(Âl-i İmran, 3/103)
Bahtiyarlığına ermiş aziz kardeşlerim!
Rahmet yüklü (Allah’ın acıma, severek koruma nuru yüklü) evrensel
mesajlarıyla gönülleri aydınlatan Peygamberimiz (Sallalla-hü aleyhi ve sellem)
‘in, asırlar öncesinden dile getirdiği kardeşlik ilkelerine gelin hep birlikte
kulak verelim (Öneminden dolayı dikkatli dinleyelim).
“ Müslüman, Müslüman’ın
kardeşidir.
Ona zulmetmez (Haksızlık, eziyet) etmez, onu düşmanına teslim etmez.
Kim din kardeşinin bir
ihtiyacını giderse, Allah da onun ihtiyacını giderir.
Kim bir Müslüman’ın bir
sıkıntısını giderse, Allah da kıyamet sıkıntılarından birini giderir.
Kim bir Müslüman’ın kusurunu
(Eksiklik, ayıp, sakatlık, özür, yersiz hareket, suç,
kabahat) örterse Allah da kıyamet günü onun kusurunu örter.
(Müslim, Birr ve Sıla, 58;
Tirmizi, Hudud,3)
Kıymetli kardeşleri!
Kardeşlik, sadece dilden dökülen kuru sözlerden ibaret
değildir.
Kardeşlik, gönülden gönüle uzanan ve yürekleri birbirine
bağlayan ülfet (Alışma, kaynaşma, görüşme, konuşma,
ahbaplık, dostluk) ve samimiyet (İçli-dışlı olma)
köprüsüdür.
Kardeşlik yağmurun getirdiği
rahmet gibi birbirimize rahmet olmaktır.
Gariplere, kimsesiz
gönüllere, yetimlere ve öksüzlere yürekten “Kardeşim”
diyebilmektir.
Kardeşlik, fırtınalı denizlerde sığınılacak en güvenli
limandır.
Zor zamanlarda, gönül alıcı
bir sözle mütebessim (Gülümseyen) bir çehre
sunabilmektir kardeşlik.
Değerli kardeşlerim!
Kardeşlik, birlik ve beraberliği zedeleyecek her türlü
olumsuzluktan kaçınmaktır.
Efendimizin ifadesiyle,
birbirimize muhabbet (Sevgi), merhamet (Şefkat gösterme, acıma, birbirini koruma) ve şefkat (Acıyarak, esirgeyerek sevmek)
gösterme hususunda tek bir vücut olabilmektir.
(Buhari, Edep 27; Müslim,
Birr, 66)
Kardeşlik, ayağına batan dikende dahi kardeşinin derdiyle
dertlenebilmektir.
Türlü sıkıntılarla
karşılaştığımız şu fani (Ölümlü) dünyada, hep
birlikte iki cihan (Madde ve mana) saadetine
koşabilmektir.
“ Sizden biriniz kendisi için
istediğini mümin kardeşi için de istemedikçe gerçek
manada iman etmiş olamaz”
(Tırmizi, Sıfatü’l-kıyâme,
59)
“ Müslüman’ın Müslüman’a
malı, namusu, onuru ve canı haramdır.
(Bunlara
saldırı yapılamaz)
Kişiye, Müslüman kardeşini
küçük görmesi kötülük için yeter”
(Ebû Davud, Edeb, 35)
Birbirinizle ilgiyi kesmeyin.
Birbirinize sırt çevirmeyin.
Birbirinize kin (Gizli düşmanlık) beslemeyin.
Birbirinize haset
(Kıskançlık) etmeyin.
Ey Allah’ın kulları!
Kardeş olun.
Müslüman’ın kardeşine üç günden fazla dargın durması helal
değildir”
(Tirmizi, Birr ve Sıla, 18)
Muhterem (Saygı değer) kardeşlerim!
Yüce Rabbimizin “ Müminler ancak kardeştirler.
Öyleyse
kardeşlerimizin arasını düzeltin…” emri
gereği yıkıcı değil yapıcı olalım.
Fitneye (Karışıklık, kargaşa) ıslahı (Düzeltme,
iyeleştirme) esas alalım.
Bizi biz yapan değerlere
sımsıkı sarılarak birliğimizi (Toplumun yararları)
ve dirliğimizi (Yaşayış, hayat, sağlık, varlık, geçim,
huzur, erinç ) koruyalım.
Birlik ve beraberliğe daha
çok muhtaç olduğumuz rahmet mevsimi üç aylarda, yürekten âmin diyeceğimiz şu
dualarla hutbemizi bitirelim.
Ya Rabbi!
Müminler olarak
kalplerimizi, gönüllerimizi birbirine kaynaştır.
Bizi birbirimize
düşürmek, kuvvetimizi parçalamak, dayanışma ruhumuzu zayıflatmak, yuvamızı
dağıtmak isteyen her türlü fitne ve fesattan bizleri muhafaza eyle!
Allah’ım!
Muhabbetimize,
birliğimize, dirliğimize gölge düşüren her türlü şiddetten, nifaktan,
tefrikadan ve şeytandan bizleri koru.
Bizleri
birbirlerine karşı saygılı, hoşgörülü ve samimi kardeşler eyle.
Âmin.
***
Hazırlayan: Din Hizmetleri
Genel MüdürlüğüGenel: 07.06.2013 alıntı.