22 Haziran 2013 Cumartesi

SEGİLİDEN GELEN HOŞTUR

Mecnun ile Leyla 206

Mecnun bir gün fırsatını buldu; Leyla ile oturmayı muvaffak oldu.
Leyla, Mecnun’dan bir dilek diledi; ey âşık dedi, neyin varsa getir.

Mecnun dile geldi de ey ay yüzlü dedi; senin aşkınla ne suyum kaldı ne kuyum.

Ne ciğerimde birazcık su kaldı benim; ne geceleri gözüme uyku giriyor.
Aşkın, aklımı yağmaladı; şimdi bir tek canım kaldı; senden emir bekliyorum.

Canımı istersen hemencecik vereyim; bunu iyice bil; hiç şüphe yok ki hemencecik veririm onu da.

Leyla söze geldi de ey yiğit dedi; ben senden bunu, ne vakit istersen alırım; başka neyin var?

Mecnun, Leyla’ya bir iğne verdi; iki dünyada da şimdi malım mülküm ancak bu dedi;

Bütün varlık âleminde malik olduğum şet bu; bundan başka elim boş, hiçbir şeyim yok.

Bunu da şunun için yanımda taşımaktayım; çölde, ovada çok düşüyorum.
A gönlümü alan, seni izlerken düşüyorum, gül gibi benim de ayağıma diken batıyor.

Yere düşünce ayağıma batan o tikeni bu iğneyle çıkarıyorum.
O zaman Leyla Mecnun’a dedi ki:
Şimdiye dek ben de onu arıyordum.

Aşkta gerçeksen bu iğne, nasıl layık oluyor sana?
A darmadağın coşkun âşık, benim gibi bir güzeli ararken ayağına tiken batarsa,

O tikeni iğneyle çıkarmak doğru olamaz; çıkarırsan buna vefa (Sevgi ile bağlılık) demezler.

Bir tiken ki bu kadar olgunluğa sahip, daima vuslat (buluşma) yolunun çavuşluğunu ediyor;

Onu iğneyle çıkarmak yazıktır; sana gönül kanını içmekten başka bir şey doğru olamaz.

Ayağına bizim yolumuzda tiken batarsa sen onu, elbisene takılmış bir gül bilmelisin.

Bu işte gülfidanından da aşağı mısın ki gül elde etmek için bir yıl tikene sabrediyor.

Leyla’nın aşkıyla ayağına batan tiken, başkalarının armağan edeceği yüzlerce gül demetinden yeğdir.

                                     *** 
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.                              
             ŞARK İSLAM KLASİKLERİ                                                

                                       *
Yaren,

Allah’tan gelen tüm sıkıntıları sevgiliden geldiğini bilirsen, işsizlikten, tekdüzelikten, bezginlikten vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet kolayca kabul edilir.

Bu sıkıntılar başkalarının binlerce hediyelerinden daha makbuldür.

                                            *
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar