Yusuf’u kuyuya attıkları
zaman Cebrail hemencecik Sidre’den (Yüksek makamdan)
geldi.
Ayrılık derdi yüzünden
gamlanma; gönlünü hoş tut; bu kuyudan kurtulacaksın.
Yüce Tanrı seni gamdan
kurtaracak, Mısır saltanatını ihsan ederek yüceltecek seni.
Başına ululuk tacını koyacak;
Mısırlıları senin kapına gönderecek.
Dünya buyruğunun altına
girecek; dünya dolusu halk, sana konuk olacak.
On kardeşini de, ekmek dilemek
için horlukla senin huzuruna gönderilecek.
Şimdi şu kuyuda söyle bana,
gözlerin onlara düşünce
Onları zindana mı atacaksın;
darağacına mı çektireceksin, yoksa öldürmek için bir şey mi düşüneceksin?
Yahut da her birini sopayla,
kamçıyla dövdürerek kan revan içinde mi bırakacaksın dedi.
Yusuf o zaman Cebrail’e dedi
ki:
Onlar gelince hemen çağırırım
onları;Bana karşı utanıp başlarını eğdiler mi, ne yaptığımızı biliyor musunuz? derim;
Artık eseflenmeyin; Yusuf’a
neler yaptığınızı düşünüp o dertle eleme düşmeyin derim;
Bu sırrı onlara bu kadarcık
açmak yeter; onlara en çetin azap olarak kâfidir bu.
Gönülleri mermer bile olsa bu
elemle paramparça olur.
***
Gönlünde bu dert
yoksa ölmüştür gönlün; çünkü diri, şüphe yok ki dertlenir, dert nedir, duyar.
Sen hamsın da bu
söz sana hoş gelmez; çünkü yanmak
kabiliyeti olmayan ateş yakmaz.
Mum gibi gece gündüz yan da
ateş, yanıp yakıldığını, parlayıp durduğunu duyursun; göstersin âleme.
Başkasından hiçbir görmediğin
halde ne diye başkasıyla uğraşıp durursun?
İşin değil mi ki boyuna
kendinle, o halde başsız, elsiz kendine sefer et.
Bir soluk kendine gelirsen
bil ki âlemde yüzlerce gönlü gezdin, dolaştın, yüzlerce gönülde yer ettin.
Kendinin bir
zerrecik ayıbını görmen, gaybın (Görünmeyen
alem) de gaybine ait yüzlerce nur görmenden yeğdir.
*** İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.
ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
*
Yaren,Sana fenalık yapan kardeşine olanların farkındayım diyerek hatırlatmak yeterlidir.
İşi suçlama ve hakarete
vardırma.
Kendi ayıbımızı senden başka
insanlar bilmezler.
Ama sen kendin biliyorsun,
Allah biliyor.
Bilinmiyor sanma.
Bilmekten bir adım daha ileri atarak ölçülere
göre değerlendirerek ayıbının büyüklüğünü ve verdiği zararı gör.
Bir adım daha at; meydana
gelen zarar hem kendine ve hem yakın çevrene sorumluluk getirir.
Ey yaren!
Ben bir şey
yapmadım ki bunca başıma neler geldi demeden önce ölçülere bilgilenerek kendini
hesaba çek.
Kendi ayıbın için tövbe et.
Tövbeden sonra verdiğin
zararları gidermeye başla.
Zararı gidermiyorsan tövbe
ettim temizlendim sanma.
Kâbe’ye gidince orada haram
kazancın helale dönmez.
Pişman olmadığın tövbeyi
tövbeden kimse saymaz.
Hak yerini bulmadıkça işin
zordur. Temiz olmayanı kabul etmezler.
Kudretin yoksa bile niyetinle
attığın her adım değerlendirilir.
Samimiyetine bakılır.
*
RAVLİ