30 Haziran 2019 Pazar

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 5420 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

5420. Şimdi geliyorum der de kapıya dike-kor (Bekletir) seni;
Sakın kapıda oturup kalma;
O evin iki kapısı vardır.

Kaynayan tencereye göz dikip kâseni (Tabağını) getirme, oturup eğleşme (Oyalanma);
Her kaynayan tencerede bir başka şey vardır.

Ne her kamışta şeker vardır, ne her altın üstü;
Ne her gözde görüş vardır, ne her denizde inci.

Ağla, çile a destanlar okuyan bülbül;
Çünkü sarhoşların feryatları, kayaları bile deler, taşları bile deler.

İğne yordamından geçmiyorsan (Çeviklik, çabukluk,  yatkınlık, alışkanlık) başından (Ben ve benlikle diye büyütmüşsen)geç-gitsin (Bu işte kazancın olmaz);
İplik, iğneden geçmiyorsa başı vardır da ondan geçmiyor.

Şu uyanık gönül, bir mumdur, onu eteğinin altında gizle;
Koru şu yelden (Rüzgârdan)-havadan;
Havada afetler (Büyük zarar, felaket) var.  

Yelden (Seni inandırmaya çalıştıkları yalanlardan) geçtin mi bir kaynağın başında oturursun;
Ciğerinde su olan birisiyle eş-dost kesilirsin.

Ciğerinde su oldu mu yem-yeşil bir ağaca dönersin;
O ağaç, içten içe yolculuktadır, yeniden-yeniye meyveler verir.

Bu ne kokudur, bu ne koku;
Yoksa o sevgili mi geliyor;
Yoksa o gül yanaklı sevgili o gül bahçesinden mi geliyor?

Gece mi, ödağacı mı yahut da misklerle karışık amber mi bu;
Yoksa Yûsuf, bu tezlikle o pazardan mı gelmede?          
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***

Neler öğrendik;
1.    Kendini, diğer insanları, ölçüleri ve aldatıcı oyunları bilmeyenlerin kolayca aldatılacağını öğrendik.
2.    Doğru yerde beklemiyorsak aş kabımıza bir şey girmediğini geç öğreniriz.
3.    Birbirine benzer veya benzerlik taklit edilerek oluşturulmuş sahte olan yapıları birbirinden ayıracak dikkatli görüşe sahip olmamız gerektiğini öğrendik.
4.    Her güzel söz söyleyenin görüş sahibi âlim olmadığını tuzağa çeken biri olabileceğini sorgulamamız ve hemen inanmamak gerektiğini öğrendik.
5.    Ben ve ben merkezli davranışlarından vazgeçmeyen kişinin, çabukça ince işleri yapabilecek yeteneğinin olmayacağını öğrendik.
6.    Uyanık gönül sahibi olanın gönlünü gereksiz isteklerden koruması gerektiğini öğrendik.
7.    Sevgide üstün tutulan ermiş bir kişiyi bulanın sanki su kaynağını bulmuş gibi olacağını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Allah dostunu arayan kişi onun yüzündeki nurundan, ten kokusundaki çekicilikten kendini belli ettiğini bilerek hep arayış içinde olması gerektiğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV

29 Haziran 2019 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 5410 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

5410. Ay'ın güzelliğine sahip olan o güzele gönül vermeyen kişi, o güzelin ayak bastığı toprağa and olsun ki taştır (Sert ve katıdır), ağaçtır (Kaba).

Aşktan kaçan, gerçekte kendi kanını döker;
Gece kuşunun yüzünden, batar mı hiç güneş?

Şu evden kendini sil-süpür de o padişahçasına güzelliği gör;
Yürü, yokluk süpürgesini al, yokluk (Her şeyini Tanrı’da mahvetmek, kendisi de Tanrı’da yok olmak), pek güzel bir süpürgedir.

Bedenin, toprağa benzer;
Soluğun ter-temiz bir tohuma.
Hevesler (Gelip geçici istekler), çekirgelere benzer, nefisler (Hayalle birleşen istekler) yenecek tanelere.

Görüşü fark ettin, yoksa başka bir rüya mı gördün;
Ne yedin ki sidiğin böyle bulanık, tortulu?

Ne duydun, ne söyledin;
Geceleyin nerde yattın-uyudun?
Söyle;
Rengin yüreğinin casusu, bunları anlatıp duruyor.

Yâkupların Salâhaddin’i (Şems Hazretleri), kuyumculara mücevherler bağışlayan er;
Sırlar güneşidir o, gizli şeyleri bilir o.

A gönül, gönülden haberi olanla otur;
Terü taze çiçekleri olan ağacın altına git.

Şu güzel kokular, çeşitli mallar satanların çarşısında, işsiz-güçsüz kişiler gibi her yana gitme;
Dükkânında şeker olan kişinin dükkânında otur.

Terazin yoksa herkes yolunu vurur;
Birisi kalp parayı yaldızlar (Parlatır), sen altın sanırsın.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***

Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin sözlerinin, verdiği sırların, kendisinin yaşamını bilmeyen kişinin kaba, anlayışsız, sert biri olacağını öğrendik.
2.    Aşk öğretisinden kaçan kişinin kendi kendisine zarar veren kişi olduğunu öğrendik.
3.    Dünyada olan, gördüğümüz geçici güzelliklerden kendimizi kurtararak Hakk’ı talep etmemiz, aşk konusunu öğrenerek kaybolup gitmeyen güzellikleri görmemiz gerektiğini öğrendik.
4.    Yaşadığımız yere bulunduğumuz ortama göre isteklerimizin, eğilimlerimizin, arzularımızın olacağını, isteklerimizi ihtiyaç gibi göreceğimizi öğrendik.
5.    Benzer olanları aynı sanmaktan kurtaran görüş yeteneğine sahip olanın bulanıklıktan kurtulacağını öğrendik.
6.     Duyduğumuz, söylediğimiz, dinlendiğimiz yer, rengimiz bizi görüş sahiplerine açıkça anlattığını öğrendik.
7.    Şems Hazretleri özlemle sevdiğinin gelmesini bekleyenlere sırlar bağışlayan olduğunu öğrendik.
8.    Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır bilen kalbi olan ve gönlünden haber verenlerle oturmamız, meyveye vermek üzere olan kişinin yakınında olmamız gerektiğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
Ölçü birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme yapamayan,  sahte olan ile hakiki olanı ayırt edemeyen kişinin hedefine gidemeyeceğini öğrendik, anladık.
                     *
RAV


28 Haziran 2019 Cuma

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 5400 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

5400. Haberiniz olsun a rintler (Gönül erleri), gene o kumar padişahı geldi;
Yeni bir hilesi düzeni varsa bıldır (Geçen yıl) ne idiyse gene odur, o.

Rintlerden (Gönül erlerinden) şu işi kim yapabilir;
Kanlar içen padişahın tapısında belini, bir kere daha bağlasın (İşe başlamaya hazırlansın) da işte şimdicek desin, iş başa düştü.

Gel a eli tez sâkim (Ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçanım);
Bir kere daha belimi bağladım;
Canına and olsun, yaşadıkça aşkı seçeceğim ben.

Senin gül bahçeni gördüm de tiken gibi bittim, gül gibi açıldım; tikenim aşkınla yandı, gülüm de sana serpilmeye geldi.

Birbiri ardına fitneler (Karışıklık, kargaşa) koparırsın;
Fitneden bir türlü vazgeçmezsin;
Fakat bu sefer iyice öğrendim-bildim ki sevgilim, pek düzenbaz.

* Sevgilim, bir yanağıma vurursa öbür yanağımı da çeviririm ona;
Çünkü yanaklarımın rengi, ellerinden al-al olur, parıl-parıl yanar.

Padişahımsın, hem de ezelden beri;
Durağın şu gönüldür;
Canım, sensiz pek zayıf hâle düştü;
Nerdeydin bile demiyorsun.

Padişahım diyor ki:
Sanıyor musun ki şu çölde seni kaybettim ben;
Bilmiyor musun ki sabrım (Olacak ve gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleyişim), Zülfekaar'm (Hazreti Ali’nin kılıcının) kınıdır.

Beni kesti, kan aktı, kanlara bulanmış bir gazel (Şiir) doğdu;
Salâhaddin (Şems Hazretleri), benden ayrıldı da bu ülkeye geldi.

İştiyak (Özlem) çekenlerin canlarına salâ (Yüksek sesle söylenen çağrı);
Bir güzel gönül kapan (Düzen kuran) geldi;
O güzel, altın dövüyor, benim yüzüm de gümüş dövmede.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***

Neler öğrendik;
1.    Gönül erlerine Şems Hazretleri gelerek Allah ve sanatını anlattığını, Mevlana Hazretlerinin bu sanatta aşkı seçiğini öğrendik.
2.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini çok sevdiğini, söz ve davranışlarına alışıp ısındığını öğrendik.
3.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini kendisine lider seçtiğini ve severek ve sevinçle takipçi olduğunu öğrendik.
4.    Şems Hazretleri vücut olarak başka yerde olsa bile Mevlana Hazretlerini bırakmadığını, Hazreti Ali’nin kınında duran kılıcı gibi gerektiğinde düşmanın canını almak için bekleyen bir kılıç gibi gözleyip beklediğini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Şems Hazretlerinin özlem duyulacak nurlu güzelliğe sahip olduğunu, gönlünü kaptığı kişiyi çok değerli insan haline getirdiğini Hazreti Mevlana’nın sözünden öğrendik, anladık.
                     *
RAV


27 Haziran 2019 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 5390 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

5390. Ay'ın izini görüyordum;
Yüzlerce evi dönüp dolaşıyordum;
Şu araştırmadan kurtar beni;
Evin nerde senin?

Haberiniz olsun a âşıklar, o Ay yüzlü sevgili geldi;
Zevke dalın, işrete koyulun;
Sevgili, kucağımıza geldi bizim.

Şaraba tapanlara muştulukları;
Sarhoşlara düştü iş;
Can meclisini bezediler (Süslediler);
Mahmurluk vermeyen şarap (Sersemlik vermeyen Tanrı şarabı) geldi.

Kıyamet içindeki kıyameti gör;
Selvi boylu (Düzgün vücutlu) güzeli seyret;
Onun yüzünden dünya cennete döndü;
Binlerce ilkbahar geldi.

Abıhayatken ne diye ateşler saçar?
Canın kararı-huzuruyken (Can kendi kararıyla Allah’ın huzurundayken) ne diye can kararsızdır-huzursuzdur?

Bir kere daha gel a saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan), âşıklara bir çare bul;
Çünkü o ceylân gözlü, o kanlar içen güzel, aslan gibi avlanmaya geldi.

Canın canı, ağzına geldi, el' aman (Sızlanma) sesi her yanı tuttu;
Aşkının orduları, kale kapısına geldi-dayandı.

Kötü düşüncelere dalan can, kılıcı, kefeni almış, aşktan dönen, son-ucu utanarak geri gelir diye tapısına gediyor.

O övünen güzelin aşkıyla, bende ne evvel kaldı, ne son;
Çünkü âşık, kamış gibidir (İçini temizlemiştir) zaten, aşkıysa ateş mi, ateş.

Tebrizli Şemseddin'in lütfü, kerem eder de bir uğrarsa suya da can gelir, yele (Rüzgâra) de, toprağa da, ateşe de;
Dördü de cana kavuşur.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***

Neler öğrendik;
1.    Allah’ı arayan Mevlana Hazretlerinin Allah’ın izinden giderek yerini bulmaya çalıştığını öğrendik.
2.    Allah’ı bizim arayıp bulamayacağımızı, ancak bizi arayışta olduğumuzu gören Allah’ın kendi dostlarını birini bize göndereceğini, onun gönlünde kendini göstereceğini, sarhoşlukla neşe ve sevinç vereceğini öğrendik.
3.    Allah’ın kendi özellikleriyle donattığı dostunu gizlilikten çıkartıp aşıklara gösterdiği zaman bulunduğu yerlerin cennete, mevsim olarak da ilkbahara döndüreceğini öğrendik.
4.    Allah nuru saçan, Allah’ı sevdiren Allah dostlarının ölümsüzlüğü kazandıklarını halde Allah âşıklarına hizmet ettiklerini öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Mevlana Hazretlerinin Allah’ı arayışında Allah’ın Şems Hazretlerini gönderdiğini, Şems Hazretlerinin gönlünden kendini gösterdiğini, Mevlana Hazretleri böyle özelliğe sahip Şems Hazretlerineöğrendik, anladık.
                     *
RAV




26 Haziran 2019 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 5380 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

5380. Ay'ın cübbesini yırtarım;
Padişahın sağrağını (Kadehini) dökerim;
Ödetmek isterlerse, o öder benim yerime.

Güneşin ücretiyle geçinmedeyim, o yüzden de gökyüzünün ışığıyım ben;
Meydanım gönüldür, bundan dolayı topun da beyi benim, çevgenin (Topa yön verilerek vurmaya yarayan ucu eğri sopa) de.

Mademki Yusuf un kucağındayım, Mısır da benim, şeker yurdu da ben;
Ken'ân'ım (Hz. Yakub’un memleketi şimdiki Filistin’in bulunduğu yer) o olduktan sonra ne diye Ken'ân diyarını arayayım?

Ne de güzel hazır, ne de hoş görüp gözeten;
Ne de güzel koruyucu, ne de hoş yardımcı;
O, benim kesin delilim oldukça her münkiri (Kabul etmeyeni) ne de kolay mat etmedeyim (Yenmedeyim).

Dünyada bir can var ki şekle bürünmekten utanmada;
Fakat gene de insan şekline bürünmede;
Fakat benim insanım olmada.

Ay-başı geldi, bense deli-dîvâneyim;
Zincirimi şakırdatma.
Ay, soframda oldukça her soluk, bir ay-başı bana.

Dilime söz bağışlayan, Tebrizli Şems oldukça sen sus da bütün diller, gönül gibi benim için oynaşın-dursun.

A canıma baş koyan, evin nerde senin?
A benim parlak Ay'ım, evin nerde senin.

A her şeye gücü yeten, a her şeyi kahreden, a bedenden gizli, canda-gönülde hazır olan;
A benim gizli olan ap-açık güzelim, evin nerde senin?

Sen, sanki hakanın sarayısın;
İştiyak (Özlem) çekenlerin gönülleri sende;
Fakat a benim canım, benim gönlüm yok ki;
Evin nerde senin?

Ay, gölgeye dadılık eder;
Gölge, dadıya nasıl ulaşabilir?

Ben bilmiyorum, sen söyle a Ay;
Evin nerde senin?
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***

Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin Allah’tan tam yetkili cana sahip olduğunu, gönüllere hükmetme kuvvetiyle kuvvetli olduğunu öğrendik.
2.    Mevlana Hazretlerinin Allah âlemini Şems Hazretleri üzerinden sözle tanıtmaya çalıştığını öğrendik.
3.    Mevlana Hazretleri canını ve gönlünü nereden geldiyse sahibine geri verdiğinden cansız ve gönülsüz olarak aşkın özgür ve yetkili kişisi olarak kendisine verilen görevi yaptığını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Kişi ben ve benlikçi söz ve davranışlardan kurtulduğu zaman; Allah’ın varlığında var olacağını, görevini can ve nefsinin etki ve baskısı olmadan özgürce yerine getireceğini, ölümsüz olarak yaşayacağını, kıyamete kadar sözünün söyleneceğini, nurunun etkisinin görüleceğini, uygun olanları olgunluğa ulaştıracaklarını öğrendik, anladık.
                     *
RAV



25 Haziran 2019 Salı

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 5370 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

5370. * Denizi yarmak, Mûsâ’ya âit bir çeviklik;
Fakat Ay'ın kaftanını (Dış giysisini) yırtmak, Ay'ı ikiye bölmek, Mustafa’nın (Peygamberin) işi.

Aşk öyle bir fitne (Karışıklık, kargaşa) koparır ki halk, dağın yolunu tutar;
Şehirde, ancak yokluk arayan kalır.

Şu ormana bir ateş salar, bütün av hayvanları kaçarlar;
Ateşten kaçmayansa İbrahim'imize (Peygambere) döner bizim.

Sus, kısa kes ey hatır (Düşüncem);
Âşık, padişahın tapısında yok oldu mu, evvelki bilgilerin de, sonraki bilgilerin de hepsini anlatmış olur.

Neş'eyle bir ahdim (Anlaşmam) var;
Neş'e, benim olacak;
Sevgiliyle bir sözüm var;
Sevgili, bana can kesilecek.

Padişah, kendi eliyle bir ferman yazdı, verdi bana;
Taht, taht oldukça baht, baht oldukça padişahım, o olacak benim.

İster ayık olayım, ister sarhoş;
Ondan başkası tutmayacak elimden;
Hatta elimi yaralasam bile o, derman olacak bana.

Düşüncenin haddine mi düşmüş benim şehrimin çevresinde dönüp dolaşmak;
Hakanım o oldukça saltanatıma kastedebilir mi hiç?

Lâ'l dudaklarının devleti sayesinde yüzüm, sararma nedir, görmeyecek;
Destanım o oldukça Rüstem bile önümde can verip gidecek.

Benim Zühal yıldızım, o oldukça Zühre'nin ödünü patlatırım;

Ay'ın yüzünü tırmalarım;
Gökyüzünün zarını kaparım;
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***

Neler öğrendik;
1.    Aşkın karışıklık ve kargaşa çıkaracağını, sıradan insanların bunu anlayamayacağını, kaçacağını öğrendik.
2.    Aşkın karışıklığından, kargaşasından korkanların kaçtığını, korkmayan cesur insan Allah dostunda kendini yok ettiği zaman, Allah dostu evvelki bilgileri de, sonraki bilgileri de aşığa anlamış öğretmiş olacağını öğrendik.
3.    Aşkta neşe olduğunu, neşe olmayan aşkın aşk olamadığını öğrendik.
4.    Aşkla bağlanılan Allah dostunun dertlerimizin dermanı olduğunu öğrendik.
5.    Aşk şehrinde düşüncenin önemi olmadığını, her şeyin aşkın kendi kuvvetiyle düzenini kurduğunu öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
 Aşkta olan kişinin gökyüzüne bile tesir edecek kuvvette olacağını öğrendik, anladık.
                     *
RAV

24 Haziran 2019 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 5. CİLT 5360 İNCİ BEYİT


(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)

5360. Gel a lâ'l (Kırmızı renkli mücevher taş) dudaklı sevgili, gönlüm, bedenimden kayboldu;
Gönlüm, senden dağlı (Sana ait olduğumun işareti olan damga var);
Mutlaka senin yanında olacak.

Bu ateşte yanıp kavruluyorum;
Harap mı, harabım (Yıkılacak duruma geldim);
Fakat a güzeller padişahı, bir beden başsız kamış, ne çıkar ki?

Gönlüm, canın ayrılığıyla başı ezilmiş yılan gibi kıvranıyor;
Senin çevrende değirmen gibi dönüyor.

Dedim ki:
A yoksul gönül, gel, yerine otur;
Kinlerle dopdolu ateşten sakın;
Gönlüm dedi ki:
Varsın-olsun.

* Tedbirim (Önlemim) şaştı;
Gel a geceleri uykularımı alan sevgilim;
Sor o Keşmir padişahımı (Hindistan-Pakistan arasındaki yer) benim, belki bir tanıdık çıkar.

Zaten o, hem meydanda, hem gizli;
Cihan kalıp, oysa can;
Bir düşün, bu nasıl padişah, Tanrı nuru olmasın bu?

Her sarhoşun coşup köpürmesi, şarap küpünden;
Bir kehribarsın sen;
Her demirin çevikçe hareketi, senin yüzünden.

Gönül evini satın-aldın;
Bilirsin, gönül senin;
Evde ne varsa ev sahibinindir.

Senin olmayan kumaşı at evden dışarıya;
Mescid-i Aksâ'da (Kudüs’teki kutsal yerde) köpek leşinin ne işi var?

A dünyanın gönlü, gönül kapmak, senin işin;
Can bağışlamak da sana mahsus;
O soluk, ancak sende var.
                         ***
DİVAN-I KEBİR 5 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine sevgiyle bağlandığını, kendi benliğinden, kendi isteklerinden vazgeçtiğini, âşık olduğunu öğrendik.
2.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini göremediği için çok acı çektiğini, üzüldüğünü, yüzünü görmeye çok gereksinim duyduğunu öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin Tanrı nuru gibi eserleri ile meydanda hem de kendini gizli tuttuğunu öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin kehribarın samanı, mıknatısın demiri çektiği gibi seven ve bağlananları kendisine çektiğini öğrendik.
5.    Şems Hazretlerinin insanı tam gönlüyle-canıyla teslim aldığını, kendisinin olmayanı dışarı attığını öğrendik.
                    *
İşte böyle yaren;
İnsanın canını alan, ona can veren nefesin Şems Hazretlerinde olduğunu, aldığı cana karşılık yüzlerce can bağışladığını öğrendik, anladık.
                     *
RAV


Popüler Yayınlar