Tevrat’ta böyle
nakledilmiştir.
Birisi kovuculukta bulunur;
ondan sonra da
Kovuculuktan tövbe eder,
dost, ona cennetinde yer verir.
Ama tövbe etmezse cehenneme
girecek ilk kişidir o.***
Kovuculukta bulunan kılıca benzeyen dili, yalım gibi alevlendi mi, dosdoğru hedefe giden bir ok kesilir.
Onun ilk hedefi gönüldür; ilk
olarak varır; gönüle saplanır.
Bu mecliste dünya uluları
için susmak gibi can şarabı yoktur.
Birisi, a sırdaş, a bilgili
er dedi; kimi gördün, ondan bahsetsene.
Dedi ki:
Yedi iklimi gezdim (İnsanların yaşadıkları yerleri), dolaştım; dünyada
birçok kişiden başka adam görmedim.
Birisi kendisini aşağı
görürdü; kimsenin hakkında ne iyi söylerdi, ne kötü.
O, bir adamdı.
Yarım adamsa, yücelikle
halkın ancak iyiliğinden bahsederdi,
***
Sana iyi, kötü kişiler yoldaş oldukça ne gönül gözün açılır, ne canın bir şey anlar.
Ama ne bu kalır, ne o kalırsa
o vakit canın, kutluluk sırrıyla oyalanmaya başlar.
ŞARK İSLAM KLASİKLERİ
*
Kovucu: Dedikoducu, yerici, gammaz.
Dedikodu:
Birini çekiştirmek, kınamak
için yapılan konuşma (İnsanların arasını açar)
Yergi:
Bir kimseyi, bir düşünceyi ya
da bir göreneği yermek yazılmış yazı, söylenmiş söz, taşlama, hicviye.
Gammaz:
Bir haberi, bir durumu, üzüntülü
düşünce hali oluşturacak ve endişeye sevk edecek şekilde aktarmaktır.
Bir haber veya duruma aşırı
anlam yüklemektir.
Yani, haber verileni aşırı
üzülmesini ve öfke duymasını sağlayarak mevcut durumun daha zararlı hale
gelmesini sağlamaktır.
Yani, gizli düşmanlığını
tatmin etmek için bir fırsat yakalamış olmaktır.
Yani başkasının
davranışlarını önemseyerek uğraşı haline gelmendir ki yanlıştır.
Doğrusu kendin ile
uğraşındır.
Bir fena haberi vermek
durumunda isen, önce zararsız hale gelecek ortam oluşturarak sonra haber
verilmelidir.
Yani pat diye söyleme.
Kendi yetki ve sorumluluğun
içinde değilse, yetkiliye ve sorumluya haber vermek doğru olur.Yaren başkaları ile uğraşma.
Yaren, başkaları için yorum yapma.
Bilmelisin ki cahiller
ariflere, bilmeyenler bilenlere, düşünmeyenler düşünenlere düşmandır.
Düşmanlıkların ve
kıskançlıkların arasına dedikodu ile karışır, bulanık bir hale gelirsin ki
kafan karışır.
Susmak iki türlüdür:
1. Dilin susması.
2. Kalbin susması.
Dilini tutup kalbini
söyletenin günahı az, kalbi rahat olur.
Dil ve gönlünü susturanın
sırrı temiz, Mevla’sını bulmuştur.
Dil ve gönlü susmayan
şeytanın oyuncağı olmuştur.
Allah’a yakın olanların kalbi
yalnız Allah’la meşgul olur. Konuşmaları iyiliğe aittir.
Akıllı söylenmeden anlar.
Akıllıya bir işaret yeter.(Hz. MEVLANA)
*
RAVLİ