31 Mayıs 2013 Cuma

EN BÜYÜK ENGELİ KENDİMİZ KORUZ

İskender-i Rumi’nin, Akıllı adamın hikâyesi 127

İskender-i Rumi, bir yere ulaştı; orada tanıdık bir kişi arayıp duruyordu.
Kontrole ait bilen birine öğrencilik edeceği bilgin elde etmek istiyordu.

Cihana padişah olsan, gene bilgiye muhtaçsın:
Bilgiyi elde edersen Zül-Karneyn kesilirsin.( Büyük İskender)

İskender-i Rumi’ye dediler ki:
Burada öyle bir er var ki din hususunda herhangi bir bahiste onunla başa çıkacak kimse yoktur.

Bir bölük halk ona deli der, bir bölük halk da onu olgunluk sahibi bir er bilir.

Evi kale kapısının yanındadır, âlemde yalnızlıkla ün almıştır.

İskender, ona birisini yollayıp çağırdıysa da, o oraya gideni kendisini çağırmaya geleni kovdu.

Padişah elçisi, o adama, kalk, oturma, inada kalkışma, padişah çağırıyor seni.

Bu iş sana ağır gelse bile, git, çünkü Zül-Karyn, cihan padişahı deyince,

O eşsiz er, ağzını açtı da dedi ki:
Ben hürüm; zamane padişahının hükmü altında değilim.

Senin padişahının kul (Sevgi ile bağlanarak hizmet eden) olduğu kişiye ben efendiyim.
Artık onu nasıl sevebilirim ben?

Senin padişahın, kulumuzun kullarındandır, benim, onun kapısına giymem doğru değil.

Elçi gelip adamın dediklerini haber verince, o adı şanı güzel, padişah kızdı, sonra da
Ya delinin biri dedi; yahut da bilgisiz, hiç bir şey bilmez bir adam.

Ben hem Tanrı kuluyum, hem de Tanrı dostu; kim, yüce Tanrı onun kuludur der?

Padişah olsun, yoksul olsun, kimse bana kulumun kullarından diyemez.
Adamın yanına gitti, selam verdi; adam, onun şanına layık bir surette selamını aldı.

Padişah dedi ki:
Tecrübe ve görüş sahibi isen (Basiret), ne diye bana kulumuzun kullarından diyorsun?

Adam, padişahım diye cevap verdi, uzun bir yola düştün, bütün dünyayı çiğnedin de,

Abıhayatı (İçenin ölmeyeceği su) elde etmek, bu surette ölmemek, ebedi hayata erişmek istedin.

*Şimdicik buna istek, dilek derler padişahım; 
İstek, seni yoksullar gibi yollara düşürür.

Yedi iklime ( İnsanların yaşadığı yer) sahip olasın diye yüzlerce ordu topladın.

Bilirsin buna hırs derler işte.
Sen ona beli bağlı bir kulsun.

Hırsa, isteğe kul oldun sen; senin efendinse benim kulumdur.
Hırsla, istekle yırtınıp durdukça benim kulumun kulusun sen.

Emel, arzu, dallanıp budaklanınca ebediliği istemeğe kalkıştı da o yüzden senden abıhayat ( ölümsüzlük) dileğine girişti.

Fakat hırsın da senden dünyayı istiyordu; sana bunca ordu toplattı.

Canı, cihanı dileyen kişinin cana da sahip olmaması bu yüzdendir, cihana da sahip olmaması, bu yüzden.

Canın, cihanın üstüne titreyip durdukça canın da bir pula değmez, cihanda da bir pul etmezsin.

Fakat şu cana, şu cihana kapılmazsan, işte o vakit can da ebedi olarak senindir, cihan da.

İskender’in gözlerinden kanlar aktı.
Gönlünden diyordu ki:

İnsan, bu gamla kan kesilebilir.
Divane değil bu adam; dünyada ondan akıllı bir er yok.

Ruhum, onun sözünden tamamıyla huzura erdi; bu seferden bu ganimet yeter bana.

                                             *
İskender, ölüm korkusundan abıhayatı aradı da gençliğinde ölüp gitti.

İskender set’ tinin hikâyesini ne diye sorar duruyorsun?
Senin settin (Engelin), kendi varlığın; varlığından geçmeye bak.

Varlığın, önünde bir engeldir.
Sen daimi olarak o sette, kendi varlığında kalakalmışsın.

(Kendi yaptığın duvar görünmezdir ama geçilmezdir.
O duvara toslar durursun da bana bir şeyler oluyor ama çevremde kimse de yok, sebep yok, neden böyle oluyor diye şaşkınlaşırsın)

Setinde Ye’cüc de sensin, Me’cüc de sen.
Üc gibi boynunu bir set tutmuş.

Önünden şu perdeyi kaldır; Ücoğlu Unuk’un seni sürükleyen, bağlayan boynuna takılan şu halkayı, boyundan çıkarır, kurtulursan bütün bu üzüntülerden kurtulur, hür olursun.

Yoksa yüz binlerce perde görürsün.
Perde ardında bir bakarsın ki canın çıkıp gitmiş.

Ateşten geçmek istersen, ateş yurdu olan dünyayı görmemen gerek.

Kıl kadar hıyanet (İhanet) edersen ateşten bir dağ, perde kesilir sana; perde ardında kalırsın.

Ateş içinden geçmek, yolun ta kendisiyle tutalım Sıyavûş suçsuz olsun, ne sorarsan onu, ne bahsedersin ondan?

Eğer Tanrı sana hoş göstermeseydi, bir an seni istemezdi.

Halkın baş eğmesi, korkup çekinmektendir; korkup çekinmek olmasaydı doğru bile eğri olur giderdi.

Önünde bunca bela varken sen, kendinden ne istersin?
Bir söyle bakalım.

Bütün dünya düşman olmuş, etrafını sarmış.
Ölümden kork; önünde, sonunda öleceksin sen.

                                     ***
İlahiname Ferideddin-i Atar M.E. B. Şark-İslam klasikleri.

                                       *
Yaren,

İmkân sahibi olsan bile bilgiye, bilgiliye muhtaçsın.
Güç sahibinden daha güçlü olan kimdir? 

Hür olandır.

Dilek sahibi olursan bu isteğe dönüşür, istek hırsa dönüşür, hırs seni öyle bir sevgiyle hizmetine bağlar ki, sen köle, isteğin efendin olur.

Dileklerine ulaştıkça yeni ve daha zor dilekler baş gösterir.

                                                  *
İskender, ölüm korkusuna düşünce içenin hiç ölmeyeceği suyu aradı da gençliğinde öldü. 

Suyu bulmak nasip olmadı.
En büyük engelin kendine kendinsin.

Bu gerçeği görebilirsen yolun açılır gider.

Ahlak bozukluğun, fenalığın, kötülüğün, ara bozman, anlaşmaz oluşun; sadece kendi varlığına bağlı, kendi benliğine ve ben merkezli davranışlarına sebep olur ve böylece kendi gelişmene kendin engel olursun.

Masallarda bahsedilen Kafdağı sensin yani insandır.

Ne kadar yetenekli ve imkânlara kavuşmuş olursan ol, bir isteğe bağlanmışsan özgür değilsin.

Özgür olmayışın seni gerçekleri olduğu gibi görmene engel olur.
Dünya isteklerine çok önem vermek insana acı verir.

Verdiğin önem derecesinde de önüne engeller çıkar.
Korkmak çekinmek yanlış yapmaktan ala kor.

Ölümden kork, etrafın seni öldürmek için sarmışken hayatta kalabilmek için sağlam ve doğru işler yap ki ölümden sonra yaşamaya devam et.

Kork dediysek saklan, pısırıklaş, pasif ol anlamında değil.
Bu şartlar içinde hayatta ve ayakta kalabilmenin yollarını öğren ve uygula.

Ruh sağlığı olmayan yasak koyar.
Yaşam enerjisini doğru kullanamayan erken bitirir.


Bilen, daha iyi ve doğru bilenleri bilmemiz ve onları daima bulmaya çalışmalıyız.

Bunları okuyup da sakın korkan, çekinen, iş yapmaktan kaçan biri haline gelme!

Bu öneriler dikkatli ilerlemen içindir!
İlerleyişinde durmamalısın, kendine gereksiz engellere koymamalısın, bu engelleri yok etmelisin, yoldan geri kalmamalısın!
                                     *
RAVLİ
                                                 
                                   




 



Popüler Yayınlar