(Mevlana Hazretleri
aşığı anlatıyor)
1900. İşten-güçten kaldı mı gam (Üzüntü), onu maskaraya alır (Gülünç
duruma sokar):
Dostum, kimsecikler kalmasın işten-güçten.
* Kalender (Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse),
işsiz-güçsüz görünür ama gizli işlere boş vermez (Görünmez,
belli olmaz bir durumda olanlara ilgisiz değildir).
Önceden diken (Sertliklere, batıcı durumların) zahmetini çok çeker;
Sonunda her şey, gül kesilir (Güzelleşir) ona, dikene aldırış bile etmez artık.
Hani, ambarına buğday taşıyan
karınca gibi...
Sonunda Süleyman olur, ambara boş
verir.
Deniz gibidir o;
Hem işte-güçtedir, hem
işsiz-güçsüz;
Her şeyi ondan elde ederler, oysa
bu bağışa bile boş vermiştir.
Kalender (Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü kimse), sarhoş
(Kendinden geçmiş) bir halde gemiye girmiş-kurulmuştur;
Yoldadır, yürür-gider, fakat
yürüyüşten geçmiştir de.
Bu şaşkınlık içinde, şu yolda
çoğunu da görürsün;
Gemiden de vazgeçmiştir, denizden
de.
Birçok ahmak (Aklını doğru kullanamayan) da vardır, gemiden korkar
da oturur-kalır, denizi anıp (Hatırlayıp) sarhoş
olur-gider.
A dostum, aşka dertceğiz gerek;
Dertle dopdolu bir gönül, sarıca
bet beniz (Yüzü) olmalı.
Gönül derdi (Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatırlama ve başka kalpte oluşan
duyguların kaynağı önemsemedikçe), iç yanışı olmadıkça özleyiş davan (Ülkün), soğumak olur doğrusu.
***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Kalender:
Dünya ile alakasını kesen, Allah yolunda giden, manevi hakikatlerden
zevk duyan bilgin derviş demektir.
Saç, sakal, bıyık ve kaşlarını sıfır numara tıraş ettirerek belli
olan kişilerdir.
Neler öğrendik;
1.
Âşık
olan kişi sevgilisinin ne yaptığını bilip üzülmeyeceğini, üzülüp başkalarının
kınamasına, eğlenmesine meydan bırakmayacağını öğrendik.
2.
Kalenderin
pasif durmasının dikkatsiz veya akılsız olmasından olmadığını, her şeyin
son-ucunun nereye vardığını bildiğinden sonuçlanana kadar takdiri beklediğini
öğrendik.
3.
Fena
iş yapanın son-uçta kendisinin de zarar göreceğini bileceğinden başına gelenden
şikâyet etmeden ders alıp kabulleneceğini, böylece güzelleşeceğini öğrendik.
4.
Aşığın
güzel işler yapıp büyüdüğünü, fakat bu yaptıklarına güvenip yoldan kalmadığını,
beğenilmesine bile aldırış etmediğini öğrendik.
5.
Âşık
kişinin iyi bir yere gemiye bindiğini, zahmetsiz yol aldığını öğrendik.
6.
Cesaretler
yola çıkmayanın kendini hayalle oyalayacağını öğrendik.
7.
Âşığın
onca olanağa sahip olmasına rağmen gene kendine dert, iş güç aramaktan
vazgeçmeyeceğini öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Gönülden
sevdiğimiz Allah ve Allah dostunu ulaşmaya amaç edinmemiz, özlem duyarak
içimizin yanması gerektiğini öğrendik, anladık.
*
RAVLİ