Bir gün bir mecnun neşeli bir
halde bir yapıya dayanmış oturuyordu.
O dayandığı yer, kerpiçle yapılmış bir duvardı; orada Leyla ve Mecnun oturmuştu.
Bir hoşça adam da bu hali
görüp, bir ömürdür koştum, yoruldum ama sonunda, bir
araya geldiklerini gördüm.
Şimdi görüyorum; Leyla ile
Mecnun beraber oturmuşlar; görüyorum ama acaba rüya mı bu?
Bu ikisi bir arada kim
görmüş; Yarabbi, dünyada bu yüceliği kim görmüştür diyordu.
***
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ
ATTAR M.E. B. ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
*
Yaren,
Belirli bir ilerleme
kaydedersen, Tanrı perdeleri açar da başkalarının göremediklerini görür
olursun.
Yaşanmışlar söz ve yazı ile
iletilir.
Okuyarak ve düşünerek aklında
canlandırır anlarsın.
Ancak sevgi bağı olanda ayrı
bir iletişim vardır.
Bu iletişimde ne yazı vardır,
ne harf vardır, ne söz vardır.
Gönlünden ister, dilersen o
isteğin vücuda gelir, görünür, bilinir duruma gelir.
Ey yaren, bilinen âlem olan
bu dünya, bilinmeyen âlemin çok ufak örneğidir.
Tez ol, işi ciddiye al da
görünmeyen âlemi tanımaya başla.
Senin yolunu vurmak
isteyenler para getirmeyen bu iş boş uğraşı derler.
Yaren, defineler bilirsin ki
gizlenir.
Hem de kimsenin bilmeyeceği
yerlere gömülür.
Definedir bu arayışın.
Elbette arayan bulma sansı,
aramayana göre çok fazladır.
*
RAVLİ