31 Ekim 2020 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3840 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3840. Beden evinde bir kucaklayayım onu;
Çünkü bedenin canına canlar katandır o.
 
Hayalin (Görüntün), boyuna burada bizimle;
A Tebrizli Şems, nerdesin sen?
 
Gel a sevgili, bizimsin bugün:
Bizimle gül gibi bir hoşça açılıp saçılman (Ölçüsüz davranışlarda bulunmak) gerek.
 
Tanrım, kem (Kötü niyetle bakan) gözü sen uzak et;
Tanrım sen koru ayrılıktan.
 
Benim kem gözüm, benim yolumu vurursa bir kadehle sen kendimden geçir beni.
 
Elimi, uçmasın diye gönlün üstüne koydum;
Fakat sen, mermer, granit (Çok sert) kayadan bile çeker, kaparsın gönlü.
 
Yarın da bu şekilde doğarsan ne ben kalırım, ne gönül kalır, ne âlem (Dünya) kalır.
 
Letafetinde (Güzel olma durumu, hoşlukta) Ab-ı Hayatı (Ölümsüzlük suyunu) bile geçtin:
Onun lütfu (Büyüklüğünün, asilliğinin gereği yaptığı iyilik ve yardımı) da senin lütfundan bir şeyler ister, yoksulluk eder.
 
İster kâfirlik (Tanrının varlığını ve birliğini inkâr eden) olsun, ister Müslümanlık (Hz. Muhammed’in yaydığı İslam dini olsun);
 
Dinle?
Sen ya Tanrı nurusun ya da
Tanrı'sın, onun mazharısın (İyiliğine erişmiş, görüldüğü yersin).
 
Sus da güneşe göz dik;
Çünkü güneş, yoksulluğa boş verir.
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin ayrılışı ile çok özlediğini, hayali ile avunduğunu, başına kötü bir iş gelmesin diye dua ettiğini öğrendik.
2.    Şems Hazretleri asil, büyük olup iyilik ve yardım yaptığını, bizimde bu şekilde davranmamızı istediğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin Tanrının iyiliğine erişmiş, Tanrının özelliklerinin göründüğü kişi olduğunu, Tanrının nurla donattığı çok özel kullarından biri olduğunu Mevlana Hazretlerinin tanımlamasından öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Söz etmeyi bırakıp Şems Hazretlerini bir şekilde ulaşmaya, yardım ettiği, kayırdığı kişiler arasına girmek için Mevlana Hazretlerini çok severek ve dost olarak, sözlerini doğru görerek yolunu öğrenip izlememiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV


30 Ekim 2020 Cuma

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3830 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3830. Mademki adamlarımızdansın, dostlarımızdansın, sevgilimize (Şems Hazretlerine) bir bak hocam.
 
Ama bir şartla:
Bizimle eğri (Akla, mantığa, gerçeğe ve kurala uymayan) oyuna girişme;
Oyun oynayacaksan (Bizi kandırmak, aldatmak, hile yapmak için) bile bizimle oynama (Bizimle vakit geçirme, eğlenme, oyalanma, uğraşma).
 
File benzeyen (Çok yemek yiyen, çok şişman) bedenle beraber olan, akıl-hüner atına binmiş bulunan azgınlar (Kendini akıllı ve hünerli sananlar gereğinden fazla çok aşırılık gösterir).
 
Ölümsüzlük padişahlarının vezirlerine (Yakın yardımcılarına) karşı yaya kaldılar (İstediği şeyi yapamaz duruma geldiler), yüzleri sarardı-soldu (İstenilen sonuca ulaşamadılar).
 
Ne olurdu, vefasızlıkla (Sevgini, dostluğunu, bağlılığını aşağıda olana tam vermeseydin de) yıldızları kırıp geçiren o Ay'ı (Karanlıklarda kalanların yolunu aydınlatanı) bilseydin.
 
Ama Ay bilinmemiş, ne çıkar?
Ay, gene o Ay;
Hem de nasıl Ay?
Ne yeryüzünde, ne gökyüzünde.
 
Çünkü yeryüzünün Ay'ı da dolunur (Dolgun, parlak olur), gökyüzünün Ayı da;
Çaresiz gizlenir, görünmez olur.
 
Hâlbuki kudret gösterme (Güç, iktidar) bakımından can (Yaşama hayat, güç, dirilik veren) Ay'ının görünmesi (Kendisini sana göstermesi) de kendi elindedir, gizlenmesi (Kendisini sana hiç göstermemesi) de.
 
* Yan-yakıl a beden, cana karşı, adeta üzerlik (Nazarlık) tohumusun, çörekotusun (Lezzet ve koku verensin);
Kem göze (Baktığı kimseye zarar veren veya değdiren göz, kötü göz) karşı kimyasın (Üstün özellikler taşıyan çok değerli olansın) sen.
 
Çünkü kötü göz, ancak bedene değer (Vücudu zarar vermek için hedef alır);
Heva ve heves gözü (Akıl ve din tarafından yasaklanan kötü arzuların, isteklerin, heveslerin, meyillerin) nerden anlama erişecek?
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Ravli heva ve heves yazarak Google den okumalısın.
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerine dostu, adamlarından olmak isteyenin sevdiklerini sevmesi, değer verdiklerine değer vermesi, sevgilisinin farkına vararak anlamaya çalışması gerektiğini öğrendik.
2.    Mevlana Hazretlerinin öğretisinin oyun olmadığını, aldatmanın, kandırmanın hilenin olmadığını, aldatmak, kandırmak için hile yapanların dışlanacağını öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin öğretisinde çok yemek yiyenlerin, dünyalık malına mülküne, aklına becerikli olduğuna güvenenlerin dışlanacağını öğrendik.
4.    Mevlana Hazretleri karşısında ölümsüzlük yolunu öğretmeye çalışanların iş yapamaz duruma geldiklerini öğrendik.
5.    Şems Hazretlerini bilmeyenin onun yeryüzünde ve gökyüzünde karanlıkta kalmışları aydınlattığını öğrendik.
6.    Şems Hazretleri isterse kudretini gösterdiğini, istemezse göstermediğini öğrendik.
7.    Mevlana Hazretlerinin öğretisini alanların kötü gözle bakışların zarar vermediğini öğrendik.  
                    *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin aşk öğretisini, dostlarını anlamayacak ve bu toplukta kabul edilmeyecek kişinin;
Akıl ve din tarafından yasaklanan kötü arzuları, istekleri, hevesleri, yönelimleri olanların olduğunu öğrendik, anladık. 
                     *
RAV

 

29 Ekim 2020 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3820 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3820. Bu buz kalmaz (Donukluk, katılık, soğukluk), erir-gider;
Tez sat;
Bu ticareti tanrı'dan öğren.
 
* Şu dört yamadan (Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma uğraşısından);
Topraktan, ateşten, sudan, yelden dikilmiş hırkayı (Üst giysiyi) çıkar.
 
Balçıktan (Yapışkan çamurdan) çıkamıyorsun cüz'i (Bütünün küçük bir parçasını) candan hırkayı sıyır, çıplak kal da görün.
 
Can, bağışla beni, özürlerin canısın sen diye özür getirmeye, aşkın tapısına geldi.
 
A aşk diyor, bu ayda (Zamanda) özrümüzü kabul et bizim;
Hata ettik, a Hıtaylı (Çinin kuzey doğu bölgesindeki) Türk.
 
Aşksa gülerek diyor ki:
Elini tuttum (Yardım ettim, kayırdım) senin;
Biliyorum ki pek elsizsin, pek
Ayaksızsın (Yavaş yol almadasın) sen.
 
Hekimim (İnsanlardaki hastalıkları teşhis ve onları telkinle, ilçla tedavi eden kimseyim) ben, perhiz (Sağlığı korumak veya düzeltmek amacıyla uygulanan beslenme düzenini) utmanı buyurdum sana;
Çünkü bu korkuyla (Kötü bir şey olacakmış düşüncesiyle ortaya çıkan sebebi bilinmeyen gerginlik duygusu ile)  ümidin (Olmasını düşündüğünün) hastasısın sen.
 
Perhiz (Diyet) tut da sana bir şerbet yapıp sunayım;
İçince hiç kendine gelmeyesin.
 
Sustum;
Bunu artık aşk anlatsın;
Çünkü onun sözü, canlara can katar.
 
Bir Tanrı güzeliyle öylesine neşeli gönlüm ki:
Tanrı, sen koru ayrılıktan.
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Yarattıklarını seven, besleyen, geliştiren Allah’tan donukluktan, katılıktan, soğukluktan kurtulma yolu olan aşkı öğrenmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Oyalayan, dikkatimizi alan, geçici sevgilerle zaman kaybettiren toprak+ateş+su+rüzgâr 4 unsurun karışımının baskı ve tesiri ile bataklığa düşmüş olmaktan kurtulup yeni bir can almamız, aşkın bulunduğu yere gitmemiz gerektiğini öğrendik.
3.    Aşk kişiye yardım ettiği zaman kişinin daha hızlı ve becerikli olacağını öğrendik.
4.    Mevlana Hazretlerinin doktor özelliğinde olduğunu, doktor olarak kabul edip verdiği ilacı da aşk olarak almamız gerektiğini öğrendik.
5.    Mevlana Hazretlerinin verdiği diyeti yapıp ilacını şerbet kabul edenin canına can katılacağını öğrendik.
6.    Aşkı anlatmanın çok güç olduğunu, aşkı ancak aşkı yaşayanların anlayacağını öğrendik.
7.    Allah’ın yarattığı güzeli sevenin neşeli gönlü olduğunu, ayrılıktan korkan olacağını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Allah’ı seven ve onun özelliklerine, sanatına hayran kalan kişiye Allah kendi dostlarından birini sevdirerek onu huzuruna alacak duruma getirmesini, eğitip disipline etmesini, kuralları öğretmesini, sıradan biri olmaktan kurtarması için o kişiye o dostunu çok sevdireceğini, aşk yoluyla yolu hızlı biçimde tamamlamasını hazır hale getirmesini sağlayacağını öğrendik, anladık.  
                     *
RAV

28 Ekim 2020 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3810 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3810. Neredesiniz a gökyüzünün padişahları, a gök kapılarını açmayı bilenler?
 
Neredesiniz a candan da kurtulanlar, mekândan da?
Akla, neredesin diyen bulunabilir mi hiç?
 
Neredesiniz a zindanın kapısını kıranlar, borçluları hapisten kurtaranlar?
 
Neredesiniz a hazinenin kapısını açanlar, nerdesiniz a yoksulun varı-yoğu olanlar?
 
O denizdesiniz ki şu âlem, köpüğüdür o denizin;
Yüzmeyi çok önceden bilirsiniz zaten.
 
Dünyadaki şekiller, o denizin köpükleridir;
Tertemiz kişilerden isen geç köpükten, geç.
 
Gönlüm coştu-köpürdü de şu söz şekil meydana çıktı işte;
Bizdensen şekil bırak, gönüle yürümeye bak.
 
A Tebrizli Şems (Güneş), doğ doğudan;
Çünkü her ışığın aslının aslına asılsın (Kaynağın kaynağının esasısın)  sen.
 
A gönül, oruçluyken Tanrıya konuksun;
Gökyüzü yemeğine layıksın sen.
 
Bu ayda cehennem kapısını kapadın ya;
Cennetten binlerce kapı açarsın sen.
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Dünyadaki şekillerin gelip geçici olduğunu, esas âlemin varlığını haber veren köpükten meydana gelen oluşumlar olduğunu öğrendik.
2.    Mevlana Hazretleri, bizim tarafımızda olanların şekle, biçime önem vermeyi bırakması gerektiğini, sevgi, istek, düşünüş, anış gibi kalpte oluşan duyguların kaynağı olan gönle doğru yol almamız gerektiğini öğrendik.
3.    Yeryüzünde gökyüzünde yer tutmuş candan ve mekândan kurtulmuşlar neredeler diye aramamız, gök kapılarını, hazinelerin kapılarını açmalarını istememiz, aklımıza sormamız gerektiğini öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin padişahlar padişahı olduğunu, Tanrıya konuk olduğunu bilmemiz, gökyüzü nimetlerine uygun ve yaraşan biri olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerini tanıyan, sevgiyle bağlanan, yolunda karşılık beklemeden hizmet eden, sözlerini doğru kabul eden kişilere cehennemin kapısını kapattığını, cennetten çok kapı açtığını Mevlana Hazretlerinin sözlerinden öğrendik, anladık.
                     *
RAV
 


27 Ekim 2020 Salı

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3800 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3800. Sana söylüyorum a gönül, sana;
Sense evet- evet der gibi şakacıktan başını sallıyorsun, eğleniyorsun benimle.
 
Elim - ayağım kalmadı senin elinden;
Sense bir Ay yüzlünün, bir şeker yanaklının mahallesinde sin (Saklan).
 
Gönlüm dedi ki:
Gördüğümü görmedin sen;
Şimdicek kurtuldum sanıyorsun.
 
Ben, parça-bucuk biriyim;
Oysa tümün de tümü;
O, bir ateş denizi, bense bir kıvılcımım ancak.
 
Onu gördüm, bir deniz gibi dalgalanmadaydı;
Canımsa o denizden bir buğuydu ancak.
 
Tebriz'den bir güneştir, yüz gösterdi bana;
Canım, zerre gibi oynamaya koyuldu.
 
Efendiler efendisi Şemseddin, bir bakış baktı da ateşli gönlümden bir hoş sudur, kaynadı - coştu.
 
Her katreden bir can bitip durmada;
Bir lalelikte uçtukça uçmada.
 
Neredesiniz a Tanrı şehitleri, a Kerbelâ (İran’da bir yer) çölünün belasını arayanlar?
 
Neredesiniz a tez canlı âşıklar, a havadaki kuşlardan da daha tez uçanlar?
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretleri gönlüyle konuştuğunu, gönlü gördüğünü Mevlana Hazretlerine söylediğini öğrendik.
2.    Gönlü Mevlana Hazretlerine kısım-kısım, azar-azar, oradan buradan bir şeyler görebildiğini, tümün tümünü gönlünün gördüğünü öğrendik.
3.    Mevlana Hazretleri gönlüyle gördüğünü kendisinin de görüp değerlendirdiğini, o bütünün bütününü ateş varsayılırsa kendisinin bir kıvılcım kadar değerde olduğunu öğrendik.
4.    Gönlünün tümünün tümüne gittiği yerde Şems Hazretlerini güneş gibi gördüğünü, kendisini bir zerre olarak tanımladığını öğrendik.
5.    Şems Hazretleri bir bakışıyla Mevlana Hazretlerini avladığını, Mevlana Hazretlerinin içine ateş düştüğünü bu ateşin su tesiri yaptığını öğrendik.
6.    Mevlana Hazretlerinin içine düşen aşk ateşinin suya dönüşmesi ve her damlasından güzel bir yaşam oluştuğunu öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri Allah yolunda can verecek olanlara, Allah’ı ve dostlarını hızlı biçimde arayanlara kendisini örnek almasını önerdiğini, arayana yardımcı olacağını, yol göstereceğini, yolun inceliklerini aydınlatacağını ve göstereceğini, bu hizmetinden ücret istemeyeceğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV
 

26 Ekim 2020 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3790 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3790. Aşkı, can ormanına bir ateştir, salar (Serbest bırakır) da geçici ne varsa hepsini yakar-yandırır.
 
Güzelliğinin kıblesine (Sıkıntılı bir durumda yardım umularak başvurulan yere) yönelen can, namaza alışır da kılar-durur.
 
O padişahın aşk koparan canındaki alım (Çekicilik), gönlündeki yalım (Alev), atlaslar (Yüzü parlak, sık dokunmuş ipekle) kaplı tahtına bir başka bezenti (Süs) verir.
 
Onun harmanından bir tek buğday yiyen kuzgun (Karakarga), kuzgunluktan (Karakarga olmaktan) çıkar, doğan (Avcı) kuşu kesilir.
 
Can zerreleri, yüzünün aşkıyla Hicaz perdesinden nağmelerle terennüme başlar.
 
Ne korkarsın ölümden?
Yürü de onun aşkından uzun, ölümsüz bir yaşayış elde et.
 
Hem de nasıl bir yaşayış?
Tatlı mı tatlı, latif mi latif (Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan), aşktan sarhoş, tertemiz bir ömür;
 
Fakat a benim canım, naz (Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış, cilve, eda) ona yaraşır, onu bezer;
Onun nazına karşı sakın sen de nazlanmaya kalkışma.
 
A efendiler efendisi Şemseddin, tatlı canın ağzına o önceki kadehi bir daha dök.
 
Gönlümle sonunda bir karara vardım;
Onun ateşlerinden kaç artık dedim.
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Yeryüzüne gönderilen Şems Hazretlerine âşık olanın geçici her ne varsa yakıp gönlümüzden yakıp kül ederek yok edeceğini öğrendik.
2.    Şems Hazretlerine âşık olan kişinin canı namaza alıştığını öğrendik.
3.    Şems Hazretlerine âşık olanların başka süs ile süsleneceklerini öğrendik.
4.    Şems Hazretlerine âşık olan kişinin müziğin perdelerinden ayrı bir lezzet alacağını öğrendik.
5.    Şems Hazretlerine âşık olan kişinin ölüm korkusundan temizlendiğini öğrendik.
6.    Şems Hazretlerine âşık olan kişinin ağız tadıyla yaşamaya başlayacağını, tertemiz bir ömür süreceğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin insan eli değmeden yapılmış Tanrı şarabını dostlarına sunduğunu, bunca güzelliğe kavuşmayı taşımanın zor olduğunu, Mevlana Hazretlerinin bile dayanamadığını ancak kaçsak bile çok kısa sürede bu alana döneceğimizi öğrendik, anladık.
                     *
RAV

25 Ekim 2020 Pazar

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3780 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3780. Lütfu (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım), ateşe yüz gösterse ateşlerden çayırlar-çimenler biter.
 
Canım, alımlı güzelliğini gördü de hayı-huyu (Boş ve sonuçsuz iş ve çabayı) bıraktı, yalnız bir ah (Daha önce bu güzelliği göremediğine pişman olup) kaldı.
 
Güzelliği toprağa vursa da ışıksa her avuç topraktan bir değirmi (Yuvarlak) Ay (Karanlıkta kalanlara ışık) belirirdi.
 
O kara gözlerinin kıyameti (Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan gözlerin) canıma kara elbiseler giydirirdi.
 
Ondan ayrılış acılığıyla şeker bile zehir gibi;
Her yolun toprağı, kanlara bulanmış-gitmiş.
 
Arada bir buluşma müjdesini vermeseydi yeryüzü;
Göğe dek ateşlere düşerdi.
 
Hayalinden yüzlerce Yusuf (Bedensel ve ruhsal güzellik) belirir;
Her birinin de çene topağında görülmemiş bir kuyu vardır.
 
Yusuf gibi o yüzden bir makama ulaşayım diye o kuyuların her birine, bir kere düşerim baş aşağı.
 
A Efendiler efendisi Tebrizli Şemseddin, bu ateşlerle dopdolu canlardan çekinme.
 
Onun aşk cengi çalınmaya (Davet müzikleri) başladı mı, aşığın can kulağına bir sırdır (Gizli tutulanları), söyler.
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin iyiliği ve yardımı nereye olursa oranın aydınlık ve verimli olacağını öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin çok etkileyici gözü olduğunu, bakışı ile çok işler yaptığını, o gözleri görmekten uzak olan kişinin hayatının acılaşacağını öğrendik.
3.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini Mevleviler bulunduğu yere davet ettiğini, çok özlediğini, geleceğim müjdesi ile sevindiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerine aşk müziği çalınmaya başlayınca o telli sazın her titremesi ile gizli sırların âşıklara bildirildiğini, can kulağının bunları duyduğunu, öğrendik, anladık.
                     *
RAV

24 Ekim 2020 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3770 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3770. Gündüzünü (Aydınlık verdiğini) duyan canlar, sana ulaşmayı umarak gece yolculuğuna düştüler.
 
Fakat geceleyin, çevikçe yol almaktan ne çıkar ki Arş (Göğün en yüksek yerinin) sahibi, seni koruyup durmada.
 
O kişiyim ben ki İsa’nın nefesiyle oldum, Ab-ı Hayat öldürdü beni.
 
Ayrılığınla gönlüm kan kesildi, fakat o kandan da can şekilleri bitti, boy attı.
 
Senin derdinle, koskoca küplerdeki saf şarap bile tortularla coştu-köpürdü.
 
Tebrizli Şemseddin, öylesine bir efendiler efendisi ki dünyalarda bir ikincisi yok onun.
 
Yaratış postacısı, iki dünyaya da onun gibi bir armağan getirmemiştir.
 
Binlerce can, onun canına feda olsun da canlar, ölümsüzlüğe erişsin.
 
Yazıklar olsun, noolur yepyeni töreli sözler olsaydı;
Çünkü şu sözlerle manalar, noksan anlatılmada.
 
Şu gönül öyle bir padişaha düştü ki iki (Madde ve mana) dünyada ancak onun lütfuna (Asilliğine, büyüklüğün gereği yaptığı iyilik ve yardımına) sığınmada.
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Aydınlık yaşantı veren Mevlana Hazretlerini duyan kişilerin gecenin karanlığından korkmadan, göğün sahibinin bu yolda olanları koruduğunu bilerek hızla yol aldıklarını öğrendik.
2.    İsa peygamberin dirilten nefisi Mevlana Hazretlerinin, ölümsüzlük arayışı öldürdüğünü, aşk yolunda ölmek gerektiğini öğrendik.
3.    Aşk yolunda kanını dökenlerin kanının her damlasının güç, dirilik, hayat bittiğini, gelişip büyüdüğünü öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin eğitim görmüş kişilere ve herkese buyruğu yürüyen, sözü geçen, egemenliği olan kişi olduğunu öğrendik.
5.    Yaratıcının dünyaya gönderdiği en güzel armağanın Şems Hazretlerinin olduğunu öğrendik.
6.    Şems Hazretlerine canına canını verenlerin ölümsüzlüğü kazanacaklarını öğrendik.

                    *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri madde ve mana dünyasında hüküm süren asil kişiyi tanıyıp bulduğunu,
 
Onun iyiliklerine ve yardımlarına sığındığını, bizlere de tanıtarak gittiği bu yolu gösterip en ince yollarını anlatıp bizi Şems Hazretlerinin uygun göreceği kişiler haline getireceğini,
 
Olgunluğa doğru yol alıp Allah’ın huzuruna kabul edilecek hale gelmemize yardım edeceğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV

 

23 Ekim 2020 Cuma

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3760 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3760. A kardeş, ne tuhaf şey, bir parça ekmeğe muhtaç olan candan utanmıyor musun sen?
 
Bize Ab-ı Hayat (Ölümsüzlük sağladığına inanılan su) dedi o;
Ekmekçi dükkânından başka bir dükkânın var senin.
 
Ey zamanı, kendisine kul- köle eden (Zamanı kendisine sevgiyle bağlayan, dost eden, hizmetine alan);
Ey güzellerin güzelliklerini hiçe indiren (Önemsemeyen).
 
Ey lütfundan (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım) arı-duru (Saf, tertemiz) sular akıtan;
Fakat varlık âleminde o suyu alacak bir kap yok ki.
 
Her yücenin, her aşığının secdesi (Saygıyla yere kapanması), ancak anlamlar padişahı Şemseddin'edir.
 
A Tebriz, biteviye (Tekdüze) muştuluklar (Müjdeler) sana;
Doğular secde etmede (Saygıdan yere kapanmada) sana.
 
Tanrı, Tebrizi öyle bir gölgeyle gölgelendirdi (Koruma altına aldı) ki düşüncesi bile gönüllere ışıklar salmada.
 
Yücesin benim övüşümden sen, yücesin;
Fakat dilimde sabır yok ki benim.
 
Yoksa Yusuf’ların (Huyu ve vücudu güzellerin) gönüllerini alan mısın sen?
Yoksa gökteki Ay'ı kıskançlıklara salan mısın sen?
 
A Ay, pek üstünsün (Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan), pek latifsin (Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan);
Bu dünyada da eşin yok, garipsin (Gurbette yaşayan yabancısın) sen, o dünyada.
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Canımızın ekmeğe muhtaç olarak hayatta kalmadığını, ölümsüzlüğü alabileceğimiz başka yer olduğunu öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin zamana hükmedecek sayısız Allah’tan aldığı yetkileri kullanan saygıdeğer biri olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin her yüce ve aşağı kişinin saygı ile yere kapanacağı kişi olduğunu, mana padişahı olduğunu, düşüncesinin gönüllere ışık vermede olduğunu öğrendik.
4.    Mevlana Hazretleri ne kadar övse de Şems Hazretlerinin daha yüce olduğunu öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretlerinin üstün, iç ve dış güzelliği olan, eşi benzeri olmayan sıradan olmayan bir kişi olduğunu öğrendik, anladık.
                     *
RAV

22 Ekim 2020 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 6. CİLT 3750 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
3750. Olasıya şarapla (Tanrı şarabıyla) karınlarını dolduran sarhoşlara ne mutlu, ne mutlu.
 
* A söze dalıp giden rahıyk (Kızıl renkli duru ve temiz) şarabı (Tanrı) içirir onlara şarabını, içedur da bırak sözü artık.
 
Kendisine güneşin bile kul-köle olduğu zatın selamı (Şems Hazretlerinin) özleyenlerine gelip durmadadır.
 
A saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), sarhoşların ağırlığını al;
Değerli kişileri dertsiz, gussasız (Kedersiz, kaygısız, tasasız) az bulursun çünkü.
 
A gül yüzlü (Kırmızı güzel yüzlü) servi (Güzel vücutlu), gül bahçesine gel;
Serviden daha iyi gölge veren bir şey bulamazsın.
 
Işık gibi göz olduğundan dökülür o;
Gerçekten de damsız bir oluk olamaz.
 
Acaba hangi evin üstündedir o dam;
Ne de kutlu yerdir o ev, ne de kutlu soy-soptur o evdekiler.
 
Böyle bir fitne koparanın bir daha izini bulacağımızı kim umar ki?
 
Tanyeri gibi kanlara gark olan gönül (Sevgi, istek, düşünüş, anma gibi kalpte oluşan duygulara tamamen batan gönül), gökyüzü gibi güneşle doldu - gitti.
 
Şu karnın tamahından (Doymazlığından) vazgeç de bir pehlivana omuz vur, bir yiğitle boy ölçüş.
                     ***
DİVAN-I KEBİR 6 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin ikramıyla Tanrı şarabıyla karnını dolduranların mutlu olacaklarını, söz yerine mutluluk veren insan eliyle yapılmamış Tanrı şarabından içeceklerini öğrendik.
2.    Şems Hazretlerine güneşin bile sevgiyle bağlanıp hizmet ettiği Şems Hazretlerinden âşıklara selam geldiğini öğrendik.
3.    Doğru yere, soyu sopu kutlu olanların bulunduğu yere gidenlerin korunacaklarını, güzelliklerle karşılaşacağını, mutlu olacağını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Doymayan karnımızla (Midemizle) uğraşmaktan vazgeçip yiğitlik yolunda yarışmamız gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV

 

 

 

 

Popüler Yayınlar