31 Mart 2021 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 1340 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
1340. Benim güzel, kutlu yüzümü görmediğinden boyu iki büklüm olan (Yorulmuş, hastalanmış, yaşlanmış) kişi, cennette iyileşir, boyu-bosu düzelirse aptaldır, ahmaktır.
 
Çöller-ovalar aşmışsın;
Şehirden şehre gezip dolaşmışsın;
Müride (Şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse) benden başka sığınacak, dayanacak biri nerde?
 
Ölü, benim kokumla dirilir, ölümsüz devlete erer;
Aptal (Zekası pek gelişmemiş, zeka yoksunu, ahmak) benim bir sözümle gizli sözleri anlar, bilir.
 
A her güzelin yaşayışı dedim;
Bana lütfet te ansızın bir sevgili geldi diye senden laflar edineyim.
 
Dedi ki;
Ben gelirsem sen gidersin, gerçekten yok olursun, bitersin;
Birisiyle beraber bir yere sığayım, buna hiçbir vakit imkân yok.
 
Her zaman, dünya, dünya lütuflarım, keremlerim var benim;
Fakat çalış, dayan, tertemiz ol da o vakit lütfederim sana.
 
Su neden aynaya dönmüş?
Tertemiz de ondan;
O temizlik yüzünden o kızıl gül de kahkaharla gülüyor.
 
Bu birlik az olur ama kulluk (Sevgiyle bağlanıp, sevgiyi dostluğu devam etme) yoluyla olur mu da olur;
Ekmek, elbise vermeye gücü olana her yanda bir bölük atlı asker bulunur.
 
Sen ilerledikçe her yanda bir anlayışlı hekim vardır;
Hemde öyle görülmemiş, eşsiz bir İsa'dır ki göz verir adama, üstelik onunla beraber anlayış da verir.
 
Bunu, gama batmış herkes duysun da sevinsin diye söyledim;
Böyle bir örnek getirdim;
Yoksa Tanrı'yı kula benzetenlere kanmış bir müşebbih (Allah’ı insan biçiminde tasvir ve tasavvur eden biri) değilim ben.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin kutlu gerçekliğini görmeden cennette iyileşip düzelen kişinin ya aptal, ya da ahmak biri olacağını öğrendik.
2.    Mevlana Hazretleri en iyi şeyh olduğunu, dayanılacak ve sığınılacak kişi olduğunu öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin kokusunun ölüyü dirilttiğini, ölümsüzlüğe ulaştırdığını, aptalın bile sözleri anlar, bilir hale getirdiğini öğrendik.
4.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini davet ettiğini, Şems Hazretlerinin gelirsem senin yok olman gerekir diye söylediğini, ben-sen diye ikiliğin olmayacağını söylediğini öğrendik.
5.    Büyüklerimiz bizim çalışmamızı, güçlüklere katlanmamızı, sabretmemizi, tahammül etmemizi, tertemiz olmamızı istediğini, bunları yaparsak bağışlarda bulunacaklarını öğrendik.
6.    Temiz yüzeyin ayna gibi yansıyanı olduğu gibi göstereceğini öğrendik.
7.    Mevlana Hazretlerine sevgiyle bağlanarak, sevgi ve dostluğu devam ettirerek birliğe ulaşılacağını, ekmek, elbise, asker gücü oluşacağını öğrendik.
8.    Mevlana Hazretlerinin yolunda ilerleyenlere anlayışlı hekimlerin yardım edeceğini, İsa peygamberden gören göz, üstelik  anlayış kavrayış gücü verileceğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin yaptıklarını ve özelliklerini anlattığı zaman okuyup dinleyenlerin sanki Allah’ın insan şekline girmiş biçimde olduğu kanısına varmamamız gerektiğini;
 
Allah’ın verdiği yetki ve görevi uyguladıklarını;
 
Mevlana Hazretlerinin Allah’ı insan biçiminde tasvir ve tasavvur edenlerin mensup oldukları Kelamî mezhepten olmadığını öğrendik, anladık.
                  *
RAVLİ

30 Mart 2021 Salı

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 1330 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
1330. Bahçede gezer- dolaşırsın;
Neşelenirsin, şakalaşırsın;
Utangaç güzellerin utanma perdelerini yırtarsın.
 
Hay-huy ettiğin yana Ay yüzlün geldi;
Miskler kokan gül fidanın, seviyle aynı boyda.
 
Canlarla akıllar, ona karşı secdeye kapanmış;
A canın heves ettiği güzel, a can isteği dilber, pek de güzelsin derler, pek.
A gökyüzü Ayları, tez benzinize (Yüzünüze) kan gelsin;
A Babül melekleri (Büyü öğreten Melekler), tez duyun büyücülüğü.
 
Derde pek  ferahlık veriyorsun sen, nice Meryem’in İsa’sısın;
Binlerce cennetin canısın, binlerce Kevser, kıskanıyor seni.
 
Eşim-dostum bu gazel, terci’ siz nasıl yürür?
Bağla onu;
Senin zincirin, deliliği bağlayan bir zincirdir.
 
Seher çağı şu penceremden bir Ay, baş çıkardı da nazlanarak, cilvelenerek hey dedi, söyle bakayım, kimsin sen, ona bir yol bile vermedin.
 
Seninle buluşmak için ölüyorum;
Fakat kimsin sen dedim, dedi ki;
Hiç bir şeye aldırmaz, başı dönmüş, şaşırıp kalmış bir padişahlar padişahıyım.
 
Benim lütfumun kanatları olmasa hiçbir bedendeki gönül, kanat çırpınıp uçamaz;
Benim yardım ipim olmadıkça hiç bir kimse kuyudan çıkamaz.
 
Akıl benim fermanımla topluluğun edibi olmuş;
Aşık, benim kadehimle zevke dalmış, iyi bir geçime kavuşmuş.
 
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
 
Neler öğrendik;
1.    Başımıza tacın, makamın, ululuğun gökten geldiğini, varımızı yoğumuzu  gökyüzüne götürmemiz gerektiğini öğrendik.
2.    Cennet bahçesinde gezip dolaşacağımızı, neşeleneceğimizi, şakalaşacağımızı, mutlulukla sarhoş bir halde iken her şeyi bulabileceğimiz sofralara kavuşacağımızı, utanma sınırının kaldırılacağını öğrendik.
3.    Cennet bahçesine Ay yüzlü Şems Hazretleri, güzel kokulu sevgili olarak gelip uzun boyunu göstereceğini, canlarla akılların yerlere kapanıp saygı gösterildiğini, cennettekilerin güzelliğini övdüğünü öğrendik.
4.    Şems Hazretlerini görmenin derde ferahlık verdiğini, ölü gönülleri dirilttiğini, hastaları iyileştirdiğini, büyü gibi tesir ettiğini öğrendik.
5.    Şems Hazretlerinin hiçbir şeye aldırmayan, başı dönmüş, şaşıp kalmış padişahların padişahı olduğunu öğrendik.
6.    Mevlana Hazretleri Allah’a duası karşılığı kubbelerinin altında gizlediği dostlarından birini görmek tanımak istediğini, Allah’ın Şems Hazretlerini gönderdiğini, karanlıkta kalanlara aydınlık veren Ay gibi kendisini gösterdiğini, sonra Mevlana Hazretlerinin yüz gösteren bu güzeli dünyada aramaya başladığını öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Şems Hazretleri bağışlarıyla kalpte oluşan duyguların kaynağı kalbi-gönlü uçabileceğini, çıkmaz durumda kalmış kişiyi kurtaracağını, topluluğa akıl vererek terbiye oluşturduğunu, sunduklarını doğru kabul eden zevke dalarak iyi bir geçime kavuşacağını Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.
                  *
RAVLİ

29 Mart 2021 Pazartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 1320 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)

1320. Madem taç da gökten geliyor, taht da, ululuklar ululuğu da; 

Gönül, yola düşmen, varını-yoğunu gökyüzüne götürmen daha yeğ (Beğenilip tercih edilen, üstün görülen davranıştır).

Bak da seyret, denizdekilerin hepsi de incilerini (Şekli değişmeyen mücevherler) elde etmişler;

Sense denizin kabarışı, çekilişi arasında neyi saymadasın yani?

Aklını başına al da ölmüş öküzü (Bön, görgüsüz, kaba, anlayışsız, yeteneksiz kişiyi) aslan (Cesur ve yiğit adam) sanıp baş koyma;

Cansız öküz, Samiri'nin büyüsüyle  (Ta ha suresi 96) böğürür ama cansızdır o.

Nemrud, akbaba kanatlarıyle yücelere uçsa bile onda Ca'fer'in kanadındaki (Cennette iki kanatla uçan Hz. Ali’nin kardeşindeki) güç-kuvvet yoktur; Çabuk düşer.

Güvercin, hünerler gösterir de keklik avlar;Olur ya... fakat güvercinlikten nasıl kurtulur da aksungur (Akdoğan) olur?

Azer'in (Put yapan) eli (En’am suresi 74), sanatla bir put yapar;Yapar ama Tanrı'dan başkası, şekle can veremez;aklı veren de O' dur (Allah’tır) zaten.

Bedenin baş ağrısını çekme;Beden, zaten düzenle yarı hoş bir haldedir ancak;Tanrı tapısında baş korsan o yandan bir başa sahip olursun.

Sirke verirsin, şeker alırsın:Boncuk verirsin, inci alırsın; Sürme verirsin, görüş elde edersin;Pek hoştur bu alış-verişte bulunmak.

Eli açık oluş, bağışta bulunuş, lütfediş, deredeki su gibi secdelere kapanış, isteği, dileği bırakıştır peygamberlik huyları.

Can bahçesine bak, nasıl da yeşermiş; Kara gözlü huriler yurt edinmiş orasını;

Oraya sarhoş, yıkılmış bir halde gidersin, padişahların mezelerini yersin.

                        ***

DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 

Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI

KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385

                        ***

(Secde: Namazda alını, el ayalarını, dizleri ve ayak parmaklarını yere dayamaktan ibaret ibadet vaziyeti.

Manası: Güncel sorunlardan sıyrılıp, İnanıp, değerli bulup, temizlenip, büyük olarak kabul edip onun tüm yapacaklarına karşı aciz olduğunu huzurunda bildirmek ve teslim olduğunu açıkça göstermektir.Sevgi ve özveri ile hizmet ederek bağlananların yaptığıdır.

Gururlu ve kibirliler secde etmezler.

Manasını bilip, anlamını anlayıp kavrayana ve uygulayana secde ehli denir veya âşık denir)

Neler öğrendik;

1.    Mevkinin, makamın, ululuğun gökten geldiğini, bir şekilde yerle bağlılığımızı kesip yukarı gitmemiz, orada kalacak şekilde hazırlık yapmamız gerektiğini öğrendik.

2.    Derinlere dalanların şekil değiştirmeyen sözler ve değerler elde ettiklerini, denizin dalgalarını seyredenlerin, sayanların ise elde edişlerinin olmayacağını öğrendik.

3.    Gerçek değerli olmayana saygı göstermemek, sahte algılara dikkat etmek gerektiğini öğrendik.

4.    Akbaba yükseklerde uçsa da leşe konacağını öğrendik.

5.    Kalıcı kazanımların Allah yolunda kendini feda edenlerin elde edeceğini öğrendik.

6.    Kişi çeşitli beceri isteyen ustalık işlerini yapsa da Allah dostunun elinde ak doğan gibi yer alamayacağını öğrendik.

7.    Can verenin de akıl verenin de Allah olduğunu öğrendik.

8.    Bedenimizin yaşam koşullarıyla yarı hoş olduğunu, Allah’a sevgi ve özverili olarak hizmet edenin Tanrı alanından alış verişe kavuşacağımızı öğrendik.

9.    Tanrı alanında sirke versek şeker, boncuk versek inci, sürme versek görüş, elde edeceğimizi öğrendik.

10.                      Peygamberlik huyunun eli açık olmak, bağışta bulunmak, lütfetmek, secdeye kapanış olduğunu, istek ve dileği bırakmak olduğunu öğrendik.

                     *

İşte böyle yaren;

Allah yolunda olanın cennete gideceğini, hurilerin hizmet edeceğini, hoşa giden bir etki ile kendimizden geçmiş olarak Allah’ın ikramlarını yiyeceğimizi Mevlana Hazretlerinden öğrendik, anladık.

                  *

RAVLİ

 

28 Mart 2021 Pazar

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 1310 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
1310. Nuh, düşmanlar (Allah inancının yaşamasına, barınmasına engel olan kişiler) arasında bin yıl, hoş bir halde kaldı;
Koruyuşumuz elinden tutmadaydı (Koruduk da zarar görmedi);
Sonunda da üst oldu-gitti.
 
Onun gibi nice binlerce öz (Allah inancı taşıyana), huyu arı (Temiz, katışıksız) kula kapımdan her solukta bir dost, bir yardımcı ulaşır-durur.
 
Kelim (Musa gibi), suya dalmaktan gam yemem, yararım o suyu dedi;
Halil, (Nemrut’un) ateşinden dertlenmem;
Altınım (Üstün nitelikli, değerliyim) ben dedi.
 
Mesih (İsa), ölüyü diriltirim (İsmi azam) adıyla;
Hekimlik kitabına bakmadan göz-görüş bağışlarım dedi.
 
Ulular ulusu Muhammed de apaçık bir işaretle gökyüzündeki Ayı ikiye bölerim dedi, çünkü Ay'dan da daha üstün bir ay kesilmişim ben.
 
Şekli atayım (Şekle bağlı kalmaktan kurtulayım) da padişahlar padişahının yanına gideyim;
Zaten onun hararetiyle apaydınım (Çok kültürlü ve bilgiliyim), onun eliyle şekle bürünmüşüm.
 
A kardeş, gittin mi hiç yok oldu deme;
Sana gizli olsam bile canlar (Yaşam, hayat) safında hazırım ben.
 
Güzelim adım, şu dünyada seher yeli (Güneş doğmadan hemen önce esen, insana dinçlik veren rüzgâr)  gibi eser;
Güzelim kokum, amberler saçar, çünkü canım amberleşmiş (Güzel koku haline gelmiş) benim.
 
Gül bahçesinde, yeşillikte benim gibi güzellerle, hoş kişilerle yer-yurt tutarım kuyudan da kurtulurum (Yusuf’un kuyuya atılışı), ipten de;
Çünkü zaten çenberin dışındayım ben.
           
Dinleyene her sözün iki yüzü vardır;
Vardır ama gene de şu konuyu bırak da terci’e (Tekrara) gel.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
 
Neler öğrendik;
1.    Düşmanlar arasında olsak bile Allah’a inananların, bağlı olanların, dost bilenlerin korunacağını, sıkıntılar sonunda üst olacağını öğrendik.
2.    Allah’ın verdiği özü bozmayana Allah dostlarından yardım edildiğini öğrendik.
3.    Allah’a inancı olan kişinin sudan ateşten dertlenmediğini, suyun, ateşin değerini yok etmeyeceğini öğrendik.
4.    Allah’ın ismi azamını söyleyen İsa’nın ölüyü bile dirilttiğini, hastayı sakatı iyi ettiğini öğrendik.
5.    Ulular ulusu Hazreti Muhammed'in bir işaretle Ay’ı ikiye böldüğünü, tekrar birleştirdiğini öğrendik.
6.    Şekille uğraşmayı bırakıp Allah dostunun başkanının yanına gitmek, sıcaklığıyla aydınlanmak, onun eliyle şekle görünüşe, kimliğe girmek gerektiğini öğrendik.
7.    Mevlana Hazretlerinin yanına gittiğimiz zaman ölüp yok oldu demenin yanlış olduğunu, canımıza can katacak dirilikte olarak yardım etmeye hazır olduğunu öğrendik.  
8.    Mevlana Hazretlerinin adının seher yeli gibi insanlara dirilik, güzel kokular saçmaya kıyamete kadar devam edeceğini öğrendik.
9.    Mevlana Hazretlerinin güzel ve hoş kişilerle yer-yurt tuttuğunu, olumsuz, uygunsuz duruma düşüp kurtuluş çaresi arayanlardan olmadığını, sıradan bir insan olmadığını, çok özel biri olduğunu  öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Dinleyene her sözün iki yanı (Görünen ve de üstü örtülmüş saklanan yanı) olduğunu öğrendik, anladık
                  *
RAVLİ

 

 

27 Mart 2021 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 1300 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 
1300. Musa'nın mucizesisin (Kızıl denizi yaransın), gam (Üzüntü) denizine vardın mı denizin ta dibinden toz kopar (Sevince, zevke yol açılır) a güzel.
 
Kadehi doldur şarapla (Tanrı şarabıyla), canımı bindir o ata (Büyüklüğü mü, ululuğu mu, asilliği mi kabul et);
Bindir de yayayı tez gör, nasıl da atlı bir hal gelmiş (Çok hızlı hedefine ulaş) a güzel.
 
Atım (Da) şarap oldu mu her yoğum var olur-gider.
Kumar borcu adamı hapse mi kormuş a güzel?
 
Aklını başına devşir (Davranışlarının yanlışlığını ve yetersizliğini anlayarak doğru yolu bulmak için düşüncelerini, anladıklarını kavradıklarını başında topla), coşkunluğum arttıkça artıyor;
Oku benim Zebur'umu (Kutsal kitabımı);
Şükürlere dalan gönlüm (Allah’ın verdiklerinin çok oluşunun farkına vardığımdan), artık avlanmayı bıraktı a güzel.
 
Geri dönüp gitmem-ulaşmam, dönmeye hazırlanmam, varımı yoğumu
gökyüzüne çekmem için o dünyadan mektup (Haber) geldi.
 
Diyor ki:
"Geri dön" (Fecr suresi 28) buyruğunu duy da şehrine dön-gel, ben de geldiğim günden beri konuğum, gönlüm orada dedim.
 
 
O yeşillik, o şeker kamışlığı hiç aklımdan çıkmadı;
Oraya girmişim, ortadakilerleyim artık.
 
Havanın yüceleri, senin yırtıcı kuşuna bile korkulu bir hal aldı;
Beden bakımından bir güvercinim ben, kanatlarım bağlandı-kaldı.
 
Bundan gam yeme (Üzülme);
Emin, neşeli bir halde uç;
Çünkü Harem'deki (Yabancıların giremeyeceği yerdeki) güvercinin canı, eminliğe (Güvenli) yoldaş (Yol arkadaşı) olmuştur dedi.
 
Kaftanının altında bizim koruma beratımız (Mevlana Hazretlerinin koruması altında) bulunan kişi, ister karada sefer etsin, ister denizde;
Azık da bulur, saygı da görür.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
(Fecr suresi 27-30:
Ey huzura kavuşmuş insan.
Sen O’ ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön, (Seçkin) kullarım arasına katıl ve cennetime gir)
 
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin olmayacak bir işi yapacak yetki ve gücü olduğunu öğrendik.
2.    Aşk atına binmişin yanında olanın bile atın hızı kadar hızlı yol alacağını öğrendik.
3.    Tanrı şarabı yolculukta olduğu zaman çok kısa zamanda zevkle  çok yol alınacağını öğrendik.
4.    Mevlana Hazretleri umduğundan çok fazla nimetlere kavuşunca coşkunluğunun arttığını, avlamayı bıraktığını, kendisine katılanlarla uğraştığını öğrendik.
5.    Mevlana Hazretlerinin Allah’ın ruhları yaratıp hitap ettiği günü her an yaşadığını, duyguların kaynağı kalbinin, gönlünün orada olduğunu öğrendik.
6.    Mevlana Hazretleri ilk yaratılış toplantısının olduğu, Allah’ın hitap ettiği “Rabbiniz değil miyim?” hitabının olduğu anın aklından hiç çıkmadığını, dünya yaşamında da ortada olan kişilerle bereber olduğunu öğrendik.
7.    İlk yaratılışa doğru yolculuk yapanın neşeli bir halde uçarak emin bir halde gitmesi, tehlikelerden korkmaması gerektiğini çünkü korunanlar arasına girdiğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerine koruması altında olanın saygı da göreceğini, ikram da göreceğini öğrendik, anladık.
                    *
RAVLİ
 

26 Mart 2021 Cuma

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 1290 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
 1290. O (Şems Hazretleri) azıcık bir şiveyle (Söyleyiş özelliği ile) benim gibi yüzlercesini yoldan çıkarır-gider;
Hoca, sen bana bir yol göster, ne yapayım, ne edeyim de onu yoldan çıkarayım ben?
 
Gökyüzü, dönüşüm senin (Şems Hazretleri) yüzünden diye bağırır ona;
Ay, senin yüzünden apaydınım diye seslenir ona (Şems Hazretlerine).
 
Akıl yerinden sıçrar, can haraç verir ona;
Baş, senin ardından koşmak için yuvarlağım diye secdeye kapanır.
 
Bu köyün işe yaramazıyım, hünerimden semirmişim (Şişmanlaşmışım);
Fakat onun güneşinin ateşiyle varlığımın çoğu eridi, su oldu-gitti.
 
A masal söyleyen, yeter, sus;
Dedi-koduya doydum;
Sus da başıma sarhoşluk verenim  (Şems Hazretleri) söze başlasın.
 
Ateş gibi gel, gir içeriye;
Soluk bile alma, şarap (Tanrı şarabı) sun a güzel, kulun (Sevgiyle bağlanmış dostun olanın) yalvarışını duy, kulağını kaşıma a güzel.
 
Yerin, gökyüzünün üstünde;
Can da senin, gönül de senin;
Bırak şu çalgıyı, ezgiyi;
Mahmurluğu (Sersemliği) kökünden söküyor a güzel.
 
Şu iki gönül alan er, dostlara eş olsun:
Güzelim yüzün, bir de şarap kadehi a güzel.
 
Yaralı gönül kuşuna, o iri kanatlı Cebrail'e cennet yüzünden başka uçacak yer yok a güzel.
 
Sıkılmış üzümden yapılan can şarabına benzer bir şeycikler yok dünyada;
Sevgilinin kucağındaki zevkten başka da bir kucakta zevk yok a güzel.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Şems Hazretlerinin çok etkili ve yönlendirici sözlerinin olduğunu öğrendik.
2.    Şems Hazretlerinin etkisinin göğe de düzen verdiğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinin söylediği sözü her aklın kolayca anlayamayacağını, bu yolda can vereceklerin anlayacağını öğrendik.
4.    Şems Hazretlerinin yüzünün çok güzel olduğunu, görenin hep görmek istediğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Bu dünyada sevdiğinle beraber olmanın zevkinden daha zevkli bir şey olmadığını öğrendik, anladık.
                    *
RAVLİ

 

25 Mart 2021 Perşembe

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 1280 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Aşkı anlatıyor)
1280. A benim şeker güzelim, dün gece ne içtin?
Söyle de ömrüm oldukça gece gündüz, hep onu içeyim ben.
 
A benim peygamberim, hani Rabbinizin katında konuk olurum demiştin;
Onu anlat, onu söyle bana.
 
A benim Ay yüzlüm;
Güzelliğinin yalım-yalım parlayışım benden gizlesende gün
doğmuş, saltanat nöbeti vuruluyor.
 
Adlarının tadı-tuzu gönlüme geliyor;
Haberlerinin lezzeti varlığıma adam-akılı yayılıyor.
 
Hey, gel buraya, çağır bizi diye yalvarsam bırak beni der, pek iyi değilim.
 
Her gönül aşka uğramıştır, her başa gelir bu iş;
Şükürler olsun benim gönlüm de aşka düştü, bana da müyesser (Kolay) oldu bu iş.
 
Bir gece aşka, doğru söyle dedim;
Kimsin sen?
Ölümsüz yaşayışım dedi, tekrarlanıp duran güzelim bir ömrüm ben.
 
Ona, a yerden dışarı güzel, evin nerede dedim...
Dedi ki:
Gönül ateşine yoldaşım, ıslak gözlerin yanı başındayım ben.
 
Sararıp solan her benizin  (Yüzün) rengi benden, benim rengimden;
Yörük (Güçlü) bir eşeğim (Yük taşıyanın) ama arık (Zayıf, güçsüz) ata aşıkım.
 
Lalelerin rengi benim, kumaşların değeri benim, adların tadı-tuzu benim, her gizliyi açan benim.
 
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretleri tatlı güzel büyüklerin yaptıklarını öğrenip onlar gibi yaşamak, onlara konuk olmak, onların parlaklıklarını görüp hayran olmak istediğini öğrendik.
2.    Her bir Allah dostunun adı hatırına geldikçe onların tadını tuzunu hissettiğini öğrendik.
3.    Her duyguların kaynağı olan kalbin aşka uğradığını, her kişinin bu aşamadan geçtiğini, kimine kolay kimine zor anlar yaşattığını öğrendik.
4.    Aşkın ölümsüz bir yaşayış olduğunu öğrendik.
5.    Aşkın çok hoşa giden yaşam tarzı olduğunu öğrendik.
6.    Aşkın gönül ateşi ile yol arkadaşı olduğunu öğrendik.
7.    Aşkın ıslak gözlerin yanı başında olduğunu öğrendik.
8.    Aşkın sararmış, solmuş yüze rengini verdiğini öğrendik.
9.    Aşkın yük taşıyacak kadar kuvvetli olduğunu öğrendik
10.                      Aşkın zayıf ve zor anlarda yanında olanı seçtiğini öğrendik.
11.                      Aşkın renklerin güzelliğinde olduğunu öğrendik.
12.                      Aşkın değerleri gösterdiğini öğrendik.
13.                      Aşkın isimlerin hoşa giden durumlarını gösterdiğini öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Aşkın şimdiki yaşayışımızda ve gelecekteki yaşayaşımızda bizimle beraber olarak farkındalığımızı artırdığını, doğru bakış ve görüş sahibi yaptığını, seçimlerimizde kaliteyi anlamamıza sebep olduğunu, gizliyi açıp görüşümüze ve anlayışımıza sunduğunu öğrendik, anladık.
                    *
RAVLİ

24 Mart 2021 Çarşamba

DİVAN-I KEBİR 7-8 CİLT 1270 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri gönlü anlatıyor)
1270. Gelmişim, baş koyup (Uğruna ölümü göze alıp)  aşkını başa çıkarmaya (Güçlüklerle olan bu işi kendi isteğimle bu yolda yükseğe çıkartarak sonuçlandırabileceğim);
Hayır dersen bana, kamışı kırıp şekeri almaya (Şeker kamışı kırılarak, baskı sağlayarak içindeki şekeri alınır), götürmeye.
 
Gelmişim, bütün gözlerden gizli, hani akıl gibi, can gibi;
Gelmişim, canlara, gözlere görüş meş'alesi (Işığını) götürmeye.
 
Gelmişim, yol kesmeye, padişahın hazinesinin başına geçip oturmaya. Gelmişim, altın götürmeye;
Hayır hayır;
Haber götürmeye.
 
Gönlümü kırarsa canımı da veririm gönlümü kırana;
Başımdan külahımı kaparsa belinden kemerini kaparım onun.
 
Gözümün önünde oturmuş o, nereye bakayım ben?
Gönül şehrini (Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatırlama ve kalpte oluşan duyguların kaynağı olan şeref ve şanı) zaptetmiş o (Şems Hazretleri), nereye gideyim ben?
 
Okunun yarası dağı bile deler, yarar;
Ok atmaya başladı mı kalkan tutarsam vay bana.
 
Güneşe dedim ki:
Işığını salmazsan (Yollamazsan, göndermezsen) ısınmam, titremeye koyulurum;
Evet dedi, fakat salmazsam, esirgesem.
 
Bir sevgili ki gönüller, yüzünün ışığıyla ışır;
Onun güzellik ırmağından ciğerime su veririm ben.
 
Hayaline heves ettim de hayale döndüm;
Adım kıskanırım da Ay'ın adını anmam bile.
 
Hani bir kadeh (Tanrı şarabı) sunmuştun da içmesen başkasına veririm demiştin;
İşte bu gazel, o sözün cevabı.
                        ***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN 
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                        ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin içindeki tatlılığı almak için ölümü göze aldığını öğrendik.
2.    Var olan fakat gözükmeyen akla, cana ışık vermek için Şems Hazretlerinden meşaleyi tutuşturmak, gözlere görüş kazandırmak için gittiğini öğrendik.
3.    Şems Hazretlerinden ilahi âleme ait sözleri almak için Şems Hazretlerine gittiğini öğrendik.
4.    Şems Hazretleri gönlünü kırsa bile Mevlana Hazretlerinin bu yakınlaşmadan vazgeçmeyeceğini öğrendik.
5.    Şems Hazretlerinin şeref ve şan sahibi olduğunu, Mevlana Hazretleri bilinen kişi olana gittiğini öğrendik.
6.    Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden güneş gibi ısıtan, aydınlatan ışığını istediğini öğrendik.
7.    Şems Hazretlerinin duyguların kaynağı kalbi aydınlattığını öğrendik.
                     *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretleri başkalarından kıskanacak kadar Şems Hazretlerini sevdiğini, saygı duyduğunu, hizmet etmekten onurlandığı bir kişi olduğunu öğrendik, anladık.
                    *
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar