18 Mayıs 2013 Cumartesi

ALİ VE KARINCA

İlahiname hikâye 4      

Ali hızlı giderken yoldaki bir karıncayı incitti.

Karınca elini ayağını oynatıp çırpınmadaydı.
Ali, karıncanın aczini görünce müteessir oldu.

Ürktü, pek muztarip oldu.
Öyle bir aslan, bir karıncanın halinden perişan bir hale düştü.

Karıncanın kendine gelip yürümesi için bir hayli ağladı, bir çok çarelere başvurdu.
Geceleyin rüyasında gördü.

Mustafa ona dedi ki;
YA ALİ !
YOLDA ACELE ETME.

İki gündür bir karınca yüzünden gökler yasa battı, buna da sebep sen oldun.
Yolculuktan haberin yok galiba ki yoldaki karıncayı incittin.

Öyle bir karıncayı incittin ki hakikatten haberdardı.
İşi gücü Tanrı’yı zikretmekti.

Ali’nin vücudu titremeye başladı.
Tanrı aslanı bir karınca yüzünden tuzağa düştü.

Peygamber dedi ki:
“ Merak etme, dertlenip coşma.
Tanrı indinde yine şefaatçin, o karıncadır.

Yarabbi, Haydar (Hz. Ali) bu işi kasten yapmadı.
Bana bir düşmanlık değil bu “ der.

Ey yiğit er!
Bil ki öyle bir aslanın bir karıncaya karşı şu hale düşmesi, din derdindendi.

Haydar gibi yiğitlikte aslan kuvvetine sahip olan biri bile gördün ya, bir karınca yüzünden nasıl derde düştü.

Ne mutlu o cana ki Hak’tan haberdar oldu, tanrı emrine uydu, o emre göre hareket etti.

Sen tam bir bilgisizlikle yolculuk edersen padişah bile olsan mutlak bir yoksulsun.                                             

Önce bakmalı da sonra yola ayak basmalı.
Çünkü YOLU GÖRMEDEN YOLCULUK EDİLEMEZ.

Görmeden yola ayak basarsan sonunda baş aşağı gelirsin.

Eşekler gibi körü körüne gidersen başka mahlûkattan akıl bakımından üstün ve seçilmiş sayılmazsın.

Yol eriysen ayağını hesapla bas.
Çünkü AYDAN BALIĞA KADAR HER ŞEY HESAPLIDIR.

Eğer fermansız adım atarsan birçok dermansız dertlere uğrarsın.

Burada bir zamancağız adım atar, yol yürürsen mezarında koca bir alemi yürüyüp geçmene lüzum yoktur.

Fakat burada bir an yürüyüp giden, o âlemde yüzlerce cihan aştı saymalı.
Buradaki şaşkınlık bir andan ibarettir ama orada yüzlerce âleme bedeldir bu.

Burada temiz bir halde bugün bir adım attın mı toprak içinde yüz fersah yol aşman lazım değil.

Yazıklar olsun, sen çok bol kârı göremiyorsun.
Görsen bir an bile işten kalmaz, oturup durmazsın.

Bugün adım attıkça her adım başında Tanrı Tapısından gönüller aydınlatan bir hediye bulursun.

Mademki her an böyle kâr, böyle bir sermaye elde etmen mümkün, niçin tembellikle ziyan etmeli?

                                           ***
İLAHİNAME FERİDÜDDÜN-İ ATTAR M.E. B. YAY. 392

                                            ***
İşte böyle yaren,

Yoluna çıkan insanları fakir, garip, yoksul, hasta, aciz diye ezmeye, horlamaya kalkma.

Allah yolunda olan adamları incitme.
Küçük görme.

Bu kişileri sahipsiz sanma, sahibi Allah’tır.
Sahibinin azabından kork.

Tanrı yolu ince düşünceli, hassas, dikkatli olmayı, kalp, gönül gözünün öncelikle görür hale getirilmesini icap eder.

                                        *
RAVLİ GÖNÜL yaz Googleden incelemelisin.
RAVLİ KALP yaz Googleden incelemelisin.

                                         *
 RAVLİ

Popüler Yayınlar