Dinin esaslarını öğrenmek ve uygulamaktır.
KAL DİLİ:
Kuranı Kerim ayetlerine göre
konuşulan bir dildir.Kal ilmi, ancak ustasına, kıymetini bilene bildirilir.
Örnek: Birisi sorar cevap
verende o konuda ilgili ayeti ona söyleyerek cevap verir.
Açılım yoktur.
Soru sahibi o ayete göre
anlar, durumu değerlendirir, ne yapacağına karar verir.
Cevap gerekiyorsa başka bir
ayetle cevaplar.
(Kal) ilmini bağışlamak bu
konuda sahip olduğu ilahi sırları o kişinin gözüne bakarak gözden göze nur
aktarımı ile verilmiş olduğu manasınadır.
Çalışarak da elde edilir.
*
HAL İLMİ:
Özü sözü bir olarak kalbe
dolan mana, cezbe (kendinden geçiş), baygınlık, coşkunluk gibi manevi geçişe
denir.
Kulun kastı olmadan meydana
gelir.
Allah vergisidir.
Hal sahibinin halinde
değişiklik yapar ve onu renkten renge sokar.
HAL DİLİ:
Kişi gönlünden geçirdiklerini
kalbinden söyler, bu dili bilen bu sözü kalbinden duyar, anlar ve yine
gönlünden geçirerek kalbinden cevaplar.
(kalp gözü, kalp kulağı,
gönül gözü, gönül kulağı, can gözü, can kulağı) arasındaki işletişimdir.
Mesafenin önemi yoktur.
Söz yoktur, vücut dili
yoktur.
Ağız oynamaz, kulak duymaz.
Gönülden gönüle konuşmadır.
Tanrı, Peygamberimizin
gönlüne vahi olarak sözlerini koymasının diline hal dili diyoruz.
(Can gözü, can kulağı ile
iletişim)
Hz. Mevlana için kitabı var
ama peygamber değil demelerinin sebebi bu dilde konuşmasıdır.
Baha Veled hazretleri bu dili
Seyyid Burhaneddin Tirmizi’ye öğretti ve bağışladı, o da Mevlana Celaleddin-i
Rumi’ye öğretti ve bağışladı.
Yaren (Hal) ilmini bağışladım
demekle bu konuda bu sahip olduğu ilahi sırları Mevlana hazretlerine anlatması,
gözden göze nur aktarımı ile verilmiş olduğu manasınadır.
*
İLİM:
Bilme, biliş, bir şeyin
doğrusunu bilme.Allah’ın sıfatıdır.
Aşktan sonraki en büyük ismidir.
Allah’ın ilmi her şeyi kuşatmıştır.
Gizli veya açık, olmuş veya
olacak her şeyi layıkıyla bilen odur.
*
RAVLİ