29 Haziran 2013 Cumartesi

TANRIYI SEVENİ SEVEN SEVİLİR

Zeliha ile Yusuf aleyhisselam 225

Bir gün tertemiz Yusuf, Zeliha’yı toz toprak içinde oturmuş gördü.
Gözünü dünyaya yunmuş, bütün dünya gözünden çıkmıştı amma şu toprak yurduna gören gözü kapalıydı onun.

Hastalığa, yoksulluğa düşmüş, yüz çeşit kendinden geçmişti.
Her solukta yüzlerce defa acı haldeydi; Yusuf’tan ziyade (Çok) Yusuf’un gamını çekmekteydi.

Ümitle yola oturmuş, onun yolundan bir toz kopar diye beklemekteydi.
Böylece de yoldan bir toz kopmasını bekliyor, o padişahın izinin tozunu görmeyi umuyordu.

Yusuf onu görünce Allah’ım dedi, ne istersin bu kör bunaktan?
Ne diye onu yok etmezsin?
O, bir peygamberin adının kötüye çıkmasını istedi.

Derken hemen Cebrail geldi; Tanrı buyruğunu bildirdi; biz diyordu Tanrı; onu yoldan alıkoyamayız.

*O, bizi seveni seviyor; vücudunda bir dünya dolusu sevda var.
*O, seni sevdikçe biz de, senin yüzünden onu sevmekteyiz.

Kim dedi sana, var git de gül bahçesinde gülün ölümünü iste, dostların dostlarının ölümünü arzula.

Ömrünü tüketse bile ben onu, senin hürmetine gençleştireceğim.
O seni, aziz ömrü gibi sevmede, nasıl olur da alçaltırım?
Onu sana vermem gerek.

O değimli ki bizim Yusuf’umuzu seviyor, kim kinlenebilir de canına kastedilir onun?

Senin aşkınla iki gözden olduysa yaş döken iki gözü, bu aşka iki tanık.
Bu aşığın aşkına tanık var ya; bu yüzden her gün daha aydın, daha parlak bir hale gelecek elbet.

                                           ***
Sen de can vermeyi anlasaydın âşıkların sırrından bir nişane elde ederdin.
Can vermekten bir koku alamadıysan şu sözlerin hiçbir faydası yok.

Şimdicik sana can verirse o zaman aldırış etmezlik kılıcını senin üstünden kaldırır da o vakit anlarsın.

                                    *** 
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.                              
             ŞARK İSLAM KLASİKLERİ                                                

                                      *
Yaren,

Beş duyudan oluşan verilerin hoşluk duygusu taratmasıdır.
Korku ve kaygıda sığınılacak yer olması da sevgi unsurudur.

Duymak istediklerini söyleyeni seversin.
Ancak gerçek ortaya çıktığı zaman kaybın büyük olur, aldatılmış hissi olur.

Aşk yalnız imkânları değil, kendisini yani zatını her şeyiyle sevmektir.
Sevgi kavramdır, içten ilgiyi, anlayışı, tepki vermeye, dürüstlüğü ve zevk alabilmeyi içerir.

Sevgi, sahip olma biçiminde yaşandığında sevilen kişinin boğulması ve sevginin yok edilmesidir.

Sevgi doğru geliştiği ve tamamlanmasına yaklaşıldığında his dünyası devreye girer.

His dünyası ani coşku ve kararların uygulandığı yerdir.
Bu durumda en zayıf olduğun andır.

Kalbinde, melekten uyarı aldığın gibi şeytandan ve nefsinden uyarı gelir.

Tuzakların çok olduğu, doğru-yanlış ayırımı yapmanın güçleştiği, karar vermede zorlandığın, aklının karıştığı dalgalı bir denizde olduğun zamandır.

Bu durumda Allah’ın yap dediklerini yapar, yasakladığını yapmazsan bu tuzaklardan kurtulursun.

Yani itaatle en az zararla kurtulursun.
(Şeriat hükümlerinin ışığı altında yol almak)

Eğer şeriat hükümlerini dikkate almazsan, uygulamazsan tuzaklara yakalanır, gerisin geri döndürülürsün.

Aşkı hiç tanımadan arzu ve isteklerine boyun eğerek mahrum kalırsın.
Âşıklarda ölüm korkusu yoktur.
Ellerindekileri yitirmeye aldırış etmezler.

Aşk gönül vermek candan sevmektir.
Sevilen bütün huyları ile sever, gönül hoşluğu ile kabul eder.

Sevgiye bak.
Sayılara bakma.

Tanrı’nın aşkı kendisinedir, başkasına değil.

Sevgi basamak basamaktır, Aşağı basamakta olan yukarıdakine secde eder.
Severek birleşiriz, dövüşerek ayrılırız.

Sevmek başka, kabullenmek başkadır.
Sevgiye, aşka kendini hazırlamayan kaldıramaz.

Beni anlamıyor demek, sevgiyi karşıdan beklemektir.

Ey Yaren!

Bekleme sen sevmeye devam et.
Aşk, ışığından haberi olmayanı insan sanma, o eşektir.

Aşk, Kâbe’yi başsız ayaksız tavaf ettirir, içkisiz sarhoş eder.
Aşk, Hakk’ı görmek isteyene gözdür.

Aşk, iç dünyandaki bütün karanlıkları aydınlatır.
Aşk, güç verir, iş yaptırır.

Aşk, yükselişin için merdivendir.
Aşkı olmayan akıl buz gibi donmuş kalmıştır.

Âşıkların yönü sevgiliyedir.
Aşkı; doğru ve haklı olanla, çürük ve temelsizi birbirinden ayıramayanlar bir zerre dahi anlayamazlar.

Herkesin aklı aşkı anlayamaz.
Bunu bu yolu görüp bilen kişiden başkası anlamaz.

Akıl aşkı tanır fakat anlayamaz, bir sırdır.

                                                *
RAVLİ

Popüler Yayınlar