Meczubun biri, bir sopaya
binmiş, kolonu vurulmuş, gemi takılmış ata binmiş gibi sıçrayıp gidiyordu.
Ağzı gül gibi gülmedeydi,
bülbül gibi dünyayı coşturmuştu.
Birisi, ey Tanrı kapısının
eri, neden yolda böyle hızlı at sürüyorsun diye sordu.
Meczup dedi ki:
Dünya meydanında bir an
süvariliğe heves ettim.
Çünkü muradıma ermeden
ellerimi yanlarına korlarsa azamdan bir kıl bile kıpırdamaz. (Ölüm hali)
Bu meydanda iş peşindeysen nasibini ercesine al.
Ne geçmişten haber var, ne
gelecekten.
Ömrün, içinde
bulunduğun andan başka bir şey değil.
Şu elindeki ömrü, heveslenip
veresiye dayanamaz.
Ömründen işe yarayan, bir
noktadan ibarettir.
Pergel gibi o bir noktanın
çevresinde binlerce defa dön dolaş.
(Günlük
hayat)
İbnülvakt (Vaktin oğlu) olan er, hazır olan er!
Elinde bulunan peşin
parasıyla geçin (hayatı yaşa), hoş ol.
İşsizler gibi öne koşma
arkaya düşme.
Geri kalır, ileri gidersen, yolda savsaklanır (Belli başlı bir neden olmaksızın, isteyerek işi geri bırakırsan, ihmal edersen) durursan, zamanede belanı bulur, yiter (Ortadan kalkar, kaybolur, elden çıkar, yok olur) gidersin.
***
İlahiname Ferideddin-i Attar
M.E. B. Şark-İslam klasikleri
*
Yaren;Muradına, isteğine, dileğine ulaşmak için uğraş fakat ercesine nasibini al.
Anı yaşa.
Ömründe işe yarayan yaşam
sevincindir ve buna bir nokta denir.
Bu noktanın etrafında hoşça
dolaş.
Öne koşarsan, arkada kalırsan,
ileri gidersen, geri kalırsan belanı bulur
kaybolup gidersin.
Peygamberimiz bizlere hep
orta yolu önermiştir.
Her durum ve şartta, bize sunulmuş, peşin olarak verilmiş, sevinç içinde yaşam çaresini bulmamız gerekir, adı delilik de olsa, divanelik de olsa.
*
RAVLİ