(Mevlana Hazretleri aşkı anlatıyor)
750. Oyundan, hey-hey den (Coşkunluğun gürültüsünden), birbirinin hatırını görüp gözetmekten başka bir kıl bile sığmaz sarhoşlar halkasına a efendi.
A bizi nimetlerle besleyen, hadi (İstekle, çabuklukla), Bismillah (Başlangıç için), kalk;
kalk da a efendi, buna karşılık can verelim sana.
Efendi, senin yüzünü görmekten başka keramet (Olağan üstü durum), iki dünyada (Madde ve mana) da yoktur, olmamıştır, olamaz da.
Meyhane beyi (Şeyh efendi), şeker dengi gibi geldi de meyhaneye girdi mi, kavuşup buluşmak ne de güzeldir a efendi.
Güler, sarhoş bir halde uyumuştum, a efendi, hey-hey (Coşkunluğun gürültüsünden) seslerini duydum, işittim de geldim der.
O gülmeden, o konuşmadan, o tatlı edalardan (Nazdan, işveden) gözlerin tavanlarına yüzlerce gürültü vurur a efendi.
Güneş bile senin yüzünün yalımını (Alevi) görünce gözünü yuman sırçadan da artıktır (Fazladır), üstündür a efendi, kandil konan yerden de.
Meyhanecinin evinde, meyhanede miracı (Göğe çıkmayı), tecelliyi (Tanrının insanlarda ve doğada görünmesini), makamları (Yüksek ve önemli yerleri) kim görmüştür a efendi?
Tanrı meyhanesinin sarhoşuyla kavgaya, onunla itişmeye kalkma da damarlarını bir-bir sökmesin senin a efendi.
Gönül evinde çeneni, acıklanarak (Üzüntüye kapılarak) eğme;
Bugün bütün gizli şeyler apaçık a efendi.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Bir araya gelen Allah âşıkları birbirinin hatırını görüp gözettiğini, başka bir şey aralarına girmediğini öğrendik.
2.
Nimet
verene âşıkların besmele çekip karşılık vermek için kendisine can vereceklerini
öğrendik.
3.
Şeyh
efendi topluluğun içine girince herkesin ağzında tatlılık oluşturduğunu,
uyuyanların bile hararetle ayağa fırladıklarını, aydınlığını gördüklerini
öğrendik.
4.
Şeyh
efendinin ruhaniyetiyle göğe çıkardığını, Allah’ın doğada sanatını
gösterdiğini, yüksek yerlerde gezdirdiğini öğrendik.
5.
Gönül
eri âşıklarla kavgaya girişmemek gerektiğini, itişenlerin damarlarının bir-bir
söküleceğini öğrendik.
*
İşte böyle yaren;
Dervişin; sevgide, istekte, düşünüşte, anmada oluşan duygu kaynağı olan gönlünde üzüntüye kapılmak olmadığını, gizli şeylerin apaçık görülüp anlaşılacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ
750. Oyundan, hey-hey den (Coşkunluğun gürültüsünden), birbirinin hatırını görüp gözetmekten başka bir kıl bile sığmaz sarhoşlar halkasına a efendi.
A bizi nimetlerle besleyen, hadi (İstekle, çabuklukla), Bismillah (Başlangıç için), kalk;
kalk da a efendi, buna karşılık can verelim sana.
Efendi, senin yüzünü görmekten başka keramet (Olağan üstü durum), iki dünyada (Madde ve mana) da yoktur, olmamıştır, olamaz da.
Meyhane beyi (Şeyh efendi), şeker dengi gibi geldi de meyhaneye girdi mi, kavuşup buluşmak ne de güzeldir a efendi.
Güler, sarhoş bir halde uyumuştum, a efendi, hey-hey (Coşkunluğun gürültüsünden) seslerini duydum, işittim de geldim der.
O gülmeden, o konuşmadan, o tatlı edalardan (Nazdan, işveden) gözlerin tavanlarına yüzlerce gürültü vurur a efendi.
Güneş bile senin yüzünün yalımını (Alevi) görünce gözünü yuman sırçadan da artıktır (Fazladır), üstündür a efendi, kandil konan yerden de.
Meyhanecinin evinde, meyhanede miracı (Göğe çıkmayı), tecelliyi (Tanrının insanlarda ve doğada görünmesini), makamları (Yüksek ve önemli yerleri) kim görmüştür a efendi?
Tanrı meyhanesinin sarhoşuyla kavgaya, onunla itişmeye kalkma da damarlarını bir-bir sökmesin senin a efendi.
Gönül evinde çeneni, acıklanarak (Üzüntüye kapılarak) eğme;
Bugün bütün gizli şeyler apaçık a efendi.
***
DİVAN-I KEBİR 7 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler öğrendik;
1. Bir araya gelen Allah âşıkları birbirinin hatırını görüp gözettiğini, başka bir şey aralarına girmediğini öğrendik.
İşte böyle yaren;
Dervişin; sevgide, istekte, düşünüşte, anmada oluşan duygu kaynağı olan gönlünde üzüntüye kapılmak olmadığını, gizli şeylerin apaçık görülüp anlaşılacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ