20 Haziran 2013 Perşembe

KENDİ HATANI GÖRMEK NUR GÖRMEKTEN İYİDİR

Yusuf’la Cibril aleyhimesselam 200

Yusuf’u kuyuya attıkları zaman Cebrail hemencecik Sidre’den (Yüksek makamdan) geldi.

Ayrılık derdi yüzünden gamlanma; gönlünü hoş tut; bu kuyudan kurtulacaksın.

Yüce Tanrı seni gamdan kurtaracak, Mısır saltanatını ihsan ederek yüceltecek seni.

Başına ululuk tacını koyacak; Mısırlıları senin kapına gönderecek.
Dünya buyruğunun altına girecek; dünya dolusu halk, sana konuk olacak.

On kardeşini de, ekmek dilemek için horlukla senin huzuruna gönderilecek.
Şimdi şu kuyuda söyle bana, gözlerin onlara düşünce

Onları zindana mı atacaksın; darağacına mı çektireceksin, yoksa öldürmek için bir şey mi düşüneceksin?

Yahut da her birini sopayla, kamçıyla dövdürerek kan revan içinde mi bırakacaksın dedi.

Yusuf o zaman Cebrail’e dedi ki:
Onlar gelince hemen çağırırım onları;

 Ne beni sattıklarını söylerim, ne kuyuya attıklarını; yüzümden örtümü açarım da.

Bana karşı utanıp başlarını eğdiler mi, ne yaptığımızı biliyor musunuz?  derim;

Artık eseflenmeyin; Yusuf’a neler yaptığınızı düşünüp o dertle eleme düşmeyin derim;

Bu sırrı onlara bu kadarcık açmak yeter; onlara en çetin azap olarak kâfidir bu.

Gönülleri mermer bile olsa bu elemle paramparça olur.

                                        ***
Gönlünde bu dert yoksa ölmüştür gönlün; çünkü diri, şüphe yok ki dertlenir, dert nedir, duyar.

Sen hamsın da bu söz sana hoş gelmez; çünkü yanmak kabiliyeti olmayan ateş yakmaz.

Mum gibi gece gündüz yan da ateş, yanıp yakıldığını, parlayıp durduğunu duyursun; göstersin âleme.

Başkasından hiçbir görmediğin halde ne diye başkasıyla uğraşıp durursun?
İşin değil mi ki boyuna kendinle, o halde başsız, elsiz kendine sefer et.

Bir soluk kendine gelirsen bil ki âlemde yüzlerce gönlü gezdin, dolaştın, yüzlerce gönülde yer ettin.

Kendinin bir zerrecik ayıbını görmen, gaybın (Görünmeyen alem) de gaybine ait yüzlerce nur görmenden yeğdir.
                                    ***          
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.                               
             ŞARK İSLAM KLASİKLERİ                                                

                                       *
Yaren,
Sana fenalık yapan kardeşine olanların farkındayım diyerek hatırlatmak yeterlidir.

İşi suçlama ve hakarete vardırma.
Kendi ayıbımızı senden başka insanlar bilmezler.

Ama sen kendin biliyorsun, Allah biliyor.
Bilinmiyor sanma.

Bilmekten bir adım daha ileri atarak ölçülere göre değerlendirerek ayıbının büyüklüğünü ve verdiği zararı gör.

Bir adım daha at; meydana gelen zarar hem kendine ve hem yakın çevrene sorumluluk getirir.

Ey yaren!
Ben bir şey yapmadım ki bunca başıma neler geldi demeden önce ölçülere bilgilenerek kendini hesaba çek.

Kendi ayıbın için tövbe et.
Tövbeden sonra verdiğin zararları gidermeye başla.

Zararı gidermiyorsan tövbe ettim temizlendim sanma.
Kâbe’ye gidince orada haram kazancın helale dönmez.

Pişman olmadığın tövbeyi tövbeden kimse saymaz.
Hak yerini bulmadıkça işin zordur.
Temiz olmayanı kabul etmezler.

Kudretin yoksa bile niyetinle attığın her adım değerlendirilir.
Samimiyetine bakılır.

                                      *
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar