30 Mayıs 2013 Perşembe

SEVGİLİYE NE ARMAĞAN VERİLİR

Şeyh Ebu-Sait’le sevgilisi. 120

Mihne şeyhi, sevgilisine üç şey, bir hilal, bir külah, bir miktar da şeker gönderdi.

Sevgili, bunu görünce şeyhinden gelen armağanı kabul etmedi.

Getiren hizmetçiye:
Şeyhine söyle dedi, biz bunlardan tamamen geçtik.

Hilal, kan yutmaktan başka bir şey yiyen, eline yiyecek geçen adamın işine yarar.

Ben, daima kan yuttuktan sonra sen de bilirsin ki hilalden kurtuldum demektir.

Şeker, bir içim zehirden başka bir içeceği olana yarar.
Damağımdan bu acılık gitmeyeceğine göre sen de bilirsin ki 
Şeker, haramdır bana.

Külah, başı olana yahut bir kıl kadar olsun başından haberi bulunana yarar.
Gömlek gibi başsız olan adama külahın ne lüzumu var?

Ey hayat!
Senin üç armağanın da senin olsun.
Bana bir şey kâfi, artık ötesini sen bilirsin.

Tanrıya mensup güneşi ele geçiren, ondan başka şeyleri abes (boş) görür.
Sen de aşk sırrının azığını elde ettiysen daima azıksızlıkla iftihar eder, başını yüceltirsin.

Bir an böyle bir başa nail olmayı istersen hiçbir zaman sana, senin başın gerekmez.

*Mümin başı, bedeninden ayrılınca kalabalık bir topluluk, aydınlanır.

Kalemin başını kesmek, pekiyi ve güzel, yerinde bir şeydir.
Yoksa kimse, onun güzel bir yazı yazdığını göremez.

Doğru ve haklı olmayan, çürük ve temelsiz işlerden ayrıldın mı sana doğruluk, insaf, adalet verirler.

Geçiciden vazgeçtin mi, devamlı olan bağışlanır.
Bu işe adamakıllı sahip olman için önce kendi önünden kalkman, yok olman gerekir.

Çünkü sen kendinde oldukça sevgili, eline geçmez.

                                          ***                                      

İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B. YAY. 392

                                            *

Yaren,
On sekiz bin âlemi gezmekten seni ala koyan kendinsin.
Yanlış seçimlerin.

Fazla isteyişlerin, az değerliyi sayısı fazla olunca değerli sanışın, değerliye layığınca değer vermeyişin, zamanı gelince koparman gereken bağlarını koparmayışın, hatta bağlanmaman gereken yere sıkı bağlanman, yani kendini kendin engelleyişin mahrumiyeti getirir.

Başın daha yüce işlerle uğraşması için vücudundan ayrılması gerekir. Yani vücudun aklını devamlı meşgul etmemesi lazımdır.

                                             *  
RAVLİ

Popüler Yayınlar