26 Haziran 2013 Çarşamba

KOVUCULUK VE SUSMAK

Kovuculuğun büyük bir suç oluşu 218

Tevrat’ta böyle nakledilmiştir.
Birisi kovuculukta bulunur; ondan sonra da

Kovuculuktan tövbe eder, dost, ona cennetinde yer verir.
Ama tövbe etmezse cehenneme girecek ilk kişidir o.
                                   ***
Kovuculukta bulunan kılıca benzeyen dili, yalım gibi alevlendi mi, dosdoğru hedefe giden bir ok kesilir.

Onun ilk hedefi gönüldür; ilk olarak varır; gönüle saplanır.
Bu mecliste dünya uluları için susmak gibi can şarabı yoktur.

                                      ***
Büyük biri vardı; söylerdi, dinlerdi; âlemi çok gezmiş, birçok şetler görmüştü.

Birisi, a sırdaş, a bilgili er dedi; kimi gördün, ondan bahsetsene.

Dedi ki:
Yedi iklimi gezdim (İnsanların yaşadıkları yerleri), dolaştım; dünyada birçok kişiden başka adam görmedim.

Birisi kendisini aşağı görürdü; kimsenin hakkında ne iyi söylerdi, ne kötü.
O, bir adamdı.

Yarım adamsa, yücelikle halkın ancak iyiliğinden bahsederdi,
 
                                 ***
Sana iyi, kötü kişiler yoldaş oldukça ne gönül gözün açılır, ne canın bir şey anlar.

Ama ne bu kalır, ne o kalırsa o vakit canın, kutluluk sırrıyla oyalanmaya başlar.

                                     *** 
İLAHİNAME II FERİDEDDİN-İ ATTAR M.E. B.                              
             ŞARK İSLAM KLASİKLERİ                                                

                                      *
Kovucu:
Dedikoducu, yerici, gammaz.

Dedikodu:
Birini çekiştirmek, kınamak için yapılan konuşma (İnsanların arasını açar)

Yergi:
Bir kimseyi, bir düşünceyi ya da bir göreneği yermek yazılmış yazı, söylenmiş söz, taşlama, hicviye.

Gammaz:
Bir haberi, bir durumu, üzüntülü düşünce hali oluşturacak ve endişeye sevk edecek şekilde aktarmaktır.

Bir haber veya duruma aşırı anlam yüklemektir.

Yani, haber verileni aşırı üzülmesini ve öfke duymasını sağlayarak mevcut durumun daha zararlı hale gelmesini sağlamaktır.

Yani, gizli düşmanlığını tatmin etmek için bir fırsat yakalamış olmaktır.

Yani başkasının davranışlarını önemseyerek uğraşı haline gelmendir ki yanlıştır.
Doğrusu kendin ile uğraşındır.

Bir fena haberi vermek durumunda isen, önce zararsız hale gelecek ortam oluşturarak sonra haber verilmelidir.

Yani pat diye söyleme.
Kendi yetki ve sorumluluğun içinde değilse, yetkiliye ve sorumluya haber vermek doğru olur.

Yaren başkaları ile uğraşma.
Yaren, başkaları için yorum yapma.

Bilmelisin ki cahiller ariflere, bilmeyenler bilenlere, düşünmeyenler düşünenlere düşmandır.

Düşmanlıkların ve kıskançlıkların arasına dedikodu ile karışır, bulanık bir hale gelirsin ki kafan karışır.

Susmak iki türlüdür:

1. Dilin susması.

2. Kalbin susması.

Dilini tutup kalbini söyletenin günahı az, kalbi rahat olur.
Dil ve gönlünü susturanın sırrı temiz, Mevla’sını bulmuştur.

Dil ve gönlü susmayan şeytanın oyuncağı olmuştur.
Allah’a yakın olanların kalbi yalnız Allah’la meşgul olur. Konuşmaları iyiliğe aittir.

Akıllı söylenmeden anlar.
Akıllıya bir işaret yeter.(Hz. MEVLANA)

                                            *
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar