Bir tilki seher çağı tuzağa
düştü.
Orada, avlandığını, avcıyı
düşünmede,
Avcı beni bu halde görürse
hemen postumu soyar, dericiye verir demedeydi.
Kendisini ölmüş
gibi gösterdi; can korkusuyla ölü gibi
uzanıp yattı.
Avcı gelince onu ölü sanıp bu
dedi, işime yaramaz.
Fakat kulağı işime yarar;
tilkinin kulağını ta dibinden kesti.
Tilki içinden, gamlanma dedi;
diri kaldın ya; bir kulağın varsın olmasın, ne çıkar?
Bir başkası da gelip dili
dedi, benim işime yarar,
Dilini kesti; tilki can
korkusuyla inlemedi bile.
Başka biri de, azasından
dişleri işime yarar deyip,
Kerpeteni ağzına soktu;
güçlükle birkaç dişini söktü.
Tilki soluk bile almadı.
Gönlünden sağ kalayım da ne
dişim olsun, ne kulağım, ne dilim diyordu.
Derken başka bir adam da
gelip tilkinin yüreği hastalığa devadır; dur, şunun yüreğini çıkarayım dedi.
Tilki uzaktan yürek sözünü
duyar duymaz dünya gözüne zindan kesildi.
İçinden, yürekle oyun olmaz; hile şimdi işime yarar dedi.
Bu sözü söyler söylemez,
yüzlerce hileyle birden yaydan ok fırlar gibi fırladı, tuzaktan kaçtı.
***
Gönül sözü, büyük bir sözdür;
iki cihanı da onun konusu kaplamıştır.Beni kanlar içinde bırakmayı reva görür müsün?
Gönülden bahsetme de ne
yaparsan yap.
Gönlüm kan kesildi; gönülde
ne diye bahsedeyim?
Gaflete dalmış kişilere nasıl
gönülden söz edeyim?
Sevgili neredeyse gönlüm
oradadır.
Fakat ben nasıl oraya
erişebilirim?
Bu ne vakit nasip olur acaba?
Gönlüm kayboldu, beni bırakıp
gitti; görünmüyor bile.
Ne gönlümün benden haberi var
ne benim gönlümden haberim var.
Gönlümün hiçbir zaman
nişanesi bile yok.
Artık gönlümü alanın nasıl
nişanesi olabilir.
***
İlahiname Ferideddin-i Attar
M.E. B. Şark-İslam klasikleri
*
Hile: (Mesnevi 5.cilt
472-481)
Ters bir oyundur.
Hileyle kâr eden aşağılanır.
Hile ettiğin zaman aşağılık
bir kişi olduğunu kabul et.
Yalan ve hile soğuktur ve
herkes anlar.
Hile yapacaksan hizmet
yolunda yap.
Hizmet etmek amacından
ayrılma.
Kendi kendine hile yapıp,
kıskançlıktan kurtul.
Başkalarının başına gelenden
ders al.
Güç değil ağlama yolunu seç.
Aciz ol, çareyi karşındakine
bırak.
*
Yaren,Yaren sana öğretilmek istenen; canın bu dünyaya ait olmadığı ve geldiği yere yine gideceğidir.
Ölümle sonuçlanarak bir
hastalığa tutulan, o hastane iyi, bu hastane daha iyi, o doktor iyi, bu doktur
iyi, o bitkisel tertip iyi, bu tertip iyi, o hoca iyi, bu hoca iyi diye oradan
oraya koşarak bir sürü para harcarsın.
Aslında ölüme karşı hile
yapmaya çalışırsın.
Daha fazla yaşamak istersin.
Her canlını sonu ölüm
olduğunu bildiğin halde kurtulmak için uğraşırsın.
Bütün birikimin gider,
masrafın çoğunu devlete ödettirdiğin halde gene de kaybın çok olur.
Canın kıymetini çok sonra
anlarsın.
Haddinden fazla yorulur ve
masraf edersin.
Bu yetmiyormuş gibi yakın
çevreni de zorlarsın.
İnsan her şeye katlanır ama
canın gitme tehlikesi varsa her şey yapabilir.
*
Hazreti Mevlana’dan:
Can bedeninde boyuna
zahmettedir, o zindanda perişandır.
Canın yaşarken perde
arkasında tutma, canın uçsun göğe gitsin.
Canın bedene bağlanmıştır,
fakat bedeninden kendin azat et diye sana zaman tanınmıştır.
Can gözünü iyice açta gör de
anla, kolaycı kişiler görünüşe kapılırlar.
Can denizdir bedenin gemi, iç
âlemde yol al, dışa bakma.
Can kuşunun kolu kanadı
Hakk’ı istektir.
İstek nuru yoksa
Hak nuru verilmemiştir.
Cana doğru yol alırsan; Tanrı
sırlarından da haberin olur.
Onu can gözün görür, ten gözü
değil.
Can denizine vardı mı nur
olursun.
Tanrıyı arayan canı terk
etmelidir.
Sevgiliye bedenle değil,
canla git.
Haktan başkasını at.
Sevgilinin âlemi can
âlemidir.
Balık suya nasıl giderse sen
de öyle git.
Herkesin şekli, sureti bir
gözükür ama her bedende başka çeşit can vardır.
Beden hayvani canla dirildi,
akıl artınca da Hak rahmet kapısını gösterdi, lütfüyle o kapıyı açtı.
*
RAVLİ