30 Eylül 2023 Cumartesi

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 16

Gönlümü belâ (Gam, keder, musibet, âfet, ceza) geçidine kodum (Koydum);

Ancak senin ardından koşsun diye çözdüm gönülün (Kalbimde oluşan duyguların kaynağını) ayak bağını (Bir yere gidilmesine veya bir işin yapılmasına engel olan şeyi).


Yelden (Rüzgârdan) kokun (Küçücük koku zerrelerinden belirtiler, işaretler) geldi bu gün;

Ben de şükrane alarak (İyilik bilme belirtisi olarak) gönlümü verdim yele (Rüzgâra).

                                             *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                              *

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinden ayrı olmanın özlemin verdiği üzüntüsünü, gamını, kederini, musibetlerini, cezalandırma kararlarının ayak bağı olduğunu görünce; Şems Hazretlerinin arkasından koşsun diye bu bağdan kurtulmak için gönlünü yele verdiğini öğrendik

  2. Rüzgârdan Şems Hazretlerinin kokusu gelince çok sevinen Mevlana Hazretleri kalpte oluşan duygularının kaynağını Şems Hazretlerine götürülmek üzere yele verdiğini öğrendik.

                                                    *

    RAVLİ

29 Eylül 2023 Cuma

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 15

(S257) A dönek felek (Gökyüzü, semâ), düzenler kurdun, gönlümden (Kalbimde oluşan duyguların kaynağından) zarlar (Değişik sayılar) aşırdın, ne oyunlar (Yetenek ve zeka geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlenceler) ettin bana

Fakat bir gün görürsün beni;

Felek(Gökyüzü, semâ) sofrasına otururum da ben de Ay gibi kasideler (Beyitler) düzer, cilalarım (Parlatırım).

                                    *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                   *

Neler öğrendik;

  1. Çok şeyin gökyüzünde olan gezegenlerin birbirine yaklaşıp uzaklaşması ile oluşan değişmelerin, burçların yeryüzündeki insanların karakterlerine tesir ederek çok değişik davranışlar oluşturduğu, olumlu ve olumsuz sonuçlar meydana getirdiğini, Mevlana Hazretlerin bu oyunların farkında olduğunu öğrendik.

  2. Mevlana Hazretleri dokuz kat göğü üstüne geçerek yokluk âleminden göğe hükmederek, oyunlar oynayacağını, beyitlerle bunu anlatacağını öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

28 Eylül 2023 Perşembe

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 14

A bir parça somuna (Yuvarlak ve şişkin ekmeğe) karşılık iyman (İman-güçlü inanç) mayası (Öz niteliğini) veren;

Bir para tanesine, maddenin gönlünü (Kalpte oluşan duyguların kaynağını) bağışlayan;

Nemrut ( Hz. Halil İbrâhim döneminde tevhid inancının karşısındaki siyasal otoriteyi simgeleyen efsanevî kral) da Halil'e (Sadık dosta) gönül vermedi (Sevmedi, aşık olmadı) de canını bir sivrisineğe verdi gitti.

                                         *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                       *

Neler öğrendik;

  1. Kalpte oluşan duygularının kaynağını kimi bir parça ekmeğe, kimi birkaç paraya verdiğini, böylece canlarını çok ucuzca harcadıklarını öğrendik.

  2. Kalpte oluşan duyguların kaynağını, yani gönüllerini, sevgi bağını Allah dostuna bağlayanların kurtuluş yolunu bulduklarını, korunup kollandıklarını, ebedi saadete ulaştıklarını öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

27 Eylül 2023 Çarşamba

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 13

A saçları darmadağın güzel, o saçlar herkesi de darmadağın (Çok dağınık ve karışık) ediyor;

Lâl (Kırmızı renkli değerli taş renginde) dudakların şekerler saçmada, ballar (Tatlı, koyu sıvı madde) sızdırmada (Gizlice ağzımıza sokmada).


Ayrılığımızdan pişman mı oldum (Üzüldüm) dedin.


A benim canım, hem de nasıl pişman oldum;

Pişmanlıkların (Yapılan işlerin veya davranışların olumsuz sonucunu görerek üzülmenin) tümü, bu pişmanlıkta (Yapılan işin yanlış veya uygunsuz sonuç verdiğini anlayarak, üzülmekle edinilen derstir).

                                             *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                             *

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerinin dağınık saçları herkesi etkileyerek çok dağınık ve karışık hale getirdiğini öğrendik.

  2. Şems Hazretlerinin dudaklarından çıkan sözlerin aklı ve ruhu beslediğini, gizlice ağza tat verdiğini öğrendik

  3. Şems Hazretlerinin habersiz ayrılışına Mevlana Hazretlerinin çok üzüldüğünü, çok özlem duyduğunu, sevdiği kişiden ayrı olanın özleminin oluşturduğu üzüntünün insana olgunlaşma ve daha ilerisi için dersler verdiğini öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

26 Eylül 2023 Salı

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 12

Geceleri doğan Ay bile senin çevreni (Şemsi Tebrizi Hazretlerinin yakınlarını) bulamamıştır;

Geceleri senin çevrende dönüp-dolaşana, senin Ay'ından (Sana karanlıkta kaldığın yer ve konular aydınlatılıp, izlemen gereken yolu görmen sağlayacak) armağanlar vardır

.

Şafağın (Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık) çevresinin beti-benzi (Yüzü) al-aldır (Kan kırmızısıdır) amma gene de senin sapsarı yüzüne karşı mat olur (Senin ruhun satranç oyununda yenilerek) gider.

                                            *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                         *

Neler öğrendik;

  1. Karanlığa ışık verdiğini sanan birçok insanların Şemsi Tebriz'i Hazretlerinin içinde bulunduğu toplumu oluşturan topluluğu bulamayacaklarını öğrendik.

  2. Şems Hazretlerini önemseyip arayanlara armağanlar verildiğini öğrendik.

  3. Sabahın kırmızılığı kişinin yüzüne vurunca al-al olacağını, Şems Hazretlerinin sararmış yüzünü görenlerin bu hayat oyununda yenileceklerini öğrendik.

  4. İnsanlara ışık verdiğini iddia edenlerin Şemsi Tebriz'i Hazretlerinin sözleri karşısında yenik düşeceklerini öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

25 Eylül 2023 Pazartesi

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 11

Bizim şeriatimizi (Kurallarımızı) kabullenen, bizim yolumuzu tutan kişi, bedenimizde yüzlerce çırıl-çıplak (Tamamen yalın ve süssüz) can (Mevlevi kardeşini) seyreder;


Bizim sağrağımızdan (Büyük kadehimizden) şerbet içen, öylesine sarhoş olur ki gecemizi gündüz görür..

                                     *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                    *

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretlerine sevgiyle bağlanan, kurallarını önceden anlamasa bile sonradan anlarım diye kabul edip uyum sağlayan kişi süsü, gösterişi olmayan, yalın, gösterişsiz Mevlevi kardeşlerini seyredip tanıyacağını öğrendik.

  2. Mevlevi dergahında olup da ikram edilen şerbetten içenin bir şekilde sarhoş olacağını, karanlıkta bırakılan hiçbir şeyin kalmayacağını, aydın ve apaçık işler, yürüyüşler göreceğini öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

24 Eylül 2023 Pazar

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 10

A (Şemsi Tebriz'i Hazretleri) yürüyen selvi (Uzun boylu, düzgün vücutlu), güz yelleri (Sonbahar rüzgarı) değmesin sana;


A dünyanın (Duygu, düşünce ve hayal âleminin) gözü (Sevgisi, ilgisi, gönül bağlantısı), kem göz (Baktığı kimseye zarar veren, nazar değdiren göz) uzak olsun senden.


Gökyüzünün de canısın (Yaşama, hayat, güç, dirilik veren) sen yeryüzünün de;

Canına rahmetten (Allah'ın merhametinden ve bağışlamasından), rahattan (İç rahatlığından, iç huzurundan, baş dinçliğinden, huzurdan) başka bir şey değmesin.

                                             *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                            *

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerinin uzun boylu, düzgün vücutlu olduğunu, nazar deymemesi için Mevlana Hazretlerinin dua ettiğini öğrendik.

  2. Şemsi Tebriz'i Hazretlerinin gökyüzüne ve yeryüzüne güç, dirilik, yaşam kalitesi, hayat veren Allah tarafından verilmiş yetki ile donanmış makamda olduğunu Mevlana Hazretlerinden öğrendik.

  3. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerine iyilikler içinde olması için dualar ettiğini öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

23 Eylül 2023 Cumartesi

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 9

Ey her ağacın, her bağın-bahçenin, her çayırın-çimenin yeşilliği (Güzel ve canlı rengi);

Ey benim devletim (Tanrının yetkili kıldığı, sırlarını bağışladığı, ilmiyle kudretiyle desteklediği, yetki verdiği kişinin sözlerini doğru çıkardığı, isteğini kendi isteği olarak gerçekleştirdiği, diğer insanların kabul ederek boyun eğdiği, erdeme ve ölümsüzlüğe kavuşturmaya, insanları yönlendirme ve yöneltme makamına), bahtım (Gelecekteki olayları kaçınılmaz bir biçimde belirleyen ilahi iradenin çizdiği yaşayış biçimi, kader, talih), yüceliğim (Büyüklüğüm, ululuğum).


Ey yalnızlık (Tek başına olmak),ey semâ' (İşitme, duyma), Ey öz doğruluğu (Benliğinde kendi manevi varlığında gerçeğe uygunluğu, düşüncenin gerçekle uyuşması), ey iki yüzlülük (İnandığı, düşündüğü gibi davranmama, özü sözü bir olmama).


Gel, sen olmadıkça bütün bunlar, kuru bir sevda (Canlılığını yitirmiş aşırı ve güçlü tutku, istek) ancak.

*

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                                      *

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretleri aşık olduğu Allah dostu Şemsi Tebriz'i Hazretlerinin olmadığı güzelliğin güzellik olmadığını, devletin devlet olmadığını, yüce kişi olmanın anlamı olmadığını, yalnız kalışın, yücelerden gelen sözleri dinleyişin, özden olmuş doğruluğun, inanılan şekilde davranılmayan davranışların cansız sözler olduğunu öğrendik.

  2. Her şeyin güzel algılanması ve güzelliğin yaşanması için sevilenle sevenin bir ve bir arada olması ile değerli ve zevkli olacağını öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 8

Bu aşk ateşi (İnsanın yüreğine bir kere düştüğü zaman kendi içine sığmayacakmış gibi hissetmeyi sağlayan ruhsal ateş) pişirip öldürüyor bizi;

Her gece meyhaneye (Tekkeye) çekiyor bizi.


Meyhaneden (Tekkeden) başka bir yer, bizi bilmesin, görmesin diye yalnız meyhanedekilerle düşürüp kaldırıyor bizi.

                                    *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                   *

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretleri Allah dostu, nurla süslenmiş, Allah'ın sanatının görüldüğü güzel olarak Mevlana Hazretleri bu güzeli kalp gözüyle görünce aşık olduğunu, halkın cinsel aşk sanmaması için kendisini, ve kendisinde olan coşkunluğu tekke ile sınırlandırdığını, tekkedekiler ile paylaştığını öğrendik.

  2. Şems Hazretleri çok güzel olduğu için düşmanlarının da çok olacağından gizlenmek gerektiğini, çok yakın olgun dostlarla bu sevginin boyutunu ve nedenlerini paylaşmak gerektiğini öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

22 Eylül 2023 Cuma

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 7

Önce binlerce lütufla (Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım) okşadı (Sevgi, büyüklük, yücelik belirtisi olarak elini üzerimde yavaş yavaş gezdirerek sevdi) beni;

Sonunda binlerce dertle (Üzüntüyle) eritti (Katı durumdan akıcı hale getirdi) beni.


Sevgisinin zarı gibi (İnce ve yumuşak biçimde) oynuyordu benimle;

Tümden öldüm (Değerimi, geçerli oluşumu, gücümü yitirerek, kullanılmaz duruma getirip) de tuttu, fırlattı attı (Yücelere) beni,

                                 *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                  *

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerinin binlerce iyilik ve yardım ederek sevgisini Mevlana Hazretlerinin üzerinde gösterdiğini öğrendik.

  2. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerinin üzerinde katılaşmış olan üzüntüleri yumuşatarak ve akıcı bir hale getirerek üzerinden aldığını öğrendik.

  3. Şems Hazretleri Mevlana Hazretlerini istediği gibi oyunlar oynayarak tümden üzerinde ona ağırlık yapan, uçmasını engelleyen yükleri yok edip yücelere doğru uçması için hazırladığını, manevi yolculuğa elverişli duruma getirdiğini öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

20 Eylül 2023 Çarşamba

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 6

İncir satana hangi iş daha iyidir sevgili (Sevgi ve bağlılık duyulan)?

İncir satmak (Tatlılık içinde çok tohum vermek) a can kardeşim benim.


Sarhoş (Fazla mutluluk duyan olarak) yaşayalım, sarhoş (Fazla mutluluk duyan olarak) ölelim a canım benim.


Mahşere (Kıyamet günü dirilenlerin toplanacakları yere) de sarhoş bir halde koşa-yıkıla gelelim a sevgilim (Sevdiğim ve bağlandığım).

                                  *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                 *

Neler öğrendik;

  1. Tatlılık içinde çok tohum yani öz göstermenin, en iyi iş olduğunu öğrendik.

  2. Tanrı şarabı ikram edilenlerden olarak yaşamında ve ölümümüzde çok fazla mutluluk duyan olmamız gerektiğini öğrendik.

  3. Öyle bir Tanrı şarabı ile sarhoş olalım ki bu sarhoşluğumuzun mezarımızda ve ruhlar âleminden ta kıyamete kadar sürmesini ağlamamız gerektiğini öğrendik.

  4. Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumuna, kalıcı mutluluğa yaşarken ulaşmamız, Allah dostlarının yönlendirmesinden faydalanmamız, yaşamanın anlamını ölmeden önce kavramamız, mutluluğa kalıcı olarak ulaşmamız gerektiğini öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

19 Eylül 2023 Salı

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 5

O (Şems Hazretleri) cana canlar (Yaşama güç ve dirilik) veren lâl (Kırmızı) dudaklarından çıkan söz, renksizdir amma mercana ne renkler bağışlar.

İyman (Salon) meşhalesine bile parıltı verir;

Çok sözler söyledik, söyledik amma onu söylemedik (Şems Hazretlerinin adını anmadık) gitti.

                                             *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                             *

Neler öğrendik;

  1. Şemsi Tebrizi Hazretlerinin dudaklarından çıkan sözlerin sıradan sözler olmadığını, dinçlik, neşe, yaşama gücü ve isteği verdiğini, kimliğimize kişiliğimize başkalarından ayıran özellik, kalite kattığını, yaşantının yönünü öteki yaşantılardan ayırt etmeye yarayan ve ölçülebilen özellikler bağışladığını öğrendik.

  2. Şemsi Tebrizi Hazretlerinin ışığa göze çarpan parlaklık verdiğini öğrendik.

  3. Mevlana Hazretleri onca donanımlı ve tesiri çok yüksek olmasına rağmen kendinden daha iyi ve güçlüyü aradığını, Şemsi Tebrizi Hazretlerini bulduğunu, ondan aşırdıkları ile kendi bağışlarını bize yaralanmamız için bağışladığını öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

18 Eylül 2023 Pazartesi

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 4

Gel;

Yüzünün mumu (Aydınlığı, ışığı, nuru) leğenle örtülecek mum değil.

Gel, o güzelliğin sudan, erlik suyundan (Cinsel organdan salgılanan maddeden, spermden) meydana gelmiş bir güzellik değil.

Gel, öfkeyle (Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlıkla) gizlenmeyi bırak;

Senin güzelliğin, gizlenecek güzellik değil.

                                      *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                     *

Neler öğrendik;

  1. Şems Hazretlerinin gerçeğinin aydınlığının kapatılarak karartılacak, söndürülecek ışık olmadığını öğrendik.

  2. Şems Hazretlerinin güzelliğinin gökten indiğini, anneden, babadan geçen bir güzellik olmadığını öğrendik.

  3. Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerinin ayrılmasından çok özlem çektiğini, davet edici, övgü dolu, hakikati söyleyen Şems Hazretlerini sözleriyle davet ettiğini öğrendik.
                                        *

    RAVLİ

17 Eylül 2023 Pazar

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 3

Yazıklar olsun ki vakit geçti;

Bizse deli divaneyiz (Aklı başında coşkun kimseleriz);

Kıyısı belirmez bir denizdeyiz (Aşk denizinde);

Binmişiz gemiye;

Gece, bulutlu bir gece.


Tanrı denizinde, Tanrı lütfuyla (Gelen iyilik ve yardımla), onun verdiği başarıyla gemimizi sürüp durmadayız.

                                                 *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                                *

Neler öğrendik;

  1. Mevlana Hazretleri Allah aşkının büyüklüğü içinde olan aşk denizindeki gemiye kimsenin göremeyeceği, kendisinin de nereye doğru gittiğini bilemeyecek bir durumda Allah'ın iyilik ve yardımlarıyla yol aldığını öğrendik.

  2. Tanrı şarabının insan eli değmeden olan, helal olan, cennette ikram edilecek olan, çok özel kişilere yaşarken ikram edilen şarap olduğunu, yolcunun bu yolculuktan korkmaması, yolculuktan vazgeçmemesi için aklı başında olarak gösterilmek hedeflenen gerçeklerin olduğu yere götürüldüğünü, hakikati olduğu görüp Kur'an'ı Kerimde söylenenin, peygamber efendimizin sözlerinin hakikat olduğunu kalben hiçbir tereddüt olmadan kabul edilmesi sağlandığını öğrendik.
                                              *

    RAVLİ

16 Eylül 2023 Cumartesi

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 2

Mayamız (Yaradılış, öz nitelik etkimiz ile), lâl (Kırmızı değerli taşın) renkli arı-duru (Saf, tertemiz) şarapla (İnsan ele değmeden oluşmuş, cennette sunulacak olan helal Tanrı şarabıyla) yoğruldu (Özellikleri, nitelikleri birbirine karıştı);Sağrağımız (Büyük kadehimiz), bizim elimizden feryada geldi (Yüksek sesle haykırdı).
Nice zamandır alt-alta (Birbirinin altında olarak), üst-üsteyiz (Birbirinin üstüne konulmuş olarak);
Bir-biri üstüne (Ara vermeden) şarap (Tanrı şarabı) içiyoruz;
Biz şarabın başına çıktık (Tanrı şarabından daha üstün olduğumuzu gösterdik), şarap bizim başımıza çıktı (Tanrı şarabı da üstün olduğunu gösterdi).
                                        *
ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI
Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982
                                         *
Neler öğrendik;
Tanrı şarabının helal şarap olduğunu, saf ve tertemiz olduğunu, zevk ve heyecan verdiğini, Mevlana Hazretleri ve dostlarının bu zevkle mayalandıklarını, özlerinin güzelleştiğini ve bu kültürü içte aralıksız yaşadıklarını öğrendik.
Tanrı şarabı içmek nasip olan gurubun altta veya üstte olması önemsenmeden aklı başında, aynı durumda olarak sarhoşluğun zevkine vardıklarını öğrendik.
                                                  *
Ravli 8 Aralık 2012 Cumartesi
MEVLANA VE TANRI ŞARABI
Bir gün zamanın ariflerinden (Çok anlayışlı ve sezgili kişilerden) bir gurup Mevlana Hazretlerine ziyarete gelmişlerdi.
Onlardan biri:
“ Tanrı’nın bir şarabı vardır ki, Tanrı onu veliler için hazırlamıştır.
Veliler onu içince sarhoş olur, sarhoş olunca hoş bir hal alırlar.
Hoş hal olunca da kendilerinden geçerler İLAH…)
Hadisinin sırrını sordu ve:
 O nasıl şaraptır ?“ dedi.
Mevlana Hazretleri buyurdu ki “Muhammed Hazretleri (Tanrının selat ve selamı onun üzerine olsun)(Araları iki yay kadar veya daha yakındı)(Necm suresi 9) ayetindeki yakınlıkla hususi olarak şereflendi ve hakikat şerefelerine  (Hakikatin en yüksek yerine) baktı.
Tanrı birliğinin Celal ve Cemalini basiret gözü ile müşahade buyurdu.
(Tanrının bir olduğunu, büyüklüğünü gerçeklik yüzünü, hakikati görmeye yarayan kuvvetli idrak gözüyle, doğruyu olduğu gibi gördü)
İlahi latifelerin (Güzel söz ve hikayelerin) keşfinden ve rabbani (Allah'la ilgili) hazinelerin remizlerini (İşaretlerini) takipten sonra aziz (Sevgide üstün tutulmuş) olan Tanrı tarafından nurdan dünyayı gösteren iki kadeh geldi.
Birisi halis (Katışıksız, saf) şarap, diğeri ise içimi kolay bir süt ile dolu idi.
Bu iki kadehten birini seçmesi için Peygambere işaret edildi.
Peygamber Hazretleri “ Sütü kendim için tercih ettim, şarabı da ümmetimin hayırlı insanları için sakladım “ dedi.
Çünkü bu devir, şeriat kanunları hükümlerinin başlangıcı ve tarikat emirlerinin ve amelinin (Düşünce ve uygulamaların) kuvvetleştiği bir devirdi.

Peygamber, hakikat dünyasını gösteren kadehi kendi ümmetinin arifleri (Çok anlayışlı ve sezgili kişilerine) ve dininin hasları (İyi nitelikleri kendinde toplamışlar) için sakladı.

O şarabın güzel kokusuyladır ki kâmil (Yetkin, erişkin, eksiksiz, ağırbaşlı, mükemmel, olgun) velilerin (Ermişlerin) bir kısmı kendilerinden geçerler ve sırları (Aklın erişemediği, açıklanamayan ve çözülemeyen gizemleri) keşfederler.

Nitekim demiştir.

Şiir:

Ethem’in oğlu hangi şaraptan içti de sarhoş olup kendi saltanat ve memleketinden nefret etti.

O nasıl bir sarhoşluktu ki, (Onun tesiri ile) kimi “ Benim şanım ne kadar da büyük oldu “ dedi (İbrahim ethem).

"Kimi de ben Tanrı’yım deyip darağacına gitti.”(Hallacı Mansur)

Bunun üzerine orada bulunanların hepsi söz birliğiyle aferinler deyip mürit oldular.

Mevlana Hazretleri de öyle hoş ve içimi güzel şarabın vasfında ne kadar çok söz söylemişlerdir.

Şiir:

“ Eğer insanların akılları üzerine bundan (bu şaraptan) bir damla damlarsa, ne dünya, ne bilgin, ne mecburiyet ve ne de serbestlik kalır.”

Yine bir gazelinde buyuruyor:

Şiir:

“ Benim riyazet sahibi zahidimin (Gündüz oruç, gece namaz kılan)

Başı ve ayağından haberi olmayacak bir hale gelmesi için güzel yüzlü can sakisi ona testi-testi şarap veriyor.

Tanrı benim hem hâkimim, hem kethüdam (İşlerimi gerçekleştiren) olsun diye ihtiyarımı (Karar vererek seçme) bırakıp şarap küpünün dibine oturmuşum.”

Ondan sonra “ Vecit nedir?” diye sordular.

O “ Şevkin galebesini (Neşe ve sevincin zapt edilemeyecek dereceye gelmesi) yüklenmekten ruhun huzursuzluğudur” dedi.

                                      ***

ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***

Neler öğrendik:

Velilere hazırlanmış Tanrı şarabı olduğunu öğrendik.

Tanrı şarabının insanı sarhoş ettiğini, hoş bir hale getirdiğini ve kendini kaybettirdiğini öğrendik.

Bu şarabın Peygamberimize ikram edildiğini, Peygamberimiz de ümmetinden hayırlı insanlarına ayırdığını öğrendik.

Şarabın tesiriyle kendinden geçiş ve sonra keşifler yapıldığını öğrendik.

Şarabın bir damlasını içende kişide ne dünya, ne bilgin, ne mecburiyet ve ne de serbestlik kalmayacağı öğrendik.

İbrahim Ethem hazretlerinin sultanlığı bırakıp fakir bir hayat sürmesinin sebebinin o şaraptan içtiği için olduğunu öğrendik.

Hallac-ı Mansur’un Tanrı şarabından içtiğini öğrendik.

Mevlana Hazretleri o şaraptan bolca içtiğini öğrendik.

Hiç şüphe yok ki sarhoşa aman vermek gerek.

Sen şimdi gönüller okşayan sevgilinin aşkıyla sarhoşsun; kimi zaman kendinden geçmedesin, kimi zaman başın yücelmede.

Onun has mahmurlarının şarabı gerek ki seni, varlığından tamamen kurtarsın.

Seni varlığından uzaklaştıran şaraptır.

İçeceğin şarap, üzüm şarabı değil, helal şarap olup insan eli demeden yapılmış cennette sunulan şaraptır

Tam sarhoş olan kişi, her ne varsa hepsinden de geçer.

Sarhoş olup da yokluğa ulaştın mı?

Kendinden geçtin demektir; 

Yokluktan baş çekip yücelmeye kalkışma artık.

                                 *

Allah ikisine de rahmet etsin Şeyh Yahya bin Muaz’la Beyazıd 202

Muazoğlu Yahya’dan, o İslam mumundan Beyazıt-ı Bistami pirine bir mektup geldi.

Diyordu ki:

Kutlu, tertemiz şarap içen kişi hakkında din şeyhi ne buyurur?

Otuz yıldır gece gündüz mahmurluğa düşmüş olan baş ne hale gelir?

Beyazıd’dan ona şöyle cevap geldi:

Burada öyle şarap içen var ki

Bir solukta denizi de, arşı da, Kürsiyi de içip sömürdü; 

Artık ne soruyorsun ona?

İçti de daha da var mı diye bağırıyor; 

O kişiyi bilmiyorsan bil; 

Beyazıd’dır (Bistami) o.

Şarap içmeden ne diye elden çıktın? 

Aklı başında geldin, sarhoş olup gidiyorsun.


Eli boş görünüp durmadasın; 

Boş kadehle sarhoşluk satmadasın.

Bu âlemde has canların içmesi için baştanbaşa dolup coşmuş binlerce sır denizi var.

Bir kadeh şarapla sarhoş olduktan sonra denizi nasıl içebilirsin?

Sen gönülleri aydınlatan sevgilinin aşkıyla sarhoşsan, onun buyruğuyla yanar gidersin.

Böyle yapamazsan, varlık, benlik şarabınla sarhoşsun; 

Hani şu sarhoşlar gibi; 

Sarhoşlar nerden yola düşecekler de nerden menzil alacaklar?

Bir makama sahipsen buyruğu uy da yürü; 

Ama sarhoşsan, bir adım bile atamazsın.

Buyruğa uymayan aşıkın derdi olsa bile dermanı yoktur.

                                    ***          
Yaren;
Şarap: 
İçerken ağzında burukluk tadı vererek yüzünü ekşitir, yutunca sarhoşluk verir.
Sofi anlatımlarında bunun etkisini anlatmak için kullanılır. 
Bahse konu olan üzümden yapılan şarap değildir.
Yani seni eleştiren bir sözü duyunca yüzün buruşur, bu söz doğru ise yutarsın, sonra bu sözün faydasını görür zevklenirsin.
Yani ilahi âlemden bir bilgi, bir anlayış, bir görüş bir buyruk gönlüne düşüp ağzına geldiği zaman bunu başkasına söylemeyip yutarsın ya o şarap içmedir.
Peygambere ait bir öyküyü ballandırarak anlatmak boş kadehle sarhoş gibi davranmaktır.
Peygambere ait öykünün manasını anladıysan kendinden geçersin, yani sarhoş olursun.
Sarhoşçasına anlatırsın ki bu anlatımın gönüllere olur, kulaklara değil.

Kulağına bir günde binlerce anlatım gelir ki ilahi olanı bile değersizlerinin arasında kaybolur gider.
İlahi memeden süt emenler doymazlar.
Ağızlarını o memeden çekmezler.

Layık olmayan bu memeden emmesin diye şeriat’tan geçinen adamlara şarap diye bahsederler.
Onlar da haram diye yanaşmazlar.

Ey yaren, bu şarap sevgiliden söz kadehiyle sunulan şaraptır, insan eli deymeden oluşmuş şaraptır..
Âşık olanlara sunulan şaraptır.

Her din yolundaki bilmez bu şarabı, bu aşk şarabıdır sunan da sevgilidir.
Benlikten, varlıklı olmaktan sarhoş oluyorsan Tanrı’ya gidiş yolunda bir adım dahi atamazsın.
Sevgili, seni senden geçirdikten sonra kucağına alır. 
                                          *
RAVLİ

15 Eylül 2023 Cuma

MEVLANA CELALEDDİN RUBAİLER A 1

(S.256) Dünyada, aşk ateşinden (Coşkunluğunda) ıssılıklar (Kendisinin olan bir şeyi yasa sınırları içinde istediği gibi kullanabilen kişiler) var, cefada (Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum) bile aşkın (İçinden gelen değeri yüksek besin) sütü yüzünden yumuşaklıklar var.

O (Şemsi Tebriz'i Hazretlerinin) Ay' (Karanlıkta kalmış, ne yapacağını bilmeyenlerin yolunu aydınlatan) dan, güneş bile uyanırken insanda utanç yok;

Ne de utanmazlık (Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, mahcup olmak) bu.

                                   *

ÇEVİREN VE HAZIRLAYAN: Abdulbaki GÖLPINARLI

Ajans-TÜRK MATBAACILIK SANAİ ANKARA-1982

                                      *

Neler öğrendik;

  1. Allah dostunu aşırı sevmenin ve bağlanmanın, ona hizmet etmenin verdiği zorluklar olduğunu, bu zorluklara severek katlanmanın karşılığında sevilenin özünden gelen besin olan süt ile seveninin hizmet edenini beslediğini, uygunluktan sonra olgunluğa ulaştırdığını, sonrasında davranışlarında serbest bıraktığını öğrendik.

  2. Şems Hazretlerinin yüzünün Ay gibi beyaz, hakikatinin parlak olduğunu, karanlıkta kalmış, kördüğüm olmuş sorunların içinden kolayca çıkılacak çözümleri aydınlatarak görmemizi sağladığı öğrendik.

  3. Şems Hazretlerinin güneşin aydınlatamadığı iç dünyamızı aydınlattığını, sırlar saçtığını, bu haberi duyup da hareketlenmeyen kişinin kendisini onursuz ve gülünç durumda yaşamaya mahkum edeceğini öğrendik.

                                         *

    RAVLİ

Popüler Yayınlar