Mümkün
olduğunca tatlı görünün, gerilim işareti alır almaz gevşemeye
çalışın.
ÇABUK
ÇÖZÜMLER
Gerçek
çözümleri gizlemek için başvurulur.
Asıl
sorun yaratan durum, duygusal rahatsızlık vermeye devam edecektir.
Sağlıklı
ve köklü çözümler, yöntemlerle sonuç alınır, bu da zaman
ister.
İhtiyaç
için akılcı bir amaca hizmet eden çözümler tercih edilmelidir.
Asıl
sorunun çözümünden kaçanlar başka bir uğraşı ile üstünü
örterek öne çıkmasını istemezler ve ‘zaman geçiriyorum’,
‘denedim’, ‘kendimi böyle daha iyi hissediyorum’,’kendime
olan güvenim yerinde’ gibi söz ve davranışlara saklanırlar.
Çabuk
çözüme başvurmanıza neden olan ana sorununuzu saptayın ve onu
kabullenin.
ÇALIŞMAK
Çalışmanın
getireceği rahatsızlık, sıkıntı veya mutsuzluk dayanılmaz
şeyler değildir, sadece talihsiz rastlantıların düzenlediği ve
böylelikle insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı
sanılan inanç, şans, baht şeylerdir.
DIŞLANMA KORKUSU
Reddedileceğinden
korkarak farklı fikir beyan edememektir.
Başkaları
kızdığında paniğe kapılırlar, kötü davranışlarına karşı
koymaktan kaçınırlar.
(yaygın
korkudur)
Dışlanan
insanlara güvenmez.
Başkası
birisi ile uzun süre boyunca samimi olamaz.
DÜŞÜNMEK
Mutlaka
o şeyi gerçekleştirmekle sonuçlanacak değildir.
Kişi
kendisini kabul edilemez düşünceleri ve hisleriyle birlikte
benimsediğinde ve o düşüncelere hoşgörü gösterebildiğinde,
düşüncelerini ve duygularını gerçeğe dönüştürmesi daha az
olanaklı hale dönüşür.
Akılcı
olmayan şekilde düşünmeye eğilimin varsa berbat veya felaket
olarak görme, üstesinden gelinebilecek bir sorun olarak gör.
Hiç
kimsenin senin gibi düşünmesini bekleme.
Düşünme
tembeli iseniz, düşünmemek daha kolay gelir.
Düşünürseniz
az, düşünmeyi o kadar az istersin.
DENETLEMEK
Denetle yemiyorsan,
değiştiremiyorsan oluruna bırak.
Denetimi
elinde tutak için ısrar edersen, öfkeler, suçlamalar,
inceltmeler, dışlamalar, acıyarak yaklaşımlar seni sarar.
Değişmesi
için baskı yaparsan öfkeni alevlendirirsin.
Sert
ve sakin olursan başarı sağlayabilirsin.
Kavgaya
başka sebep vermeyin.
Nazik
(İnce, terbiyeli, saygılı, güzel, zarif) olursan sakinlik
sağlanır, işbirliğine ortam hazırlanır.
İyi
şeyler ödüllendirilmelidir.
(Balla,
sirkeyle olduğundan daha çok sinek yakalarsınız)
DEĞİŞMEK
Başkasının
değişmesini istiyorsak önce biz değişmeliyiz.
Dinlemek
çok özel bir hünerdir.
İyi
dinlemek hoşgörü ve anlayış gerektirir.
Anlatanın
anlaşılmak için yürekten bir ricasını, kaygısını gözden
kaçırmamalı.
Herkes
iyi dinleyici sever.
Aralıksız
konuşmak sinirli gerilim yaratır.
Saygı
ve sevgi kazanmak için sabırla ve ilgiyle dinlemeye hazırlıklı
olmalıyız.
Anlatılanları
dikkatlice dinler, karşındakinin ne amaçla söylediğini göz
önünde tutar ve kendi yargılarını oluşturursun.
Kendimizi
değiştirmek için çalışmaya istekli olmalıyız.
Değiştirmeye
çabalamak; değiştirilemeyeni kabul etmek bu iki durum arasındaki
algılayacak bilgeliğe sahip olmak gerekir.
Kendini
değiştirmek güç olabilir ama değiştirmezsem her şeyin daha zor
olacağı da bir gerçek.
Böyle
düşünmeye kendini ikna et.
Rahatsızlık
duyacaksın fakat bu rahatsızlığa katlanabilirsin. İyi bir ruh
haline kavuşursun.
Gönülsüzce
çaba gösterirseniz, çabalarınız etkisiz kalır.
Değişmek
demek, eski alışkanlıklarını yıkmak ve yenilerini geliştirmek
amacıyla düşünce, hissetme ve eylem biçimimizi değiştirmek
demektir.
DUYGU
Olayları
değerlendirme ve düşünme biçiminize göre oluşur.
Duyularımızın
oldukça farkındayız (anlaşılmamak, değeri bilinmemek,
görmemezlikten gelinmek) gibi fakat bazen başkalarının
duygularının farkına varmakta yetersiz kalırız.
Gerçek
duygularımızı saklamaya çalışırsak kendimize yabancılaşırız.
Kendinizi
olduğunuzdan başka bir türlü olduğumuza inandırmaya
çalışmayınız.
Duygularınızı
dürüstçe, fakat özen ve incelikle iletmelisin.
İçtenliğini
dışa vurmanızda esnek olmalısın.
DUYGUSALLIK
Her
açıdan sağlıklı olan bireyler, kendilerine veya başkalarına
katı ya da mutlak kurallar koymazlar, bilimsel düşünceye
yaşamlarında yer verirler.
DÜNYA
Dünya
tümüyle iyi ya da tümüyle kötü değil, iyiyle kötünün bir
karışımı olduğunun farkına varmalısın.
Dünyada
kesinlik yoktur, belirsizlikler vardır.
Dünyada
değersiz hiçbir insan yoktur, sadece değersiz davranışlar
vardır.
DENGE
Denge
elde etmeye çabalamak, size, kişisel olarak anlamlı hedeflerin
peşine düştüğünüz duygusu ve rahatlık verir.
Dünyanın
kendi kuralları var ve ona göre işliyor, yoksa sizin ya da bizim
kurallarımıza göre değil.
DENETİM
Bilimle
olur.
Doğanın
işleyişi ile uyumlu olmalı ve hoşlanıyor olmalısın.
Sınırlarını
bilmelisin.
Seçme
gücüne sahip olursun, istek ve hedeflerin doğrultusunda yaşamını
yönlendirmek için kullanabilirsin.
DÜŞÜNCE
Düşüncelerinde
ne zararı ne de mutlu olmayı öne çıkarma, yaşamın tadına daha
çok varmaya çalışarak sevinçle yaşamak akıllıca olur.
DEĞERSİZLİK
Değersiz
bir insan olsaydınız, tamamen değersiz olan bir ruha, bir öze
sahip olduğunuz ve hiç bir zaman değer taşıyacak takdir edilecek
bir şey yapmadığınız anlamına gelir ki bu söz konusu bile
olmaz.
İnsan
inanılmaz derecede karmaşık canlılardır.
Birçok
yeteneğin, davranışın, niteliğin ve karakter özelliğinin
birleşiminden oluşur.
Tek
bir niteliğe göre insanın kendisini değersiz ilan etmesi dünyanın
en saçma şeyidir.
İnsan
özellikleri tartılamaz ve ortalaması alınamaz.
İnsanı
kim yargılayacak?
Özellik
ve yetenek bu kadar farklı olunca buna kim karar verecek.
DİNLEMEK
Dinleme
yaparken yönünüz anlatana doğru olmalı.
Gözlerine
doğru bakmalısın.
Gülümsemelisin.
Hem
ruhsal hem fiziksel olarak dinlemek gerekir.
Esnemek
dinlenme olmadığının belirtisidir.
İyi
dinlemek hoşgörü ve anlayış gerektirir.
Tümüyle
dikkat kesilip yürekten gelen ricayı gözden kaçırmamak lazımdır.
Bu
rica çok önemli olabilir.
Herkes
iyi dinleyiciyi sever.
Aralıksız
konuşmak sinirli bir gerilim üretir.
Saygı
ve sevgiyi kazanmak istiyorsak sabırla ve ilgiyle dinlemeye
hazırlıklı olmalıyız.
DEDİ
KODU
Dedikoduya
önem vermek, mutlu davam eden arkadaşlık için ölüm demektir.
Başkasının
yalanı arkadaşlığını bozabilir.
DENEYİM,
Öz-disiplin
kazanmamışa yaptığı işin sonuçlarını öğreten öğretmendir.
Deneyim,
hiç çaba harcamamış kişinin zor durumdan kurtulmak için kaçmayı
emreder.
Deneyimlerin
devam ettikçe öğrenme isteğin de devam eder.
DENEME
Deneme
bir çaba harcamaktır.
İlerleme,
çaba harcadığınızda ve bir sonraki denemenizi bir öncekinden
öğrendiklerinizle yetkinleştirdiğinizde mümkün olacaktır.
EĞİTİM
Eğitimi
ne kadar çok görürseniz o kadar eşsiz olursunuz.
Eğitim
olmadan güç ve zenginliğin sıkıntısını çekersiniz.
Eğitim
aldıkça yalnız bilgi birikimi gerçekleştirilmez, temel bir
değişim süresine de girersiniz.
Belli
bir eğitim derecesi sizi nitelik bakımından farklı bilge,
merhametli, meraklı, ilginç, sağlıklı bir insan yapar.
Eşit
düzlemde ilişki kuran yaş farklılıklarını önemsizleştirir.
Endişe;
üzüntü ile düşünürsen olur.
Sorunun
güçlük çıkardığını kabul et fakat kesinlikle korkuya
kapılma.
Gönlünü
üzüntüye kaptırarak enerjini boşa harcama.
Dikkatini
sorunun üstesinden gelmenin yolları üzerinde yoğunlaştır.
Eminlik.
Yapa-yapa kendinden emin olursun ve yapa-yapa rahata kavuşursun.
FANATİK
Fanatik
düşünceli kişiler, düşüncelerini dikkatle incelemeyen, fakat
aynı zamanda inançlarıyla, aşırılığa vardıracak kadar,
kendinden geçen insanlardır.
Özel
bir görüştür.
Farklı
görüşlerin olduğunu ve bunu insanların savunmaları
gerçeğini kabul etmezler.
Serbest
bölgeye, tarafsızlık noktasına ulaşmayı başaranlar her
toplulukta mutlu olabilirler.
(Sanatkârlar,
artistler, yazarlar, ressamlar, müzisyenler)
ESNEKLİK
Esnek
olmanız içtenliğinizle dürüstçe, özen ve incelikle duygularını
iletmekle olur.
FARKINDALIK
Farklılıkların
farkında olmayanlar sert konuşur, isteksiz olur, şikâyet ederek
ortada dolaşırlar, tahammül etmeyi bilmezler.
Mızmızlanırlar,
üzülüp dururlar.
Bu
durumun açıklanması gerekir.
Açıklandıktan
sonra sertlik yerine anlayış ve yakınlık tavrı gelir.
Bir
soruna karşı mücadele edebilmenin ilk koşulu, onun farkında
olmaktır.
FİKİR
Fikir
farklı ve yaptığına karşı olabilir, planını yeniden düşünmek
ve daha iyi plan yapabilmek için yeterlidir.
Böyle
biriyle ortaklık kurun, kuramazsan söylediklerini yapan, kendini
denetleyebilen, iradeleri (İsteme, buyruk, bir şeyi yapmaya veya
yapmamayı belirten iç güç) ile belli başarılar kazanmış
kişilerle birlikte olun.
GENÇ
Genç
bir akrabanla anlaşmayı istersin ama bunun kolay olmadığını
bilmelisin.
GEÇİNMEK
Geçinmek
demek onlara güven vermek demek.
GÜÇLÜLÜK
Kendini
güçlü hissetmek için başkalarını aşağılama ihtiyacı duyan
kimse tehlikelidir.
GÜLMEK
Eğer
kendinize gülebilirseniz çevrenizle beraber gülebilirsiniz.
GERÇEĞİ
KABULLENMEK
Gerçeği
kabullenmek için yürekli olmak gerekir.
Koşulları,
hoşlanmadığımızı, bir şeyler yapıp yapmayacağımıza karar
vermeliyiz.
Gerçek,
katı gerçek olduğunda yapmak istediğiniz her şeyi
yapamayacağınız anlamına gelir ve bu da keşke diyenler bu tuzak
içindedir.
GÖNÜLSÜZLÜK
Gönülsüz
gösterilen çabalar etkisiz kalır.
İş
ağırdan alınır, hoşgörü azalır, memnuniyet kalkar, işi
bırakılır.
GELİŞMEK
Gelişmek
için insanın çok çalışması gerekir.
İşe
başla ve hedefine ulaşana kadar çalış.
Rahat
etmeyi bekleme.
GÜVEN
Güven
duymak istiyorsan, sorunların üstesinden gelmek istiyorsan çalışman
ve denemen gereklidir.
Alıştırmalar
yaparak başardığına kendini ikna etmelisin.
İnsanın
kendine güveni ancak bir şeyi yaparak gelir.
Bunun
başka bir yolu yok.
Bu
tanım basit ama böyle.
Güven
iyi bir ilişki için yüksek önceliğe sahiptir.
Güven
güveni doğurur.
Güven
doğrudan bir yaklaşım biçimidir.
Mesafeli
tavırlardan kaçınmalısın.
Eleştiriye
açık olmamalısın.
Vaaz
vermemeli veya patronluk taslamamalısın.
Baskı
altında tutmamalısın.
Hatalarını,
cesaretini kırmayacak bir biçimde göstermeliyiz.
GELİŞME
Gelişmemizi
sağlayacak fırsatlar için bu gün yapmanızın iyi olduğu işleri
bu gün yapıp yarına bırakmamakla olur.
Yaşama
yeteneğiniz bu davranışınla; hayatı doyası ile yaşama
fırsatlarını görmeni sağlar.
Gelecek
sadece sorunlar olarak gelmeyecektir, imkânlar ve fırsatlarla
gelecektir.
Kendini
gelecek korkusuna terk ederek bunalıma girme, şimdiden kendini kör
ve sağır hale getirme.
Bir
şeyi mükemmel olup olmadığını hiç de göz önünde
bulundurmaksızın yapmaya çalışmak, hangi hataların yapıldığını
görmek ve sonrasında bunları düzeltmek, böylece aynı işi bir
daha ki seferde bu yeni kavrayışla denemekten oluşan sürenin
tümü, gelişme sağlamanıza olanak sağlar.
GENÇ
Genç
inançlıdır, özgüvenlidir, umutludur.
Bu
dünyadan, insanlardan ve sonsuzluktan ne kadar güzellik, umut,
neşe, cesaret, kibarlık ve güç mesajı aldıysa, o kadar gençtir.
Kuşkuların,
korkuların, kaygıların, öz-güvensizliğin, üzüntün, düş
kırıklıkların varsa yaşlısın.
GEÇİNMEK
İyi
geçinmek ister yüksek ister daha aşağıda olsunlar, pek çok kişi
için zordur ve ancak altyapılarına bakmaksızın her bireye saygı
gösteren geçinir.
HAKSIZLIK
Yalnızca
kederlendirici ve can sıkıcıdır.
Ama
sen bunu korkunç ve felaket olduğuna inanırsan bunalım, öfke,
korku ya da işleri erteleme olarak görürsün.
Doğru
inanış, hayatın adil olmadığı ve belli ölçüde haksızlığa
katlanman gerektiğini kabul edersen ve bunu doğal kabul edersen
duygusal rahatsızlara engel olursun ve soğukkanlılıkla hayatınıza
devam edersiniz.
Haklarınızı
öfkeyle savunmaya kalktığımızda, saldırgan olursun.
Öfkeyle
yapmazsan, kendine güvenen biri olursun.
HAKLI
Haklı
olma isteği sizi bağlar, başka bir kabule yanaşmayan duygusal
rahatsızlığa götürür ve insanlarla aranızda sık-sık büyük
zorluklara neden olur.
(Ben-sen
kavgasına sürükler)
HATA
Hata
yapma korkusu olan başkaları kızdığında, paniğe kapılırlar
ve onların kötü davranışlarına karşı koymaktan
kaçınırlar.(yaygın korkudur)
Hata
yaptığınızı fark ettiğiniz zaman ilk iş olarak özür
dilemektir ve meseleyi olabildiğince yoluna koymaktır.
HOŞ
GÖRÜ
Hoş
görülü olmayı ve yardım severliği öğrenmeliyiz.
Sağlıklı
kişiler hayatın tatlısı ya da acısına karşı hoşgörülüdürler.
Hata
yapmak insanoğlunun özünde vardır, bu da yapabildiğimiz ve
yaptığımız ve yaptığımız anlamına gelir.
İyinin,
kötünün, tarafsız ve karmaşık bir birleşimi olduğumuzu
anlayabilmelisin.
HİÇ
BİR ZAMAN; HER ZAMAN
Bu
sözcüklerini ruh sağlığınız ve akılcı biçimde yaşam için,
duygularını tanımlamak için hiç kullanmamalısın.
HAYAT
İstediğimiz
şeyleri bize kolayca ve çabucak vermiyor.
Yine,
günlük yaşamın ayrılmaz parçası olan tatlı ve acı
olaylardan, çekilen eziyetlerden ve hayal kırıklıklarından bizi
korumuyor ve acısız bir yaşam sunmuyor.
HASTALIK
Ruhsal
hastalık olarak her insanda vardır.
Peşin
olarak kabul et.
Kimin
nasıl ve ne kadar tepki vereceğini asla tahmin edemezsin.
HEMEN
Her
istediğimize anında ulaşabilme beklentisini kırmak zorundayız.
Bunun
böyle gitmeyeceğinin farkına varmalıyız.
Çocukken
ihtiyaçlarımızın hemen karşılanması alışkanlığını
değiştirmeliyiz.
Hemen
isteyen sabırsızdır.
Kumara
kolayca yönlenebilir.
Hırsızlığa
kolayca yönlenebilir.
Büyük
çöküşlerin sebebidir.
Olgunlaşmanın
yoluna büyük engeldir.
HÜKÜM
Kendiniz
hakkında kesin hükümler vermeyin.
Bir
davranışını yargıla ama bütünüyle kendinizi asla.
HEDEF
Hedefe
yönlenirken doğal bir akış içerisinde olmalıdır.
Bilincinizin
(Eleştirici bir biçimde, kendi etkinliğinin farkında olan,
farkına varma duygusu açık olarak) bütünüyle hedefe
kilitleyerek istemektir.
HAFIZA
Hafızaya
asla güvenmeyin, özellikle güçlü değilse, hemen kalem kâğıt
çıkarıp not alın, bir şeyi yapmayı hatırlamanız gerektiğinde
sizi ne kadar sorundan kurtaracağını tahmin edemezsiniz.
Istırap
(Üzücü bir durum ya da etkenin yol açtığı tasa, üzüntü,
duyulan beden acısı)veren olguyla yüzleşmeliyiz.
Kendine
acımayla ilgili olsa da toparlanmak için çok önemlidir.
Sağlıklı
bir düşüncedir ve ilk bir kaç haftayı atlattıktan sonra yararlı
bulursun.
İDAAL
İdeallerini
terk eden insanlar ihtiyarlar.
İHTİYAÇ
İhtiyaçlarınızı
açık ve utanmadan tartışmalıyız.
İLİŞKİ
İlişkilerde
iyilik, karşındakinin bağımsızlık ve bireysellik ihtiyacına
saygı göstermekle iyi karşılıklı atmosfer oluşturulur.
Herkesle
eşit düzlemde ilişki kurmaya çalışın böylece aranızdaki yaş
farkları önemsizleşecektir.
İyi
geçinmek demek onlara güven vermek demektir.
İŞLER
İşler
tek başına büyük ise kolay yapılabilecek şekilde küçük
parçalara ayırarak yaptığın zaman geri kalanın göz korkutucu
olmadığını görürsün.
Bu
teknik tembellikten kurtarır, boş ve faydasız durmanı engeller,
işe başlamanı sağlar.
Kendinle
anlaş, başla, başlanan işin muhakkak biteceğine inan.
Baştan
rahatlık beklemek delice bir düşüncedir, işin doğası böyledir,
rahatlık sonra gelir.
Başaramasan
bile başka işlerde yarayacak birçok deneyim edinmiş olursun.
İşin
yapılmasında sızlanmayı sürdürürseniz hiç bir şey elde
edemezsiniz.
Bir
işin nasıl yapılacağını bilmek önemlidir.
Ancak,
o işi gerçekten yapana kadar, o işin nasıl yapılacağını
bildiğinizi iddia edemezsin.
İyi
döneminde işin ne kadarının altından kalkmış olduğuna bakmak
ferahlatıcıdır.
İşleri
denetim altına aldıktan sonra zevkli başka işlere yönelmelisin.
İşler
kötüye gittiğinde gevşemeyi ve sakinleşmeyi öğrenemezsek
sağlığımıza korumaya biliriz.
Olgularını
(Birtakım olayların dayandığı neden ya da bu nedenlerin yol
açtığı sonuç) değiştiremeyeceğini kabul etmelisin.
Bu
gerçeği öğrendikçe daha olgun bir insana dönüşürsün.
İLETİŞİM
Eğer
biz stres altında isek gerilimi diğerlerine de bulaştırırız ve
iyi bir iletişim olanaksız hale gelir.
Ortak
bir zemin tüm iyi iletişimin sırrıdır ve eğer endişelerimizin
üstesinden gelebilir ve çaba gösterirsek hepimiz bunu
becerebiliriz.
Öğüt
vermek, hiddetlilik, kızgınlık iletişim sağlamaz.
Huzur
ve güven verebiliyorsan iletişime hazırsın.
İsteklerinizi
tanımla ve tanımanız, ulaşmak için çalışıp çabalamanız,
engel olan durumlardan kurtulmak için problemleri çözmeniz
önemlidir.
İNSAN
İnsan
olmak, çok sayıda isteğe sahip olmanız anlamına gelir.
Arzularımızdan
bazıları hafif, bazıları ılımlı ve bazıları da güçlü
olur.
İnsanın
olgularını (Birtakım olayların dayandığı neden ya da bu
nedenlerin yol açtığı sonuç) değiştiremeyeceğini kabul
etmelisin.
Bu
gerçeği öğrendikçe daha olgun bir insana dönüşürsün.
İnsanlar
inanılmaz derecede karmaşık canlılardır.
Birçok
yeteneğin, davranışın, niteliğin ve karakter özelliğinin
birleşiminden oluşurlar.
İnsanın
özellikleri hiç durmadan değişir.
İDDİA
Bir
şeyin gerçekte ne ise, ondan farlı olması gerektiğini iddia
etmenin hiç bir anlamı yoktur.
İLHAM
Asıl
işe başlamak üzere kendinizi harekete geçirdiğinizde, ilham
gelir ve sizin çalışma hızınıza paralel olarak da devam eder.
İlham
başarının %10 dur.%90 nı dökülen terlerden oluşur.
İNSAN
İnsan
yaparak, görerek öğrenir.
İnsan
isen her an yenilendiğinin, değiştiğinin, olgunlaştığının
farkında olarak uyum sağlamalısın.
Olduğun
gibi kalmak imkânsızdır.
Her
şey değişirken sen olduğun gibi kalmakta ısrar ve iddia edersen
kendini aldatırsın.
İŞİ
AĞIRDAN ALMAK
İşi
ağırdan almak başlı başına büyük sorunlar yaratır.
İşi
kabul etmemektir.
Bilerek
yapılan bir davranıştır.
İkazlarda
düzelteceğim cevabı verilir.
Hoşgörü
yokluğu varsa tedirginlik ve baş kaldırış vardır.
Kendi
değerine karşı tehlike olduğuna inanır ve değerlerini korumak
adına yapar.
Bahanelere
sığınırsın.
Yaptığı
en iyi iş olarak kendine verilmesine rağmen yarışmaktan korktuğu
için işi yavaştan alırsın.
Gücendiğini
doğrudan söylemek yerine işi geciktirir ve kalitesiz iş
çıkartırsın.
Hileye
başvurmuş olursun, kendini kandırırsın.
Her
insanın farklı beğenisi olduğundan kişi kendi yapmak istediğini
yapanı beğenir.
Kendinizi
bilinçli olarak cezalandırıyorsun ama karşılığında hiç bir
şey kazanmıyorsun.
Bir
işi yapmak için çaba harcadığınız müddetçe gelişme mutlak
surette sağlanıyordur.
Deneyimlerinizden
öğrenmeye devam ediyorsunuzdur.
İŞ
İş
seçerken zevk veren, yapmaktan keyif aldığınız bazı işler
seçin.
Uzun
vadeli amaçlarınıza uyum içinde olmasına dikkat edin.
İşi
yerine getirmeden önce rahat etmeyi bekleme, kendine tam olarak
güven duymadan işi yerine getirin.
Sonucunun
ne olacağından emin olmak zorunda değilsiniz.
İŞİ
YAPMADAN ÖNCE
İş
yapmadan seni heyecanlandıracak bir şeylerin ortaya çıkmasını
beklersen, hayatın boyunca çok az iş başarırsın.
İş
için ne kadar çok zaman harcarsak o kadar ustalaşır ve o işten o
derece keyif almaya başlarsın.
İLİŞKİLER
İlişkiler
değer verdiğiniz kişi ile sona ererse pişmanlık ya da keder
duygusu yaratır.
İnsan
iyi de kötü de davranan, ancak gelecekte daha iyi yapma gücünü
elinde bulunduran, hata yapabilen biridir.
Her
zaman başarılı olmadıkça hiç bir değerimiz olmadığı şekilde
kendimizi kınayan bakış açısını benimsemektense, bu görüşü
benimseyin ve daha çok kişi tarafından onaylanma ve daha başarılı
olma sansını yakalayın.
Değersiz
bir insan değil, bazen istediği kadar başarılı olamayan,
istediği sonuçları alamayan bir kişiyim.
Hiç
kimse hatasız değildir.
İnsanlar
kendi değerlerine göre yargılanmazlar, fakat kendi kökenlerine
uygun olarak ayırıma tabi tutulurlar.
İnsanlar
sıkıntıya gelemezler. Bundan dolayı, sıkıntılardan hemen
kurtulmaya çalışır ve kendilerine en kestirmeden ferahlatacak
yolu seçerler.
Zayıf
öz-disiplinli insanlar inanmak istedikleri şeylere inanabilmek için
akla gelebilecek en uçuk mazeretlerin arkasına saklanırlar.
İDEALLERİMİZ
İdeallerimizle
uygun biçimde yaşamak olanaksızdır.
En
azından onları sürekli aklımızda tutabiliriz
İHTİYAR
İhtiyar
insan ideallerini (mükemmel olma yolunu) terk edendir.
İYİ
HİSSETME
İyi
hissetmeyi sağlamanın önemli yönü aklına olumsuz fikirler
sokmamaktır.
İYİ
YAKLAŞIM
İyi
yaklaşım karşındakini memnun etmek için düşünce ve
davranışının zarafetle (zariflik, naziklik, incelik.
Davranış,
söyleyiş, giyim kuşam inceliği) yani beğenilir olmalıdır.
İHANET
İhanete
uğramadıkça güven duymaktan vazgeçme.
İyi
bir ilişki için güven en yüksek önceliğe sahiptir.
İNCİNMEK
İncinmeye
sebep olacak her türlü söz ve davranış için dikkat edilmeli ve
o kişinin özeline saygı gösterilmelidir.
İNANÇLAR
İnançlardan
konuşulur ama hiç kimse kendi inancını tartışmaya açmaz, izin
vermez.
İNCELİK
İncelik
olması için farklılıkların farkında olmalısın.
İNAT
İnat
etmek kendinin daha güçlü kuvvetli olduğunu ispat etmek
niyetinizle olur.
İntikam
duygusu hâkimdir.
Sonucu
bilinenin tekrar ispat edilmesine çalışmaktır.
Üstünlüğünü
kaçırma korkusu ile ikna edilmeye kendini kapatmıştır.
İYİMSER
İyimser
olabilenler, kendilerini sevenlerdir
İş
sonuçlanıncaya kadar belli aşamaları takip ederek gerçekçi
hedeflere ulaşabilmek için beklemesini bilenlerdir.
KASDEDİLENİ HEMEN FARKEDEN
Akılcı
düşünmeye ve önerileri hayata geçirmeye başlar.
KONTROL
Sınır
belirleyenler hayatta diğerlerinden daha başarılı olurlar.
Güç,
yeterli gelir ve eğitime sahip olmakla yaşamında kontrol
sağlarsın.
Duygularını
kontrol altına almak istiyorsan engellemeler karşısında kızmaman
gerekir.
Engellemelerin
duygusal rahatsızlığa yol açmadığını bilmelisin, ancak
keyfinizi kaçırır.
Kontrolün
azlığı bir kabiliyetin eksikliği yüzündendir.
Bu
nedenle kendinden nefret etmemelisin.
Doğru
biçimde yapmak öğretilmemiş olabilir.
Kontrolü
üzgün ve tedirgin iken sağlayamazsın.
Kontrolü
üzüntülü ve kendini bunalmış hissetmeye başladığın zaman
sağlayamazsın.
Kontrolü
elinde bulundurduğun nimetleri hesaba kattıkça sağlarsın.
Kontrolü,
işler kötü de olsa daha kötüsü olabileceğini bilerek
şükretmekle sağlayabilirsin, böylece olumsuz düşünceden
çıkarak kötü gidişatı durdurabilirsin.
Kontrol,
başkasının başına gelenlere aşırı tepki vermemekle olur.
Başkasının
problemi için üzülme, sadece ilgilen ve ihtiyaç duydukları
şeylerde yardımcı ol.
Kontrolü
kaybetmenizin ilk noktası kızgınlıktır ki kızgınlığı
oluşturan kendinin olduğudur, sonrası öfkedir.
(Bak
öfkeye)
Kendi
dengemizi kontrol etme gücü bizim içimizdedir ve hiç kuşkusuz
insan ilişkilerine uygulandığında paha biçilmez bir hal alır.
KORKU
Korku
mantıksız düşünceye sokar, acısına dayanamayacağını
düşünürsün, fena bir şey olacağını inanmamızla kontrolü
sağlayamazsınız.
Korkuda
kontrol istiyorsan sen istemedikçe kimse sizi üzemez, üzücü bir
dert var iken bunun felaket olduğunu söylemeyin, rahatsız edici
bir şeyi hep düşünmek zorunda değilsin.
Olanı
kötüleştirme.
Korkunuzu
destekleyen her şeyi tümden bırakarak ve defalarca deneyerek
korkudan kurtulabilirsin.
Bir
şeyden ne kadar korkarsanız, başınıza gelmesi de o kadar
hızlanır.
Çalışanların
arasına katılarak yapabileceğinin en iyisini yap.
Mükemmel
sonuçlanması gerekir diye ısrar etmeyin.
Problemleri
ertelemekle, sorumluluklardan kaçmak ile kaybedersin.
Başka
insanların kontrol edemediğimiz sorunlarına bağlanmak çok derin
bir hatadır.
Kendini
kontrol edersen enerjini öfke ve suçlamaya, karşı suçlama ile
cevap vermezsin.
KISKANÇ
Kıskanç
insanlar, sevdikleri kimselerin kendilerini sevmesini öyle çok
isterler ki davranışları ile kendinden çok hızlı biçimde
uzaklaştırırlar.
Bağırırlar,
boğarlar, tutsak haline getirirler, sevdiğinin en küçük
zevklerinden bile men ederler, hep sevilmek istediklerinde ısrar
ederler.
Güveni
ve sağduyusu eksik olan kıskanır.
Sevdiğini
kaybetme korkusu hep duyarlar.
Dışlanmak
istemezler.
Sevdiğinizi
ne kadar kontrol ederseniz o kadar çabuk kaybedersiniz.
Kıskançsan
sessiz ol.
Baskı
yapma.
Kafa
ütüleme.
Başkaları
ile olan ilişkisini engelleme.
Zeki
ve kıskanç insan isen kendine özen göster, kontrol et, öfke ve
suçlamaya yönelme, öz-denetim ve disiplinini geliştir.
(bak
öz-denetim).
Kıskançlık
sevgi ve saygı ilişkisini zedeler.
KAYITSIZLIK
Kendine
karşı kayıtsızlık eden erkekler de kadınlar da başkaları
tarafından kullanılmaktan ve başkalarının düşencesizliğinden
dolayı acı çekerler.
KUSUR
Kusur
aramak, güzellikleri görmemezlikten gelip yanlış ve hatayı öne
ve söze getirmektir.
Kusur
söylenmeden önce o kişinin güzellikleri önce ortaya konmalıdır.
KÖTÜ
Kötü,
berbat gözüktüğünü asla hiç kimseye söyleme.
Kötü
bir şey yapan birine yardım ve destek olmamalısın.
KATLANMAK.
Eğer
durumu değiştiremiyorsan en iyi davranış kabullenmektir.
KARAR
Karar
vermeden önce geri çekilerek seçeneklerini gözden geçir ve karar
ver.
Karar
almadan önce emin olmanız mümkün değildir.
Karar
verdikten sonra hemen değiştirme.
Her
zaman belirsizlikler vardır ve bu belirsizliğe hoşgörü gösterme
fırsatın olmalı.
KAYGI
(üzüntü,
tasa, düşünce)
Kendi
kaygılarımızın köleleri olmak zorunda değiliz.
KİBARLIK
Kibar
ve neşeli insanlar genelde zarafetle yaşlanırlar ve son ana dek
kibar ve neşeli kalırlar, fakat bencil, tatsız bir insanın
yaşlandıkça bu huyları artar.
KİN
Kin
gütmek aptalca ve ruh sağlığını bozucudur, sevmek akıllıcadır.
KIZGINLIK
Kızgınlık
bir zehirdir, yakınlık ise ilaç.
KESİNLİK
Kesinlik
arıyorsan dünyada bulamazsın.
Çünkü
işler sık-sık kestiremeyeceğiniz biçimlerde değişir.
Kesinliğin
var olması gerektiği konusundaki ısrardan vazgeçin ve
belirsizlikten hoşlanmasanız da onu kabullenin.
KAYITSIZ
KALMAK.
Gerçekten
istediğiniz bazı şeylere kayıtsız kalıyorsanız, kendinizi
kandırıyor ve sizin için gerçekten önemli bir şeye yabancılık
taslıyor veya inkâr ediyorsundur.
KORKUNÇ
Korkunçluk
güçlük çekmekten öte bir anlam taşır.
Bir
şeyin yüzde yüz kötü olduğunu ortaya koyar.
Bir
şey ne kadar kötü olursa olsun, her zaman için, daha kötüsü
olanaklıdır.
Güçlükler
ve elverişsizlikleri korkunç olarak ifade ederek olduğundan daha
da kötüleştirmeyin
KABUL
ETMEYE YANAŞMAYANLAR
Çaresizliğini
kabul etmeyenlerin tedirginlikleri devam eder, şansızım
kelimesinin arkasına saklanırlar, sorunları daha da kötüleşir,
rahatsız, tedirgin, kısıtlanmış bir yaşama devam
ederler (Kaçmak) Farkına varıp sorunla yüz yüze gelip çözmeye
çalışılmadığından olur.
Kendinizi
tam anlamıyla olduğunuz gibi kabul etmediğiniz sürece, mantıklı
kararlar almanız ya da geçmişte yaptığınız hataların
sonuçlarını düzeltmeniz pek olanaklı olmaz.
KEYİF
Keyif
aldığın ne ise, onda en iyi olmaya çabalamalısın.
Ne
yapıyorsan keyif alarak yap başkasının onayını ya da saygısını
kazanmak için olmasın.
Bir
şeyi iyi yapmaktan keyif almak ve daha iyi koşullarda var olabilmek
adına yapın, egoyu tatmin etmek için yanlıştır.
KAÇMAK
VE KAÇINMAK
Kaçmak
ve kaçınmak zor sorunlarla yüz yüze gelmenize engel olur.
Bu
ileride başka yeni zorlukların ortaya çıkmasına yol açar.
Bitirilmemiş
işler bekler, sorunlar çözümsüz kalır, yeni ve daha büyük
zorluklar ortaya çıkar.
Yaşamak
ve istediklerini yapmak için sonsuz zamanın yok.
Sorunlardan
kolayca kaçmak, aslında hayatın getireceği güzelliklerden kaçmak
anlamına gelir.
Küçük
kaçışlar az olsa da kaçma alışkanlığı yapar, her şeyden
kaçmaya başlanır.
Bir
kere yoldan çıkmaya başladıysanız, yönü düzeltmek çok kolay
olmayacaktır.
KISA
VADELİ ÇÖZÜMLER
Kısa
vadeli çabuk çözümler bir süre kendini iyi hissettirir ama
bağımlılık yapar (Çikolata, içki, hap).
Ye,
iç, eğlen; çünkü yarın olmayabilir şeklinde dile getirilen
kısa vadeli hazlardan yana olursan gerçeklerden ve akılcılıktan
uzaklaşırsın.
KAYBEDİLEN
Kaybettiğimizden
konuşulmasını yasak ederek saklamaktansa açıkça konuşmak
sağlıklıdır.
KUŞKU
Kuşku
maya gibi kuşkuları üretir.
KÖTÜ
DAVRANIŞ
Kötü
davranış içindeki insanlar kendilerinden hoşlanmazlar.
Kötü
davranırlar çünkü kendilerini beğenmezler ve ardından kötü
davrandıkları için kendilerini beğenmezler.
Kendilerini
reddedilmiş ve istenmeyen kişi gibi hissederler, bir yakın
arkadaşa çok fazla ihtiyaç duyarlar.
Konuşmaktan
kaçınacağın konular suçluluk, sevilmezlik, utanma, inançlardır.
KORUYUCUK
Belli
bir zamana kadar iyi sonuçlar verir, devam eden koruyuculuk zarar
verir.
KURUNTU
Bir
durumun muhakkak olumsuz zorlukları ve zorlamaları olacaktır.
Bu
zorlukları keyifle karşılarsan iyi sonuçlar alırsın.
Bu
durumun sonuçta mutlaka mutsuz ve bitkin bırakacağına
inanırsan kuruntulu olursun.
MUTLULUK
Mutlu
insanlar, standartları (herkesçe kabul edilebilir ölçü),
değerleri (yararlı nitelikleri) ve etikleri (toplun içinde nasıl
davranılacağı, görgü kuralları) ile makul (Akıllıca, akla
uygun, akıllıca iş gören, anlayışlı, mantıklı, söylenmiş
ve söylenen sözlere önem veren) uyum içinde yaşayanlardır.
Mutluluk;
güzellik, sağlık, şöhret ile geldiğini sanma, mutluluğunu yok
edecek özelliklerdir.
Kısa
yoldan mutluluğa ulaşmak o an için keyif verici olabilir fakat
uzun vadede düşünüldüğünde, maliyeti son derece yüksek ve
üzücü sonuçlar yaratabileceğini de akıldan çıkarmamak
gerekir.
MUTSUZLUK
Mutsuz
olan makul hoşnutsuzluk düzeyinin altında yaşıyorsa, uykusu
düzensizleşir, arkadaşları sinirlisin diye uyarır, kendisi bu
durumu itiraf edemez, geçici düşüncelerle çözüm arayarak zaman
kaybeder.
Şikâyet
etmeyi bırakması, çektiği sıkıntının farkına varması,
sorunu kabul etmesi, dışlanma ve öfke devresine varmadan farklı
bir çözüm yolu izlemelidir.
Geçmişte
yaşadığın mutsuzlukları geleceğe taşımakta fayda yoktur.
Neden
geçmişin mutsuz eden olaylarını hatırlayıp duralım.
MAHCUBİYET
Utangaç
insanlar, durmadan, başkalarından uzak durmalarını, küçük
düşmekten acı duyacaklarına inananlardır.
Kendine
yaptığın çok sert bir yargıdır.
(utangaçlığı
oku)
MÜLKİYETÇİLİK
Mülkün
sahibi gibi davranışlar her sevgi ilişkisini zedeler.
Ruhsal
ve bilinçsizlikten kaynaklanan sebeplerden dolayı öz-disiplin
sahibi olamazlar.
Başaramama
korkusu tesirindedirler.
MİRAS
Miras
olarak sağlıksız bir ortamda büyüdüğünü kabul et.
Yaşamına
akılcı olmayan düşüncelerle, incinmiş duygularla, yersiz
davranışların etkisi oldu.
Denetimsiz
giren bilgilerin duyguya dönüştüğü akılcı olmayan tüm
düşünceleri ve hatıraları yeni baştan ortaya çıkarıp;
alacağını al, yaramayanı atarak sorgula ve seç.
Geçmişi
silip atmak kolay değil, aklınla savaşmayı bıraktığın an çok
kısa sürede eski hatalara düşersin.
Yanlış
olana saldırmalısın, yok edene kadar durmamalısın.
MÜKEMMEL
Mükemmel
olmakta ısrar edenler en kötü olmaya mahkûmdur.
NEFRET
Yanlış
davranmış olsanız bile, asla kendinden nefret etme, yaptığın
yakışıksız davranışından nefret edin.
NEZAKET
Nezaketle
(Saygı ve incelikle) ve sakinlikle davranmak sonra pişman olacağın
birçok yanlış davranışı engeller.
NEVROZ
Nevroz
kişinin ruh ve karakter yapısındaki bozukluklardır.
Çoğunlukla
dış çevrenin etkisi ile meydana gelir.
Kişiliğin
ve uyumun tümünü etkilemez.
İçgüdülerin,
bilincin, sansürün birbiri ile uyuşması gerekir, bu uyuşma
bozulursa nevroz hastalıkları ortaya çıkar.
Psikoloji
alanıdır.
NİŞANLISININ
değişeceğini beklemek boşunadır.
ORTAK
ZEMİN
Ortak
zemin tüm iyi iletişimin sırrıdır ve eğer endişelerimizin
üstesinden gelebilir ve çaba gösterebilirsek hepimiz bunu
becerebiliriz.
ONAYLATMA
Kendini
onaylatma sorularından ısrar edersen güvensizlik ve bağımlılık
sinyalleri verirsin ki sevgiyi zedeler, seni terk etmesini sağlarsın.
Olumsuzluğu
yaşamamak tek düşünceniz olmalıdır.
Başkaları
ve dünya hakkında fazlaca olumsuzluğun öğretilmesi, sizin de
buna inanarak kendinize zarar vermeniz zehirli pedagojidir.
OLUMSUZLUKLAR
Olumsuzlukları
devamlı gündeme getirmekten sakınmalısın.
OLGUN
OLMAK
Olgun
olmak için insan olgularını (Birtakım olayların dayandığı
neden ya da bu nedenlerin yol açtığı sonuç) değiştiremeyeceğini
kabul etmelisin.
Bu
gerçeği öğrendikçe daha olgun bir insana dönüşürsün.
Ongunlaşmanın
önemli kaynağı risk alabilmektir.
Bildiğinle
gerçeğin yüzleşmesidir.
ÖZ-DİSİPLİN
Öz
disiplin yüzleşmek, anteraman, egzersiz ile kazanılır.
Yüzleşmekten
korkma.
Şimdi
yapılması gerekeni yap.
Hatalı
yapsanız bile yaparak pratiği geliştirin.
Yapılacak
büyükse parçalara böl, yavaş-yavaş yap.
Kendini
ödüllendir.
Yaptıklarınızı
geriye doğru sorgulayıp hatalarından ders alın.
Denemeden
vazgeçmeyin.
Sorundan
kaçmaktansa üstüne gitmek doğrudur.
Yeteneğini
kullanabilmek için gerekli tahammül ve öz-disipline sahip
olmalısın.
Yeteneklerini,
niyetlerini, kararlarını sonuçlandırmak için öz-disiplin
gereklidir.
Öz-disiplini
denetim altına alacak olan kendinsin.
Gerçekle
yüzleşebilme olgusunu içinize sindirir.
İnatçılık
yapmadan karşındaki kişinin sizi bir şeylere ikna edebilmesine
açık olun.
Başarısızlık
ve eleştirilmek, korkusuna kapılmadan neden reddedildiğini
öğrenmeli sonra rahat bir biçimde denetlemeye başlamalıdır.
Zayıf
öz-disiplinli insanlar inanmak istedikleri şeylere inanabilmek için
akla gelebilecek en uçuk mazeretlerin arkasına saklanırlar.
Öz-disiplin
ve acı çekmek her zaman kol kola gider.
Yapmak
iyi yapmaktan önemlidir ve pratik yaparak yetkinliğe (Gerekli
olgunluğa ve bütünlüğe erişmiş, kâmil, mükemmel)
ulaşılabilir.
Gereğinden
fazla en az disiplin varsa zarar verici olabilmektedir.
Zayıf
öz-disiplinin sizi mutluluklardan alıkoyabilmesi gibi aşırı
disiplin de yaşamdan zevk almanızı engelleyebilir.
Ölçüsünü
dengeli bir şekilde ayarlamalısın, sonuçta yoran aşırılığa
düşmemelisin.
Her
şeyi kararında yapmak lazımdır.
ÖZ-SAYGI
Öz
saygısı olanlar göz göze bakarak iyi niyetlerini belli ederler.
Öz-saygıları
zayıf insanlar, hataları düzelttiği zaman alıngaşlaşmak
eğilimindedirler, suçlanma olarak kabul ederek tepki verirler.
Samimi
bir anlaşmanın ihtiyacı içindeyiz ve etrafımızdakilerin ise
yardım ettikçe, onları cesaretlendirdikçe, kedi öz-saygımız
da yükselir ve kendimizi günlük işler dünyasında evimizde imiş
gibi hissederiz.
Suçluluk
duygusu öz-saygımızı azaltan ve tanıştıklarımızla
ilişkilerimizde bizleri güvensiz, yapan en büyük düşmanlardan
biridir.
Kendi
kaynakları ile yaşamaya yönelerek kendi başının çaresine
bakabilen biri haline gelmek gerekir.
ÖNEMLİ
OLMA
Başkaları
için önemli olmanın yolu, onlara karşı işbirliğine0 istekli,
saygılı ve sevgi dolu olmaktan, ihtiyaç duymaktan geçer.
ÖNEM
VERMEK
Hiç
bir şey, başkalarını, onlara önem verdiğinize inandırmaktan
daha etkili olamaz.
Her
insanın kendine göre önemsediği ve öne çıkardığı vardır.
ÖDÜLLENDİRMEK
Başkalarını,
iyi davranışları için ödüllendirmek, tüm davranışlar içinde
en basit fakat en yararlı olandır.
Kusur
aramak yerine söyleyecek güzel bir şey aramak doğrudur.
Davranışı
ödüllendirmek, onu pekiştirir.
ÖFKE
Kızgınlıktan
hemen sonra gelir.
Öfke,
bir şeyi istemeniz, dilemeniz, arzulamanızla başlar.
İstediğiniz
olmamış ve elde edememişseniz düş kırıklığına uğrarsınız
ve üzülürsünüz bu normal bir değerlendirmedir.
Öfke
istediğiniz şeye sahip olmak zorunda olduğunu düşünmekle olur.
Öfke
başladığı zaman çocukça davranışlar başlar.
Öfkelendiğin
zaman ilk işin susmak olsun ve kendine şu soruyu sorarak düşünceye
geçin.
(İstediğim
her şeyi elde etmek gerekir mi?)
Öfkeli
iken haklılık tartışmasına asla girmeyin.
Haklı
olsan bile bu davranışından dolayı kabul görmez.
Öfkeliyseniz
ve bunu dışa vurmayı seçerseniz diğer kişi ile daha fazla
soruna yol açarsın karşı kişiyi öç almaya teşvik etmiş
olursun.
Öfke
nedeni görülmez olur, hakaret sözleri görülür.
Öfkeliyseniz,
dışa vurmazsanız pasif saldırgan yöntemlerle diğer kişiden öç
almaya çalışırsın ki için rahat olmaz.
Buluğ
çağındaki gençler kurallar koyanlara karşı öfke duyarlar.
Sorumluluğunu
kabul etmekten kaçıyorsan, durumu olduğu gibi kabul etmiyorsun
demektir ve duygularınla aşırı öfke tepkisi verirsin.
Öfkeyi
yenmedikçe yaşamının denetimini kazanamazsın.
İyi
ilişkilerin düşmanıdır.
Değerli
gördüğün hedeflere ulaşmanı engelleyen koşullar ortaya
çıktığında veya egemenliğin alanda kişisel kurallarına
saldırıldığında, yersiz ve haksız davranıldığı iddiasıyla
öfken ortaya çıkar.
Karşındakinin
davranışı değil, sizin o sonuca varmanıza yol açan evvelce
yüklenmiş akılcı olmayan telkinlerle olur.
Karşındakini
sözünü kesip ses tonunu yükselterek konuşmaya başlamışsan
öfke anındasın.
Öfkelerini
bastıranlar kendilerini suçlarlar sonuçta kendilerini kötü
hissederler.
Öfkelerini
sürekli canlı kalmasına izin vermeyenler kalp ve damar
hastalıklarına yakalanırlar.
Öfkeye
kapılan kötü ve değersiz insan olmaz, sadece yanılgıya
düşebilen bir kişi olarak kabul etmelisin ve denetimi kaybetmekten
hoşlanmazsın.
ÖZ-ELEŞTİRİ
İyidir
ama fazla olursa kendinden nefret ederek suçluluk duymayı sağlar.
ÖZLEŞMEK
Kendine
acıma içinde çırpınmaktansa başka bir karakterle özleşmek ve
onların acılarına ortak olmak akıl sağlığını kurtarır.
ÖNLEYİCİ
TEDBİR
İlerideki
problemlerin oluşmasını veya büyümesini önler.
ÖLÜM
Kabul
edilmesi ve ders alınması gerek en açık yaşamın örneğidir.
ÖNYARGILAR
(önceden
verilmiş hüküm)
Yüzleşerek
ön yargının zararlı ve adaletsiz olduğunu, böyle bir ayrımcılığa
maruz kalmak istemediğimizi kendimize anımsatmaktır.
Öğrenmek
istediğinizi yapın tribünlerden seyretmeyin.
Yaparken
neyin işleyip neyin işlemediğini öğreniriz.
Yeteneğini öğrenmenin
en iyi yolu, onu denemektir.
PATRON
Patronlar
yanlarında çalışanlar tarafından değiştirilemezler, onlara
katlanmak gerekir.
PASİFLİK
Pasiflik
aşırı olursa, ailelerini memnun etmek için inanılmaz çok
çalışan, sonunda kendilerini tükenmiş ve ezilmiş hisseden
modern zaman köleleri olurlar.
PARA
İnsanın
sağlığı, ahlaki, ruhi değerleri dışında başka her şeyin
vereceğinden daha çok mutluluğun, rahatlığın, Özgürlüğün
ve kişisel olarak bir şeyler meydana getirebilmenin kaynağıdır.
Sağduyu
(Doğru, akla uygun yargılar vermeyi sağlayan yetenek) ve sağlam
muhakemeyle (Bir sorunu çözmek için çıkar yol aramak, bir işi
zihinde iyice düşünüp inceleyerek karar verme.) kullanılmalıdır.
Ne
kadar çok eğitim görürseniz o kadar paraya hükmedebilirsiniz.
RAHATLIK
Rahatlık
genelde, o işi bitirmenizden sonra gündeme gelir.
Her
zaman için rahat etmeliyim düşüncesine kendimizi kaptırdığımızda:
rahatlık tuzağına tutulmuş olursun.
Bu
tuzağı aşmadıkça hayalin, hevesin, hedefin yerine gelmez,
mutluluk hayal olur.
Bir
gün yaparım deme, bugün yap, hemen yap.
RAHATSIZLIK
Rahatsızlık
veren duyguları hoş görmezsen amacına ulaşmanızı ve
mutluluğunuzun uzun süre devam etmesini engellemiş olursunuz.
SEVGİ
VE İLGİ SÖZLER SİHİR ETKİSİ YAPAR.
SUÇLULUK
Suçluluk
kendinden nefret etmektir ve fazla özeleştirinin sonucudur.
Sinirsel
heyecan aptalca davranan fakat aptal olmayanda görülür.
Sorgulanmaya
dayanamayan, çok güvensiz kişilerdir.
Sevgi
yalnızca, çocuk bilgisiz ve itaatkâr kalırsa verildiğinden, bu
tür yetişme tarzından hiç bir ilerleme çıkmaz.
SEVDİRME
Başkalarına
iyi davranıp, size iyi davranmayı teşvik ederek, ailenize
dostlarınıza, çalışma arkadaşlarınıza kendini sevdirmelisin.
Diğer
kişiyi ne olursa olsun, hoşnut ediyorsa onu yapın.
Kızma.
Sabırlı
ve hoşgörülü ol.
Yanlış
bir şey yapılmışsa bu durumu yeniden konuşarak doğru
anlamalısın.
Bütün
bu işleri sakince yapın.
SUÇLULUK
Suçluluk
duygusunu yenmedikçe yaşamının denetimini kazanamazsın.
Bu
savaşta kazanan ilişkiye en az önem verendir
Ayrılık
ya da boşanma tehlikesinin, eşlerden biri üzerinde etkisi yoksa
güç mücadelesinde en uzun ayakta kalan o olacaktır.
Suçluluk
duygusu küçük yaşta hükmedici veya aşırı eleştiri ile olur.
Kendilerini
suçlu hissedenler savunma eğilimindedirler ve bu onları geçinmesi
zor insanlar yapar; genelde hiç anlamı yokken saldırıya geçerler.
SUÇLAMAK
Suçlamak
sorumluluğu başkasına atmak olur.
Soya
çekim, beslenme, sosyal eğitim, politika, ekonomi ve çevresel
koşullar güçlü etki ederler.
Suçlama
yapmadan, önce karşı tarafın savunmaya geçmesini önlemek için
iyi tarafını yakalamalısın.
Kendinizi
suçlamanın bir faydası olmaz, sorunu yapıcı biçimde ele alma
yeteneğinizi de olumsuz etkiler.
SEVGİ
Sevgisi
çok olup, sevdiğinin nefret ve dışlamasını katlananın
sayesinde her şey daha iyi gider.
Sevgi
akıllıca, kin duymak aptalcadır.
Sevgi
ve karşılıklı saygı ile birbirimizi memnun etmekle ilgilenelim.
Suçluluk
hissetmek acı duymaya neden olur.
Acımak
zamanla zayıflığa neden olur.
Sertlikle
sonuçlanan, kullanılmışlık duygularına yol açar.
Bu
konu için sert ve hep terbiyeli ve saygılı biçimde müdahale
edilmekle doğru sonuç elde edilir.
Söylenen
başkasının sözüne değil, yapılanlara inanarak doğru olanı
anlarsın.
SEVİLMEK
Sevilmeyi
başkasından bekleme, bekleyiş içinde olma, sana düşen görev ve
sorumluluğunu güzel yerine getir.
SALDIRI
Öfkeden
sonra gelir.
Duyguyu
kontrol ettiğin gibi öfkeni de kontrol etmelisin.
Kötü
huylu inatçı olmak, yakınlarına zorbalık yapmak, onlara
bağırmak, itip kakmak, kötü niyetli, sataşmalar, sürekli kusur
bulma, başkaları ile mukayese etme, çabaları küçümseme.
Mutsuz
isen sebebinin başkalarını suçlayarak sorumlu tutmak, güzel bir
şey için övgüde bulunmamak saldırıdır.
Saldırı
incitmeyi, boyun eğdirmeyi, yenmeyi amaçlar.
Bu
davranışlar sonunda arkadaşların terk eder, çocuğun güç
mücadelesine girişir ve zıt kişiler olurlar, eşiniz karşı
saldırı ve sevecenlikte eksiklik oluşturur.
İnsanların
sizden birazcık korkmaları iyidir, çünkü böyle saygı görürüz.
Kötü
huylu ve inatçı olmak saygı kazanma yolu değildir.
Sohbet,
düz sözcük alış verişinden çok daha fazlasını ifade eder.
Gülümseyişler,
imalı bakışlar, hassas dokunuşlar, fısıldayışlar, kahkahalar,
iç çekişler, kaş çatmalar, bağırış ve çığlıklar, öfkeli
patlamaları içerir.
Vaaz
verilmemeli, patronluk taslanmamalı.
Kişiyi
saldırganlığı ile yüzleştirmeye teşvik etmeli, mümkünse
yaşamından çıkartmalısın.
SORUNUN
ÖZÜNÜ KAVRAMAK
Sorunun
özüne ulaştıkça, gerekeni yaptıkça, kendine güvenin gelir.
SORUNLARINI
YAZMAK
Sorunlarımızı,
üzüntülerimizi, öfkemizi yazmalıyız ve yazdığımızı yakıp
yok ederek ferahlama sağlamalıyız,
SORUN
ÇÖZMEK
Sorun
çözmede izlenmesi gerek yol şudur.
Tanımla,
hedef belirle, çözüm yollarının listesini yap, listedeki en
iyiyi seç, yazılı bir plan oluştur, uygulamayı üstlen, gidişi
gözden geçirin, çözümün sonucunu değerlendirin.
Sorunların
içyüzünü kavrasan bile sorun ortadan kalkmaz devam eder.
Duygusal
açmazları etkin bir şekilde ortadan kaldırmak üzere adım
atmalısın.
Sorunun
ana nedenini kavramak çözüm yolunda yarıya gelmektir ki
önemlidir.
Sadece
kaynağını kavramak durumunuzu sürekli yeniden kavramaya
çalışırsın ki sorunla hep karşı karşıya olacaksın.
Umutsuzluğa
düşecek ve bazı şeylerin değişmeyeceğinden, onları
değiştirmenin çok zor olduğundan ve olduğumuz gibi
kalacağımızdan emin hale geleceksiniz.
Sorunların
farkına varmak güzel.
Onların
neden oluştuğunu bilmek daha güzel, ama sorunların kaynağı
neyse ona yol açmamak ve onu ortadan kaldırmak üzere sürekli
çabalamak en güzeli.
Sorunlarını
çözmek istiyorsan, en iyisi, çalışmaktan ve denemekten başka
bir yol olmadığını kabul etmelisin.
Bu
hoşuna gitmeyebilir, ama kesinlikle böyle yaşayabilirsin.
Sorundan
kaçmaktansa üstüne gitmek doğru olur.
SAKİNLİK
Sakinliği
koruyarak, gelecekteki istediklerimi elde etmenin bir yolunu
bulabilirsin.
Başkalarına
ait sorunları gereksizce üslenerek ilişkileri bozarız.
Bu
sorun benim için ne ifade ediyor?
Nasıl
hissediyorum?
Sınırlar
ne kadar?
Benim
rolüm ne diye kendine sorduğun zaman gerçekten ne yapman gerektiği
ortaya çıkar.
Başka
birinin sorunu ile mutluluğunu azaltma.
SÜRE
BASKISI
Süre
baskısı işine yeterince zaman ayırmadığından, ağırdan
aldığından olur.
Son
dakikaya bırakmak eziyet ve sıkıntı verir.
SÜREKLİLİK
Süreklilik
işin, verimin, başarının kilit noktasıdır.
SAPLANIP
KALMAK
Saplanıp
kalma mutsuz koşulları değiştirmek için bir şey yapmıyorsan
olur.
Hala,
aynı, sıkılıyorum, başka bir şey bulamıyorum, ilgilenecek
başka bir şey bulamıyorum diyorsan saplanıp kalmışsındır
demektir.
Kazanımlarını
kaybetmeden değişmek için kendinle anlaş.
Korkularını,
şüphelerini sorgulayıp bu saatten sonra değişemem gibi tembel
düşüncelerden kurtul.
Kendini
kandırmayı bırak, kendine acıma, kendine hile yapma.
SATIN
ALMAK
Satın
almayı arzu ettiğimiz şey gerçekçi ve satın alınması için
haklı bir neden ileri sürebileceğiniz, er geç zaten alacağınız
bir şey olmalı.
Bir
malı satın almaya karar vermenizle, gerçekten parayı ödemeniz
arasında üç günlük bir ara bırakın.
Doğru
durum değerlendirmesi için kendinize zaman aralayın.
Düşünmeksizin
alışveriş yaptığınızda anlık keyif alırdınız, ardından da
suçluluk duygusuna kapıldığını fark ederdiniz.
SAHTELİK
Sahte
işler yapacağımıza, her an yeni ve güzel özelliğini ortaya
çıkarmak için çalışmalıyız.
SAĞLIK
Sağlıklı
olmak istiyorsan; isteklerini tanımlamalısın, ulaşmak için
çalışıp çabalamalısın, engel durumlardan kurtulmak için
problemleri atlamadan çözmek durumundasın.
Kendinizi
hırpalıyor, üzgün veya bunalımlı hissetmiyor olduğunuz sürece
amaçlarımız doğrultusunda sağlıklı şekilde çalışmıyorsunuz
demektir.
SOHBET
Sohbet
düz sözcük alışverişinden çok daha fazlasını ifade eder.
Sohbet
gülümseyişler ve imalı bakışlar, hassas dokunuşlar,
fısıldayışlar ve kahkahaları kapsar.
Din
ve siyaset her ne kadar çok insanı ilgilendiriyorsa da fazla
tartışmalı konu olduğu için uygun konu değildir.
SÖZ
Söz
kararsızlıktan, anlamsızlıktan uzak olmalıdır.
Kısa
sürede konuya girilmelidir.
Basit
ve doğal olmalıdır.
Saygı
ile başla, sevgi ile bitir.
Hiç
kimse sevdiğinin yanlışlarının söylenmesini istemez.
Hiç
kimse sürekli konuşanı sevmez.
SALDIRGANLIK
Saldırganlık
mantıksız davranıştır.
Meydan
okumayı temsil etmedir.
Haklıyım
diyen, saygı görmeyenler, dinlenmeyenler saldırgan olur.
Saldırganlık
gerçeğiyle yüzleşmelisin, yaşamından çıkarmalısın.
Doğru
iletişim kuramamaktan olur.
Yaşamın
acı dolu olan kısmını ortaya çıkmasından korkanlar, kendisini
ifade edecek sözcükleri bulamayanlar utanç duyarlar.
Kendilerini
iyi eğitimli ve akıllıymış gibi hissederler ve kendi özel
yaşantısına kapanıp kendilerini kendilerine saklamayı
yeğleyenlerdir.
Farkında
olmaksızın, biz kendimiz, özlediğimiz dostça alışverişi
engelliyoruzdur.
Sorun
nedir?
Diye
sorarak dürüst ve özen gösteren bir yaklaşımla itiraf ve
özürleri de içeren bir konuşma yapılmalıdır.
Hatasını
anlasa bile söylemeyen yüzleşme yapmış sayılmaz.
İtirafta
büyük rahatlama sağlanır, sonra yanlış yaptığını ve zararın
karşılanacağı karşı tarafa iletilerek rahatlama sağlanır
ve zarar tazmin edilmelidir.
SAKİN
Sakin
ve gevşemiş olmaya çalışın.
Kendi
yanıtlarından, tepkinden yalnız kendin sorumlusun.
Gevşek
olarak kalabilir ve zarar görmekten kurtulabilirsiniz.
Öfkeyi
bastırırsan elinde olmadan patlama yaparsın, güvenli küçük
patlamalar iyi gelir.
Kendine
sakin ol, enerjini yaratıcı projeler için kullanmalısın diye
telkin etmelisin.
Sakinlik
ve nezaketle (Saygı ve incelik) davranmak sonra pişman olunacak çok
davranışı engeller.
SAKLANANIN
Sır
diye saklananın ortaya çıkmasını hiç kimse istemez, dilemez.
SORUMLULUK
Hiçbir
zaman tek taraflı değildir.
SIKINTI
Sıkıntı
duymadan, herhangi bir şeyi sürekli olarak keyif alarak yapabilmek
imkânsızdır.
Can
sıkıntısına tahammül eden insan, başarının daha yüksek ve
ilgi çekici basamaklarına ulaşabilmek için gereken sıkı
çalışmayı bata-çıka gerçekleştirir.
Acıya,
üzüntüye, mutsuzluğa ve tüm sıkıntılara katlanabileceğiniz
bir zihinsel yaklaşım geliştirmeniz gerekir.
(Öz
disiplini oku.)
ŞEVKAT
Şevkat
(Acıyarak, esirgeyerek sevme) ve anlayış Tanrı’nın ve Tanrı
erlerinin işidir, yüksek bir davranıştır.
Anne
en güzel görünen örnektir.
ŞİKÂYET
Sahip
olduklarının değerini bilmeyenlerin davranışıdır.
Büyüklenme
hastalığına yakalananların hastalığıdır.
ŞIMARTILMAK
Şımartılmak
hazır bulmayı alışan çocukların öz-disiplin konusunda ciddi
sorunlar oluştururlar.
Yumuşak
başlı ve Şevkatli ebeveynin açtığı sorundur.
Çocukları
yavaş-yavaş kendi kaynakları ile yaşamaya yöneltmekle disipline
edilmelidir.
TUZAK
Tuzağa
düşmemek için ne yapman gereken; ihtiyacın için liste
çıkartmalısın.
Problemin
ne olduğunu kendine sormalısın.
Gerçek
olanları gözlemlemelisin.
Yanlışı
görmemezlikten gelmemelisin.
Sadece
bakmak yeterli değildir, baktığına dikkat etmelisin.
Mantıklı
tepki göstermeli.
Duygusal
tepkilerde kusur bulma hatası vardır, bil ve mantıklı alana
yönel.
Okuduğun,
duyduğun, yaşadığın olaylardan ders alman için bu konularda
doğru soruları sormalısın ve doğru yanıtlar alırsan
gelecekteki hataları önlersin.
Yanlış
yaptıklarını gönüllü olarak itiraf etmedikçe değişim ve
gelişim sağlayamazsın.
Kendini
geliştirmenin farkına varmakla olduğunu bilmelisin.
Suçlamayı
çözüm sayanlar güvensiz insandır sonuçta kaybederler.
TERK
Birini
terk ettiğinde, bazı değişimlerin olduğuna ilişkin kanıt
görene dek geri dönmeyin.
Terk
ettiğin eşin ise kendine çeki düzen verene dek ayrı
kalabilirsiniz.
TEHDİT
Tehdit
olması kötüdür fakat berbat değildir.
Duruma
katlanabilir, gerekeni yapabilirim ve kendimi, bu koşullar altında
kabul edebilirim.
Tehlike
yaşamın bütününü içerdiğinden farkında olarak kadınlar ve
erkekler tehlikeleri göze almaktan korkmazlar.
TELKİN
(düşünce
aşılama)
Mantıklı (akla
uygun doğru düşünme) ve gerçekçi (gerçeği olduğu gibi gören
ve ona göre davranan) olmalıdır.
Sağlıklı
duygular; akılcı telkinlerden, tercihlerin dile getirilmesinden
olur.
Akılcı
telkinler esnektir, kesinlik taşımaz, mantıklıdır ve
gerçekçidir.
Sakinliği
koruyarak, gelecekteki isteklerini elde etmenin bir yolunu
bulabilirsin.
Telkin
akılcı olursa; maddi dayanağı var, anlam taşıyor, tarafsız ve
zekice verilen yargılarla benimsenip belirlendiği için gerçekçi
ve tutarlı, mantıklı, örnekle varılan sonuçlar verilen
sözlere uyuyor, insanların amaçlarına ulaşmasını sağlıyor ve
sorunların üstesinden gelmeleri için teşvik eder.
Yaşamında
bu güne kadar herkes sana doğrularını telkin etti.
Seçim
yapmadan birbiri üstüne kondu.
Şimdi
akıllıca kendi doğru telkinlerini kendine defalarca söyleyerek
kendini ikna et.
Yaşamın
için bunu anlamaya ve uygulamaya çalış.
Kolay
olmadığını biliyorum ama kendini kendin denetim altına almak
için bu gereklidir.
Yapmazsan;
rüzgâra kapılmış sıradan biri olarak dünya hayatını
tamamlarsın ve unutulursun.
TEDİRGİNLİK
(rahatı
kaçmış, huzuru kalmamış)
Tedirginlik
duymak rahatsızlık yaratır, sosyal toplantılardan kaçılır,
keyif alacağı etkinliklerden mahrum bırakır.
Bu
duyuş güçlük çıkarır, sıkıntı verir ama çözümü,
hoşgörüdür.
TERCİH
Tercihlerin
olabilir ama başkasının istediğin gibi davranmasına neden yok.
Böyle
kabul edersen hoşlanmıyorum ama katlanabilirim diyerek gereksiz
yere acı çekmekten kurtulursun.
Karşındakine
tercihlerini mutlaka sormalısın.
TEHLİKE
Tehlikeye
atılmazsan, hiç bir şey kazanamazsın.
TARTIŞMAK
Tartışmayı
her insan sevmez.
Kökten,
temelden, dipten, fikri sabit olanla tartışmaya girme, sonuçta
kırgınlıkla ayrılırsın.
TAKDİR
Takdir
edilmeyi başkasından bekleme, kendine düşen görev ve sorumluluğu
güzel yerine getir.
UTAGAÇLIK
Utangaç
insanlar, kendisine gülünmesinden, kendileri hakkında kötü
düşünülmesinden, küçük düşürülmekten ve aşağı
olduklarının hissettirilmesinden, dışlanmaktan korkarlar.
Değersiz
olduklarına inanmışlardır ve herkesin bu inançta olduğunu
sanırlar. Reddedilmekten korkarlar.
Gözlerini
kaçırırlar.
Yüzleri
kızarır.
Pısırık
bir şekilde el sıkışırlar.
Başka
birinden daha iyi yapabileceği bir şey olduğunu görmez.
Bu
duyguyu yenmek için anlamlı karşılaştırmalar yapın.
Başkalarından
aşağı olmak değersizlik anlamına gelmediğini bilmelidir.
İnsanlarla
çocuk ve yaşlıdan başlayarak konuşun sonra korktuğunuz
kişilerle sohbet edin.
Uzun
vadeli hedeflere ulaşmalarını engelleyecekse, kısa vadeli
hazlardan vazgeçmek gerekir.
ÜZÜNTÜYÜ
Üzüntü
yıkıcı bir depresyon veya suçluluk, düşmanlık duygusu veya
size adil davranılmadığı için duyarsınız.
Acı
vermeye başlamasına izin vermeden sorunun üzerine gidin.
Toplumun
üzerinizdeki baskısı kaçınılmazdır.
Yaşananların
sizi çökertmesine izin vermeyin.
YENİLGİ
Yenilgi
telaşlandırır, soğukkanlı kalamazsın, paniğe kapılırsın,
öfke duyarsın.
Yapacağın
incelikle kabullenmektir.
Bir
sonrakine hazırlanmaya başlamaktır.
Yaşa
dilediğin gibi, farklı kuşağın dilediği gibi yaşamasına izin
ver.
YANLIŞ
Yanlış
olan hareket değil, hareketin amacıdır.
YARGI
Davranışlarınızı
yargılayın, yapabilirseniz düzeltin ve hatalarınızdan ders alın.
Fakat
kendinizi yargılamayın.
İşe
yaramadığınıza, değersiz, tümüyle istenmeyen veya kötü
olduğunuza ve kendinizden utanmanız gerektiğine inandırmanız
saçmalıktır.
Kendinizi
ya da başkalarını davranışlarımızdan yargılama hakkına sahip
olmadığımız gibi, kendimizi ya da başkalarını ayıplama
hakkına da sahip değilsiniz.
YÜZLEŞMEK
Istırap
veren olguyla yüzleşmelisin, acı ile ilişkili olsa da toparlanmak
için çok gereklidir.
Sağlıklı
bir düşüncedir.
Korktuğun
sürece yüzleşmekten kaçarsın ve bunalımlı duycularını
değiştirmeye yanaşmazsın.
Kötü
bir durum vardır unutma ki daha da kötüsüne gidecek olan bu
durumu yüzleşmekle o noktada durdurabilirsin.
Vereceği
rahatsızlığa katlanabilirsin.
Geleceğinle
ilgili aptalca felaket senoryaları yazmayı bir kenara bırakıp
çıkacak fırsatlardan birini yakalamaya çalışmalısın.
Yüzleşmeden
kaçan korkaktır, suçludur, hastadır.
Zor
bir görevle yüzleşebilmek, ondan kaçmaktan daha kolaydır.
YAŞLI
İNSANLAR
Yaşlı
insanlar çok alıngan olabilirler ve onlarla iyi geçinmek için
daha dikkatli davranmak gerekir.
YIPRANMAK
Yıpranmak
fiziksel açıdan ise sonucunda akıl sağlığından da zarar görür.
YANLIŞ
SONUÇ
Yanlış
sonuç hiç bir dayanağı olmayan bir şeyden olumsuz bir sonuç
çıkarmaktır.
YAŞAM
Yaşam
ister beğenin, ister beğenmeyin çok çalışmayı, tekrar yapmayı
gerektiriyor ve bunu kabul etmekten başka seçeneğiniz de yok.
YANILĞI
Yanılgıya
düşebilen insandan hatasızlık ve büyük güç bekleyemezsin, hiç
bir şey garanti altına alınamaz.
YÜZ
YÜZE GELMEK
Yüz
yüze gelmek durumunda korkuların becerilere yönlendiğini
görürsün.
Ölüm,
sevdiğinden ayrılmak gibi acı gerçeklerle yüz yüze geldiğinde
gerçekle yaşamayı öğrenirsin, hayal kırıklığına uğrar
hayatına yeni bir düzen verirsin.
YENİLGİ
Yenilgi
kısa dönemli haz peşinde olduğundan bu alışkanlığını
denetim altına alamadığından, uzun vadeli haz almayı
düşünmediğinden olur.
Rahat
edeceğin ve keyif alacağın bir düzenleme yaparak her gün nerede
ve hangi saatte ne yapacağını sapta, yararını ve zararını
zaman dilimleri içinde yaparak çalış.
YAS
Yas
dönemine herkesin ihtiyacı vardır.
Geleceğe
dönük olumlu yaklaşım, hızlı toparlanma için çok gereklidir.
Gün
tayin et mesela 7, 40, 52 gibi.
YAŞLILIK
Yaşlı
isen kuşkuların, korkuların, düş kırıklıkların içindesindir.
Kuşkuların,
korkuların, kaygıların, öz-güvensizliğin, üzüntün, düş
kırıklıkların varsa yaşlısın.
Genç
isen inançlısındır, öz-güven sahibisindir, umutlusundur.
YAPMAK
Yapmaya
başlamak iyi yapmaktan daha önemlidir.
Sonuç
pek parlak olmasa da başladığınız işi mutlaka bitirin.
İşi
sıkı tutun ve şansınızı zorlayın.
Kazanmak
veya kaybetmek çok önemli değildir.
Kaybetmekten
korkunuz için gerekçeler aramaktan vazgeçin.
YARAMAZLIK
Kendisini
hiçbir işe yaramaz hisseden bir insan için sağlam bir öz-disiplin
sahibi olabilmek zor bir iştir.
Belli
yetenekler söz konusu olduğunda değersizlik olabilir.
Kendini
değersiz hissetmek aşırı nevrotik bir davranıştır.
Eğer
kendini işe yaramaz veya değersiz hissediyorsan kendinizi
davranışlarınıza eşitlemekten vazgeçin.
Kendinizi yaptıklarınızla
yargılamaktan vazgeçin.
Güçlülük
ve güçsüzlüklerinizi kendinize eşitlemekten vazgeçin.
ZARAR
ZİYAN
Zarar
ziyan görürsen kabullen (gücenmeden hoşgörü gösterirsen
rahatlama anında gerçekleşir), değiştirmeye çalış
(güçlüklerle karşılaşırsın), çekip git (kendine, yaşamına
başka bir yerde veya başkaları ile sürdürme ve huzur bulma şansı
vermiş olursun).
ZEHİRLİ
PRDOGOJİ
Ana
babalar, öğretmenler, din adamları gibi önemli kişiler
tarafından size, kendiniz, başkaları ve dünya hakkında fazlaca
olumsuz şeyler öğretilmesi, sizin de bunlara inanarak kendinize
zarar vermenizdir.
Hassas
ve kendiniz için düşünmeyi zor bulduğunuz bir zamanda, böyle
haklı gösterilemeyecek dünya görüşlerine inanabilmeniz sürpriz
sayılmaz.
Genellemeler
yapılarak korku egemem kılınır.
Tuzak,
yararlanılmak, saf durumuna düşmek gibi istenmeyen duruma
düşmekten genelleme yapılarak korkutulursun ve böylece gelişmen
engellenerek kendisine muhtaç kılınarak güdüme hazır,
kullanabilir insan sağlanır.
ZAMAN
Zamanı
iyi kullanmak için önem ve öncelik sırasına göre işlerini
yerine getirmek için düzenleme yaparsan en etkin biçimde kullanmış
olursun.
ZORUNLULUK
Zorunlu
gibi yerine getirilen bir eylemin, her ne kadar ciddi sorun
oluşturursa oluştursun, kişinin ana sorunu değil, ana sorununu
gizleyen bir maske olduğunu hatırda tutmak önem taşıyor.
Korkulardan
kaçınmaktan vazgeçtiğin zaman neler kazanacağını gösteren
liste yap, gün boyu defalarca oku, tekrar oku.
ZIDDİYET
(karşıtlık,
sevişmezlik, düşmanlık)
Zıddiyet
varsa karşılıklı konuşma yarar sağlamaz.
ZEVKLERİN
geçici tadına vardıktan sonra bunları yeniden defalarca
isteyeceksin adeta bağımlı hale gelirsin.
*
RAVLİ