Hintliler bu putu tekrar ele geçirmek için ağırlığının on misli altın vermeye razı oldular.
Padişah, hiçbir suretle putu
satmaya razı olmadı.
Odun yığdırdı, yaktırdı, putu
ateşe attı.
Serkeşin (dik başlı) biri, yakmamalıydı;
Altın puttan iyidir elbet,
satmak gerekti, dedi.
Sultan Mahmut dedi ki:
Kıyamet günü bütün halka
karşı Tanrı’nın,“Azer’le Mahmut’a kulak verin;
Bunların ikisi de birdir.
O put yapardı, bu da put
satardı” demesinden korktum.
Sultan Mahmut, ateşe
tapanların o putunu ateşe attırıp güzelce yaktırdı.
Put yanınca puttaki mücevherat
eridi,
Tam yirmi (20*7.544= İstenen şey bedavaca ele geçti!
Padişah dedi ki: Lat’ın layığı
buydu;
Elde ettiğim şey de Tanrı’nın
bana mükâfatı!
Sen de bütün o putları kır da
put gibi perişan bir halde ayaklar altına düşme!
Sevgilinin şevkiyle puta
benzeyen nefsi yak, yandır;
İçinden bir hayli mücevherler
elde et.
Elest hitabını can kulağınla
duymuştun;
Artık birden ayrılma, biri
ikrar etmeden dönme!
(“ Ben
sizin rabbiniz değil miyim?” Hitabının yapıldığı ruhların da bela (evet) dediğiMeclis (Kalü bela))
Önceden Elest ahdine
bağlanmışsın;
Artık yeter, Bela (evet demeden ayrılma) gelmeden baş çekme!
Mademki evvelce onu ikrar
(dilinle söyledin, kalbinle onayladın) ettin;
Dönüp inkâr etmek doğru bir
şey olur mu?
Ey önce Elest hitabını duyup
ikrar eden, sonra da bu ahdi inkâr eyleyen,
Önce ahdü misakta bulunduktan
sonra nasıl döner, isyan edebilirsin?Çaresiz Tanrı odur, ondan kurtulmanın imkânı yok.
Mademki kulluğunu kabul ettin, vefada bulun (sözünde dur), eğrilme!
***
MANTIK AL- TAYR 2
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Yaren,Değerli olan Tanrı’dır, hiçbir şey onun yerine konamaz.
Hiçbir şey ondan daha fazla hiçbir şeyi sevemezsin.
*
RAVLİ