3 Haziran 2013 Pazartesi

DİLEKLERE KENDİNİ YESLİM ETME

Balarısı ile karıncanın hikâyesi 139

Arının biri, kovandan pek neşeli, pek kararsız bir halde uçup geliyordu.
Bir karınca, onu böyle sevinçli, kulluk hükmünden çıkmış görünce,

Dedi ki:
Neden sen böyle neşelisin; niçin sevincinden bir yere sığmıyorsun?

Arı, a karınca dedi, neden neşeden gönlüm coşmasın; niçin neşelenmeyeyim?

Nerede istersem orda oturuyor, ne dilersem seçip yiyorum.
Dilediğim gibi dünyayı gezip dolaşmadayım.

Artık bir an bile neden kederleneyim ki?
Bu cevabı verip yaydan fırlayan ok gibi bir kasap dükkânına dek uçtu gitti.

Dükkânda yağlı bir et parçası vardı; ona konup hemencecik yemeğe başladı.
Kasap, ete satırı çakınca arı, ikiye bölünüverdi.

Yere düştü.
Karınca haberdar olunca gelip yarısını aldı; yolda zorlukla onu hem çekiyor, hem de diyordu ki:

*Dildiği şeyi yiyen, gönlünün istediği yere konan kişi,
*Dilemediği şeyi görür, senin akıbetine uğrar.

*Dilediği gibi yaşayan, senin gibi ölür.
Bak, sonun ne oldu?

*Haddin ( Yetki, yetenek, sınırını belli) olmayan yere adım attın ama bilgisizlik yüzünden kendi kendinin kanına girdin.

                                            *
Az ululanmak, az kibirlenmek, güzel huy ve kerem (Cömert, büyük) sahibi olmak gerekir.

Gücü kuvveti olanın, terazide Kafdağı (Büyük insan) kadar ağır gelenin bile ağırlığı, değeri, bir arpadan daha aşağıdadır.

İnsanları az incit; bu huyu seç.
Hafif ve çevik ol.

Bundan daha kısa, bundan daha yakın yolun yoktur senin.

                                              ***
İlahiname Ferideddin-i Attar M.E. B. Şark-İslam klasikleri.

                                                *
İnsan; fıkralı, memeli, iki ayağı üstünde yürüyebilen, gelişmiş beyinli gerilemiş çeneli bir hayvan türüdür.

Bir hayvan türü olarak insan kendi gücüne dayanarak davranamaz, birçok dışsal güçlerin buyruğundadır.

İnsanın kişilik kazanabilmesi, ilkin insanlığının bilincine varmasıyla olanaklıdır.

İnsanlık bilincine varan kişi insanlık gücünü kazanır.
Kişilikli insan özgür insandır.

Her şeyin temeli, kişisel yaşamın eğitilmesidir.

Alman düşünürü Max Schler göre kişilikli insan:

Güçlüdür.
Başka bir gücün yardımını gereksinmez.

Çünkü kişilik; kendi istedikleri, duydukları ve düşündüklerini başkasının ayırt edebilme eyleminin gerçekleştiricisidir.

Tutarlıdır.
Tüm davranışları arasında bir anlam birliği vardır.

Çünkü kişilik, bir anlam birliğiyle birbirine bağlı bulunan çeşitli eylemlerin ancak, bu birlik için mümkün bulunan gerçekleştiricisidir.

Sorumludur.
Tüm davranışları arasında anlam birliği duyar ve denetler.

Çünkü kişilik, bir anlam birliğiyle birbirine bağlı bulunması gereken çeşitli davranışları bizzat eleştirebilme eyleminin gerçekleştiricidir.

Bağımsızdır.
Kendisini, kendi bedeninden bile ayrı olarak duyar.

Çünkü kişilik, hayat enerjisine uygun bulunan hayvansal bedenin dışında oluşan bir karşıtlığın gerçekleştiricisidir.

İnsanların kişilikleri toplumsal etkilerle oluşur.

Kişiliği oluşturan etkenlerin başında insanın doğuşundan gelen yaradılışı (Mizaç) gelir.

Soyaçekimle gelen birçok özellikler ve fizyolojik yapı ruhsal tutumu belirler.

Daha sonra gerçekleşen toplumsal etkilerde kişiliği biçimlendirir.

(Orhan Hançerlioğlu Ruh bilim sözlüğü alıntı)

                                             *
Olgun insanlar gerçekleri net bir biçimde algılayabilen kişilerdir.

Diğer insanlarla karşılıklı güven ve içtenliğe dayanan ilişkiler kurmaya çalışır ve bu ilişkilerin sorumluluğunu sürdürebilirler.

Kendilerini kabul edebilmiş olmanın huzuruyla başkalarının gereksinmeleriyle ilgilenir, neşe ve dertlerini paylaşırlar.

Üretken olmaktan hoşlanır, yeteneklerini sürekli geliştirir.

Toplum içindeki yeri ne olursa olsun, birey yaşamının herhangi bir döneminde bu niteliklere ulaşabilir.

Olgun insan, diğer insanlarla ve toplumun temel kurumlarıyla uyumlu bir beraberlik içindedir.

Kendi değer yargılarıyla ya da ne olduğu ve ne yapmak istediğine ilişkin görüşleri diğer insanlara ve toplumdaki olaylara karşıt düşerse huzuru bozulabilir, ama kişiliği dağılmaz.

Çalıştığı iş, yeteneklerine göre uygundur ve çalışmalarını, kendine ve içinde yaşadığı topluma katkıda bulunacak bir biçimde sürdürür.

(Prof.Dr. Engin Geçtan Çağdaş Yaşam ve Normal dışı Davranışlar. Alıntı)

                                             *
Yaren,

Her hareketinde karşına yasaklar ve cezalar çıkar.

Ama bilgili olan kimse yasakları hesaba katarak izin verilmiş veya önerilmiş yolu kullanarak amacına engelsizce ulaşabilir.

Başkasının hak ve hukukuna izin almadan, bedelini ödemeden kullanamazsın.

Kul hakkı Allah tarafından çok önemsenmiştir.
Hiçbir şey sahipsiz değildir.

Her şeyin sahibi Allah’tır.

Allah yarattığı varlıklarını insanın hizmetine vermiştir ancak kural da koymuştur.

Bu kurallara uymazsan kasap satırı her an gövdene iner.

Dünya ve ahret yaşamının teknik talimnamesi Kur’an, ustası da hazreti Muhammed ve onun kalfa ve çırakları erenler, evliyalardır.

                                            *
RAVLİ

Popüler Yayınlar