Faruk, bir savaşa gitti; üst
geldi.
Kâfirlerden kimi ele
geçirdiyse.
Şahadet getirmesini, Müslüman
olmasını teklif eder, kabul edeni öldürmez, kabul etmeyenin hemen başını
keserdi.
Gönlünü sevgiliye vermiş bir
genç vardı.
Onu da tutup Faruk’un (Hz. Ebubekir)
huzuruna getirdiler.
Ömer, Müslümanlığı kabul et
dedi.
Genç dedi ki:
Ben ağlayan inleyen bir aşığım.
Ömer tekrar, seni dedi, iman
kurtarır.
Genç, bunu âşık ne bilsin
diye cevap verdi.
Ömer, üçüncü defa onu dine
çağırdı.
O da her üç defada da aşkı
kabul etti.
Ömer’in emriyle genci
öldürdüler; ölüsünü hor bir halde toprağa attılar.
Ömer dönüp Mustafa’nın
huzuruna gelince birisi bu sırrı peygambere söyledi.
Peygamber, adamın bu sözünü
duyunca düşünceye daldı, dertlendi ve Ömer’e dedi ki:
A Ömer, gönlün bu işe nasıl
razı oldu da bir aşığı öyle perişan bir halde öldürdün?
Zaten onu dert öldürmüştü;
yaptığı hata değil; ölmüşü bir daha öldürmek yerinde bir hareket olmaz.
*
Tanrı’nın öldürmesi iyidir, güzeldir, karşılığı cennettir.
Senin kendini öldürmen (İntihar) kötüdür, çirkindir, karşılığı cehennemdir.
Kendi kendini öldürsen bu,
iyi bir şey değil; çünkü iyi bir tarzda seni öldürmek,
Tanrı’nın harcıdır.
***
İlahiname Ferideddin-i Attar
M.E. B. Şark-İslam klasikleri
*
Kendini öldürmek anlamına
gelen intihar, İslam dininde kesinlikle yasaklanan büyük günahlardandır.
Yaşama hakkı, Allah
tarafından insana verilmiş en temel hak olup, kimsenin Allah’ın verdiği canı
almaya hakkı yoktur.
Allah’a kulluk için
yaratılarak, imtihan için yeryüzüne gönderilen insanın dünyaya gelmesi kendi
elinde olmadığı gibi dünyadan ayrılması da yetkisinde değildir;
Dünyaya gelmesi de, ölümü de ilahi iradenin
elindedir. İnsan, Allah’ın verdiği ömrü sonuna kadar muhafaza etmek ve onu en
iyi şekilde değerlendirmekle mükelleftir.
İntihar, ümitsizliğin,
çaresizliğin, acının ve ıstırabın dramatik bir sonucudur.
Kendisinin imtihan için
dünyaya gönderildiğine inanan ve inancının gereği Allah’a güvenip dayanan insan
ise, asla ümitsizliğe, karamsarlığa düşmez.
Sıkıntılara göğüs germek,
acıya ve kedere karşı sabır göstermek, şartlar ne olursa olsun Allah’a olan
inanç ve güveni yitirmemek, Müslüman’ın temel karakteridir.
Kur’an-ı Kerim’de hayatta
karşılaşılan sıkıntı ve problemlerin birer sınav olduğu, bunlara karşı sabır
göstermenin iyi Müslüman’ın vasfı olduğu bildirilmektedir.
(Bakara
2/155-157, 177; Hac 22/35)
Bir insanın ne kendini ne de
başkasını öldürmeye hakkı yoktur.
Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de
haksız yere cana kıymayı haram kılmış, cezasının ebedi kalınacak cehennem
olduğunu bildirmiştir.
(Nisa, 4/93)
Haksız yere bir kişiyi
öldürmeyi bütün insanlığı öldürmek, bir kişiyi kurtarmayı da bütün insanlara
hayat vermek olarak kabul etmiştir.
(Maide, 5/32)
Hazreti peygamber de, intihar
eden kimsenin cehenneme gireceğini haber vermiş (Buhari, Tıp, 56) ve işlediği
günahın büyüklüğü nedeniyle, intihar edenin cenaze namazını kendisi
kıldırmamıştır.
(Müslim, Cenaiz, 37)
İntihar eden kimse büyük
günah işlemiş olmakla birlikte, dinden çıkmış olmaz; kâfir olduğu söylenemez.
İntihar edenin cenazesi,
diğer Müslümanlar gibi yıkanır, kefenlenir, cenaze namazı kılınır ve Müslüman
mezarlığına gömülür.
(Diyanet. İş. Bşk. Dini
Kavramlar Sözlüğü Dr. İbrahim PAÇACI alıntı)
*
RAVLİ