19 Haziran 2013 Çarşamba

OLANAK VE KANAAT

Süleyman bir gün askeriyle gidiyordu; kendisi tahtına oturmuştu; tahtını da yel götürmekteydi.

Saltanatıyla övünüp hatırına şu geldi; âlemde dedi, bugün, benim gibi bir padişah var mı?

Hemen o yüce tahtın bir köşesi yere eğildi.
Süleyman derhal yele bağırdı;

Ne diye tahtı eğdin böyle; yere kimi düşüreceksin?
Yel, ey Süleyman dedi; suç bende değil; sen, o eğri düşünceyi gönlüne getirme.

Tanrı kapısından bana böyle buyruk verildi; Süleyman gönlünü korudukça
Sen de onun tahtını koru; ama o gönlünü korumazsa buyruğuna uyma dendi.

Bir soluk saltanatınla övündün; tahtının bir köşesi yere eğildi.

Sözün özü şu:
Saltanatın son bulmaması için kanaat gerek sana.

Saltanatın esası, kudretin sermayesi, kanattan başka bir şey değildir.
Ama kanatın esası da yokluktur; yoklukla övünürsen padişahsın sen.

Cihan saltanatını istiyorsan ululanma; bir zamancağız kanaat et.
Onun elde ettiği yüzük kanaatini; eline geçirdiği âlemi, o kanaat yüzüğüyle buldu o.

O kadar büyük bir saltanata sahipken zembil (file, torba) örmekle geçinir, kazancına da kanaat ederdi.

Bütün ufuklardan ancak bir değirmidir. (yuvarlak döngü) elde etmiştir de o yüzden güneş, öylesine kadri yüce bir sultandır.

Ay değirmisine kanaat etmiştir de o yüzden ay, âlemde saygıya nail olmuştur.

Ayağından olduktan sonra ne isteyebilirsin ki?
Değimi ki padişah ortada, saltanatı ne diye istersin?

Ama padişah olmadıktan sonra bütün cihana sahip olsan talihsizsin; her solukta can korkusu vardır sana.

                                     ***          
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.                              
             ŞARK İSLAM KLASİKLERİ                                                

                                       *
Yaren;

Sıradanlıktan kurtulmak istersin, sayılmak istersin, sevilmek istersin, beğenilmek istersin, isteklerinin yerine gelmesini istersin, yani bitmeyen tükenmeyen isteklerle dolusun.

Bunların ne kadarını gerçekleştirebilirsin ki.
Güç dolu bir imkâna sahip olup bunların hepsine kavuştuğunu var sayalım.

Tüm isteklerin yerine geldi.
Sonra ne yapacaksın.

Senin aklına gelen, hayaline gelen, kâinata nazaran bir nokta gibidir.
Ey yaren yok olda yokluk ile Tanrı varlığı içinde yer al ki istediğin dünya saltanatının bir toz parçası olduğunu gör.

Sahip olduğun imkânların elinden gideceği korkusu sana; hâkim olur ki bu yaşantında tat bırakmaz.

Sahip olduğun her şeyin bekçisi olursun ki, bu elini ayağını bağlar.
Ben ve ben merkezli davranışlarında gidişin aşağıya düşmek olur.

Gönlüne benliğin girmesine asla izin verme.
Ben diyen sonuçta yalnız kalmaya kendini mahkûm eder.

                                      *
RAVLİ

Popüler Yayınlar