MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 47

(S. 323) A akıp giden gözyaşı, gönlümüzün ömrünü arttıran güzelimize (Şems Hazretlerine), o bağımıza-bahçemize, o seyrimize-seyranımıza (Gezintimize) de ki:

Gecelerimizden bir geceyi anarsan (Hatırlarsan), edepten dışarıya çıktığımızı düşünme.

                       *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                       *

Neler öğrendik;

1. Şemsi Tebriz'i Hazretlerini kendini çok değerli sanan şeyhlerin bile rüyasında göremeyeceğini, görmek isteyenin gözyaşı dökmesi onu saygıyla anması gerektiğini öğrendik.

                  *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 46

A deniz gönüllü (Kalbinde oluşan duyguları çok ve derin olan), oyna, incileri (Değerli süs taneli takıları), mercanları (Süs eşyasını) ver;

Ütül (Bu oyunda yenil, kaybet) gitsin, az harcayan nekeslere (Cimrilere) yol yok çünkü.

Beden, sedef gibi ağzını açmış, ah diyor;

Ben nasıl sıgabilirim oraya;

Can bile yol bulamadı.

                     *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                   *

Neler öğrendik;

1. Allah dostuna aşırı sevgi ile bağlanma duygusu büyük gönüllü, bu yolda harcamalardan çekinmeyen kişinin yapacağı iş olduğunu öğrendik.

2. Allah dostunun öğretisine insanın vücudu çok istese de, özlem çekse de sırların arasına sığamayacağını, canımızın bile sırlara yol bulamayacağını, kalpte oluşan duyguların kaynağına ulaşamayacağını öğrendik.

                  *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 45

Sesin (Allah dostu Şems Hazretlerinin sesi), gönlümüzün tabiatına (Kalbimizde oluşan duyguların huyumuza, karekterimize) uysun;

Gece-gündüz neşelensin, söyledikçe söylesin.

Sesin yoruldu mu, biz de yorulur, hastalanırız;

Sesin kamış gibi şekerler çiğnesin, ballar yesin.

                    *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                    *

Neler öğrendik;

1. Allah dostunun hitap ettiği kişilerin huylarına, karekterlerine uygun sözler söyleyip kendine sevgi ile bağladıklarını öğrendik.

2. Allah dostunun Allah'a ait sözler söyledikçe dinleyenin içi neşeleneceğini öğrendik.

3. Allah dostunun sözlerinin sözün kaynağından getirdiğinden getirip dinleyene söylemesi çok yorucu olduğundan dinleyicilerin de yorulacağını, öğrendik.

4. Allah dostunun tatlı işlerle uğraştığından hep tatlılıklar içinde olmasını Mevlana Hazretlerinin dilediğini öğrendik.

                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 44

Yalnız başına seni düzüp koşan (Düzene sokup harekete geçiren), sevdalar (Güçlü sevgi, aşk) içinde de yalnız bırakmaz seni.

Senin düşünceler meydana getirdiğin evde, yani gönlünde (Kalbinde oluşan duyguların kaynağında) yüzlerce güzelim eş-dost belirtir sana.

                  *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                  *

Neler öğrendik;

1. Bizi yetiştirip düzene sokup iş yapacak duruma getiren Allah dostu büyüğün aşıklıkta da yalnız bırakmayacağını, öğrendik.

2. Yetişecek kişinin ona olumsuz tesir edecek, bağlayacak kişilerden, maldan, mülkten, makamdan ve hatıralardan soyutlandırılarak temizlik sağlandığını, temiz kalpte duyguların ve aklın birlikte ve birbirine yardımcı ve destek olarak ilerleme sağlandığını öğrendik.

3. Olumsuzluklardan ve eski bağlardan kurtuldukça kişinin yalnızlaşacağını ancak yetiştiren büyüğün yetiştirdiğini asla yalnız bırakmayacağını, gücünün yetmediği işleri de çaktırmadan yapıp yolunda engel bırakmayacağını öğrendik.

4. Uygunluktan olgunluğa, olgunluktan sonra hayvani bir hayata mahkum olmuş aklını kurtararak dirilten, bolluk oluşturan bakışa ulaştıracağını öğrendik.

5. Aşamalardan sonra kalpte oluşan duyguların kaynağı Allah dostu yüce kişide olanın bu yüce kişinin dostlarıyla eş-dost olma olanağına kavuşacağını öğrendik.

                        *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 43

Zatım (Kendim), tüm (Nur) denizi kesilince bütün zerrelerimin yüzü-gözü aydın olur-gider.

Aşk yolunda bütün vakitlerim (Bu işe ayrılmış saatlerim), bir vakit olsun diye yanıp yakılmadayım ben.

                      *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                       *

Neler öğrendik;

1. Nasıl ki mum yanıp tümden ışık olursa Mevlana Hazretlerinin de en küçük parçasının aşkla yakıp ışık, ışıklı, aydınlık olduğunu, kendinde karanlık bir yer bırakmadığını öğrendik.

2. Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu ile tüm zamanını bu işin olmasını çok arzuladığını öğrendik.

               *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 42

Uykumu dağıtan, mihrabımın (Umut bağladığım yer) gözyaşlarımla ıslak olmasını ister;

Bir şeycik söylemeden tuttu da fırlattı, attı suya beni;

Öylesine bir suya attı ki benim suyuma da tat vermede bu su.

                        *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                        *

Neler öğrendik;

1. Aşığın sevgilisinin yolunu beklerken, aşık olunanın da aşığının gözyaşı dökmesini istediğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretlerini aşık olduğu Allah dostu Şems Hazretlerinin aşk alanına attığını, bu atılan yerin tatlı su olduğunu, Mevlana Hazretlerinin de bu tatlılığa kavuştuğunu öğrendik.

                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 41

(S.322) Şu toz-toprak (Toz durumuna gelmiş toprak) yüzünden, günleri kararıp gidenleri görmemişsin;

Cehennemi içip sömürenleri uzaktan bile seyretmemişsin.

Gönül huzuru (Ruhsal yönden rahatlamak), can kararı (Canını düşünerek değişmeyen, düzenli durumda olan) güzelleri sevdiğini ne diye dâvâ edersin?

İyi ad-şan ıssı (İstenilen, beğenilen niteliklerle ün kazanmış kişinin kendisinde olan bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen ) olanların aşkla ne işi var?

                   *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                   *

Neler öğrendik;

1. Özünden bağını koparmış, esen rüzgârla hareket eden kimselerin yaşam sevincinden uzaklaşacaklarını, hem kendinin hem de yakın çevresini cehenneme çevireceklerini öğrendik.

2. Ruhsal yönden rahatlamış kişilerin güzelleştiğini, değişip düzenli duruma gelmeyenlerin sürekli olarak bu güzel kişilerle uğraştığını, canlarını sıktıklarını öğrendik.

3. Toplum içinde ünlenmiş kişilerin aşkla pek ilgilenmediklerini öğrendik.

                      *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 40

Bu sürünün Musa'sın da (Koruyucu Allah dostunun elinde) bir görülmemiş sopa var;

Bir attı mı şunların hepsini de bir lokma eder;

Ne düğün dernek bırakır, ne savaş.

Her akıl, bu sözün anlamına varamaz amma.

                           *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          *

Neler öğrendik;

1. Allah dostlarının elinde görünmeyen bir sopa olduğunu, kendisini seven ve bağlanan topluluktaki bütün kişileri tehlikelerden ve tehditlerden koruduğunu, birlikte yaşamaya, yücelmeye yönlendirdiklerini öğrendik.

2. İnanan topluğun önderinin eğlence veya kavgaya ihtiyaç duyulmadığını, huzur ve mutluluk içinde yaşamayı öğrettiğini ve tehlikelerden koruduğunu, eminlik oluşturduğunu öğrendik.

                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 39

Şeytandan, Âdem oğlunun canına gelen derde lâhavle (Bir sıkıntı, bir bela vukuunda sabrın tükendiğini göstermek için söylenen söz) fayda verir.

Fakat lâhavlenin soluğundan gamlananın (Üzüntü duyanın) derdini lâhavle artırır-gider.

                      *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                    *

Neler öğrendik;

1. Bir sıkıntı, bir bela başımıza gelince Lâ-havle ve-lâ-kuvvete illâ bi-llah diyerek yetki ve kuvvet yalnız Allah'ındır diyerek Allah'a sığınarak fayda görmemiz gerektiğini öğrendik.

2. Lâ-havle sözünü duyanın veya söyleyenin manasını bilmiyorsa veya inanmıyorsa sıkıntısın artacağını öğrendik.

                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 38

Aklına başına devşir (Aklını bir araya getir, derle, toparla, düzgün duruma getir, dağınıklıktan kurtar) a yolcu (Şemsi Tebrizi Hazretleri), nereye gitmeyi kuruyorsun (İstiyorsun), nereye?

Nereye gidersen git, gönlümüzdesin (Kalbimizde olan duyguların içindesin) bizim.

Balık gibi öyle bir denize, gam denizine (Büyük üzüntülere) dalmışsın ki kup-kuru dudakların denizdeki incileri âleme (Dünyaya) saçmada.

                        *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                          *

Neler öğrendik;

1. Şemsi Tebrizi Hazretlerinin habersiz Mevlana Hazretlerinden ayrılması üzerine ona hitaben sözler söylediğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri gönlünü yani kalbinde oluşan duyguların kaynağını Şems Hazretlerinin gönlüne taşıdığından Şems Hazretleri nereye giderse gitsin onunla beraber olduğunu, hazretin sıkıntılarını bildiğini, ağzından çıkan sır dolu mücevher sözleri bilen, farkında olan olduğunu öğrendik.

                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 37

Efendim, geçmişe (Zaman bakımından geride kalmışa) tövbe ettim;

Yok olup gitmiş aşığın (Aşırı sevgi ve bağlılık duyanın) özrü (Bir eksikliğin, noksanlığın, bir suçun elde olmadan yapıldığı) kabul edilir mi ki?

Pişmanlığım da bir azgınlıksa (Coşkunluk, taşkınlık ise), bir cefasa (Cefa ise-Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum ise) Allah bağışlasın efendim, Allah bağışlasın, Allah bağışlasın.

                        *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                        *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri aşık olmadan önceki zaman bakımından geride kalan düşündüklerine, yaptıklarına pişman olduğunu, bunu kabul edilmesini istediğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri geçmişinde pişmanlık duyduğu ve azgınlık gözüken davranışlarından Allah'tan bağışlamasını defalarca dilediğini öğrendik.

                     *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 36

Ben huyu güzel dilberimi (Şems Hazretlerini) sınadım;

Sel suyu o ırmağı bulandırmaz;

Bir günceğiz bile o kaşlar çatılmaz.

Ölsem de severim onu, benimdir o;

Kalsam da.

                   *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                     *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerinin çok sevip bağlandığı Şemsi Tebriz'i Hazretlerinin değerini anlamak, gerekli niteliği taşıyıp taşımadığını bulmak için yokladığını, tecrübe ettiğini yaşarken de öldükten sonra da bu sevgi ve bağlılığın devam edeceğini öğrendik.

2. Sevgi ve bağlılığın yani aşkın sadece yaşarken değil öldükten sonra da devam edecek derecede olması gerektiğini öğrendik.

                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 35

Ne temiz, ne tatlı, ne lezzetli.

Gönüllerdik (Kalpte oluşan duyguların kaynağıydık) de bedenlerimiz yoktu.

Efendimiz (Buyruğu yürüyen, sözü geçen) lütfeder (Bağışlar verirse), kerem buyurursa (İzin verirse) bağışlar bizi (Yardım eder);

Nasıl önceden yarttıysa (Olmaya, ortaya çıkmaya yol açmak, sebep olduysa) gene yaratır, tekrar diriltir bizi.

                      *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                       *

Neler öğrendik;

1. Kalpte oluşan duygularımızın kaynağı vücudumuz olmadan temiz, tatlı ve lezzetli iken vücudun içine verildiğini öğrendik.

2. Olmayan bir şeyi var eden Allah'ın, var ettiğini de yok edebileceğini, yok ettiğini de tekrar diriltecek güçte olduğunu öğrendik.

                  *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 34

Zaman, şu gürültüyü-patırtıyı (Düzensiz ve rahatsız edici sesler, kavga, karışıklık, tartışma, gürültü yapmayı) kısa keser;

Ölüm kurdu (Ölüm meleği), bu sürüyü bir-birine katar, paralar gider.

Herkesin başında bir ululuk (Büyük olma durumu) vardır amma ecelin sillesi (Ölüm zamanı) her kafaya iner (Bu tokattan kaçamaz).

                         *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                        *

Neler öğrendik;

1. Zamanın bir değirmen gibi dünyada olanları un ufak edeceğini, ölümle her şeyin durgunluk, dinginlik, hareketsizlik, sessizlikle yatışacağını öğrendik.

2. Kişi ne kadar büyük, olanaklarla dolu, sevilen sayılan olsa bile ölüm meleğinin elinden kurtulamayacağını öğrendik.

                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 33

Ben ölürsem alın-getirin, ölümü sevgilime tapşırın (Götürün).

Benim solmuş dudaklarımı öper de dirilirsem sakın şaşmayın siz.

                                           *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                  *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri sevgilisi olan Şems'i Tebriz'i Hazretleri ile diri olduğunu, yaşarken kalbinde oluşan duygularının kaynağını Şems Hazretlerinin gönlüne taşıdığını, hakikatini yaşadığını, ölse bile Şems Hazretlerinin diriltecek yetki ve kudrete sahip olduğunu bildiğini, bu duruma şaşmamak gerektiğini öğrendik. 

                       *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 32

Kimi olur, temizliğimizi melekler (Allah'ın nurdan yarattığı latif ve masum “Kötülüklerden korunmuş” kulları) bile kıskanırlar;

Kimi de olur, şeytan (Kovulmuş, uzaklaştırılmış. Kibir ve gururu sebebiyle Allah'ın “Âdem'e secde ediniz” emrine isyan edip, karşı geldiği için Allah'ın rahmetinden uzaklaştırılan varlık, İblis) bile korkusuzluğumuzu görür de kaçar bizden.

Şu toprak bedenimiz, Tanrı emanetini yüklenmiş (Ahzab suresi72);

Maşallah çevikliğimize, nazar (Kıskançlık veya hayranlıkla bakıldığında insanlara ve mala kötülük verdiği inanılan göz) değmesin gücümüze-kuvvetimize.

                                      *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                            *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri ve Allah'a sevgiyle bağlanmış kişilerin meleklerden daha temiz, şeytandan korkmayan kişi olduklarını, bunun da Allah'ın yüklediği emaneti taşıma bilincinde oldukları için güçlü olduklarını, nazardan çekindiklerini öğrendik.

                                        *

Ahzab suresi 72. (Biz emaneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, korktular.

Onu insan yüklendi.

Doğrusu o çok zalim, çok cahildir.)

                                            *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 31

Ömür (Dünya yaşamı) bittiyse Tanrı (Allah) başka bir ömür verdi:

Geçici ömür kalmadıysa işte şuracıkta ölümsüz ömür.

Aşk bengisudur (İçene ölümsüzlük, sonsuz yaşam sağladığına, verdiğine inanılan su), dal (Birden bire, tümüyle ve hızla giriver) şu suya;

Bu denizin her katresinde (Damlasında) ayrı bir yaşayış var.

                          *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                               *

Neler öğrendik;

1. Allah'ın başlangıcı belli olmayan zamanda takdir ettiği kişi ile yaşam süresi bittiği zaman başka bir ömür vererek uzattığını öğrendik.

2. Allah'a ve onun dostlarına ve aşırı sevgi ve bağlılık duygusu ile hizmet edene Allah'ın ölümsüzlük bağışladığını öğrendik.

3. Allah dostlarının, hayvani bir hayata mahkum olmuş olgun insanın aklını kurtararak dirilttiklerini, ölümsüzlük yolunu öğretip gösterdiklerini, bu durumda bu öğretiye geç kalmadan dalmak, farklı bir yaşayışa kavuşmak gerektiğini öğrendik.

                                *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 30

Bir ömürdür (Yaşam süresince), gül (Çok fazla güzelliklerin olduğu) bahçesini görmemişiz;

O mahmur (Süzgün, dalgın bakışlı göz), o insanı sarhoş eden (Baktıkça çok fazla mutluluk veren) nergis gözlerini (Bakışları ile kendine çeken gözleri) seyretmemişiz.

Vefa (Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı) gibi halktan gizlenmişsin;

Nice zamandır ki yüzünü görmemişiz.

                            *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                         *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri yaşamı boyunca çok güzelliklerin bir arada olan insanları görmediğini sadece Şemsi Tebriz'i Hazretlerini gördüğünü öğrendik.

2. Şems Hazretlerinin bakışlarıyla insanı kendisine aşık edecek güzellikte ve etkili bakışıyla insanı avladığını öğrendik.

3. Şems Hazretleri onca güzelliklerini, halktan gizlenerek sade bir hayat sürmeyi seçtiğini, Mevlana Hazretleri gibi Allah dostlarının böyle insanları aradığını, çok sevip bağlandığını, hizmet ederek dostluğunu sağlamlaştırdığını öğrendik.

                           *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 29

Aşkın (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusunda olan)Türkü de (Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan, Türkçenin değişik lehçelerini konuşan soy ve bu soydan olan kimse) öldürdü, Arab'ı (Orta Doğu ile Kuzey Afrika'nın büyük bir bölümünde yaşayan halktan veya bu halkın soyundan olan kimse) da;

Kulum-köleyim (Tam bir doğruluk ve özveri ile bağlanarak bütün isteklerini yerine getirmeye hazır olurum) o şehide (Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimseye) de, o gaziye (Düşmanla savaşan veya yapmış kimseye) de.

Aşkın, benden kimsecikler canını kurtaramadı diyordu;

Doğru söyledi a gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), bırak şu oyunu.

                                *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                               *

Neler öğrendik;

1. Aşkın etkisinden ne Türkün ne de Arabın kendisini kurtaramayacağını öğrendik.

2. Mevlana Hazretlerinin şehide ve gaziye özveri ile bağlı olarak isteklerini yerine getirmeye hazır olduğunu öğrendik.

3. Aşkın etkisinden hiç kimsenin canını kaçıp kurtulamayacağını öğrendik.

                        *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 28

Peygamberimizin yolu aşktır;

Aşk oğullarıyız biz, anamız aşktır;

A anamız, a beden elbisemizde gizlenen anamız;

A bizim kâfir tabiatımızdan (Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklayan, gizleyen huyumuz da, karekterimiz de) gizlenmiş anamız.

                            *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                             *

Neler öğrendik;

1. Peygamber efendimizin yolunun aşırı sevgi ile bağlılık duygusu olduğunu öğrendik.

2. Bizi dünyaya insan olarak içinde oluşturup getirenin anamız olduğunu, bu işi de aşkla yaptığını öğrendik.

3. Aşkla analığın birlikte olduğunu, anadan ayrılan kişinin bu yapılanları görmezlikten geldiğini, bunu karekter haline getirdiğini öğrendik.

                       *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 27

Aşık (Aşırı sevgi ve bağlılık duyan), bütün yıl sarhoş, rezil-rüsvay (Toplum içinde ayıplanacak bir duruma düşmek), deli-divane (Çılgın) olmalı.

Ayıkken her şeye gam yeriz (Üzülürüz);

Fakat sarhoş (Çok fazla mutluluk duyan) olduk mu, ne olursa olsun artık.

                                         *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                           *

Neler öğrendik;

1. Allah dostuna aşık olmuş kişinin aşırı sevgi ve bağlılık duygusuyla sevdiğine sevinçle hizmet etmesi, toplumun kınamalarını değersiz görmesi gerektiğini öğrendik.

2. Kişinin sevgi ve bağlılık duygusu olmadığı zaman her şeyin kendine zarar verecek, herkesin kendisini aldatacak gibi yersiz korkuya, yanlış düşünceye kapılarak üzüntü içinde yaşamaya başlayacağını, sonrasında üzüntülü hayatı kabullenip hayatını kendine zehir edeceğini, uyarılara kendini kapatacağını, üzüntü içinde hayatının sonuna kadar yaşayacağını, yakınlarını üzeceğini öğrendik.

3. Ne kendimizi ne de bizi sevenleri üzüntüye sokmamak için herşeyden tat alan, mutlu bir yaşamı, Allah'ın takdirini gönülden kabul ederek dünya yaşamını tatlılıkla yaşamak gerektiğini öğrendik.

4. Sevgi ve bağlılığı olmayanların hayalle birleşen isteklerinin peşinde olarak hem kendinin hem de yakın çevresinin yaşamını zehir ettiklerini öğrendik.

                                             *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 26

Aşık, halvet (Issız yerde sevgili ile baş-başa kalma) gecesinde izinin tozu belirmeyen (Nereye gittiği, nerede olduğu belli olmayan) güzelin peşine düşer de çok defa yıldızları bile ters görür (Yönünü yanlış değerlendirir), yolunu yitirir gider.

Çünkü buluşma gecesinde halkın gözüne, göz bebeği bile zahmet verir (Çok önem ve değer verilen, korunan, sakınılan, çok sevilen kişinin görmesinde güçlükle karşılaşır, sıkıntıya düşer).

                                          *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                        *

Neler öğrendik;

1. Aşık sevgilisi ile buluşmaya gidince, yönsüzlüğün içinde sevgilisini takip edeceğini, hayretler içinde kalacağını öğrendik.

2. Allah dostu ile aşığının buluşmasında halkın görmesine perde konacağını, gizlilik sağlanacağını öğrendik.

                                *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 25

Sakın a gönül (Kalpte oluşan duygularının kaynağı), gama (Üzüntülere) yol verme;

Dünyada mahrem olmayanın (Yabancının) sohbetini seçme.

Mademki kuru ekmekle tereyi yeter buldun, başak ucundaki kılçık gibi âleme bıyık burma (Karşısındakini etkilemek amacıyla sergilenen abartılı davranış yapma).

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                    *

Neler öğrendik;

1. Kalpte oluşan duygularımızın kaynağını üzüntülere bırakmamak gerektiğini öğrendik.

2. Sohbet arkadaşı olarak sırlara yabancı olanı seçmemek gerektiğini öğrendik.

3. Temel ihtiyacını bulanın abartılı davranışlara girmemesi gerektiğini öğrendik.

                                    *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 24

Gönlümüzün dumanı (Kalpte oluşan duyguların kaynağının aşk dolayısıyla iç yangınına tutuldu), sevdamızı (Güçlü sevgimizi) belirtmede a gönül;

Gönülden tüten duman, görünür, ap-açıktır (Engelsiz, serbest, örtüsüz, çıplak) a gönül.

Gönülden kan dalgaları (Arka arkaya gelen yayılma hareketi) coşup (Duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile dışarı vurarak) köpürüyor;

Sanki gönül değil de bir deniz (Geniş, çokluk, yoğunluk) a gönül.

                                      *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                          *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerinin aşkının kalpte oluşan duyguların kaynağında olduğunu, güçlü sevginin gönülde iç yangın oluşturduğunu, bu aşkın görünür olduğunu öğrendik.

2. Kalpte oluşan aşkın, dalgalar halinde geniş bir alanda arka arkaya gelen güçlü tepkilerle yayılması ile kişide duygu ve düşünceleri hareketlendirdiğini öğrendik.

                                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 23

Birisinin düzeni (Şemsi Tebriz'inin yöntemi, uyumu, sistemi), el çırpıyor bana (Alkışlıyor beni);

Gözsüz (Gözü olmayan), akılsız (Aklı, gerçeği görüp ona göre davranmayan, anlayışı kıt), cansız (Güçsüz, durgun) etti beni.

Hâsılı (Sözün kısası) gönlü (Kalpte oluşan duyguların kaynağını), gönlümü kendine (Şems Hazretleri kendine) çevirdi;

Ne şekle sokmak istiyorsa o şekle soktu beni.

                               *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                             *

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerini aşk yöntemi uygulayarak halen kullandığı gözünü kör, aklını kullanamaz, diriliğini yok olmaya yönlendirdiğini, Mevlana Hazretlerinin bu uygulamayı candan kabul edip uyum sağlamasını takdir edip alkışladığını öğrendik.

2. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerinin kalbinde oluşan duygularının kaynağını kendinde içselleştirip ikilikten kurtardığını, kendisinde olan hakikati olduğu gibi görme gözü, hayvani bir hayata mahkum olmuş aklını kurtararak dirilttiğini, bolluk oluşturan canı devreye soktuğunu, Mevlana Hazretlerinin canı gönülden kabul ettiğini öğrendik.

                                 *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 22

Düzenler kurayım (Düzenleme yapayım) da sarhoşça (Kendim geçecek kadar çok hoşlanarak) bir atayım kendimi oraya (Allah dostlarının toplandığı meclise);

Atayım da bakayım, o (Şemsi Tebrizi Hazretleri) can, o cihan orada mı?

Ya maksadıma (İstediğime, amacıma) ayak basıp erişeyim (Varıp, ulaşayım);

Yahut da gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) gibi başımı elden çıkarayım-gitsin (Aklımı yitireyim).

                               *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                      *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri aşık olduğu Şemsi Tebriz'i Hazretlerini dünyada bulamayınca gökyüzünde aramaya başladığını, yücelerde kurulmuş Allah dostlarının meclisinde aramaya devam ettiğini öğrendik.

2. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine kavuşmayı çok önemsediğini, kalbinde oluşan duygularının kaynağının tamamını Şems Hazretlerine taşıyıp kendini yokluk yurduna atmaya kararlı olduğunu öğrendik.

                                         *

RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 21

Aşktan (Allah dostuna aşırı sevgi ve bağlılık duygusundan) başka hiçbir solukdaşımız (Birlikte nefes alacağımız) yok;

Ne önümüz var, ne sonumuz, ne de başlangıcımız.

Can, a aşk yolunun tembeli (İş görmeyi, çalışmayı sevmeyen, çaba göstermekten, sıkıntıdan kaçan kimse), bana eriş (Varılması zamana, emeğe bağlı olan ve uzakta bulunan bir amaca var, ulaş), bana diye içimizden seslenip duruyor.

                                 *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                  *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri zamana bağlı olmaktan kendini kurtardığını, Allah'ın sevdirdiği dostuna aşırı sevgi ve bağlılık duygusundan başka duygunun canında olmadığını, kendisinin bize örnek olduğunu öğrendik.

2. Canımızın haykırışını duyup aşk yolunda Mevlana Hazretleri gibi hızla ilerleyip Mevlana Hazretlerine ulaşmamız gerektiğini öğrendik.

                                 *

   RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 20

Mademki Tanrı, tezce (Çabucak) ayrılmamızı yazmıştı;

O savaşımız (Uğraşımız), o tiksinmemiz (Uzak durmamız) ne içindi?

Kötü (İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena) idiysem zahmetten kurtuldun;

İyi (İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan) idiysem sohbetimizi (Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirmeyi) arar durursun.

                               *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                *

Neler öğrendik;

1. Şems Hazretlerinin Mevlana Hazretlerinin yanından ani ve habersiz ayrılışını Mevlana Hazretleri ne için olduğunu anlamaya çalıştığını, buluşma ümidini taşımaya devam ettiğini öğrendik.

                            *      

   RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 19

A gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı), dostun (Şems Hazretlerinin) hayali bizimle oldukça ömrümüz boyunca seyirdeyiz (Yürüyüş, ilerleyiş), seyrandayız (Gezinme-deyiz).

Gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı) nerede muradına ererse (İsteğine kavuşursa, dileği gerçekleşince, arzusu yerine gelirse) oradaki bir tiken (Sert, ucu sivri ve batıcı çıkıntılardan her biri), binlerce hurmadan iyidir a gönül (Kalpte oluşan duyguların kaynağı).

                                         *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                           *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretleri karşısında olmayan dostu Şems Hazretlerini göremese bile zihninde canlandırarak özlemini giderdiğini, onunla beraber hareket edip işler yaptığını öğrendik.

2. Kalpte oluşan duyguların kaynağı isteğine kavuştuğu, dileği gerçekleşince, arzusu yerine gelince çektiği acıların, zararların tatlı bir hatıra olarak kalacağını öğrendik.

                                           *

   RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 18

Seninle oldukça sevgiden, dostluklar (Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, iyi anlaşılan kimse) yüzünden uyuyamam;

Sensiz oldukça feryat eder (Yüksek sesle seslenerek çağırır)-dururum, uyuyamam.

Sübhân-Allah (Allahhü tealâyı noksanlık ve kusur, ayıp ve eksikliklerden olan şeylerden uzak tutarım, temiz tutarım), her iki gece de uyanığım;

Fakat bu iki uyanıklığın arasındaki farkı sen gör.

*

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                *

Neler öğrendik;

1. Sevdiği ile birlikte olanın uyuyamayacağını öğrendik.

2. Sevdiği ile bir arada olanın uyuyamayacağını öğrendik.

3. Sevdiği ile bir arada olanın mutluluktan, sevdiği ile bir arada olmayanın özlemden gözüne uyku girmeyeceğini öğrendik.

                              *

   RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 17

Bineğimiz, yokluk (Dokuz kat göğün üstündeki yer) yurdundan aşkla (Aşırı sevgi ve bağlılık duygusuyla) yola düştü;

Gecemiz, ardı-arkası kesilmeyen vuslat (Sevgiliye kavuşma) şarabıyla (Tanrı şarabıyla) ap-aydın (Işıklı, aydınlık).

Yokluk sabahına dek dudağımız, mezhebimizde (Din görüşümüzde, yorum ve anlayışımızda) haram olmayan o şarapla (İnsan eli değmeden olmuş, helal Tanrı şarabıyla) ıslaktır, bir an bile kuru göremezsin dudağımızı.

                                   *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                   *

Neler öğrendik;

1. Mevlana Hazretlerinin öğretisi, kendisine sevgiyle bağlananları dokuz kat göğün üstündeki yokluk yurduna götürmek olduğunu, bu yerde bir şeyin dünyaya gelip vücut bulmadan önce ne ve nasıl bir oluşmaya, gelişmeye, tasarlanma aşamasının tanımamız, katılmamız gerektiğini öğrendik.

2. Yokluk yurduna ulaşanlara ikram edilen helal şarapla kişinin kişinin aklını etkileyen karanlıklardan kurtularak özgürce ışıklı, aydınlık bir hakikati olduğu gibi gören, yanılmalardan kurtulan bakışa kavuşacağını öğrendik.

3. Yokluk yurdunda sevgiyle bağlandığımız Allah dostu ile buluşacağımızı, sevinciyle sarhoş olacağımızı öğrendik.

4. Mevlana Hazretlerine bağlı kişilerin yolu dinden ayrı ve dine aykırı bir yol olmadığını, kaybolmayan sevinçle, sevdiğinle birlikte yaşamak, olduğunu öğrendik.

                                              *

   RAVLİ