30 Haziran 2022 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5390 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


5390.
Tek (Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri), çifte üst oldu.,

Evet, birşey, şaşının gözüne iki görünür ama doğru gören, onu birleştirir, bir görür.


Bana can da sensin, cihan da sen.,

Ne yapayım canı, ne edeyim cihanı?

Bana, benimle yürüyüp giden hazinesin sen;

Ne işim var karla, ziyanla?


Bir solukta şaraba (Tanrı şarabına) dostum;

Bir solukta kebabla eşim.,

Madem ki şu yıkık devrandayım (Dünyadayım), zamanın dönüşüyle ne işim var benim?


Bütün halktan ürktüm-kaçtım;

Herkesten kurtuldum-gitti;

Ne gizliyim, ne görünmedeyim.,

Ne yapacakmışım varlığı, ne edecekmişim mekanı?


Sana kavuşmuşum, seninle buluşmuşum;

Mahmurum, yaratıklarla işim yok.,

Sana av olmuşum-gitmiş;

Ne yapayım oku, yayı artık?


Irmağın ta dibindeyim;

Ne diye gidip de su arayayım.,

Söze gücüm mü yeter?

Şu akıp giden ırmağı nasıl öveyim, ne diyeyim ki?


Varlığım yok;

Yük yıkacak yeri ne yapayım?

Kurt, çoban oldu bana, çobanın yükünü ne diye çekeyim?


A aşk, ne de hoşsun, ne de sarhoşsun;

Elinde de kadeh.,

Ne kutlu yerdir oturduğun, anlaştığın yer, ne mutludur seni gören can gözü.


Senin yüzünden her zerre bir dünya oldu;

Senin yüzünden her katre can kesildi.,

Senin izini bulan, ne yapacakmış adı-sanı?


O üstünler üstünü inciyi bulmak için gerçekler denizinde başla yürüyüp gitmek gerek.,

Koşan ayağı neyleyeyim?

                             ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***

Neler öğrendik;

  1. Tek olmanın, birbirini tamamlayan ve aynı türden olan birliğin, tekliğin doğru bakışa, doğru görüşe, doğru yargılara, doğru kararlara, doğru hareketlere, doğru verilere ve verimlere sağlam oluşum verdiğini öğrendik.

  2. Şaşı bakışın tek olanı çok görmesi ve sıradanlaştırarak çokluğun üstün ve faydalı olacağına inanması ile olay ve kişilere paralel görme ekseni olmayan bir şekilde bakıp değerlendirdiğinden gerçeği olduğu gibi görüp kabullenemeyeceğini öğrendik.

  3. Doğru görüş sahibinin başkasının çoklu bakışını, dolanbaşlı yollardan anlatışını bir hale getirerek özünü yakalayarak gerçeği söyleyeceğini, göstereceğini öğrendik.

  4. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini hazine kabul ettiğinden birlikte olmaktan başka bir kazanç aramadığını öğrendik.

  5. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin sözleriyle sarhoş olduğunu, dünya yaşamını önemsemediğini öğrendik.

  6. Şems Hazretlerini bulan Mevlana Hazretleri halktan çekinerek kaçtığını, halkın tanımasından, mekanı olmasından kurtulduğunu öğrendik.

  7. Mevlana Hazretleri ilahi sarhoşluğun verdiği sersemlik içinde olduğunu, kendisini Şems Hazretlerinin aşkı dışında başka bir işle uğraşmadığını öğrendik.

  8. Mevlana aşkın verdiği hoşlukla sarhoşlukla anlaşma yolunu seçtiğini, kendisini gören can gözü ile görenlerinde bu mutluluğa ulaşacaklarını öğrendik.

                                  *
İşte böyle yaren;
Üstünler üstünü şekil değiştirmeyen, bütün zamanların mücevher sözlerini söyleyen gerçekler denizi olan büyüğe canımızla, başımızla yürüyüp gitmek gerektiğini, boş yere koşmanın faydası olmadığını öğrendik, anladık.
                       *
RAVLİ

29 Haziran 2022 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5380 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

5380. A kervan başı, develeri burda ıhtırıp (Durdurup oturtma) uyutma;

Konak değil burası...

Yoldaşlar ilerlediler;

Ne diye eğleşip (Oyalanıp) kalıyorsun?

Kendine gel;

Sus;

Çünkü solukla gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağının) ateşi daha da yalımlanır (Alevlenir)...

Şu anda yalım soluk almada, yücelip durmada, sen ne buyuruyorsun ki?


A efendim, "Birbiri üstüne konmuş tabakalar..'' (İnşikak suresi 16-19) Sanki ansın (Aniden) sen de biz, organlarız sana.


Bir gönüle aşk geldi-kondu mu, akıl-fikir, nasıl kalır ki?

Susuzluk illetine tutulan ciğerde su mu bulunur hiç?


Ahdımızda durmadık-gitti;

Nice sözler verdik de durmadık sözümüzde...

Muflis (İflas etmiş) borcunu vermek için düzene baş vurursa da faydasız.


Zaman, zararlara, kötülüklere düşürdü de ne güzel terbiye etmeye kalkıştı beni;

Fakat hiçbir faydası olmadı;

Tuttuğumdan vazgeçemedim-gitti.


Seher çağında, yücelikler tan yerinden görünen o Ay’a, bedenimin her zerresi vuruldu, aşık oldu.


Bizden ayrıldı da gizlendi mi kınama beni feryad etsem de.,

A ışıkları yakıp yandıran Ay, gökyüzünde sana benzer bir başka Ay yok.


Sabrımın (Olacak ve gelecek bir şeyi telaş göstermeden bekleme) azlığı seni övmeye sürüyor beni;

Ama biliyorum, suçluyum...

Hiç birşeye benzemeyeni birşeye benzetmek imkanı var mıdır ki?


Halis Araplar bile överken dilleri dolaşıyor da hiç mi, hiç Arap olmayan bir aşık, şiirle övmeye kalkışıyor seni.

                              ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                             ***

Neler öğrendik;

  1. Aşk yolunda yol arkadaşları ilerlerken bizim dinlenmek veya başka bir şey için oyalanmamızın uygun olmayacağını öğrendik.

  2. Aşk yolunda hızlanınca soluk alıp vermenin daha alevleneceğini, bu alevin insanı yükselteceğini öğrendik.

  3. Aşk yolcusunun göğe, gökten daha yüce göğe, bir dereceden daha üstün dereceye, bir halden daha yüce bir hale, bir duraktan bir durağa, bir işten bir işe yöneleceğini öğrendik.

  4. Spermin et parçası haline, sonra kemikle bezenmeye, sonra ana rahminde hapsolmaya, derken canlanmaya, doğmaya, yaşamaya, erginlik çağına, orta yaşa, ihtiyarlığa, ölüme döneceğimizi, yaşarken de zaman zaman darlığa, bolluğa, yoksulluğa, zenginliğe, sağlığa, hastalığa uğrayacağımızı öğrendik.

  5. Kişinin kalbinde oluşan duyguların kaynağına aşk gelip konduğu zaman akıl ve fikrin gücü kuvveti kalmayacağını öğrendik.

  6. İflas etmiş kişinin akılla, fikirle verdiği sözde durulmayacağını öğrendik.

  7. Yaşamın zararlara, ziyanlara, kötülüklere düşürüp aşktan vazgeçirmek için zorladığını, fakat Mevlana Hazretlerini Aşktan vazgeçirmediğini öğrendik.

  8. Karanlıkları aydınlatan Ay yüzlü Şems Hazretlerini Mevlana Hazretlerinin vücudunun her zerresinin aşık olduğunu öğrendik.

  9. Aşkın hiçbir şeye benzemediğini, benzetmeye çalışmanın imkanı olmadığını öğrendik.

                     *

İşte böyle yaren;
Aşkı tarif edecek aşığın olmayacağını, ancak şiirle övebileceğini, aşkı ancak aşkın tarif edebileceğini Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.
                                *
RAVLİ

28 Haziran 2022 Salı

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5370 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


5370.
Acı (Onura dokunan, gönlü inciten söz) olsun, tatlı (Söz) olsun, ne söylersen hoş.,

Gözün de, gönlün (Kalpte oluşan duyguların kaynağının) de ışığısın, canısın, cana canlar katarsın (Yaşama gücünü artıransın) sen.


Ne yücelerdensin, ne aşağılardasın, ne de altı (Yukarı-aşağı-ön-arka-sağ-sol) yöne sığar bir cansın.,

Altı yönü de ne edecekmişim?

Kanlar sızan gönüldesin(Kalpte oluşan duyguların kaynağının kanayan yarasısın) sen.


Başını eğ (İsteğimize saygı göster, direnmekten vazgeç).,

Yüzünü gördüğüm günden beri gönül de sarhoş oldu, can da.,

Akıl da sevdalara (Güçlü sevgiye, aşka) düştü, çıldırıp gitti, fikir de.


Bedene aşık olan, candan (İçten, yürekten, gönülden, samimiyetten) mahrumdur (Kendisinde olmayandır, yokluğunu çekendir).,

Şeker, safra illetine (Hastalığına) tutulanın ağzına acı gelir.


A güzelim, güneş, her akşam secde eder (Saygı gösterir) sana;

Noolur, güneşin gönlünden bir dışarı çıksan.


Bir güneşsin ki her zerreden (Çok küçük parçacıktan) doğarsın;

Zerre haline getirmek için dağları-ovar (Üzerine bastırarak el gezdirirsin), un-ufak edersin (Çok ufak kırıntılar durumuna getirirsin, parçalarsın).


Ne de latifsin (Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olansın);

Fakat ta başlangıçtan beri öylesine zorlusun (Güçlü, kuvvetli, şiddetlisin), öylesine sınıkları (Kırılmışları) onanrsın (Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler veya kullanılır duruma sokar, işe yarar duruma getirirsin) ki.,

Ne de gizlisin;

Fakat şaşılacak şey şu ki bu kavgaya da girişmiş-gitmişsin.


Yanlış söylediysem ters anlama, darmadağın sayma.,

Lütfeder (Yüksek ve saygın bir kimse olarak alçak gönüllülük gösterirsen), elimi tutarsan bana yeni bir baht (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin insan ve toplum için çizdiği yaşayış biçimi, kader, talih) verirsin, devletime devletler katarsın.


Aşkın (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevdanın) ta kendisisin sen;

Bizse gölgeniz (Koruduğun, kayırdığın, himaye ettiğin kişiyiz) senin.,

Bir soluk çirkinleştirirsin beni, bir soluk da bezersin (Süslersin), güzelleştirirsin.


Öyle görünüyor, sanırım, dün gece rüyada gördüm seni;

Bugün dünyalara sığamıyorum (Çok heyecanlıyım, coşkunluk içindeyim, sevincimi saklayamayacak haldeyim) çünkü.

                           ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                          ***

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin sözlerini çok kıymetli veri olarak kabul ettiğini, nefsine acı veya tatlı gelmesini ölçü almadığını, karanlıkları aydınlatan sözler olduğunu, yaşam gücünü artıran sözler olarak kabul ettiğini öğrendik.

  2. Şems Hazretlerinin yerinin kalpte oluşan duyguların kaynağının içinde olduğunu, gökte, yerde aramamak gerektiğini öğrendik.

  3. Şems Hazretlerini gören Mevlana Hazretlerinin manevi bir sarhoşluğa gönlünün, canının, aklının güçlü sevgisinin içine girdiğini öğrendik.

  4. Yaşam gücünü vücudunda bulanın, çok sevip bağlanan kişinin içten davranışlardan, kalbinde oluşacak duygulardan, samimiyetten uzak olup bunların yokluğunu çeken kişinin hasta olduğunu, yaşamdan tat, neşe, zevk alamayacağını öğrendik.

  5. Güneşin bir engel karsısında ışığını ilerletemediği halde Şems Hazretlerinin ışığının engel tanımadığını, en karanlık yerleri bile aydınlatacak kuvvette olduğunu öğrendik.

  6. Şems Hazretlerinin insanı çok küçük parçalara getirecek kadar ufattığını, sonra yeni haliyle birleştirdiğini, kırıkları onardığını, bozulmuşları düzelttiğini, bu işi gizlice yaptığını öğrendik.

  7. Şems Hazretleri yaşam kavgasının içinde olduğunu fakat kendini göstermediğini öğrendik.

  8. Şems Hazretlerinin kimin elinden tutarsa onun kaderini değiştirdiğini sayısız değerler bağışladığını öğrendik.

  9. Şems Hazretlerine aşık olmanın bir ayrıcalık olduğunu, onun korunması altında, aydınlattığı yol ve yerde yaşamanın çirkinliğin bile güzellik olduğunu öğrendik.

                                     *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin yüzünü rüyasında bile görse heyecanlandığını, coşkunluk içine girdiğini, sevinç duyduğunu, bunları gizleyemeyecek kadar tepkiler oluşturduğunu öğrendik, anladık.
                           *
RAVLİ

27 Haziran 2022 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5360 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


5360.
Ona (Şems Hazretlerine, aşk öğretisine) yüzünü döndür de hoca de, nereye çekiyorsun beni?

Gökyüzü bile bu güzellikte bir Ay görmemiştir çünkü.


Bedavaca yüzünü gösterdi de yanıldın (Niteliğini iyi anlamayarak aldanansın) sen.,

Dayan, onu arayıp istemekte yel-yopur (Hızlı hareket et), bütün dünyayı gez-dolaş.


Dünya, kokmuş bir kocakarıdır, yeni çarşaf giyinmiş.,

Dıştan cilveler, nazlar, edalar gösterir;

Fakat içi rezil mi, rezil (Alçak, aşağılık).


O kocakarıya yüz tuttun mu, genç bahtın sana der ki:

Eşek başı, köpeğin midesinin harcı;

Yürü, ona layıksın sen.


Ters düşüncelere kapılıp heveslere düşüş, aldatmasın sakın seni.,

Nice köşkler var ki aykırı düşünceler, ters hevesler yüzünden yıkıldı-gitti.


Sana öğüt vermek isterim ama dilim kilitlendi:

Artık ben susarak gizlice öğüt veriyorum sana.


Bütün bu korku, bu iki yüzlülük, bu iki gönüllülük de ne?

Şu efendinin gölgesinde değil misin, devletine kul olmadın mı?


Bunları korkun gitsin diye yapmada.,

Sevgili, boyuna şekerler çiğneyesin diye seni ısırmada.


Tebriz'li Şems, öylesine bir güneş değil ki gece olunca yitsin (Görünmez olsun)-gitsin...

Ne diye yarını bekliyorsun?


A dudakları helva satan güzel, acı söz söyleme.,

A bu yüceliğe ulaşmış dilber, kerem et de eğ başını.

                              ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                              ***

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerinin hakikatine doğru yönelmemiz, onun güzelliğini görmek gerektiğini öğrendik.

  2. Şems Hazretleri ismini görenin bedava diyerek önemsiz olarak değerlendirmenin yanılma olduğunu, onun hakikatini görmek için hızlı hareket etmek, dünyanın neresinde olursa olsun kendisini bulmamız gerektiğini öğrendik.

  3. Dünyanın gösterişli yapılarına, cilvelerine aldanarak rezilliğine batıp kalmamak gerektiğini öğrendik.

  4. Her canlının kendisine uygun olanı içine aldığını, kaba ve düşüncesiz kişinin eşek gibi davranmaya uygun kişi olacağını öğrendik.

  5. Her öğüdün sözle verilmediğini, bazen de Mevlana Hazretleri susarak öğüt verdiğini öğrendik.

  6. Şems Hazretlerinin güneşten daha üstün olduğunu, kişinin içini aydınlattığını, ışığının gecesi olmadığını öğrendik.

                                             *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin büyüklük göstererek aşağıda olan kişilere iyilik ve yardım yapmasını istediğini öğrendik, anladık.
                                 *
RAVLİ

26 Haziran 2022 Pazar

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5350 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


5350.
Avucunun yolu-yordamı, lütuf (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik, yardım) üstüne lütuflarda bulunmaktır.,

Ver, a hoca, denizin avucu, köpüğü, denizlikten başka ne yapabilir ki?


Şeker çiğnemeyi istersen yanlış yol tutarsın.,

Öfkelenir de bileğini dişler, elini geveler durursun.


A güzelim, aldatmaca işleri bırak, yarına deme;

Bayrağın dibi sensin;

Bugün herşey elinde;

Pek yüce bir kadehin var.


Acı sözler söyledin ama şeker mi, şeker bence.,

Senin sonsuz, sayısız şekerine karşı, balla şeker, sirkelikten başka ne işe yarar?


Yüzüm ekşi ama sirke küpü değilim.,

Her yere giderim ama hercayi (Hiçbir şeyde kararlı olmayan veya konudan konuya geçiveren kimse) değilim ben.


Güzelsin ama güzelim yüzünün aynası benim.,

Yüzüne karşı tut beni;

Dünyaları bezemedesin (Süslemedesin) çünkü.


Hayır, yanlış söyledim;

Sarhoştum, büyük bir davaya giriştim.,

Oysa ki yüzüne karşı aynanın ne değeri olabilir?


A gören göz, bilen bakış, yepyeni bir afsunum (Büyüm) var, hem pek şaşılacak bir afsun.,

Daha yakın gel de kulağına üfüreyim onu.


Usanır da bu sevdalı aşıktan kaçarsan gene yüzünü çevirir ellerini çırpa-çırpa döner, canın bulunduğu yere gelirsin sen.


Seni çeken şu hayalden (Zihninde tasarladığın, canlandırdığın ve gerçekleşmesini özlediğin hülyadan) el çek (Bırak).,

Ondan el çekmezsen (Bırakmazsan) pişman olur, ellerini dişler durursun.

                                            ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                           ***

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerine uygun olan davranış biçiminin iyilik ve yardım etmek olduğunu, iyiliklerle dolu, yardım etmek için fırsat arayan olduğunu öğrendik.

  2. Ağzının tatlı olmasını isteyen kişinin yanlış yol tutarsa pişman olacağını, doğru kişinin izini takip etmesi gerektiğini öğrendik.

  3. Ne kendimizi ne de başkalarını aldatmaca işlerini bırakmamız, işleri yarına ertelememek gerektiğini öğrendik.

  4. Mevlana Hazretlerinin aktardığı Şems Hazretlerinin sözlerinin acı gibi gelse de tatlılık oluşturan sözlerinin sonsuz tatlılık oluşturan sözler olduğunu öğrendik.

  5. Mevlana Hazretlerinin öfkeli sert kişi olmadığını, ne kendisine ne başkalarına zarar vermekten sakındığını öğrendik.

  6. Mevlana Hazretlerinin söz ve davranışları bizi bize gösteren ayna görevi yapan sözler olduğunu, sözleriyle dünyamızı ve yaşantımızı süslediğini öğrendik.

  7. Mevlana Hazretleri insanın güzelliğini gösteren sözleri söylemesi gerektiğini, manevi sarhoşluk içindeyken söylediğini öğrendik.

  8. Mevlana Hazretleri sadece yazılmış sözleri ile değil, kendisine yaklaşanların kulağına büyülü sözler söyleyeceğini öğrendik.

  9. Mevlana Hazretlerinin sözlerinden, aşıklardan kaçanın bir zaman sonra gene geri döneceğini, Mevlevilerin arasına katılacağını öğrendik.

                                          *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin öğretisinin hakikati olduğu gibi görme ve kabul etmek olduğunu, hayal dediğimiz insanın ruhsal süreç ve etkinliklerinde çok düşünmenin sonuç olarak pişmanlık getireceğini öğrendik, anladık.
                                *
RAVLİ

25 Haziran 2022 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5340 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


5340.
Sana (Aşka), ne yeryüzünün gücü yeter, ne gökyüzünün..

Sen şu altı (Yukarı-aşağı-sağ-sol-ön-arka) yönden de değilsin;

Peki, nerden gelmişsin sen?


Ne de güzel yüzün var, sekiz cennet de aşık sana..

Ne biçim bir ateş tapmağısın (Tutku ile sevilen, bağlanılan);

Yedi cehennem de senden tir-tir titremede.


Cehennem (Acı, ıstırap, azap, ateşle yakan yer) sana der ki:

Geç-git, sana dayanamam ben..

Cennetin cennetisin;

Cehenneme de cehennem kesilmişsin.


Aşıkların gözleri, senin güzelim gözlerinin yüzünden yaşlı, etekleri ıslak bir halde..

Erkek olsun, kadın olsun, her zahidin (Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getirenlerin) fitnesisin (Karışıklık, kargaşa çıkaranısın), yol kesicisi (Geçmesine engel olansın, durduransın).


Sensiz ibadet yurduna (Dinin buyruklarını yerine getirme yerine) çekilmek, kuru bir sevdadan (Heyacanı, tadı, akıcılığı olmayan, duygudan yoksun aşırı ve güçlü tutku, istekten) başka birşey değil.,

Çünkü ibadet yurdunun da yaşayışı sensin, ibadetin de.


A aşk kadısı (Hakimi), yanmış-yıkılmış gönlüme (Kalbimde oluşan duyguların kaynağına) insaf et (Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet göster).,

Yıkılmış gönül köyümden haraç almadasın sen.


A benim bön (Budala, saf, avanak, ahmak) gönlüm, kinden insaf (Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet göstermesini) istemedesin sen?

Buralıysan bilirsin ki aşka kan dökmek mubahtır (Sevap ve günah olmayan, hoş görünen davranıştır).


Aşıkların kan pahası (Kan parası), zati can ölçüsünden de dışarıdır;

Sense, olmayacak düşünceye dalmışsın, temelsiz vesveselere (Yanlış ve yersiz düşüncelere) düşmüşsün.


Gerçekten de meleklerin huyları bile aşka mahrem (Sırdaş) olamaz;

Sense, eşek (Kaba, düşüncesiz) şeytanın (Kötü düşünceli, kötü niyetli), eşek (Kaba, düşüncesiz) cinin (Herkesin gözle göremediği gücü az olan varlığın) huylarına (Alışkanlıklarına) tutulmuş-kalmışsın.


Yeter, sus;

Büyü yapmaya kalkışma;

Önce kendini kurtar.,

Çünkü büyücülüğe, oyun-düzen yapmaya tutsaksın sen.

                                ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                               ***

Neler öğrendik;

  1. Aşkın çok güçlü olduğunu, aşkın bildiğimiz yönlerden hareket etmediğini, tutku ile bağlayan bir bağ olduğunu, aşkın bakışından azametinden cehennemin bile cennete döneceğini, bakışının güzelliğini gören gözlerin yaşla dolacağını öğrendik.

  2. Aşkın Allah'ın emirlerini çok dikkatli yapan, yasakladıklarından kaçınan kişinin bile aklını, inancınıkarışıklığa, kargaşaya döndüreceğini öğrendik.

  3. Heyecanı, tadı, akıcılığı olmayan, duygudan yoksun ibadetin tat vermeyeceğini, aşkın ibadete zevk ve heyecan vereceğini öğrendik.

  4. Aşk için her şey yapılacağını, bu uğurda aşk için can verileceğini, verilen bu canın karşılığının dünya ölçülerinde olmadığını öğrendik.

  5. Kaba, düşüncesiz kişilerin, cinlerin, şeytanların hatta meleklerin aşkın sırrını öğrenecek kadar yakın olamayacaklarını öğrendik.

                        *

      İşte böyle yaren;

    Dünyaya gelmiş, belli bir anlayışa ve yaşam olanaklarına ulaşmış kişi olarak önce kendimizi gelecekteki kötü duruma düşmekten kurtarmak, iyi duruma gelmek için uğraşmamız ve büyü, oyun, düzen ile kendimizi oyalamaktan kurtarmamız gerektiğini öğrendik, anladık.

                              *
    RAVLİ

24 Haziran 2022 Cuma

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5330 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


5330. (
Kılıç) Çeker ama başını alıp gitmediğini görünce adama, ermişsin (Olgunlaşmış), güzelmişsin, benim harcımmışsın (Alınabilecek, kullanılabilecek, işe yarayan, her yere uygun) der.


Der ki:

Ben senim;

Sen değilsem bile gece-gündüz dostunum;

Düpedüz babanım, ananım, hısımınım senin.


Seninle ben sensiz-bensiz bir araya gelsek, tek olsak, bir olsak ne olur?

Biz bir olalım da kör olsun biri iki görenin gözü.


Aşkın yüzüne bak da huy bakımından da er ol.,

Soğuk soluklarla düşüp kalkma;

Buz kesersin, soğuk olursun yoksa.


Aşkın yüzünden de bakıştan, görüşten başka bir şey dileme..

İş, aşkla dertdeş (Aynı duygu yoğunluğunda) olmandadır.


Kerpiç gibi oldukça havalanamazsın, uçamazsm;

Fakat kırılır, yuvarlanır, zerre haline gelirsen havalanırsın, uçarsın.


Sen, kendi kendini kırmazsan seni yoğurup yapan kırar-döker..

Fakat ölüm kırarsa seni, nasıl olur da tek bir inci haline gelirsin?


Yaprak sarardı mı, ıslak kök gene yeşertir onu...

Aşk yüzünden sararıp solarsan ne diye yeşermeden ümidin kesiliyor?


Var-yürü ey aşk, güzellere şahne (Bekçi) oldun olalı tövbenin de boynunu vurmuşsun, tövbe edenlerin de.


Böyle bir yıldırımsın (Çok hızlı elektrik boşalması yapasın), nasıl söz edilebilir sana?

Tüm kavgasın, savaşsın;

Nasıl eş dost olunur şerrinle (Kötülüğünle, fenelığınla)?

                                ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                ***

Neler öğrendik;

  1. Allah dostunun imtihan için onca eziyetine, tehditlerine karşılık olarak çekip gitmediğin zaman, hazretin bu işe uygun olduğuna karar vereceğini öğrendik.

  2. Kabul edilişle ben-sen mesefase ortadan kalkacağını, aileden biri gibi davranılacağını öğrendik.

  3. Mevlana Hazretleriyle sen-ben olmadan bir araya gelmekle biz olarak biri bir olarak göreceğimizi, biri iki görmekten kurtulacağımızı öğrendik.

  4. Allah dostu ile Aşkla duygu yoğunluğunu aynı duruma getirmeye çalışmak gerektiğini öğrendik.

  5. Allah dostuna karşı kişinin eski kimlik ve kişilik ile eskiden edindiği bilgileri yok sayması, yeniden şekil almak için kendini hazırlaması gerektiğini öğrendik.

  6. Kişide aşk olduğu zaman düşse, parçalansa, ufalansa bile bir fidan gibi tekrar yeşereceğini, ayağa kalkacağını, meyve vereceğini öğrendik.

                                  *
İşte böyle yaren;
Aşkın çok çabuk, hızlı ve kuvvetli olarak ne yapacaksa yapacağını, hiç kimsenin buna alet olamayacağını öğrendik, anladık.
                        *
RAVLİ

23 Haziran 2022 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5320 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

5320.
Bu gece benimle kalır da eve gitmezsem ya Tanrı arslanı Ali olursun, yahut da Alevi kesilirsin (Ali yolunda olanlardan olursun).


Soluğumla yavaş-yavaş, azar-azar deliliğe-divaneliğe doğru yol alırsın da akıldan (İsteklerin akla yaptığı zorlayıcı baskısından) kurtulursun;

Ansızın deli-divane olur-gidersin.


Kocaldın, ihtiyar oldun.,

Kaç şu ihtiyar akıldan da ilkbaharın, yepyeni güller versin,

gül bahçeleri belirtsin.


Bir hayale kapılır da bana gelirsin;

Bir hayale kapılır da kalkar gidersin.,.

Bu ne rezillik, bu ne ayıp şey, bu ne kuvvetli bağ.


Ondan da beteri var:

Altına yol verirler, gelir-çatar sana;

Fakat yanlıştır;

Çünkü bir arpa kadar altına bile değmezsin;

Gene o arpa tanesisin sen.


Çavuş, elbette koşar, kır at da onunla koşar.,

Fakat dur bakalım:

Senin olgunluğun, boş yere koşmada değil ki.


Bir şey elde etmek için koş da ölüm korkusundan koşma.,

A benim canım.


Kâbe'ye varmak için koş.

Bedevinin korkusundan koşma.

Geceleri seher çağınadek benimle bulun da gecenin birinde Ay doğuversln..

Doğsun da yoldan da kurtul, kötü yoldaştan da.


Uzaktan herkes görür Ay’ın yüzünü;

Fakat ne mutlu o kişiye ki Ay'ın koltuğundakini rehin alsın.


Ay da başlangıçta, buradan çekilip gitmezsen başını keserim diye güneş gibi boyuna kılıç çeker.

                         ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                         ***

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretleri ile beraber kalma düşüncesi ile uyumaz güneş doğana kadar kalanın Hazreti Ali soyunun ve yolunun özelliklerini alacağını öğrendik.

  2. Hazreti Alinin yolunun insanı yavaş-yavaş aşırı derece ilgi duyarak yol çılgın bir hale gelip aklının zorlayıcı baskılarından kendini kurtaracağını öğrendik.

  3. Asırlardır kullanılan aklın insana mutluluk vermediğini, ilkbahar gibi güller açtıracak yeni bir akıl alıp kullanmak gerektiğini öğrendik.

  4. Mevlana Hazretlerinin hayaline kapılanın hazretin yanına gideceğini, kuvvetli bir bağ ile bağlanması gerektiğini, onunla iken başka bir hayale kapılıp gidenin rezillikle, ayıplanmayla karşılaşacağını öğrendik.

  5. Hazreti Mevlanaya bağlanıp altın kazanmaya doğru yolunu değiştirenin bir arpa tanesi kadar değerinin kalmayacağını öğrendik.

  6. Hazreti Mevlanın yolunda koşanların olgun kişi olsalar bile boş koşu olmadığını göreceklerini öğrendik.

  7. Mevlana Hazretlerinin yolunda ve koşusunda elbette bir şeyler elde edileceğini, ölüm korkusundan bu koşuda olmamak gerektiğini öğrendik.

  8. Geceleri sabahın güneş doğmadan önceki zamana kadar beklemekten kötü yoldan da kötü yol arkadaşından kurtulacağını öğrendik.

  9. Gökteki Ay'ı herkesin gördüğünü, yerdeki Ay'ı görenin, yakınlaşanın mutlu bir iş yaptığını öğrendik.

                                          *
İşte böyle yaren;
Yerdeki Ay gibi karanlıkta kalanların yolunu aydınlatan, karmakarışık problemlerin içinden çıkamayanlara yardım eden Allah dostunun kendisine kolayca yaklaştırmayacağını, tehditlerde bulunacağını öğrendik, anladık.
                                *
RAVLİ

22 Haziran 2022 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5310 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


5310.
Kaçıp giden gönlü (Kalpte oluşan duyguların kaynağını) geri getirmenin;

Akılları, güvercin yavruları gibi sürüp, uçurmanın çağı geldi-çattı.


Yıkılıp gitmiş sarhoşların halkasında nükteler söylemedesin.,

Evet, yıkık yerde definenin parlaması hoştur.


Coşup köpüren şarabı (Tanrı şarabını) döndür (Elden ele vererek dağıt), sun şu yanıp yakılanlara.,

O kalyayı (Sadeyağ ile pişirilen bir tür kanak veya patlıcan yemeğini), o boraniyi (Pirinçli, yumurtalı, yoğurtlu ıspanak ve başka sebze yemeği) da hamların (Olgunlaşmamışların) önüne koy.


Dudakların, değil mi ki kolayca söz söylüyor;

Ne oldum, sen söyle.,

Ne bileyim ne olduğumu, ne hale girdiğimi ben.


Şu şarabı (Tanrı şarabını) içip elden çıkman daha iyi...

Nereye gidersen, gönlün hoş, kendin sarhoş gidersin.


Dönen gökyüzü, senin yüzünden döner;

Çünkü onun suyu sensin...

Gökyüzünde Ay'sın sen;

Alçaktan gidersen ne zararı var.


Balıksın ama deniz, öylesine sarhoş ki oltaya tutulup gitsen o da ardından gider senin.


Bütün padişahların sadakaları yoğa-yoksula gider.,

Fakat sen, vara yüz tuttun mu, onlar da vara yönelirler, vara giderler.


Şu iki-üç ayağı bağlıya uymuş, ağır-aksak gidiyorsun ama şu up-uzun yolda tez yürür, gidersin, herkesi geçersin sen.


Ölümsüz bir zevk kazanmayı Tebriz'li Şems'ten öğren de cennetlerin bulunduğu o zevk, o işret (Tanrı sözleriyle sarhoş olmuşların) meclisine var-git.

                                      ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                                      ***

Neler öğrendik;

  1. Duygularımızı vücudumuza, aklımıza başımıza alma zamanının geldiğini öğrendik.

  2. Şems Hazretlerinin Tanrı aşıklarına sözler söyleyip kendisini göstermesinin çok güzel olacağını öğrendik.

  3. İnsanı sarhoş edecek sözlerin söylenmesi, kulaktan kulağa yayılmasının hoş bir davranış olduğunu öğrendik.

  4. Ham kişilerin değerli sözler dinlemek yerine yemek yemeyi tercih ettiklerini öğrendik.

  5. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden kendisini değerlendirmesini istediğini öğrendik.

  6. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden yücelerden aşağıya inip yoksul aşıklara bağışlarda bulunmasını istediğini öğrendik.

  7. Dünya bağlarıyla bağlanmış kişinin bu uzun yolda hızla gidemeyeceğini, Şems Hazretlerine bağlanın hızla yol alacağını öğrendik.

                                *
İşte böyle yaren;
Yok olmayacak bir zevk kazanmamızı Şems Hazretlerinden öğrenip cennetlerin bulunduğu zevk, insan eli değmemiş içkinin sunulduğu dostlar toplantısı olan yere gitmek gerektiğini öğrendik, anladık.
                             *
RAVLİ

21 Haziran 2022 Salı

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 5300 İNCİ BEYİT

(Mevlâna hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)


5300.
Parıl-parıl parlayıp her yanı ışıtan Ay'a yüzünden bir yalım (Alev) vursa Ay, büyür de büyür, gökyüzüne sığmaz olur.


Ay, Zühre'ye (Venüs yıldızına) der ki;

Benim sarhoş olduğum şaraptan sen de bir içseydin sarhoş

olurdun da darmadağın (Karışık) mızraplar vururdun.


Ay'dan balığadek bütün varlık, can sakisinden (İnsan ruhuna Allah'ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi) sarhoş olmuş.,

Peşini al, ne diye gelecekten laf eder-durursun?


Kalk, bugün kutlu, mutlu, iyi bir gün.,

Hele bir de gözün, o kutlu yüzü görürse...


Doğanın başında külah, ayağında da halka var da bundan derdiyse şu halkaya bir külünk (Ucu sivri kazma) vurdun mu, ayağı kurtulur-gider.


Hele a Doğan, külahını çıkar, kanadını aç.,

Uçup o sonsuz devlete ulaşmanın çağı geldi;

Söz söyleme.


Şu söz söylemeyi Mansur gibi darağacına çek.,

Kadınlar gibi niceye dek pamuk yumağıyla oyalanıp duracaksın?


Herkese cansın ya;

Onun hakkıyçin, onun yüzü suyu hürmetine huyunu-suyunu

bildiğin o şaraptan bir kadeh sun.


Herkesi, her şeyi alt-üst et;

Ne at bırak, ne üst.,

Böylece de bugün şu meydanda senin bulunduğunu herkes bilsin.


Utanıp arlanmanın ta köküne dök o ateş gibi şarabı.,

Zati sarhoşların gönüllerini (Kalplerinde oluşan duyguların kaynağını), o gizli neşeyle, o gizli çalıp çağırmayla almış-gitmişsin.

                               ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN HAZIRLAYAN: ABDULBAKİ GÖLPINARLI KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                               ***

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerinin ışığının, sözlerinin çok kuvvetli ve değerli işler yaptığını öğrendik.

  2. Şems Hazretleri gibi bir Allah dostunu tanıyanın işlerini hemen yaptığını, peşin iş yapmaya başlayacağını, işini geleceğe bırakmayacağını, hayatını taksite bölmeyeceğini öğrendik.

  3. Şems Hazretleri ile veya önerileriyle hareket etmek için dünya bağlarından kurtulmanın önemli ve gerekli olduğunu, bu suretle sonsuz devlete doğru uçmamız gerektiğini öğrendik.

  4. Şems Hazretleri veya Mevlana Hazretleri ile beraber olma isteğinde olan kişinin oyalanma zamanı ve zemini olmadığını, Tanrı şarabının sarhoşluğu içinde hızlı hareket etmek gerektiğini öğrendik.

                                        *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretleri kendini gösterdiği zaman kişide sarhoşluk oluştuğunu, gizli bir neşe ve gizli bir davet ile kişinin kalbinde oluşan duygularının kaynağından yola çıkılarak hazretin utanmanın, sıkılmanın olmadığı yere alıp götürdüğünü öğrendik, anladık.
                             *
RAVLİ

Popüler Yayınlar