25 Kasım 2012 Pazar

SUDA YÜRÜYEN ADAM HİKÂYESİ

Son derece dindar bir okuldan gelen, basmakalıp düşünce yapısına sahip bir derviş bir gün nehir kenarında yürüyormuş.

Ahlaki ve eğitimsel sorunları düşünüp duruyormuş çünkü ait olduğu toplulukta, sufi öğretilerinin aldığı form buymuş.

DUYGUSAL DİNİ, SONSUZ GERÇEK ARAYIŞI İLE BİRLEŞTİRMİŞ.

Aniden düşünceleri, bir haykırışla bölünmüş:
Biri, derviş çağrısını tekrar ediyormuş.
 Ne kadar ANLAMSIZ ” diye düşünmüş.

Derviş “ Bir kere adam heceleri yanlış telaffuz ediyor.
YA HU demek yerine U YA HU diyor

Sonra, dikkatli bir öğrenci olarak, belki de hiç doğru yönlendirilme fırsatı bulamamış bu talihsiz adamı düzeltme görevinin kendine düştüğünü fark etmiş.

Muhtemelen bu yüzden seslerin ardındaki fikri en iyi kendi dile getirebilirmiş.
Bunun üzerine bir sandal kiralamış ve sesin geldiği yöndeki adaya gitmiş.

Sazlıklardan yapılma bir kulübede oturan, derviş abası giymiş bir adam bulmuş. Adam aynı ifadeyi tekrarlıyormuş.

Düzeltmeye giden derviş “ Arkadaşım” Demiş. “ İfadeyi yanlış telaffuz ediyorsun. Sana bunu söylemeyi bir görev bildim, ne de olsa,

TAVSİYE VEREN VE ALAN FAZİLETLİDİR (ERDEMLİDİR).

Şöyle söylemen gerekir.
Demiş ve ona söylemiş. “ Teşekkür ederim” Demiş, alçak gönüllü bir şekilde adadaki derviş.

Adaya giden derviş, iyi bir amaca hizmet etmenin verdiği tatmin duygusuyla tekrar sandala bindi.

Ne de olsa, ancak kutsal formülü doğru bir şekilde tekrarlayan insan, dalgaların üzerinde yürüyebilirdi.

Bu onun hiç görmediği, hiç başaramadığı, ama hep hayal ettiği bir şeydi.
Şimdi sazlıklardan ses gelmiyordu, ama verdiği dersin doğru alındığından emindi.

Sonra birden, yüksek bir U YA duyuldu.
Adadaki derviş, eski ifadesi ile tekrar edip söylüyordu.

Adaya giden derviş “ İNSANLAR HATA KONUSUNDA İNATÇIDIR” Diye düşünürken bir bakmış ki adadaki derviş su üstünde yürüyerek kendisine doğru gelmeye başlamış.

Şaşıran derviş kürek çekmeyi bırakmış.
Adadaki derviş “ Kardeşim, sana sıkıntı verdiysem özür dilerim, ama yanına gelip standart tekrarlama metodunu sormak zorundayım, hatırlamakta zorluk çekiyorum” demiş.

Adaya giden derviş “ Bildiğin gibi söyle” demiş.

                                       ***
MEVLANA VE GİZEMLİ SUFİ BİLGELİK HİKÂYELERİ.
 IDRIES SHAH. ÇEV. MERVE DUYGUN. 2009
BUTİK YAYINCILIK VE KİŞİSEL GELİŞİM HİZ. TİC. LTD. ŞTİ.YAYINI
 (Bu kitabı temin ederek evinde bulundurmanı önemle tavsiye ederim)                                                                                                      
                                     ***

Yaren,

Gerçek arayışı:
Yasaların ilişkileri ile insan düşüncesinde dinsel bir biçimde yeniden üretebilir, sonuç olarak da mana gerçeğinde birleşirler.

Düşünürken algılarız, algılarken de düşünürüz.
Ama bulunduğumuz yere göre olacağından sınırlı kalan bir anlama olur.

Değiştirebilen, bilinçli insan çabalarıdır.

Fark eder, algılar, kavrar, belirlenmiş bir yolu izler, takip eder, görmeyi hayal ettiğine ulaşmak ister.

Ulaştıktan sonra kazanımını kullanmak ister.
Bu yol senin çalışma ve çabalarının sonunda ulaşabileceğin sonuçlar verir.

İstisna olarak bu yolu izlememiş ama kazanıma kavuşmuş olanlara rastlayabilirsin.

Şaşırma.
Bu Allah’ın onlara hediyesidir.

Zahmetsizce verilmiştir.
Yanlış yapsalar bile sevgi bağıyla bağlı olduklarından yanlışları önemsenmez.

Allah gönlüne bakar ve gönlündeki isteklerini gerçekleştirmen için kolaylık kapılarını açar.

Burada şunu iyi ayırmalısın ki hayal ettiklerin buna dâhil değildir.
Aklın amacına götüren araçtır.

Akıl gönlün ve nefsin emrinde hizmet eder.
Sadece nefsin emrinde çalıştırdığın aklına yazık edersin.

Nefsin emrindeki akıl zaman olarak kısa vadelidir ve küçük işler yapar.
Hâlbuki aklın gönlünün emrinde çalışırsa uzun ve büyük işler yapar.

Yani, diğer bir anlatımla akıl nefs ile çalışırsa sadece dünya işlerini yapar.
Kalbi, gönül’ü, ruhu, canı hiç tanımadan bu dünyadan ayrılır gider.

Oysa senin içinde olan çok kıymetli seni tanımlayan bu güçlerin farkında olmadan diğer âleme gitmek, aklını bu yönde kullanmamak dikkatsizliktir, büyük yanlıştır.

Yaren ulaştığımız doğrular vardır.
Ulaşamadığız doğrular o kadar çok ki.

Ulaştığın doğruda bile ısrar etme.
Sen o kadarını görmüşsündür.

İnşallah daha ilerisini de görmeyi Allah nasip ve kolay eder.

Allah işinizi rast getirsin.
Allah ağız tadınızı bozmasın.

Allah yanlışımızı görme, yanlışınızdan dönme, zararı giderme gücü versin.
Allah ayrıldığınız eşinize sevgi ve muhabbet versin.

Allah bize merhamet etsin

ÂMİN.

ÂMİN.

ÂMİN.

Ey!  Rabb-ül Âlemin.

                                                *

RAVLİ

Popüler Yayınlar