31 Ağustos 2022 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6010 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

6010. Canın gözünü her solukta ağlat;

Usul (Düzgün gösterişli) boydan, güzel yüzden sen koru, sen gözet onu.


Uykuda (Gerçeği görememek durumunda iken), senin yüzünden bir uyanıklıktır (Bilgisizlikten kurtuluş, bilgili olma durumunu), gördü;

Gerçekten de bu, olgunluk (İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından geregi kadar gelişmiş olma durum) rüyasıdır, doğru yolu buluş görgüsü (Yaşayarak ve deneyerek elde edilen birikim, deneyimdir).


Fakat rüya, rüyada yorulamaz ki (Gördüğü rüyanın anlaşılması güç yönlerini açıklayarak aydınlığa kavuşturamaz).,

Hasetcilerin (Bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamayanların) inadına (Bu konuda direnmesine, ayak diremesine karşı) sen uyandır onu.


Yoksa çalışır-çabalar;

Coşar-köpürür, tekTanrı'nın sevgisiyle mezara dek (Kadar) böyle gider-durur.


Ayrılık (Düşünce, görüş veya duygu arasındaki uymazlık), ölümüme hükmetti (Düşünme veya yargılama sonunda bu kanıya vardım), kasdetti (Kötülük etmek, kıymak, zarar vermeyi istedi) bana.,

Beni öldürmeyi kurdu (Aklına koydu), razı oldu (Uygun buldu, beğendi, benimsedi, istedi, kabul etti) buna.


Bahtın (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi, kader) gözlerini zaman (İşin, oluşun içinde geçtiği, gerçeği veya geçmekte olduğu süreyi) açtı ;

Açtı ama beni, kapınızın eşiğinde bir kalıp (Yenilikten uzak, özgün olmayan) olarak gördü ancak.


Aşk, kan dökmekten hiç çekinmez;

Aşkın ne yakını vardır, ne çocuğu.


Fakat ölüm, yaşayıştır size.,

Yokluk-yoksulluk, zenginliktir, dayançtır size.


Ne uymazlıkta (Aykırılıkta, başkalıkta) bulunup yol yitirin (Hangi yoldan gideceğini bilememek), ne birşey gözetlemeye kalkın (Kollayıp beklemeyin);

Gelin benimle, yola düşün, aşk dağına çıkalım.


Uzaklaşmanız (Aramızdaki düşünce veya çıkar ayrılığını karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmamız, karşılıklı anlaşmamız), korkutmasın sizi;

Ardında toy (Ziyafet) var, buluşma var yardım var size.

***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***

      Neler öğrendik;

  1. Uykuda da insanın uyanıklık yolunda olgunluk rüyası görebileceğini, doğru yolu buluşta görülen yol ve hedef belirlemesi olabileceğini öğrendik.

  2. Rüya rüya görürken yorumlanamayacağı gibi görülenin hepsinin hatırlanmayacağını, görülen rüyanın güzel tabir eden birine tabir edilmesi gerektiğini öğrendik.

  3. Mevlana Hazretleri kendisi ile yola düşmemizi, aşk dağına çıkarmak için kılavuzluk edeceğini öğrendik.

    *

İşte böyle yaren;

Mevlana Hazretleri kendisiyle anlaşmaktan, yola düşmekten korkulmaması gerektiğini, görünenin tersi gerçekleri gösterecek yardımı yapacağını, tuzaklardan kurtulmanın, doğru yolda iyi hedeflere gitmenin yolunu göstereceğini yardım yapacağını öğrendik, anladık.

                                    *

Özel:

Rüya üç türlüdür.

  1. Dinin emrettiklerini yapan kişinin rüyanın Allah'ın müjdesi, hediyesi olduğunu, öğrendik.

  2. Hüzünlü, insana gam, keder sıkıntı veren rüyanın şeytandan olduğunu öğrendik.

  3. İsteklerden oluşan rüyanın nefsi rüya olduğunu öğrendik.

Hüzün veren rüya görüldüğünde başkasına anlatmamak gerektiğini öğrendik.

Rüyanın en gerçeğinin gündüz görünen rüyanın olduğunu öğrendik.

Müminin rüyasının peygamberlerin 40 özelliğinden biri olduğunu, söyleyince gerçek olan rüyalardan olduğunu öğrendik.


Müminin rüyası, uykusunda Rabbi'nin kendisine söylediği söz olduğunu öğrendik.


İslam âlimleri rüyayı:

  1. Allah'tan gelen ikaz ve işaretler renkli rüyadır.

  2. Gayptan gelen rüyalar renkli rüyadır.

  3. Şeytanın korkutma ve saptırması olan rüyalar olarak belirtmişlerdir.

Rüya gören gördüğünü anlatarak kalbinde oluşan duyguları boşaltmak isteyecektir, anlatacağı kişinin bu duyguları boşaltıp rahatlatacak kişi olması gerekmekte olduğunu, siyah-beyaz öğrendik.


Aman rüyayı güzel tabir etmemiz, tatlı dilli kişilerin şeker saçması gibi olması gerektiğini öğrendik.


Rüyasını kendi kendine yorumlayanın yanlışa düşeceğini bilmesi gerektiğini öğrendik.


Rüyanın gerçekleşmesi yorum yapan kişiye bağlı olduğunu, iyiye yorulursa iyi, kötüye yorulursa kötü sonuç alınacağını öğrendik.


Rüyanın anlatılmadan önce yorumlayan;

HAYRA KAVUŞAN OL, FENALIKTAN KORUN, İYİLİK BİZE, FENALIK DÜŞMANLARA, “ELHAMDÜLİLLAHİ RABBİL ALEMİ” diyerek rüyayı dinlemesi sonra yorumlaması gerektiğini öğrendik.


Dağınık rüyanın yorumlanmaması gerektiğini öğrendik.

Korkulu rüyanın sonunun iyilik olduğunu öğrendik.

                                        *

RAVLİ

30 Ağustos 2022 Salı

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 6000 İNCİ BEYİT

 

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

 6000. Gözünü gerçeğe (Akla, mantığa, kurala, öze uygun olanı görmek, bulmak için) harca (İşi gör, işi yap, paranı kullan) ;

Görmediğini (Tanık olmadığımız bir şeyi gördüğü) söyleme,  de gözüne bir başka göz, bir başka görüş versin (Allah).

 

O (Gerçeği olduğu gibi görmek için uğraşıp masraf yapanlara) verilen göz, gözün de gözüdür (Sırları gören, anlayan, doğru değerlendiren göz olandır) hiçbir gizli şey, ona gizli kalamaz.

 

Bakışı Tanrı ışığıyla olunca böylesine göze gizli kalan nedir ki?

 

Işıkların hepsi de Tanrı'nındır ama tümüne birden ihtiyaçsız Tanrı ışığı deme.

 

Ölümsüz ışıktır Tanrı ışığı;

Gecici ışık, bedenin sıfatıdır.

 

Halkın şu gözlerindeki ışık, ateş ışığıdır, ama Tanrı bir göze sürme çekerse (Görme gücünü kuvvetlendirirse) o başka.

 

Halil'e, onun ateşi, ışık kesildi.,

Fakat akıl gözü, tıpkı eşek gözüdür (İncelikten uzak, düşüncesiz, kabadır) .

 

A Tanrım, senin ihsanını görmüştür de göz kuşu, senin havanda uçmadadır.

 

Gökleri kaplayan göğedek ağmıştır da seni arayıp durmadadır, seni gözetip yamadadır.

 

Ya cemalinden (Güzel yüzünden) bir göz ver ona;

Yahut da bu ayıb yüzünden kovma;

Sürme kapından onu.

                       ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

1.    Akla, mantığa, kurala, öze uygun olanı görmemiz, sanılardan temizlenmiş şekilde işi görmemiz, işi yapmamız, paramızı kullanmamız, bunu doğru ve anlaşılır sözle söylememiz gerektiğini öğrendik.

2.    Görmediği halde görmüş gibi söyleyenlerin yalancı, iftiracı, fena kişi olacağından bunlara hakikati olduğu gibi gören göz verilmeyeceğini öğrendik.

3.    Hakikati olduğu gibi söyleyen inançlı kişilere sıradan insan gözünden üstün bir göz verilerek temiz bir görüş ve anlayış verildiğini öğrendik.

4.    Gözün görmesi için ışık gerekli olduğunu, Tanrı ışığıyla bakan kişinin aldatmalara kapılmayacağını, gizli olanı görüp anlayacağını öğrendik.

5.    Tanrı ışığının kalıcı ışık olduğunu, vucutta olduğunu, geçici ışıklarla karıştırmamak gerektiğini öğrendik.

6.    Tanrının ışığı akıl ile gözün doğru görüş arayışıyla birliktelikle olduğunu öğrendik.

7.    Tanrı ateşe yakma diye emrettiğinde  ateşin yakmayıp ışık gibi de gösterdiğini, bunu sıradan aklın anlayamayacağını öğrendik.

                 *

İşte böyle yaren;

Nurlu bakış, görüş de de adlandırdığımız samimi olan, dine içtenlikle bağlı, din esaslarını Allah rızası için uygulayan kişilere Allah'ınn bahşettiği göz ve ışık olduğunu, bu gözle Allah'ın güzel yüzünü yaşarken de görebilecekleri öğrendik, anladık.

                           *
RAVLİ

29 Ağustos 2022 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5990 İNCİ BEYİT

 (Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

 5990. Zati (Zaten) bu yanda (Yücelerde) ne yan var, ne yer.,

Önsüzlük içinde önsüzlüktür, sonsuzluk içinde sonsuzluk burası.

 

Şu yokluk, ne de kutlu bir yerdir ki varlığa yardım, hep yokluktandır.

Bütün gönüller (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) yokluğa bakmada, yokluğu beklemede.,

Yokluk değil bu, İrembağı.

 

Bütün şu gönül ordusu, yokluk süvarilerinin bir bayraklı bölüğü ancak.

 

Senden gizillik dünyasına varmağa yıllarca yol var;

Fakat gönül yolundan gittin mi, bir adımlık yol.

 

Bizim ölümümüz, sonsuz bir düğün-dernektir..

Onun sırrı nedir:

'Tek, bir Allahtır o." (İhlas suresi)

 

Güneşin ışığı, pencerelerden bölünür de girer;

Fakat pencereler kapandı mı sayı da ortadan kalkar.

 

Üzümlerde de sayı vardı hani;

Fakat üzümden meydana gelen şırada sayı yoktur.

 

Tanrı ışığıyla diri olan kişinin canına bir yardımdır ölüm.

Onlara kötü de deme, iyi de deme.,

Onlar iyilikten de geçmişlerdir, kötülükten de.

                       ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

1.    Yücelere çıkında yer-yurt derdinin kalmayacağını, orada ön ve son kavramının olmadığı, an yaşanacağını, an yaşaması içinde olunacağını, ister öne git, ister sona git sınır olmadığı yaşam yeri olduğunu öğrendik.

2.    Varlık alemine yardımın yokluk aleminden geldiğini, yokluk aleminin kutlu bir yer olduğunu, verimli bir bağ-bahçe gibi ürünler vermede olduğunu öğrendik.

3.    Kalpte oluşan duyguların kaynağının yokluk aleminden gelmiş hızlı hareket eden askerleri olduğunu, o kişinin emriyle hareket ettiklerini öğrendik.

4.    Yüce yere gitmek için yıllarca yol gitmek gerektiğini, kalpte oluşan duyguların kaynağının yolundan gidince bir adımlık yol olacağını öğrendik.

5.    Mevlana Hazretlerinin ve dostlarının ölümü ile sonsuz bir düğün-dernek içine gittiklerini bunun delilinin İhlas suresinin olduğunu, samimi olan, dine içtenlikle bağlanan, din esaslarını sırf Allah rızası için uygulayanlara mükafatı olduğunu öğrendik.

6.    İçimize giren ışığın sayılı olsa bile içimizi kapadığımız zaman sayının kalmayacağını öğrendik.

7.    Üzüm taneleri tek tek olduğunu sıkılınca hepsinin bir öze sahip olacağını, sayının ortadan kalkacağını öğrendik.

Tanrı ışığıyla dirilik kazanan kişinin canına ölümün yardımcı olacağını öğrendik.

                 *

İşte böyle yaren;

Samimi olarak, dine içtenlikle bağlanmış, dinin esaslarını sırf Allah rızası için uygulayanların yaşarken ve ölümlerinden sonra ne iyi ne de kötü olduklarını, bu tanımların çok üstüne olduklarını öğrendik, anladık.

                           *
RAVLİ

28 Ağustos 2022 Pazar

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5980 İNCİ BEYİT

 (Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

 5980.Toprağa bir yudumcuk (Tanrı şarabı) dökmezsen toprağın nerden haberi olacak senden?

 

Kucağımda şu güzel dilber, hoşca birşeyceğiz...

Ben oturdum-kaldım;

Burası güzelce bir yerceğiz.

 

Çalgıcı, sevgilim, mum, şarap...

Böyle hazırlanmış zevk-neşe, hoşça birşeycik.

 

Sen de, ben de burdan hiç gitmiyelim..

Şekerle helvanın yanı başında oturmak hoşca bir şeycegiz.

 

Teru (Çok) taze gül bile sevgilimin yüzünü görünce utanmış...

Hoşca bir şcycik böyle bir yüze, göze sahip olmak.

 

Her sabah, onun yüzüyle, onun güzelliğiyle sarhoşuz.,

Hele bugün bizimle de;

Hoşça birşeyceğiz bu.

 

Sıçrayıp kalkayım da saçlarının halkasına yapışayım;

O halkadan dünyayı seyretmek hoşca birşeyceğiz.

 

Tebriz'li Şems, gönüller (Kalpte oluşan duyguların kaynağının) ışığı.,

Boyuna sarı-kızıl gülle düşüp kalkmak hoşça birşeycik.

 

Yücelerde olana ne gam var?

Orda bulunanın derdi mi olur hiç?

 

Çünkü bu yanda tümden can var, yaşayış var.,

Bu yanda boyuna lütuf (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım) var, kerem (Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet) var.

                       ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

1.    İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan kişinin Tanrısal şaraptan bir yudum vermekle o kişinin güzellikleri gören ve yaşayan hoşça birşeyciklerle zevk ve neşeye kavuşacağını öğrendik.

2.    Yaşadığımız hayatta sevgili olanla beraber olmak, onunla bir yerde oturmak, yüzünü seyrederek sarhoş olmak,  saçlarını okşamanın güzel olduğunu öğrendik.

3.    Şems Hazretlerinin kalbimizde oluşan duygularımızın kaynağına ışık verdiğini, duygularımızı görüp, anlayıp, kargaşadan kurtarıp doğru tanıyabilecek duruma gelebileceğimizi, onunla vakit geçirmenin hoş bir yaşayış olduğunu öğrendik.

4.    Yücelerde olan kişinin üzüntülerden, dertlerden kurtulacağını, yaşam kavgası vermekle uğraşmayacağını öğrendik.

                 *

İşte böyle yaren;

Yücelere çıkan kişinin tümden can kesileceğini, içtenlikle, istekle, ilgiyle dolu yaşayış içine gireceğini, yeryüzüne dönünce önem verilen sayılan kişilerin iyiliklerini, yardımlarını göreceğini, yaşayan soylu, ulu, büyük, asil kişilerle tanışıp yakınlaşacağını öğrendik, anladık.

                           *
RAVLİ

  

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5970 İNCİ BEYİt

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

 5970.Benim sözüme inanmıyorsan kadri (Değeri, kıymeti, itibarı) yüce (Yüksek, büyük, ulu) Kur'an'ın ayetini dinle:

Onlara bir kadın, padişahlık etmedeydi.,

Herşey de verilmişti ona” (Neml suresi 24. ).

 

Güneş, yüzünü gösterdi (Aydınlatıp ışıklandır dı) mi, hepsi de gölge gibi secde ediyordu güneşe.

Ben de hüthüt (Çavuş kuşu) gibi havalara uçtum da ta Seba şehrine ulaştım.

 

Şu toplulukta görülen kıvılcımlar nerden gelmede?

Hünerler (Beceri isteyen ustalık) sevdasından (Güçlü sevgiden) çıkan duman, nerden tütmede?

 

İpimin ucunu kaybettim-gitti..

Şu bir birine aykırı düşünceler (Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, öznenin dışında, kendiliğinden var olan, duyguların dışında, yalnızca ruhen algılabilen asıl gerçeklik, mütaala, fikir) , nerden peydahlanmada (Belirmede, açığa çıkmada) başlarda?

 

Savaştan eserler var bende;

Gönülleriniz (Kalpte oluşan duygular) aykırı değilse bu tesirler neden ileri geliyor?

 Zincirin halkaları gibi birbirimize geçmiş, kenetlenip birleşmişsek şu kapıları kapamak da neden?

 

Burda birbirine aykırı yüzlerce kuş yoksa şu savaş, şu kanat yolma neden, niçin?

Sakıy (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan), şarap (Tanrısal şarap) sun ki şarap söyler şu başkalıklar, şu ayrılıklar neden oluyor?

                       ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

1.    Mevlana Hazretleri Allah'ın âlemlerini gezerken yaşadığımız dünya ile bağlantılı fakat ayrı dünyaların olduğunu, buralardan bilgi verdiğini öğrendik.

2.    Mevlana Hazretleri beceri isteyen ustalık sevgisinden çıkan verileri bulmaya çalıştığını öğrendik.

3.    Mevlana Hazretleri birbiri arkasından gelen birbirine düşüncelerin nerden belirdiğini, açığa çıktığını öğrenmek istediğini öğrendik.

4.    Mevlana Hazretleri düşüncelerimiz duygularımızla ayrı olmasına rağmen neden birbirine girmiş halkalar gibi olmasını öğrenmek istediğini öğrendik. 

                 *

İşte böyle yaren;

Allah'ın var etmesindeki sırları görmeye, anlamaya çalışan Mevlana Hazretlerinin bu kadar çok değişkenin bir arada olmasına, birbiri ile ilgili olmasına, karşıtlığın, savaşın, acı vermenin, niçin olduğunu öğrenmeye çalıştığını, bunca karışıklığın arasından çıkmak için insana Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan kişiden kendisini hoş edecek yardımda bulunmasını istediğini öğrendik, anladık.

                           *
RAVLİ

  

26 Ağustos 2022 Cuma

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5960 İNCİ BEYİT

 (Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

 5960. Hele sen sus da tatlı mı tatlı ağzını o açsın;

Açsın da zamanın Hızır'ı sakıylik (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan) etsin..

 

A yerinden kalkıp gitmiş gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), tekrar gelme...

Yoklukla (9 kat göğün üstündeki âlemle) uzlaş (Arandaki düşünce ayrılığını ödünlerle kaldırarak uyuş, anlaşarak anlaşmazlık olmayan duruma getir) da, burasıyla uzlaşmak için geri gelme.

 

Cana, can dünyası daha yeğ...

Candan bir bedene bürün (Görünüşe, kimliğe gir), geri gelme.

 

Suyun dirildiği (Güçlenip canlandığı) suya (Sevgide üstün tutulan yere) at kendini;

Gelme artık.

 

Aşkın sonu, önünden iyidir;

Sonundan kalkıp da önüne gelmeye kalkışma.

 

Cansızlar gibi donup buz kesmemek için o ateşte eri, sız;

Geri gelme.

 

Canların, yokluktan gelen seslerini işit;

Yokluk gibi hiç seslenme.

 

Sır (Aklın erişemediği, açıklanamayan veya çözülemeyen, gizli kalan, gizli tutulan), seslendi mi sırlığı kalmaz.,

A sır, seslenme, gelme.

 

Yokluk ırmağının kıyısına ulaştım;

Orda cana canlar katan bir güzel gördüm.

 

Ordusu, tümden güneşe tapmada (Şems Hazretlerine çok saygı göstermede).,

Güneş gibi hepsi de başsız-ayaksız.

                       ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

1.    Allah dostunu bulunca susmamız, onun tatlı ağzını açıp tatlı sözler söylemesini beklememiz, nurlar saçmasını beklememiz gerektiğini öğrendik.

2.    Gönlümüzü kalıcı olmayan yerlerde gezdirmekten vazgeçip, 9 kat göğün üstüne çıkarmak için kalbimizdeki duyguların kaynağını yönlendirmemiz gerektiğini ve burasıyla uyumlu olmak için ödün vermekten sakınmamak gerektiğini öğrendik.

3.    Canımızın can dünyasında yaşatmamız,  varlığımızın özünden ayrılmamak gerektiğini öğrendik.

4.    Diriliğimize dirilik katacak sevgide üstün tutulan yere kendimizi fırlatmamız, geri dönmememiz gerektiğini öğrendik.

5.    Aşırı sevgi ve bağlılık duygusunun sonunun öncesinden daha iyi sonuç alınacağını öğrendik.

6.    Canların oluştuğu sonra dünyada vücut bulduğu işleyişinin sesini işitmemiz, hiç sesleniş yapmamamız gerektiğini öğrendik.

7.    Sır söze dönüştüğü zaman sır olmaktan çıkacağını öğrendik.

                 *

İşte böyle yaren;

Yokluk âlemine ulaşan Mevlana Hazretleri çok güzel ve ordusu olan bir güzel insan gördüğünü, buna aşık olduğunu, bu insanın Şems Hazretleri olduğunu öğrendik, anladık.

                           *
RAVLİ

 

25 Ağustos 2022 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5950 İNCİ BEYİT

 (Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

 5950. Düşman bana gülse de, şahne (Bekçi) beni tutup bağlasa da;

Hatta sen bile mahsustan kızsan da öfkeyle elini dişleşen de.

 

Sana and içtim;

Bunda dönmiyeceğim;

Coşup köpüreceğim;

Tanrıya, tek Tanrı'ya döneceğim.

 

Dostum, yıldızdan da yeğsin (Daha çok beğenilip tercih edilen, üstün görülensin), gökyüzünden de;

Mumluk et, ışıt (Işık saç, ışıklandır) bizi.,

Dostum hekimlikte bulun, her derdin devâsısın (Hastalığın, üzüntünün ilacısın, çaresisin) sen.

 

Yıkık gönlüme (Kalbimde oluşan duygularımın kaynağı yıkılmış, yıkılmaya yüz tutmuş), yanılıp da kuzgun (Karakarga) bile girse senin ışığın ona vurdu mu kuzgun, Zümrüdüankaa (Kanatları zümrütten olur, yücelere uçar) olur, devlet kuşunun (Beklenmedik bir iyilik, iyi talih getirme) ödevini yapar.

 

Bir bölük halk ağlar;

Bir bölüğü de güler..

İnada, savaşa girişirler de senin aşk yolunu bağlarlar.

 

Düşman yüzünden aksasan, öfkelenip savaşa girsen, aslan (Güçlü ve cesur) olsan, kaplan kesilsen (Çevik ve yırtıcılık yapsan) gene bizim halkadansın sen.

 

Zamanın iyilliği, kötülüğü yüzünden aşk, evden çıkmaz.,

Aşk masal değildir;

Göktendir, gökten.

 

Bana dert (Üzüntü, hastalık), deva (İlaç, çare) oldu;

Cefa (Güçlü bir kimsenin yasaya ve vicdana aykırı olarak uğratılan kötü durum), vefa (Sevgi ve dostluk bağlılığını sürdürmeye sebep) kesildi;

Yeryüzü, göğe döndü;

Ömrü uzadıkça uzasın duasını ne yapayım artık.

 

Kem (Baktığı kimseye zarar veren veya nazar değdiren göz, kötü) göz nedir?

Kendini bilmeyene de (Kendinin ve çevresinin bilincine varmayana, aklı ve muhakemesi yerinde olmayana da) razılık (Uygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul eden) gül bahçesisin, bilene de.,

Bu böyle oldukça dünya kuruluğa uğramaz artık.

 

Hele şu nazı (İsteksiz gibi görünerek yalvartmayı) bırak;

Bir solukcağız yüzünü bize çevir;

Bir solukcağız düzenden geç;

Hile (Aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen) nedir?;

Düzenden (Belli, yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistemden) ne çıkar ki?

                       ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

1.    Mevlana Hazretleri başına ne gelirse gelsin Allah'tan vazgeçmeyeceğini, Allah'a döneceğini öğrendik.

2.    Mevlana Hazretleri Allah dostu Şems Hazretlerinden vazgeçmeyeceğini, onun ışık saçan, ışıklandıran biri olduğunu, hem gökyüzünden de tercih edilen olduğunu, her derde çare olan doktor olduğunu öğrendik.

3.    Şems Hazretlerinin ışığı kalpte oluşan duyguları aydınlattığı zaman kişinin beklenmedik iyiliğe, iyi bir taliğe kavuşacağını öğrendik.

4.    Şems Hazretleri ne yaparsa yapsın Mevlana Hazretleri ve dostlarının halkasında olacağını, büyüklüğünü yitirmeyeceğini öğrendik.

5.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine olan aşkının kendi kafasına göre olmadığını, aşkın gökten geldiğini öğrendik.

6.    Şems Hazretlerine aşık olan Mevlana Hazretlerinin dertlerine çare olduğunu, kötü davranışların sevgi ve bağlılığa dönüştüğünü, Şems Hazretlerine dua etmeye başladığını öğrendik.

7.    Mevlana Hazretlerine yüzümüzü çevirmemiz, nazlanmaktan vazgeçmemiz, dünyanın hilelerinden oyunlarından vazgeçmemiz gerektiğini öğrendik.

                 *

İşte böyle yaren;

Hile ile düzen kurmak, kurnazlık öğrenmek yerine ruh sağlığını sağlayan, huzur, sevinç, neşe kazandıran Mevlana Hazretlerine naz yapmadan yönlenilmesi gerektiğini öğrendik, anladık.

                           *
RAVLİ

 

24 Ağustos 2022 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5940 İNCİ BEYİT

 (Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

 5940. Ramazan (Ay takviminin dokuzuncu ayı, 3 ayların sonuncusu, oruç tutulan ay), sanma ki yorduğu, ağzını bağladığı kişiye o şarabı sunmaz da canına can katmaz.

 

Hepsi de pencereden giren ışıkta görünen zerreler gibi gamınla havalanmış.,

Sen evimizdesin diye hepsi de tortulu şarap içmiş, neşelenmiş gitmiş.

 

Darmadağan zerrelerin hepsi de senin yüzünden neşeli.,

Hepsi de güneş yüzlüsün sen diye el çırpıyor:

Ayak vura-vura oynuyor.

 

Hepsi de açılıp saçılmış bahtın sayesinde senin lütfunla (İyiliğine, yardımına) uyumuş-kalmış.,

Hepsi de sana kavuşmuş, seninle buluşmuş da a Tanrım, nerdesin sen demiş.

 

Hepsi de rahmetle bir yatakta yatmış:

Hepsi de nazla-nimetle gelişip yetişmiş:

Hepsi de yoksulluk elbisesine bürünmüş devlet şehzadesi kesilmiş.

 

Bu kavuşmayı, bu buluşmayı görünce her yana koştum;

Aradım-aktardım;

Ayrılık nedir, adını bile duyamadım.

 

Aşıkın özünden başka ne varsa aşıka göre asılsızdır.,

Zati aşıkın gönlünden başka ne varsa hiledir, düzendir.

 

Sen o buluşmanın ta içindesin ama ayrı görünmedesin;

Sen o ölümsüzlüğün canındasın..

Bilgisizliğinden başka türlü tanık olma da herze yeme (Yersiz söz söyleme, gereksiz davranışta bulunma).

 

Yapma dostum:

Çağırsınlar da gelmiyesin..

Yahut gelesin de tez gidesin, eğlenmiyesin;

Yaraşmaz bu sana.

 

Hele a benim gözüm, ışığım;

Coşup köpüreceğim çağ, geldi-çattı..

Senin Musa'na Tur kesildim;

Fakat sen Tur'dan gittin;

Nerdesin?

                       ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

1.    Ramazan ayında Tanrısal şarabı oruç tutanlara,  ikram edildiğini, bu şarabın sersemlik vermediğini, ayrılık korkusu yaşatmadığını, Tanrısal şarabın gökten oluştuğunu, her bir parçasının ağız gibi görev yaptığını, bu şarabı içenin kutsal can kesilen kişilerin varlığını koku ile anlayıp onlardan haber aldığını öğrendik.

2.    Tanrı şarabı içenin içindeki üzüntülerin gittiğini, neşe ile dolduğunu öğrendik.

3.    Tanrı şarabı içenin iyiliğin, yardımın kaynağını göreceklerini, Allah'ı göreceklerini, konuşacaklarını öğrendik.

4.    Aşık özünden başka herşeyin hile, düzen olduğunu bildiğini öğrendik.

5.    Tanrı şarabı içenin buluşmanın içinde olduğunu ama ayrı gibi gözüktüğünü öğrendik.

6.    Tanrısal bir davetten geri durmamak gerektiğini, hızlıca gitmek gerektiğini öğrendik.

                 *

İşte böyle yaren;

Allah ile konuşmak isteyen dostların Allah dostlarıyla konuşması gerektiğini öğrendik, anladık.

                           *
RAVLİ

Popüler Yayınlar