30 Eylül 2022 Cuma

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6320 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6320. Dinin aslı olan aklın (Düşünme, anlama, kavrama gücü) hüneri (Beceri isteyen ustalığı) de nedir ki?

O (Aşk) köyde, kapı dışına mıhlanmış (Çivilenmiş) bir halka.


Bu akıl, kuruluktandır (Canlılığını yitirmektendir), karadandır (Susuzluktan);

Oysa deniz.,

Timsah korkusundan kurtulmuş-gitmiştir o.


Tanrı sarhoşlarına durmadan şarap (Tanrı şarabı) sun.,

Çünkü orada ne kavga vardır, ne savaş.


Tanrı, Elest gününde (Allah'ın ruhları yarattıktan sonra “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” dediği zaman) onlara öylesine bir kadeh (İçmeden sarhoş eden şarap kadehi) göstermiştir ki kadehini bile ellerine almayı ayıp sayar onlar.


Elsiz-şişesiz sunulan (Tanrı şarabını) şarabı, bozayı, esrarı (Sırları) kim görmüştür, diyorsun.


Şu gece yarısında seyret de gör.,

Bütün halk, bir Zenci sakıynin (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan) sunduğu uyku sağrağıyla (Büyük kadehiyle) sarhoş olmuş-gitmiş.


Deve katarına (Kervanına) bak.,

Hepsi de esrimiş (Bir sebeple coşup kendinden geçmiş):

Ne yuların (Hayvanın başlığına veya tasmasına bağlanan ipin) farkındalar, ne gemin (Hayvanı yönlendirmek için ağzına takılan demir araç).


Sus;

Çünkü gene de kendinde hepsi.,

Bütün şehir halkı topal sa sen de topallıya gör (Topallamaya devam et).


Tebriz'li Şems'in yolunu tut..

Güçte-kuvvette aslan (Cesur, yiğit) ol, saldırışta kaplan kesil (Uçma hızında sıçrayarak).


Beni kınayıp duranın ümidi ne vakte dek sürecek?

Zati sevgide, aklı başında olanın kuruntusu (Yanlış ve yersiz düşüncesi) para etmez ki.

                         ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***

Neler öğrendik;

  1. Aklın; dinin temeli olduğunu ancak yerinin aşk evinin kapısın dışındaki halka olduğunu öğrendik.

  2. Akıl; akıcı olmayan, duygudan yoksun olduğunu, korkunun esiri olduğunu öğrendik.

  3. Allah aşkıyla sarhoş olmuşlara daha da sarhoş olmalarını sağlamak gerektiğini öğrendik.

  4. Allah aşıklarının ruhların yaratıldığı günden beri bu yoğun sevgi ve sevincin içinde yaşadıklarını, yaşayacaklarını öğrendik.

  5. Hiç kimseye gösterilmeyen Allah katından sunulan sırların, içeceklerin gece yarısı sunulduğunu öğrendik.

  6. Tanrı şarabıyla sarhoş olan ister insan ister hayvan olsun aklının başında olduğunu, onun sarhoşça hareketlerine bakıp da aldanmak gerektiğini öğrendik.

  7. Mevlana Hazretleri cesur, yiğit olmak için Şems Hazretlerinin yolundan gitmek gerektiğini öğrendik.

                      *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretlerini tanıdıkça aşkı artan Mevlana Hazretlerini kınayanların yanlış ve yersiz düşüncede olduklarını, sevgiyi bilmediklerini öğrendik, anladık.

                         *

RAVLİ

29 Eylül 2022 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6310 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6310. Ululuğunun güzelliğini bir soluk görmese canı da elemlere (Acı, üzüntüye, derde, kedere) uğrar,

dünyadan bezer (Bıkar)-gider;

Oturduğu yeri de elemler (Acı, üzüntü, dert, keder) kaplar.


Dünya, onun güzelliği yüzünden cennete döner.,

Çayır-çimen, dilsiz-dudaksız onu över.


İnciler (Şekli değişmeyen mücevher sözler söyleyen) bağışlayan da kim?

Onun, denizine benzeyen eli-avucu...

Cana canlar katan da kim?

Onun cana canlar katan yanağı-yüzü.


Dünya, senin gölgendir (Yardım ettiğin, koruduğun yerdir), sen yürüyünce yürür...

Kalkışı da senin ışığındandır, yok oluşu da.


Senin elinden düşmüş bir zarım ben (Mevlana Hazretleri), gel de beni şu gariplik tasından kap.


Edeb (İyi ahlak, incelik, terbiye) yolunu tutayım da iki dudağımı da yumayım.,

Yumayım (Kapatayım) da sırlar açan dudakları (Aklın erişemediği, açıklanamayan, veya çözülemeyen gizli şeyler) söze gelsin, söylesin artık.


A güzel, durmadan-dinlenmeden döndür kadehi, sun şarabı.,

Meclis kurulmuş, çeng (Kanuna benzer dik çalınan telli çalgı) çalmada, sazlar nağmelenmede.


Fakat can meclisi bu:

Gayb (Görünmeyen) aleminin sakıysi (Göstereni, anlatanı) sakıymiz (Ruhumuza Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan).. meclistekiler koku almada, fakat bir renk görmüyorlar.


O bir katre (Damla) kanda gönül ovasını seyret, o daracık bucakta ne de ucsuz-bucaksız bir ova.


Abdâl (Dünya ile ilgisini kesip, Allah'a bağlanmış derviş) o kutsal mecliste sarhoş..

Fakat bu kutsallık, Frenk (Anglosakson, Cermen ya da Latin soylarının birinden olan) eline düşebilen Kudüs'un kutsallığı değil.

                                    ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                                   ***

Neler öğrendik;

  1. Ululuk sahibi Şems Hazretleri onun güzelliğini bir an göremeyince bu dünya hayatından bıkıp üzüntü içinde ruhlar alemine gideceğini öğrendik.

  2. Dünyanın Şems Hazretlerinin güzelliği yüzünden cennete döndüğünü, ayak bastığı yerin onu övdüğünü öğrendik.

  3. Şems Hazretlerinin sözlerinin çok değerli ve zamanın değiştiremediği cana van katan, kuvvet veren yüzünün olduğunu öğrendik.

  4. Şems Hazretleri dünyanın işleyişinde başkan olduğunu öğrendik.

  5. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden kendisini garip olarak bırakmamasını istediğini öğrendik.

  6. Şems Hazretlerinin sır sahibi olduğunu, Mevlana Hazretleri susarak onun sırları anlatmasını hep beklediğini öğrendik.

  7. Şems Hazretlerinin sırlarının insanı sarhoş edecek sırlar olduğunu öğrendik.

  8. Görünmeyen âlemini anlatan Şems Hazretlerinin anlatımından koku aldıklarını, anlatılanı daha sonra uykuda veya uyku-uyanıklık arasında görüp inançlarının kuvvetleneceğini öğrendik.

                               *

İşte böyle yaren;

Dünya ile ilgisini kesip Allah'a bağlanmış dervişin sırların açıklandığı bu mecliste kutsal bir sarhoşluk bir halinde olacağını öğrendik, anladık.

                                  *

RAVLİ

28 Eylül 2022 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6300 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6300. Ne diye canını sevgilinin tapısına (Yaşayışına önem) vermez.,

Ne şaşılacak şey, neden sevgisi, gittikçe süzülüp (Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemez) arınmaz (Katışıksız, temiz duruma gelmez)?


Nice padişahlar var, aşk yüzünden yüzlerce ülke elde ederler öyle bir sultanlığa erenlere (Ulaşanlara) ki ne sonu vardır, ne sınırı.


Şu aşk, sana karşı ne kusur işledi ki inkar ettin (Kabul etmedin, tanımadın);

Hiçbir vergisi (İyi nitelikleri) yok dedin?


Bir baş ağrısıyla ondan ayak çektin.,

Hangi yolu görmüşsün ki belası (İçinden çıkılması güç, sakıncalı durum) olmasın o yolun?


Sus, aşıklara öyle inciler (Şekli değişmeyen mücevher sözler) saçılma da ki bir tanesine bile değer biçilemez.


Senin yüzünden yanıp tutuşan kişinin devası (İlacı, çaresi) ne olabilir?

Sana susamış kişiye kim sakıylik (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi) edebilir?


Seni seven, hastalanır da çarşıda-pazarda fır-dolanır (Üstün çaba harcar);

Şekerler çiğnemiş dudakları, senin dükkanını arar-durur.


Bağ-bahçe de sensin;

Güllük-gülistanlık da sen;

Aydın gün de sen.,

Yüreğini demir gibi katılaştırma, sevenini kapından sürme.


Dertlerle, feryatlarla;

Mihnetlerle (Sıkıntılarla), horluklarla (Değersiz, önemi olmayan, aşağı) ne vakte dek sarayının dışında bekleteceksin onu acaba?


A Ay (Işığıyla karanlıkları aydınlatan), onun başından gölgeni (Yardımını, korumanı) çektin-gittin mi, devlet kuşunun gölgesinin ne faydası olur ona;

O gölge, ne rahatlık verir ona?

                             ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                             ***

Neler öğrendik;

  1. Allah'ın seçtiğini seçen kişinin şeçtiği kişiyi seçip sevgili olarak kabul etmesi, canını onun yaşam ilkelerine vermesi, sesizce ve hızlıca ona uygun temizliğe ulaşmak için çalışması gerektiğini öğrendik.

  2. Sevgiliden öğrenilen aşkla kişinin büyüklük ve güç elde edeceklerini öğrendik.

  3. Aşkın da sıkıntıları, zorlukları olacağını bahanelere sığınarak uzaklaşmamak gerektiğini, aşkın şekli zamanla ve kişilerle değişmeyen çok değerli sözlerinden mahrum olmamak gerektiğini öğrendik.

  4. Aşkla olgunlaşan kişinin ilaç gibi aranan kişi olacağını öğrendik.

  5. Şems Hazretlerine aşık olan kişinin onu arayacağını, dostlarını bulacağını öğrendik.

  6. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin sevenlerine bekletmemesini, katı davranmamasını, sıkıntılara sokmamasını istediğini öğrendik.

                                   *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretlerinin kendisini sevenlerden yardımı, korumayı çekmemesini, aydınlatmasını, sahip olacaklarının kıymetini bilmesini sağlamasını öğretmesini Mevlana Hazretlerinin istediğini öğrendik, anladık.

                                       *

RAVLİ

27 Eylül 2022 Salı

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6290 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6290.Yüceler yücesi, kutlular kutlusu, (Şems Hazretleri) kendini gösterdi ya.,

Kutsal gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), yüceler yücesinden ne hallere (Değişimlere) girdi.


Dünyayı gördüm, vefası (Sevgiyi sürdürmesi, sevgi, dostluk bağlılığı) yok.,

Dünya dolusu adam var, bir tek halden bilir (Bir kimsenin içinde bulunduğu güç durumu anlayarak sezip anlayış gösteren) yok.


Şu yücelerdeki altın değirmiye (Ay yuvarlağına) bakma sen.,

İçinde bir hasır bile yok.


Nice akılsız, elinde sopası bulunmayan kör gibi koşa-koşa tuzağına vardı; tutuldu-gitti.


Onun yitmesinden korkup duranlar, üstüne tir-tir titreyenler var.,

Ne de ilacı bulunmaz bir illet bu.


Yüzünü gösterir ama çarşaf altından, peçe altından.,

Bir kocakarıdır, çirkin bir karttır (Yaşlıdır), güzelliği yoktur onun.


Onun afsununa (Büyüsüne), akıldan (Düşünme, anlama ve kavrama gücü olmayan), dinden başı (İnanıp çok bağlanılan düşünce, inancı olmayan) ayağı olmayan kişi baş kor (Büyüsüne inanır teslim olur).


Sevgiliden (Allah'ın seçtiğini seçen, onu sevip bağlanan kişiden), cana canlar katan bir yol bulamayan kişidir ki kötülüğü yüzünden tutar da onun yoluna can verir.


Ne de pis bakırdır o bakır ki kimya (Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey) yoktur sanır da bakırlığından geberir-gider.


Bir hayal (Anlayışında, kavrayışında tasarladığında, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey) ucundan hayale döner, dertten, zahmetten, sıkıntıdan başka birşey elde edemez.

                            ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                           ***

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretleri yüceler yücesi, kutlular kutlusu olarak kendini Mevlana Hazretlerine gösterdiğini, Mevlana Hazretlerinin kalbinde oluşan duygularının kaynağının yüceler yücesinde değişimlere uğradığını, yücelerden aşağıda olanlara bakma fırsatını bulduğunu öğrendik.

  2. Yücelerden dünya yaşamına bakan Mevlana Hazretlerinin dünyada sevgiyi sürdürmenin, sevgi dostluk bağlılığının olmadığını gördüğünü, içinde anlayışlı kişileri aradığını öğrendik.

  3. Yücelerde altın, eşyanın bile olmadığını, buradan bunların elde edilemeyeceğini öğrendik.

  4. Akılsızların koşa-koşa dünya güzelliği diye kart, çirkin, güzelliği olmayanları sevmeye büyülenmiş gibi yöneldiklerini, öğrendik.

  5. Düşünme, anlama, kavrama gücü olmayanın, dinin kurallarına, yasaklarına uymayanların ihtiyar dünyaya aşık olarak ömürlerini harcayacaklarını öğrendik.

  6. Allah'ın seçtiğini seçen, sevgili gibi davranan, onu kendine örnek ve rehber olarak yaşamaya çalışana yücelere giden yolun açılacağını öğrendik.

  7. Kişi ne halde, ne seviyede olursa olsun değişip değerli hale gelme olanağına sahip olabileceğini öğrendik.

                           *

İşte böyle yaren;

Anlayışında, kavrayışında tasarladığında, canlandırdığında, gerçekleşmesini istediği hayale bağlanan kişinin kendisinin de hayel gibi olacağını, dertten, zahmetten, sıkıntıdan başka elde edişi olmayacağını öğrendik, anladık.

                               *

RAVLİ

26 Eylül 2022 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6280 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6280. Savaş (Uğraşma, kavga, mücadele) bir dünya (Duygu, düşünce ve hayal âlemi), barış (Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan) da bir dünya (Duygu, düşünce ve hayal âlemi).,

Anlamlar dünyasıysa fersahla (Çok uzun mesafe, uzaklık) ölçülecek dünya değil.


Suyla ateş, iki erkek kardeş (Aralarında değer verilen ortak bir bağ bulunan sözüne güvenilir, mert kişinin her biri).,

Dikkat et de gör, ikisinin de aslı ancak bir taşdan (Sert, kolay bükülmezlikten) ibaret (Oluşan, meydana gelen).


Şu ikisi olmadıkça dünya düzene girmiyor..

Rum ilinden (Anadolu'dan) olanlar güzel ama Zencisiz Rum da yok.


Akıl (Düşünme, anlama ve kavrama gücü), yüz kere haber yolladı bana;

Sus diyor, susmak övünçtür, ayıb (Utanç veren) değil.


Seher çağında (Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı) şu gönlüm (Kalbimde oluşan duyguların kaynağında), sevgiden neler oluyordu.,

O şimşek (Parıltılı) yüzlünün, o güzel yüzün elinden yüzüm, ne hallere giriyordu?


Tanrım, başımıza neler geldi, sen bilirsin..

Tanrım, bize neler oldu, sen bilirsin.


Gönüllerde biten güllerle, reyhanlar la donanan ova, baştan başa neler olmuştu, ne hallere girmişti.


Gökyüzü ne hale geldi diye güneşe sormuştun ya, bir kere de ikizler Burcu ne olmuştu diye Ay’a sor.


Tebrizli Şems, bakış-görüş dağıtmıştı hani.,

Görene ne bağışladı (Hibe etti);

Gören, ne hallere (Şimdiki zamana) girdi.


Ulular ulusu sevgiliden her kutlu cana (Uğurlu kişiye) ne verildi.,

Aşağılık yere ne geldi, yüceler ne hallere büründü.

                                          ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                         ***

Neler öğrendik;

  1. Savaş ve barışın olduğu dünyada ayrıca anlamlar dünyası olduğunu, anlamların uzaklarda olmadığını öğrendik.

  2. Suyla ateş zıt gökükse de ikisinin çıkış yerinin taş olduğunu öğrendik.

  3. Dünyanın düzenin de güzelin de olduğunu, çirkinin de olduğunu, sistemin böyle olduğunu, böylece uyum sağlandığını öğrendik.

  4. Düşünme, anlama ve kavrama gücü olan aklın susmayı önerdiğini öğrendik.

  5. Tanrı sanatının görüldüğü yüze aşık olunduğunu, aşık olanın çeşitli değişimler geçirildiğini öğrendik.

  6. Aşktaki değişim ve dalgalanmaların normal olduğunu, yadırgamamak gerektiğini öğrendik.

                       *

İşte böyle yaren;

Aşık olunacak yüze sahip Şems Hazretlerinin algılama ve değerlendirme biçimi ve bir olay, varlık veya düşünce üzerinde benzerlerinden ayıran özelliği görmeyi bağışladığını, yaşanan anın hakikatini gösterecek özelliklere sahip kişi haline gelmeyi hediye ettiğini, aşağılık yerden yücelere çıkardığını öğrendik, anladık.

                        *

RAVLİ

25 Eylül 2022 Pazar

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6270 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6270. Zengin, nekesliği (Cimriliği) yüzünden zengin olmuştur.,

Yoksulsa cömertliği (Para ve malını esirgemeden veren, el açıklığı) yüzünden yoksuldur (Geçinmekte çok sıkıntı çekendir), cömertliği yüzünden.


Aşk olsun (Selam olsun);

Gizli bir padişaha ulaştın.,

Afiyetler olsun (Ağız tadıyla yiyin), göksal (Semavi, gökte oluşan içecekten) bir şarap içtin.


Huten güzelini (Çin Türkistanında Huten şehri, güzeli çok meşhur), yeşilliğin canını gül bahçesinde tuttun, çektin.,

Aşk olsun sana (Selam olsun).


A benim canım, a benim güzelim, a tüm şeker.,

Ne Ay'sın (Karanlıkta kalanları aydınlatansın), ne padişahsın.,

Bayramsın (Sevinç, neşe verensin) sen;

Kutlu olsun o çağın (Mübarek olsun zamanın, vaktin).


Sarhoşlardan (Tanrı sarhoşlarından) selamın gelir;

Rintlerden (Gönül erlerinden) haberin.,

Zevk-neşe (Hoş duygu, sevinç) kilidinin anahtarısın sen.


Ne de güzel bir engelsin;

Ne de tatlı bir hekimsin.,

Başta şaraplar coşturuyorsun;

Afiyetler olsun; 

Sinsin (Hiç çıkmayacak veya güç çıkacak biçimde içine işlesin)-yarasın (Ağzın tatlansın).


A acı tatlı, şarap gibi acısın;

Kendi perdeni kendin yırttın (Kendini gösterdin);

Aşk olsun (Selam olsun).


A gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), Tebriz'li Şemsin gamını ne de güzel seçtin.,

Seçilmiş birini (Allah'ın beğenip seçtiğini) seçtin:

Aşk olsun sana (Aferin, helal olsun).


Senin barışmaya (Uzlaşmaya, anlaşmaya) niyetin yoksa a benim canım, benim seninle savaşmaya (Çarpışmaya, vuruşmaya) niyetim hiç yok.


Sen savaşa kalkışırsan ben barışa kalkışırım.,

Dünya sahibine dünya dar (Sınırlı, yetersiz) değil ya.

                                ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                 ***

Neler öğrendik;

  1. Zenginin cimriliği yüzünden zengin olduğunu, yoksulun da cömert olduğu için yoksul olduğunu öğrendik.,

  2. Yoksula cömertliğinden dolayı gizli bir yol açıldığını, gizli bir büyük insana ulaştırıldığını, onun sunduğu ağız tadına, insan eli değmemiş gök şarabına ve bunun sarhoşluğuna, sakinliğine ulaştırıldığını öğrendik.

  3. Yoksulun Allah'ın güzelliğini üstünde gösterdiği güzel insanla gül bahçesinde konuşma fırsatı bulduğunu öğrendik.

  4. Gizli padişahın karanlıkta kalanı aydınlattığını, sevinç, neşe verdiğini, yaşamına değer kattığını öğrendik.

  5. Gizli padişahı severek bağlananın, onu dost kabul edene Allah dostlarından selam geleceğini, haberler alacağını, hoş duyguların, sevincin kilitlerini açan anahtarlar sahibi olunacağını öğrendik.

  6. Allah dostu padişahın fenalıklara engel, hastalıklara doktor, üzüntüde olana sevinç verdiğini, bunların gelip geçici olmadığını, insanın içinden hiç çıkmayacak şekilde kalıcı olacağını öğrendik.

  7. Allah dostunun isterse kendini ve özelliklerini göstereceğini, yoksulları sevindirdiğini öğrendik.

  8. Kalbinde oluşan duyguların kaynağıyla Şems Hazretlerini güzel olarak seçene Mevlana Hazretleri aferin dediğini, çünkü Allah'ın seçtiğini seçmiş biri olmanın güzel seçim olduğunu öğrendik.

                               *

İşte böyle yaren;

Mevlana Hazretleri kendisi ile savaşmaya kalkışana barış ile karşılık verdiğini, barışmaya niyeti olmayanla savaşa tutuşmaya niyetinin olmadığını, dünyada herkese göre yerin çok olduğunu öğrendik, anladık.

                                   *

RAVLİ

24 Eylül 2022 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6260 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6260. Tanrı ve Din Salah'ı (Allah ile ilişkileri düzelten, inanışı iyileştirip, iyiliğe döndüren), sana bizim padişahımızın, bizim padişahlar padişahımızın yüzünü gösterir.


A kerem sahibi (İyi huylu, cömert), sen cansın (Yaşamsın, hayatsın), cihansın (Evrensin) bize..

Can da nedir, cihan da ne oluyor.,

Nerden nereye?


Aşıklara göre can da ne oluyor.,

Dostlarca (Allah dostları için) cihanın ne değeri vardır ki?


Bütün yeryüzü, bir öküzün (Bön, görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz kimselerin) üstünde değil mi.,

O öküz de senin yaylanda yayılmıyor mu?


Bütün yer, bir kervandaki tek bir öküzün üstündeki yük.,

Sense kılavuzsun (Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, bilgi veren, yol yöntem gösteren, ışık tutansın).


Senin lütuf (İyilik ve yardımın), ihsan (Karşılık beklemeden iyilik etme, iyi davranma, yardım etme) ambarında nice tohumlar var ki yedi değirmen taşının altında bile kırılmaz, ezilmez.


Sen ressamın gözünün içindesin de gene gözden gizlisin.,

Ne gözbağcılık (İllüzyonizm) bu, ne büyü (Karşı durulamaz güçlü etki).


On sekizbin (Bilinen çok) alemden başka alemin de var.,

Bu ne kimyadır (Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey), bu ne ululuk (Büyüklük, yücelik, izzet).


Şu kafiye üzerinden bir beyit daha söyleyeyim diyorum ama sana da borcum var.


Öyle bir borç ki bu borcu, yoksuldan başkası ödeyemez.,

Zati yoksulluk (Sadece Allah'a muhtaçlık), vefa (Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı) incilerinin (Şekli değişmeyen değerlerin) bulunduğu bir denizdir.

                                          ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                          ***

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerinin gönlünde Allah'ı görebileceğimizi, Allah'ın istediklerinin hakikatini anlayıp emirlerini doğru yerine getirme bilincini sağlayacak, kötü gidişatımızı iyiliğe döndürecek büyüğümüz, başkanımız olduğunu öğrendik.

  2. Şems Hazretleri aradığımız iyi huylu, cömert, büyüklüğe sahip yaşam gücü veren asil, büyük, ulu kişi olduğunu öğrendik.

  3. Allah aşıklarının Şems Hazretlerine canlarını verdiğini, can vermekte tereddüt etmediklerini öğrendik.

  4. Yeryüzünün görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz kimselerle dolu olduğunu, bunların bir şekilde Şems Hazretlerinden, Mevlana Hazretlerinden faydalandıklarını öğrendik.

  5. Şems Hazretlerinin yol gösteren, bilgi veren, yol yöntem gösteren, hakikati görmemiz için ışık tutan olduğunu, bu hizmet için de karşılık beklemediğini, bağışladığını öğrendik.

  6. Şems Hazretlerinin ressamın içinde, gözünde gizlice olup ona resim yaptıracak güçte olduğunu öğrendik.

  7. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin üstün özellikler taşıyan çok yüce biri olarak bize tanıttığını öğrendik.

                            *

İşte böyle yaren;

Mevlana Hazretlerinin öğrettiği yoksulluğun yalnız Allah'a olan ihtiyaç olduğunu, bu yoksullukta olan değerlerin değişmez olduğunu, verilenlerin borç olarak verildiğinden bu borcun ancak yoksul kişiden başkasının ödeyemeyeceğini öğrendik, anladık.

                                   *

RAVLİ

23 Eylül 2022 Cuma

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6250 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6250. Dünyalar dolusu şekiller belirdi.,

Bunların içinde hangisi bizim?


Yolda, kesilmiş, meydanımıza doğru yuvarlana-yuvarlana (Elsiz, ayaksız) giden bir baş görürsen.


Ondan sor sırlarımızı (Aklının erişemediği, açıklayamadığın veya çözemediğin şeyleri), ondan sor.,

Çünkü gizli sırrımızı ancak ondan duyabilirsin.


Noolurdu, bizim kuşlarımızın dillerine (Haberlerimizi duyacak) eş bir kulak olsaydı.


Noolurdu, boynunda Süleyman'ımızın sırrının (Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen gizli bilgiler) gerdanlığı bulunan bir kuş uçuverseydi.


Ne söyleyeyim, ne bileyim ben?

Bu masalın ne sonu gelir, ne söylenir-biter;

İmkan yok buna.


Nasıl söyleyeyim ki bir solukta darmadağan (Çok dağınık ve karışık) oluşum, daha da beter oluyor;

Daha da darmadağan (Çok dağınık ve karışık) bir hale geliyorum.


Ormanımızın havasında ne keklikler (Güzel, alımlı, hareketli), ne alıcı doğanlar (Avcılar) uçmada.


Öyle bir havada ki yedinci kat göğün havası.,

Sayvanımız (Üzeri örtülü yerimiz), o havanın yücesinde.


Bu masalı geç;

Benden sorma.,

Masalımız (Halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla olağanüstü olayları anlatan edebi eser) da kırıldı-döküldü, gitti.

                              ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                              ***

Neler öğrendik;

  1. Gözümüz açıkken veya kapalı iken bir çok şekiller gördüğümüzü, hangi görüntünün bize ait olduğunu, gerçekleşmesini özlediğimiz şey olup olmadığını kolayca belirleyemediğimizi öğrendik.

  2. Elsiz ayaksız dünya hayatında yuvarlanarak er meydanına gelen kişiden; varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalanı, gizli tutulanı bu kişilerden sormak gerektiğini öğrendik.

  3. İlahi âlemden gelen sözleri duyacak kulağımız veya bize bu haberleri getirecek söz söyleyen kuşumuz olmasının güzel olacağını öğrendik.

  4. Mevlana Hazretlerinin yaşam alanında güzel insanların ve güzel insanları avlayan güzel insanların olduğu yaşam yeri olduğunu öğrendik.

  5. Mevlana Hazretlerinin dostlarıyla bulunduğu yerin yedinci kat göğün havası gibi bir içinde yaşanılan yer olduğunu ve bu yerin etkisinde kalınacağı ortam olduğunu öğrendik.

                            *

İşte böyle yaren;

Halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla olağanüstü olayları anlatılmasını önemsemekten vazgeçip Mevlana Hazretlerinin hakikatine ulaştıracak yaşam öykülerine yönlenmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.

                               *

RAVLİ

22 Eylül 2022 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6240 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6240. A nimetler ıssı (Yaşamak için gerekli her şeyi veren), önüne ön bulunmayan (Öncesiz) bir zamandan beri varlığıma lütuflarda (İyiliklerde, bağışlarda) bulundun, cömertçe ihsanlar (Karşılık beklemeden yardım) ettin.


Varlığının cömertliği (Sahip olduklarının) hakkı için bu lütfu (İyiliklerini, bağışlarını) benden kesme..

İşte andım (Kendi kendime verdiğim söz) bu.


Lütfet (Yüksek veya saygın bir kimse olarak alçak gönüllülük gösteren), ayırma beni kendinden, beni öldürmeyi mubah (Dini bakımdan yapılmasında sakınca olmayan, yapılması günah veya sevap olmayan) sayma..

Haremdeki (Aile içindeki) avun (Avın) ben, bağışla beni.


Nerden gelmişsin, biliyor musun?

Noksan sıfatlardan arı (Temiz) olan Tanrı’nın hareminden (Yabancıların girmesi yasak olan yerden) gelmişsin sen.


Bir hatırla.,

Hiç hatırına geliyor mu o ruhani (Dinle ilgili, dini bir havası olan, duyularla sezilebilen), o güzelim dudaklar?


Demek ki onları unuttun da böyle şaşırıp kaldın;

Başın dönüp durmada.


Bir avuç toprağa can satıyorsun.,

Bu ne ucuz satış böyle?


Geri ver o toprağı;

Değerini bil.,

Sen kul (Bağlanan, hizmet eden kişi) değilsin, beysin, padişahsın.


Senin için gökyüzünden güzel yüzlüler gizlice gelmişler.


Ovamızın ucu-bucağı yok.,

Gönlümüzün (Kalbimizde oluşan duyguların kaynağının), canımızın (Yaşamın, hayatın) kararı (Bu işin hakkında düşünülerek verilen kesin karar) yok.

                     ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                      ***

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerine karşılıksız iyiliklerde ve yardımda bulunduğunu, yaşam için gerekli her ne varsa sağladığını öğrendik.

  2. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin iyiliğini ve yardımını kıyamete kadar istediğini, dilediğini öğrendik.

  3. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin kendisini aileden kabul etmesini istediğini, dilediğini öğrendik.

  4. Şems Hazretleri dudağından çıkan sözlerin Allah'ın sıfatlarından sözler olduğunu ve söylediğini öğrendik.

  5. Şems Hazretlerinin her ne kadar hizmet eri gibi gözükse de bey, padişah olduğunu Mevlana Hazretlerinin sözlerinden öğrendik.

  6. Mevlana Hazretlerinin bulunduğu yerin geniş, gönlünün açık olduğunu, can dostlarına sınır koymadığını öğrendik.

                      *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretlerini görmeye gökyüzünden güzel yüzlü Allah dostlarının ziyarete gizlice geldiğini öğrendik, anladık.

                          *

RAVLİ

21 Eylül 2022 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6230 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6230. Heyula (Canlının duygu ve davranışlar dışındaki ruhsal süreç ve etkinliklerin bütününde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen korkunç şey) ile şekiller, cana can katıyorsa (İnsanın dinçliğini, neşesini, yaşama gücünü artırarak, insana yaşama gücü ve isteği vererek) aldatma beni;

Gene de sen başkasın.


Şekiller, heyula (Korkunç hayal) yüzünden akıp giden kuma benzer.,

Ne diye boş yere kumu sayar-durursun?


Aşk aldattı beni, ayağım kaydı-gitti..

Ayrılık, gözyaşlarımı kanlara buladı.


Bana ne miras kaldıysa, ne elde ettiysem gönlüm, onun yerine pişmanlık (Yaptığı davranışın, söylediği bir sözün iyi olmayan sonucunu görerek üzüntü) içinde pişmanlık devşirdi (Olumsuz sonucunu gördü, üzüldü, bir araya getirdi, topladı)-gitti.


Aşk varlığımı hoş görmedi, düşman oldu ona.,

Noolurdu varlığım yok olup gitseydi.


Aşk şarabı sundu bana, esritti (Coşup kendimden geçirtti, mest ve sarhoş etti) beni.,

Gönlüm içti, fakat ağzım tatmadı bile.


A güzelim, senin lütfunu (İyiliğini, yardımını) bilirim ben;

O kadar yabancı değilim yani.


Öylesine latifsin (Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan) ki sana şükretmeyi gönlümden kursam kaçıp gideceğinden ürkerim.


Ben kim oluyorum ki?

Güzellik tahtına kurulmuşsun.,

Padişahlar da sana hased (Kıskançlık) etmede, ordu da, halk da.


Eğri sözlerime parmak basma.,

Eğri sözler yazarım ama kalemim, gene sensin.

                         ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***

Neler öğrendik;

  1. Allah dostu Şems Hazretlerinin aşkının başka bir dinçlik, neşe, yaşama gücü ve isteği verdiğini, aklımızın duygularla olan kargaşasından oluşan korkunç hayallerden temizlediğini öğrendik.

  2. Aşk varken kendimizi korkunç hayallere teslim etmemek, boşa zaman ve enerji kaybetmemek gerektiğini öğrendik.

  3. Aşkın dışında ne elde edildiyse, ne miras kaldıysa olumsuzluk ve üzüntü verdiğini öğrendik.

  4. Aşk varlıklı olmayı hoş görmediğini, düşman olduğunu, sevgisine ortak etmediğini öğrendik.

  5. Aşk şarabını ağzın içmediğini, kalpte oluşan duyguların kaynağının içtiğini, içeni coşturup kendinden geçirttiğini, mest ve sarhoş ettiğini öğrendik.

  6. Aşkın çok ürkek olduğunu, buna göre incelikle davranmak gerektiğini öğrendik.

  7. Aşkın güzellik tahtına kurulduğunu, padişahların, halkın, ordunun bu durumu kıskandığını, öğrendik.

                         *

İşte böyle yaren;

Mevlana Hazretlerinin eğri gözüken sözlerinin üstünde önemli durmamak gerektiğini, yanlış bile olsa aşkın sarhoşluğu içinde kalemin yazdığını öğrendik, anladık.

                            *

RAVLİ

20 Eylül 2022 Salı

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6220 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6220. A gönüle (Kalpte oluşan duyguların kaynağına) gelip geçen hayal

(Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şeysin), ne perisin (Çok güzel dişi cin);

Ne hayalsin, ne de insan (Toplum halinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, burguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı).


Ayak izini (Yerde gidiş yönünü, yolunu) aramadayım .,

Fakat ne yeryüzünde izinin tozu (En ufak veri) var, ne gökyüzünde.


Haberi olanların senden haberleri yok ama haberi olmayanlardan haberin yok mu senin?


Ya gönlün (Kalpte oluşan duyguların kaynağının) eşi-dostusun (Tanıdığısın), sevgilisisin (Sevilen ve aşık olunan kimsesin, canansın, sevgi ve bağlılık duyulansın):

Yahut da gönülsün (Kalpte oluşan duyguların kaynağısın) sen.,

Ya bakışta görüşte yer-yurt edinmişsin;

Yahut da bakışsın (Algılama ve değerlendirme biçimi olansın)-görüşsün (Benzerlerinden ayıran düşünce özelliğe sahipsin) sen.


A gönül, bir iyilik et de (Yararlı işler yap, yardımcı ol da) bir zamancağız göz önünde dur, noolur?


Acele edip de geçip gitme.,

Seher (Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı) ışığıyla geceyi gündüze döndür.


Güzel tedbirin (Önlemin) heyulayı (Korkunç hayali) güzelim şekillere soktu da gösterdi bize.


Şekiller (Bir konuyu açıklamaya yarayan resim veya çizim) başkadır, akıl (Düşünme, anlama ve kavrama gücü) başka.,

Fakat senin aşkın (Benzerlerinden üstün aşırı sevgi ve bağlılık duygusu) da başka, sen de bir başka (Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge) şeysin.


Bu heyula (Korkunç hayal), şekillerin babasıdır a babalara babalık eden güzel.


Heyula (Korkunç hayal), sudan ibaret değil mi?

Fakat suyun suyunu çekip alırsan su ne yapabilir?

                                  ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretleri kalbimizde oluşan duyguların kaynağına gelip geçen hayaller, periler, insanlar olduğunu, yeryüzünde ve gökyüzünde Allah dostu Şems Hazretlerinin izini aradığını, çok özlediğini öğrendik.

  2. Her şeyden haberi olanların bile Şems Hazretlerinden haberleri olmadığını fakat Şems Hazretlerinin kendisini arayanlardan haberli olduğunu öğrendik.

  3. Şems Hazretlerinin gönlün eşi dostu olduğunu, kimin gönlüne yerleşirse orayı bakış ve görüş yeri yeri haline getirdiğini öğrendik.

  4. Gönülde yer eden Şems Hazretleri doyasıya göz önünde durmadığını, acele ile geçip gittiğini, gönlü güneş gibi aydınlatması istendiğini öğrendik.

  5. Şems Hazretleri gönülün korkunç hayali bile güzel şekillere sokup gösterdiğini, bu işlerin babası olduğunu öğrendik.

  6. Korkunç şeklin su üstündeki şekil gibi yok olacağını öğrendik.

                              *

İşte böyle yaren;

Şems Hazretlerinin kendisine sevgi ile bağlanmış sevgi, dostluk bağlılığında olanın gönlüne yerleştiğini, düzenlediğini, güzelleştiğini, görüş ve bakışı güçlendirdiğini öğrendik, anladık.

                               *

RAVLİ

Popüler Yayınlar