Musa Tanrı’ya, ey işi benzeri
olmayan, her şeyi bilen Tanrı.
Hem sana muhtaç, hem de
yoksul olan halk içinde dostun kimdir, düşmanın kim diye sordu?
*Tanrı,
nimetlerimize bel bağlayan dostumuzdur.
*Kısmetimizden baş çeken
düşmanımızdır.
Kısmetimize razı olmayan
kişi, gece de zahmettedir, gündüz de dedi.
**
İlahiname Ferideddin-i Attar M.E. B.
Şark-İslam klasikleri.
*
Kısmet: Allah'ın herkese uygun gördüğü yaşama durumu, nasip, kader.
Bel bağlamak:
Birisinin kendisine yardımcı olacağına inanmak, güvenmek.
Birisinin kendisine yardımcı olacağına inanmak, güvenmek.
Nimet,
İnsanlar Allah’ın verdiği
nimetler sayesinde varlıklarını sürdürebilmektedirler.
Bu nimetler karşısında
insanlara düşen görev, bu nimeti veren Allah’ı tanımak, ona ibadet ve itaat
etmek, verdiği nimetlere şükretmek, nimetin değerini bilmek, nimetlere
nankörlük etmemektir.
Dünya ve ahrette yararı
dokunan maddi ve manevi varlıklar, imkânlar ve ihsanlar anlamındadır.
İnsanın eşi, işi, evi,
çocukları, itibarı, makamı, malı, mülkü, aklı, görme, duyma, okuma, anlama,
dileme, yeryüzü, gökyüzü, yeryüzünde ve gökyüzünde yaşayan varlıklar Allah’ın
insanlara birer nimetidir.
Allah’ın
nimetlerini saymak isterseniz sayamazsınız.
(İbrahim suresi, 14/34)
Görmediniz mi Allah
göklerde ve yerde bulunan her şeyi size boyun eğdirdi ve size iç ve dış,
görünen ve görünmeyen, bildiğiniz ve bilmediğiniz nimetlerini bol, bol verdi.
(Lokman suresi, 31/20)
O Allah ki
yeryüzünde bulunan her şeyi sizin için yarattı.
(Bakara, 2/ 29)
*
Yaren,
Allahın sana verdiği nimete
razı olursan rahat ve sakin bir ruh halinde çalışır, sevinçle yaşarsın.
Allah çalışmana bereket
verirse sayı sınır büyür gider.
Bu büyümede sen bilirsin ki
veren tek olan Allah’tır.
Böyle kişiler Allah adıyla söylemeye
başlarlar.
( Allah
verdi, Allah nasip etti, Allah izin verdi vb.)
Sen, ben kazanacağım diye
Allah’ın verdiğine razı olmayan gece –gündüz, çalışır, her türlü hileye
başvurur, başkalarının hakkını vermeyerek toplar.
Önem vererek istediğine
ulaşırlar ama sakinliği ve sevinci asla bulamazlar.
Ona nimet olarak verilen
başka şeyler alınır.
Böyle kişiler Ben kelimesi ile söyleme başlayanlardır.
Sonuçta mahvolmuşlardır. (Ben aldım, ben kazandım, ben kafayı kullandım Vb.)
*
RAVLİ