17 Haziran 2013 Pazartesi

İMANINI KURTAR

Ebu-Bekr, i Varraak’la derviş 192

Bir gece, Ebu-Bekr, i Varraak’ı, o özlemler çeken eri, birisi rüyasında ağlıyor gördü.

Ona dedi ki:
Ey Allah adamı, neden böyle ağlıyorsun?

Ebu-Bekr, i Varraak, nasıl ağlamayayım?
Neden elden, ayaktan olmayayım dedi;

Bu gün şurada oturdum; bu koca mezarlığa getirilen on ölüden biri bile imanını kurtaramamıştı; buna yanılmaz mı, ağlanmaz mı?

Birisi, yetmiş yıl dindarken onu nasıl kâfir görebilirim?
Şimdi ağlayışım da bundan, yanışım da bundan; ne diyeyim?

Bugün gördüğüm, duyduğum işte bu.

                                             ***
Ey aziz, iş pek güç görünmede; ama halkı görüyorum ki gaflet (dalgın, dikkatsiz, ihtiyatsız, ihmal, endişesiz) içinde.

İşin sonundaki korkudan haberdar olan kişi, her solukta yeniden yeniye bir derde, bir kedere düşmektedir.

Yoldaki, kâfirlikle müminlik arasında ki korku yüzünden kendisine ne kâfir diyebilir, ne mümin.

Bu işin sonu ne olacak diye kâfirlikle müminlik arasında korkuyla oturur kalır.

                                           ***          
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.                              
                    ŞARK İSLAM KLASİKLERİ                                                

                                              *
Yaren, 

Kâfirin fikri:
Doğruyu, hakikati örterek, gizleyerek, çıkarı ile bağlantılı olarak ben ve ben merkezli davranan kişidir.

Müminin fikri:
Her şeyi Allah ile bağlantılı olarak söz ve davranışlarda bulunan, doğruyu olduğu gibi uygulayan kişidir.

                                             *
Korku duyan kişi tereddüt içindedir.
Bazen mümin olur bazen kâfir olur.

Ciddi bir tehlike olmadığı halde korku duyanlar ortada kalırlar.
Dini hükümleri duyarlar, bilirler ama tam inanmazlar.

Dini hükümleri kendi çıkarı varsa öne getirerek başkasını ikna ve razı etmek için kullanırlar.

Dini hükümlerden kendisinin vermesi ve yapması gerekeni yapmamak için sebep ve mazeretler bulur yapmazlar.

Cezalandırılacaklarını bildikleri halde af dilemezler, hakları yerine getirmezler sonra da korku ve ümit arsında bekliyoruz hükmüne sığınırlar.

Bildiğin, farkına vardığın yanlışlık yaptıysan düzelt.
Er ol.

Senin bildiğin halde yapmadığını başkası mı yapacak ki.

Kendini affettirmek için ne yapıyorsun ki af bekliyorsun.
Ne ektin ki ne bekliyorsun

Allah af edicidir ama senin pişmanlığına, hatanı düzeltmek için çalışmana göre af eder.

Sen ümit beslemeyi kesin olur diye bekliyorsan çok beklersin.

Senin aklınca gizlediğin, üstünü örttüğün, unutularak gündemden çıktı dediğin bil ki olmaz.

Allah her şey bilendir.
Utancını sana gösterir, utanmazsan herkese gösterir.

                                                *
Sahip olduğun imanına her şekilde ve her yönden saldırırlar.
İmanımızı korumak için çok dikkatli olmamız gerekir.

                                                 *
RAVLİ

Popüler Yayınlar