8 Haziran 2013 Cumartesi

ANI YAŞA NASİBİNİ AL

Sopaya binmiş meczup 163

Meczubun biri, bir sopaya binmiş, kolonu vurulmuş, gemi takılmış ata binmiş gibi sıçrayıp gidiyordu.

Ağzı gül gibi gülmedeydi, bülbül gibi dünyayı coşturmuştu.

Birisi, ey Tanrı kapısının eri, neden yolda böyle hızlı at sürüyorsun diye sordu.

Meczup dedi ki:
Dünya meydanında bir an süvariliğe heves ettim.

Çünkü muradıma ermeden ellerimi yanlarına korlarsa azamdan bir kıl bile kıpırdamaz. (Ölüm hali)

Bu meydanda iş peşindeysen nasibini ercesine al.

Ne geçmişten haber var, ne gelecekten.
Ömrün, içinde bulunduğun andan başka bir şey değil.

Şu elindeki ömrü, heveslenip veresiye dayanamaz.
Ömründen işe yarayan, bir noktadan ibarettir.

Pergel gibi o bir noktanın çevresinde binlerce defa dön dolaş.
(Günlük hayat)

İbnülvakt (Vaktin oğlu) olan er, hazır olan er!
Elinde bulunan peşin parasıyla geçin (hayatı yaşa), hoş ol.

İşsizler gibi öne koşma arkaya düşme.

Geri kalır, ileri gidersen, yolda savsaklanır (Belli başlı bir neden olmaksızın, isteyerek işi geri bırakırsan, ihmal edersen) durursan, zamanede belanı bulur, yiter (Ortadan kalkar, kaybolur, elden çıkar, yok olur) gidersin.

                                          ***
İlahiname Ferideddin-i Attar M.E. B. Şark-İslam klasikleri   

                                             *
Yaren;
 Muradına, isteğine, dileğine ulaşmak için uğraş fakat ercesine nasibini al.
Anı yaşa.

Ömründe işe yarayan yaşam sevincindir ve buna bir nokta denir.
Bu noktanın etrafında hoşça dolaş.

Öne koşarsan, arkada kalırsan, ileri gidersen, geri kalırsan belanı bulur kaybolup gidersin.

Peygamberimiz bizlere hep orta yolu önermiştir.

Her durum ve şartta, bize sunulmuş, peşin olarak verilmiş, sevinç içinde yaşam çaresini bulmamız gerekir, adı delilik de olsa, divanelik de olsa.

                                              *
RAVLİ

Popüler Yayınlar