30 Nisan 2019 Salı

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 4810 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

4810. Bu yüzden de vefasızlık (Yakınlığının ve bağlılığının sürekli olmaması) da hakkındır
A benim güvencim dayancım, a benim şifam.

O kararda kalmak;
Güz (Sonbahar) mevsimine karşı bahar gibi davranmak, soğuk bir iştir;

Kaçan dosta dost olmak güçtür
A benim güvencim-dayancım, a benim şifam.

Her çer-çöp ma’kulesi kişiden (Döküntü, süprüntü şeyleri akla uygun, akıllıca iş gören, anlayışlı, mantıklı hale getirenlerden) yaralanmışız;

Bu yüzden a kutlu Ay (Şems Hazretleri), senin sırlarını
Söylüyoruz, söylüyoruz arama kapalı-kapalı
A benim güvencim dayancım, a benim şifam.

* Aşka teslim oldun;
Sonra sıçradın, kaçtın;
Sonra da gönül levhimizi (Kader yazımızı değiştirdin) yıkadın (Temizledin).

Biz bağladık;
Sen bağlanmışı çözdün
A benim güvencim-dayancım, a benim şifam.

Bu ateşten yüreğimizde binlerce dağ var;
Fakat her dağlanma yüzünden de yüz binlerce bağ-bahçe kesilmişiz.

Senin zevkinle (Güzeli çirkinden ayırt etme yetisi, beğenisi kazanarak) her ışığın gözü olmuşuz
A benim güvencim-dayancım, a benim şifam.

* Derler ki:
Sırlar cefadadır (Varlığı veya bazı yönleri açığa vurulmak istenmeyen, gizli kalan, gizli tutulanı güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı davranarak amaca ulaşmak isteyen uygun olana vermesi);
O sevgilinin aşkıyla inandım buna.
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Bir bakışla cana canlar katan Şems Hazretlerinin istediği gibi davranabileceğini, Şems Hazretlerine sevgiyle bağlanıp kendini dost edinenlerin aynı davranışı beklememeleri gerektiğini öğrendik.
2.    Kaçan dosta dostluğu devam ettirmenin güç olduğunu öğrendik.
3.    Değersiz olup bir zaman sonra bozulup faydasız olacak madde ve manalara çok değer verenlerin aklı işgal ve meşgul etmelerinden bıkılacağını öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin ayrılışından üzülen ve özlem duyan Mevlana Hazretlerinin güzellikler oluşturduğunu öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Allah dostu ile göz-göze gelenin;
Onun nurlu bakışlarıyla ne iyileştirecekse bu bakışla o kişinin beyin kimyasını değişerek iyileştireceğini, öğrenmesi gerekeni şüpheden arınmış olarak öğreteceğini öğrendik, anladık.
(Önceki zamanda dünyada yaşamış, şimdi ilahi âlemde olsa da tekrar bedene bürünüp seni yalnızken gece veya gündüz yaklaşıp gözünün içine bakar ve sana ne verecekse verir, ne yapacaksa yapar)
                     *
RAV

29 Nisan 2019 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 4800 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

4800. Her taraf aydınlanıyor.
Hadi a benim güvencim-dayancım (Güvendiğim, tehlikelere karşı koruyanım) a benim şifam (Hastalığımın ilacı);

* A benim sakim (Allah’ı sevdirenim, Allah nuru saçanım), a benim gözümün nuru (Hakikati olduğu gibi görmemi sağlayan);
Gönlümün rahatı-huzuru (Eminlik verenim), süsüm-ziynetim (Güzelliğe güzellik katanım).

A dolunay (Karanlıkta kalanlara aydınlık verenim), gidilme (Gitme);
Eksilme buradan a benim güvencim-dayancım(Güvendiğim, tehlikelere karşı koruyanım), a benim şifam (Hastalığımın ilacı).

* A başımın övüncü, a benim tacım-devletim (Çok saygı duyduğum, çok değerli, çok faydasını gördüğüm);
Niceye bir bu utangaçlık (Topluluk içinde gereken güven ve cesareti kendinde bulamayan, rahat konuşmayan, rahat davranmayan), niceye bir bu inat (Utangaçlık konusunda direnme)?

Bana, benim huyuma hiç rağbetin yok a benim güvencim-dayancım, a benim şifam (Hastalıktan kurtaranım).

Mademki onun bakışından bir bakışa nail oldun (Ulaştın, kazandın);
Bir soluk bile kendinde olursan cıvıtsın (Hileci, düzenbazsın);

İş böyle olunca ey aşk ateşi, sen de dumandan ibaretsin;
A benim güvencim-dayancım, a benim şifam (Hastalıktan kurtaranım).

* Mubâhî,bir Kalender çıkageldi (Dünyadan elini çekip başı boş dolaşan ve bu durumdan övünen);
Karşıla şarapla onu ey sâki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan);
Sabaha dek de böylece boyuna sun ona a benim güvencim-dayancım, a benim şifâm (Hastalıktan kurtaranım).

Cansın sen, cana canlar katarsın sen;
Bir bakışta gönüller kaparsın (Kendine hayran bırakırsın) sen;
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin çok güzel ve üstün özeliklerini gören Mevlana Hazretlerinin hayran olduğunu, sevgiyle bağlanıp dostluk kurduğunu öğrendik.
2.    Şems Hazretleri huylu birini görürsek onu ikramlarla ağırlamamız, sevgi ve dostluk bağı kurmamız gerektiğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin, Allah’ın hakikatini ve sırlarını bilen, farkında olan birisi olarak Allah’ın nuru ile baktığını olduğunu öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin bahar mevsimi gibi ölü gibi olan insanın canına can katıp onu canlandırıp güzelleştirdiğini, faydalı hale getirdiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV

28 Nisan 2019 Pazar

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 4790 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

4790. Cana canlar katan bir güzelin yüzündeki ateşle hem ateş, cansız bir hâle geldi, hem duman.

A güzelim, Ay'sın (Karanlıkta kalanlara ışık yansıtansın), bedensiz bir cansın, şuhsun (Neşelisin), şekersin, bir belâsın (Anlaşılması kolay olmayansın) sen.

Bir devlet kuşunun gölgesiyle biz de gâh (Bazen) kısaldık, gâh (Bazen) uzadık.

Hem de dostun dudağıyla sarhoş olduk;
Ney gibi feryada başladık.

Saman çöpü gibi yele (Rüzgâra) bindik;
Bir kehribar yüzünden o yana-bu yana dönüp dolaşmaya koyulduk.

Sivrisinek gibi kendi kanımızla sarhoşuz;
Artık ciğer tenceresine boş-verdik a gönül.

Halvette (Yalnızlıkta) hay-huy etmedeyiz (Bağırıp çağırmadayız);
Toplulukla hay-hay etmede.

Görünüşte aşağılık bir kuluz;
Gizlilik âlemindeyse bir Tanrı sıfatlı (Tanrının yaptığı işi yapan nitelikte olanız).

Bunu, ulular ulusu Tebrizli Şems verdi;
Bu ululanmaksızın ululuk ıssı (Kendisinde olan bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilmekten) oluşan bir delili işte.

A sâki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), sun bir kadeh şarap bana;
Tez ol, sabah ışıdı (Kimse görmeden hükmü bitiyor).
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin yüzündeki ateşin insanı pişiren ateş olduğunu öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin işin içinden çıkılamayan problemlerin çözüm yollarını gösteren, hayatın anlamını gösteren, güç ve dirilik veren, güzel yüzlü ve vücutlu, sıkıntısına sevgiyle katlanabilen tatlı biri olduğunu öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin Allah’ın korumasıyla bir yandan diğer yana dağıldığını, saçıldığını, öğrendik.
4.    Mevlevilerin kendi halleriyle coştuklarını, başkalarına zarar vermediklerini öğrendik.
5.    Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerine yaşatarak öğrettiği aşkı; ululuğunun, asilliğinin büyüklüğünün gereği olarak yaptığını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Söylenmemesi gereken sırların yabancıya söylenin cezası olduğunu, Mevlana Hazretlerinin Tanrı şarabının verdiği sarhoşlukla bize bu sırları söylediğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV



27 Nisan 2019 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 4780 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

4780. Bir köpeğin (Aşağılık niyetlerle yaltaklanan veya davranışları kötü kimsenin) ayağı, senin yoluna bassa (Girse) onu, savaş aslanından (Cesur ve yiğit adamdan) daha üstün bir hâle getirirsin.

Her varlığın, aşkınla ayağı karılmıştır (Şems Hazretlerinin sevgisi ile yoğrulmuştur);
Kanatlarını açmayı umuyorlar (Karadan kurtulup havada yolculuk etmeyi istiyorlar, bekliyorlar).

Bir sinek (Kötü ve olumsuz) bile sana gönül bağladı mı, kapından, Zümrüdüanka kanatlarını (Yücelere uçma olanağı veren imkanı) elde eder.

* Lûtfun-keremin (Önemli, saygın, asil, büyüklüğünün gereği iyilikte bulunman, bağışlaman), yoksulluk kapısını açmamak (Yetersiz değilim dememek) için "Bana (Allah’a göre) kolaydır" (Azhab suresi 30 da) dedi.

Sus;
Her olmayacak, her güç nesne, Tanrı'nın elinde kolaylaşır gider.

A pervane gönüllü (Işığa aydınlanmaya gelen kişi), o mum (Sana ışık olan seni aydınlatırken eriyen) neşeye neşe kattı mı, sen de oynamaya, çırpınmaya koyulursun artık.

Can geldi mi yalnız beden oynamaz;
Can gelince kalkar, mezardan çıkarsın.

Müzik sesi dağa düşse koca dağ bile bir sesle kaybolur-gider.

Bu bahar yeli, dalları oynamaya çağırıyor;
Güneş bile oynamaya koyulursa zerrede nerden karar kalacak?
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Allah’a sevgiyle bağlanıp dost olma yoluna girenlerin aşağılık niyetlerle yaltaklanan biri olsa bile cesur ve yiğit bir hale geleceğini öğrendik.
2.    Her varlığın Allah’ı bildiğini, ona doğru yaklaşmak için hareket ettiğini öğrendik.
3.    Allah’a sevgiyle bağlanıp dost olma yoluna girenlerin sinek bile olsalar yücelerde yaşayan değerli kuş haline geleceğini öğrendik.
4.    Allah için değiştirmenin kolay olduğunu öğrendik.
5.    Allah’ın nurlu ışıklarına kavuşanın yerinde duramayarak oynamaya başlayacağını öğrendik.
6.    Can bir varlığa verildiği zaman o varlığın ölü bile olsa canlanacağını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
İlk baharı gözlemlediğimiz zaman doğanın nasıl canlandığını, ürün vermek için harekete geçtiğini görüyorsak bizim de kış mevsiminden çıkıp canlanmamız, ürün verecek hale gelmemiz için Allah yoluna girmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV



26 Nisan 2019 Cuma

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 4770 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

4770. Sen, çiçeklere ibrişim (İpekten yapılmış) elbiseler giydiren padişaha yüz tut (Yönel).

Söğüt ağacı, başını sallıya-sallıya diyor ki:
Bir ejderhanın elinden kurtulduk.

A selvi, buna şükrederek sen de böylece ayak vur, oyna.
A can, a cihan, can gibi görünen can işkencesinden kurtulduk biz.

Bu çeşit bir eşin-dostun vesvesesinden (Yanlış ve yersiz düşünceden dolayı kötü ihtimalleri akla getirip üzülmekten) kurtulduk;
Bu çeşit bir düzenbazın düzeninden halâs olduk (Kurtulduk).

O karakıştan kurtulduk;
Fakat başımıza neler getirdi;
Bir baş gösterdi de geçti gitti şükürler olsun.

Şom (Kendisinde uğursuzluk bulunan, kadersiz, meymenetsiz, musibet kişiden) belirtisiyle nice gizli kötülükleri meydana getiren o zalim, bir daha belirmesin.

* Sus da, korku zahmeti olmaksızın ümidi seyre dal (hoşlanarak bak) hele.

Pek yüce, pek büyük bir kimyasın (Üstün özellikler taşıyan çok değerli şeysin) sen;
Kalp (Kaplama altın) da geçer akçedir sen, ayan (Belli açık) tam da.

Yolda, attan yörük bir eşek vardı;
Senin lûtfunla öncülük etti.
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerine veya Mevlana Hazretlerine sevgiyle yönelerek isteklerin baskısından kurtulmamız ve Allah’a şükretmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Canımızın dünyalık isteklerin baskısından, eşin dostun yanlış ve yersiz düşüncelerinin yönlendirmesinden kurtularak özgürlüğü kavuştuğumuz için oynamamız gerektiğini öğrendik.
3.    Sevimsiz bir biçimde memnuniyetsizliğini yayan kişilerden kurtularak sevdiğimiz can dostuna kavuştuğumuz için sevinç duymamız gerektiğini öğrendik.
4.    Susup ümitle korku olmaksızın Allah’tan gelecek hediyeyi beklememiz gerektiğini öğrendik.
5.    Şems Hazretlerinin çok üstün özellikleri barındıran, istediği gibi davranabileceği yetkiye sahip Allah dostu olduğunu öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Şems Hazretlerinin aşk yolunda olan kaba ve düşüncesiz birini bile değerli kişilikler kazandırarak, kısa sürede önder kişi yapacak güç ve kuvvette sahip olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.
                     *
RAV

25 Nisan 2019 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 4760 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

4760. Ağacın dalından, oynamayı öğren, raksa gir;
Lâleden, dağdan sesler işit.

Reyhan, yeşilliğe, bir sırdır, söylüyor;
Bülbül, gülden bir nağme istiyor.

Çimenler, yelle dalga-dalga coşuyor;
Denizde de bir bildiklik (Tanıdıklık) havası esmede.

Denizden gebe kalan buluttan, gelinin gözündeki ağlayışa benzer ağlayışı seyret.

Bulutun ağlayışından, şimşeğin gülüşünden, sümbülün boy atmasına, selvinin yücelmesine bak.

Onlara karşı, kumrunun kulağı, âdeta tuzak kurmuş;
Bahaneler öğrenmek istiyor sanki.

Nergis, süsene, hadi diyor, sen de kınayışla karışık bir övüş söyle.

A yüzlerce dili olan süsen, kuşlara devlet kuşunun hikâyesini oku.

Süsen, sus diyor, değeri ağır bir kadehle sarhoşum ben.

Sarhoşum, kendimde değilim;
Dilimden yanlış bir söz çıkarsa bilmem artık.
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Aşk yolcusunun konuşmayı bırakıp akl-ı küll kullanarak doğadaki görülen genel uyumu, uzlaşmayı, ezgiyi izlememiz, gözlememiz gerektiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Zıt olarak görsek bile yaratılanların birbirini tamamlayan, bütünü oluşturan, uyumu oluşturan ilişkiler içinde olduğunu görmemiz, bilmemiz anlayıp bir araya getirmeye çalışmamız gerektiğini, Allah’ın sanatını aklımız yettiğince anlamak için uğraşmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV


24 Nisan 2019 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 4750 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

4750. Sâki (İnsan ruhuna Allah sevgisi veren, Allah nuru saçan), çağır dostları;
Canlar (Mevleviler), senin gibi cana canlar katanı görmemiştir.

Biz senin gibi bir kimyaya (Üstün özellikler taşıyan çok değerli olana) karşı bakır gibi, demir gibi şaşırmış kalmışız.

Dök beyinlere o şarabı da halktan, bir hay-huydur (Gürültü, patırtı, karışıklık, kargaşa), kopar.

Böylece de can, sarhoş olsun, yerlere yıkılsın da kınamayı (Yapılan bir işin kötü olduğunu belirtir bir biçimde söz söylemekten) övmeden (Birini veya bir şeyin iyiliklerini, üstünlüklerini söyleyerek değerini yüceltmek, methetmekten)  ayırt etsin.

Eflâtun (Aristo’nun hocası, Sokrat’ın talebesi olan meşhur Yunan filozofu), bu şaraptan (Tanrı şarabından) sarhoş oldu mu, dertle devayı fark etmez olur.

Tortulu bir şarap sun da aklı, tortuluyla an-duruyu ayırt edemez bir hâle getir.

Lojikten (Mantıktan) bahsedenlere, sabah şarabı içenlerin kadehinden bir bağışta bulun.

Bulun da artık her yoksulun ne zembilini (Örme sepetini) arasın, ne somununu (Ekmeğini) dilesin.

Sus ki yokluktan var etmek, zaten senin işin-gücündür;
Bu iş, sana verilmiştir.

Sıçra, bahar salâ (Yüksek sesle çağrı) verdi;
Herkesi çağırıyor;
Seher yeli (İnsanı diri hale getiren) gibi salına salma bahçeye gir.
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin Mevlevileri yanına çağırmasını, canlarına can katmasını Mevlana Hazretlerinin istediğini, kendisi gibi kendisine bağlı olan dostların da böyle ulu kişiyi yakından tanımasını, görmesini istediğini öğrendik.
2.    Şems Hazretlerin kimyasının çok etkin ve üstün olduğunu Mevlana Hazretlerinin anlatmasından öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin sözleri karşısında geçmiş zamanın en akıllı düşünürün bile sarhoş olup ayırt etme özelliğini geçici olarak yitireceğini öğrendik.
4.    Mantıktan beslenen kişilere Şems Hazretlerinin sözlerinin gıda olduğunu öğrendik.
5.    Şems Hazretlerinin yokluktan var edebilecek yetki ve donanıma sahip olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Mevlana Hazretleri herkesi Mevlevi olmak gelmesini, davetinin açık olduğunu, yeniden dirilmek isteyenlerin gelmesini beklediğini öğrendik.
                     *
RAV


23 Nisan 2019 Salı

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 4740 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

4740. Senden göz yumarsam (Umudumu kesersem, umutsuzluğa düşersem) küfürdür (Kendisine inancımı inkâr etmedir) bu;
Çünkü sen, nûra nûrlar katmadasın (İlahi aydınlatmayı daha da güçlendirmedesin).

Gözümü açarsam da bakma bana diyorsun;
Sen beni, hevâ ve heves ( Gelip geçici olan, nefsin hoşuna giden zararlı ve günah olan arzu ile uğraşan) gözüyle görmüşsün.

Kalk da bir gönül kapan sevgilinin vuslatım (Sevgi ile buluştuğumuz anı) anarak bir nağmedir, tuttur.

Hadi, sabah şarabı içme zamanı;
Bir aç bizi, açıl bize;
Hadi, dua zamanı, durma;
Çağır bizi.

O koca küpün kapağını aç da halk el çırpsın, ayak vursun.

Gönülde yüzlerce düğüm yar; can şarabından başka düğüm çözen yok.

Hiçbir yerde kararı olmayanı, bir koca sağrakla yerinden et-gitsin.

Mademki varlığın vefası (Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı) yok;
Yokluk çölünden başka bir karar yurdu da yok.

Toprak sofrasında bir tere bile yok, fakat her yanda ne diye bir deve tikeni var?

Âlem (Evren, dünya, ortam) leş, şu halksa köpek;
Köpekte cömertliği kim görmüştür?
                   ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin ilahi aydınlatma yaptığını, Mevlana Hazretlerinin sevgi ve dostluk bağının koparmayacağını, görüşmek için beklemede olduğunu öğrendik.
2.    Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerine sevgi ve dostluk bağlılığının sıradan bir kişi gibi olmadığını, işini gördürünceye kadar veya istediğini alana kadar olmadığını öğrendik.
3.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini göremediği zaman eski görüşmelerini anarak ilgisini ve ilişkisini kesmediğini, tekrar görüşmek için dua ettiğini öğrendik.
4.    Gönlümüzde, duygu dünyamızda yüzlerce kendimizin anlayamadığı, anlamı ve niteliği anlaşılmayan duygu ve düşüncelerin olduğunu öğrendik.
5.    Anlamı ve niteliği anlaşılamayan konuyu ancak açıkladıktan sonra sonuca bağlayabileceğimizi, bu açıklamaya kendi aklımız yetmeyince soracak güvenilir başka birisini de bulamıyorsak Tanrı şarabı sunan birini bulup onun sunduğu kadehten görmemiz, böylece sarhoşluğumuz sırasında anlamını ve niteliğini öğrenebileceğimizi, bu işlemlerin sır olduğunu, aklın çok az bilgilendirileceğini fakat konunun aydınlık kazanacağını, buna göre kişinin çözüm yolunu bulacağını öğrendik.
6.    Madde dünyasında sevgi ve dostluk bağlılığı olmadığını, her şeyin tasarlandığı yokluk âlemine gidip yeniden düzen yapıp kargaşadan, karışıklıktan kurtulmak gerektiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Dünyada yaşadığımız yerde helal olup olmadığına bakmadan pis işlere hücum ettiğini, böyle kişilerden cömertlik beklememek gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV


Popüler Yayınlar