Birisi, meczubun birine, ey
divane, Tanrı ne iş yapar diye sordu.
Meczup dedi ki:
Çocukların taştahtasını (yazı tahtası) gördüysen dünyayı da tıpkı onun gibi
bil.
Gâh o tahtayı baştanbaşa
yazıyla doldurur, gâh bütün yazdıklarını siler, bozar.
Zamanlardır bu işle uğraşır.
Yazıp bozmaktan başka işi
yoktur.Feryat zamaneden. Medet (yardım) şu çocukça, tahtaya yazılan yazılardan.
Kadınlar ellerine kına
yakarlarda o güzellikle bezenirler, güzelleşirler ama.
Gönlün, onunla mukayyet (bağlı) olmaması daha iyidir.
Çünkü o kına birkaç günden
fazla elde kalmaz ki.
Kalıp durmayacak kına ne eli
bezer, ne ayağı.
Para gibi gelip geçecek
güzellik cana zehirdir, tıpkı; can ondan gamlanır.
Dünya zevki sayıya sığmazsa
da kalması bakımından o kınaya benzer işte.
Dünya erlerinin başı Mustafa
iken bir bak da gör; dünya yolunda nerdeydi, dünyada ne haldeydi?
*Yoksulluk saltanatında baş yüceltti
de miskinlik kaftanına sırtına aldı.
Açlık yemeğinden yüzlerce
sofra yaydı; yoksulluk yurduna sayvan (Gölgelik)
kurdu.
Dünya saltanatına öyle bir
toprak attı ki pılısını pırtısını feleklerin üstüne çıkardı.
Yoksulluk mülkünde öyle bir
kemale sahip oldu ki söylemeye takatim yok.
***
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.
ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
*
Yaren, Yoksulluk Tanrı’ya hep ihtiyacın olduğunu, bilmek, görmek, anlamak, söylemek, hissetmektir.
Yaşam tarzını buna göre
yapılandıranlara yoksul denir.
Yoksul kişi sadece Allah’tan
bekler ve ister.
Allah’ı severek bağlanmıştır.
O’nun sevdiklerini sever,
kızdıklarına kızar, adeta bütünleşmiştir.
Allah’la; konuşur, dertlerini
anlatır, kızar, küser yani yakını olarak görür ve cesurca laflar eder.
O kişi sevgisinden dolayı
kendinden geçer.
Çünkü Tanrı kendisine
çekmiştir.
Kendi kendine konuşuyor
deriz, delirmiş deriz, divane deriz meczup deriz, aslında onun işi Allah’ladır.
Bizimle alış verişi yoktur.
Peygamberimiz bu durumu
iftihar olarak belirtmiştir.
Dünya nimetlerine, ahret
nimetlerini önem vermeyen, sadece Tanrı’nın zatını sevene yoksul diyoruz.
Yani, elde edilecek çıkar
için değil, sevgisinden dolayı Yarabbi diyen yoksuldur.
*
Tanrı sana oyunlar oynar,
hile yapar, sıkıntıya sokar, dert verir, derman verir, nimet verir hep seninle
bu dünyada oyun oynar.
Yani imtihan eder.
Kulum ne tepki verecek diye.
Seni önemsediği için bunları
yapar.
Sevgi ile bağlanırsan kendi
dostları arasına alır, yok eğer Tanrı’nın sana verdiği önem kadar sen Tanrıya
önem vermiyorsan seni kendi haline bırakır.
Bu söylediklerimin doğrusunu
yine Allah bilir.
Tanrı şah damarından daha
yakınım diyorsa bize, peki biz ona ne kadar yakın hissediyoruz kendimizi.
Sen Allah’la beraberken
yalnızlıktan şikâyet ediyorsan, körlüğüne ne denilebilir ki.
Ey yaren!
Dünya arzularını kalbinden
çıkar, varlığını mutlak varlık olan Tanrı’ya ver.
‘’Muhammedi fakr’’örnek al.
Varlığını yokluğa değiştir
ki, Tanrı’da kalıcılık bul.
Yoksulluğun makamı gönüldür.
Marifet ehli olanlar
ulaşabilir.
Bu makamda olanlar
nefislerini etkisiz hale getirmiş olanlardır.
*
RAVLİ