12 Haziran 2013 Çarşamba

DİN VE AHLAKTAN UZAKLAŞTIRAN FAKİRLİK VE ZENGİNLİK

Deri parçasının içinde bir kese altın bulan adam 178

Tertemiz bir er, bir parça deri bulmak için kalktı, toprağı eşelerken de buldu.

Onu topraktan çekip çıkarınca.
İçinden altın dolu bir kese düştü yere.

Dertlendi de elini şiddetle başına vurdu.
Tanrı’ya dedi ki:

Ne diye günümü karartın; ben senden ne istedim, sen ne verdin?
Beni yakıp yandıracak bir şey verdin bana.

Neden beni yakacak, halimi perişan edecek şey veriyorsan bana?
Bu istemem ben.

Ben senden lütuf istiyorum, kahır değil.
Deri parçası lazım ama para lazım değil bana.

                               ***
Erler gibi himmetin (çalış, çabala, uğraşı) varsa gayret et de er et kendini, adam ol.

Padişahtan altın, gümüş umuyorsan gönlün de korku içindedir daima, canın da.

Değil mi ki sonunda can vereceksin; altınla gümüş isteği de neden?
Gümüşle altını bırak da can gözle; çünkü can, birçok paradan, puldan daha iyidir.

Mahmut’un canı, yoksulluktan bir şey elde etmişti de o yüzden bu kadar ün kazandı.

Padişahken kibri huy edinseydi, halk boyuna onu anmazdı.
Padişah bile yoksullukla anılırsa artık sen de ancak yoksullukla ün sahibi olabilirsin.

Yoksulluktaki sırrı bilip anlayan padişahlar, bir ihtiyarın gölgesini seçtiler, oraya sığındılar.

                                           ***
İlahiname Ferideddin-i Attar M.E. B. Şark-İslam klasikleri   

                                             *
Yoksulluk:
Kendisinin her an Allah’a muhtaç olduğunu bilmesidir.

Zengin olan yalnız Allah’tır ve bütün insanlar fakir olup O’na muhtaçtır.                                                       
(Fatır, 35/15)

Maddi anlamdaki fakirlik ise Allah’ın kullarını imtihan için vasıta kıldığı bir yoldur ve sabredenler bu imtihanı başarmış olurlar.                                                          
(Bakara, 2/155)

Zenginlerin mallarında ihtiyacından dolayı isteyenin ve yoksulun belirli bir hakkı bulunması ve zekâtın verilecek kimselerin başında fakirlerin yer alması, bu imtihanın sadece fakirlere yönelik olmadığını göstermektedir.                            
 (Me’aric, 70/24-25),(Tevbe 9/60)

Hazreti Peygamber, fakirlikten Allah’a sığınmış ve çevresindekilerin de sığınmasını istemiş, başa geldiği takdirde sabredilmesini öğütlemiştir.

Fakirliğin ve zenginliğin dini ve ahlaki bakımdan hem yararları hem de tehlikeleri olduğunu belirterek insana dini ve ahlaki yükümlülüklerini unutturan fakirliğin yanında azgınlığa sürükleyen zenginliğin tehlikesine de dikkat çekmiştir.
(Tırmizi, Zühd, 3)               

Diyanet. İş. Bşk.
Dini kavramlar sözlüğü
Dr. Mehmet Canpolat alıntı

                                                *
RAVLİ

Popüler Yayınlar