Her an âleme yüz binlerce sır miskleri saçıp durmadasın.
Cihanın çevresi, senin
yüzünden güzel kokularla doldu.
Âlemdeki âşıklar, senin
sözlerinle coştular, köpürdüler!
Gâh doğrudan doğruya aşktan
dem vur.
Gâh uşşak perdesine dokun.O perdeden ses çıkar!
Şiirin, âşıklara sermaye
verdi.
Onlara daima bu kârı
bağışladı.
Nasıl nur, güneşte
hatmolmuşsa (Sağlamlaşmışsa) Mantık al tayr’la
kuşların makamları da sende hatmoldu (Sağlamlaştı).
Bu kitap, hayranlık yolunun
makamları mıdır, yoksa perişanlık divanı (Dağınık
topluluk) mıdır?
Bu divana (Topluluğa) dert
sahibi ol da (İhtiyaç olarak önemse) gir.
Canını siper et de bu meydana
öyle gel!
Bu meydan, öyle bir meydandır
ki burada can bile görünmez olur.
Hatta meydan bile gözden
kaybolur, görünmez!
Böyle bir meydana dertsiz (Kendine üzüntü konusu yapmadan) gidersen sana o
meydandan bir zerre toz bile yüz göstermez!
Dert düldülü (Atı) adım attı
mı sen de yürü, adım atarsan daima muradının üstüne ayak bas!
Muratsızlık (İsteklerin bağlayıcılığından ve baskısından kurtulmadıkça)
sana gıda olmadıkça şaşkın gönlün nasıl dirilir ki?
Dert sahibi ol ki derdin,
sana dermandır.
İki âlemde (Madde ve mana) de can ilacın, derdindir.
Ey yol eri!
Kitabıma şiir bakımından yahut
ululukla bakma!Defterime dertle bak da hiç olmazsa bendeki yüz dertten birine inan!
Devlet topunu, bu kitaba
dertle bakan kişi çeler, ta huzura kadar sürer götürür!
(Kitaptaki
açık ve gizli yol göstermeler, yol aydınlatmalar Tanrı huzuruna varana kadar
kılavuzluk eder, yolu bulmamıza yardım eder.)
Zahitlikten de vazgeç,
saflıktan da.
Dert lazımdır, dert.İş düşkünlüktedir.
(İhtiyaç duymak, çok önem vermek, çok değer vermek)
Kimin derdi varsa dilerim
dermanını bulmasın.
Kim derde düşer de derman
ararsa dilerim gebersin, yaşamasın!(Arayıştan, ilerlemekten, gelişmekten, önemsemekten, olgun olmak isteğinden vazgeçerse yaşamının anlamını kalmaz)
Erin susuz kalması, yemekten
ve uykudan kesilmesi lazımdır.
Öyle bir susamalı, öyle bir
susuz kalmalı ki (İçi yanması) ebediyen suya
erişememeli!
Bu çeşit sözden bir koku bile
almayan (Sözün değerini bilmeyen, anlamayan),
âşıklar yolundan bir kıl bile elde edememiştir.
Kim bunu okuduysa iş eri
oldu.
Anlayansa muradına erişti,
dileğini buldu!
Suret ehli (Görünüşe değer veren), benim sözlerime dalmış
boğulmuştur (Ne demek istendiğini anlayamamıştır).
Mana ehliyse tam benim
sırlarımın eri olanlardır.
Bu kitap, zamana bir
ziynettir (Mücevher).
Hem geri kalanlara nasip
vermiştir, hem de ileri gidenlere!
Buz gibi donmuş kalmış bile
olsan bu kitabı gördün mü ısınırsın.
(Akıcı,
besleyici, hayat veren, geliştiren olursun)
Bu kitap ateş gibidir,
perdelerden bir hoşça çıkmış görünmüştür!
(Sırlar,
isteklilerin gözlerinin görebileceği, rahatça
anlayabileceği hale getirilmiş)
Nazmımda şaşılacak bir hassa
(Özel bir nitelik, güç, kuvvet) vardır.
Çünkü her an biraz daha fazla
ihsanda (Karşılık beklenmeden yapılan iyilik)
bulunur.
İhsanı, her an biraz
fazlalaşır!
Müyesser (Kolay) olur da
birçok defalar okursan şüphe yok, her defasında sana daha hoş gelir.
Nâz ve naîm (Refah ve bolluk) içinde yetişen ve evde kapalı bulunan
bu gelinin duvağı, yüzlerce eziyet çekilmedikçe açılmaz.
Bundan sonra da kıyamete
kadar benim gibi kendinden geçmiş biri çıkıp da sözü, bu çeşit kaleme alamaz.
Bu tarzda bir kitap meydana
getiremez.
Ben hakikat denizlerinin
incisini saçmadayım.
Söz, bana verilmiştir, ben de
hatm olmuştur (Kuvvetlenmiş), nişanı da işte!
Kendimi bir hayli övsem de bu
övüşümü kim takdir eder?
Fakat bir insaf ehli (Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet) çıkarsa
kadrimi bilir (Değerimi, itibarımı, şerefimi, rütbemi,
derecemi), anlar.
Çünkü dolunayımın, nurum
gizli değildir ki!
Halimi birazcık gizli
söyledim ama sözden anlayan, şüphe yok ki insaf eder, hak verir bana!
Halkın başına öyle
mücevherler saçtım ki ölsem gitsem bile yine kıyamete kadar diriyim!
Hesap gününe kadar halkın
dilinde anılıp duracağım.
Bu armağan bana yeter.
Bu dokuz daire, yerlere
dökülse bu kitabın bir noktası bile eksilmez!
Bu kitap, birisine yol
gösterdi mi önünden perdeyi kaldırır.
Bu armağan yüzünden huzur
alemine varınca da dua edene söyle:
Beni ansın, hatırlasın!
Dostlar, ben size bu gül
bahçesinden güller saçtım.
Siz de beni hayırla anın!
Herkes nasılsa kendisini öyle
gösterdi, bir eyyam cilvelendi (Güzel biri hoşa gitmek
için hareket etti), tezce gelip geçti.
Hâsılı (Ortaya çıkan) ben de geçip gidenler gibi can kuşunu,
uyuyan kişilere cilvelendirdim.
Uzun bir ömür zarfında uyumuş
bile olsan bu sözle, sırlara erersin, bir an olsun gönlün uyanır.
Şüphe yok ki ben işimin
düzene gireceğini biliyorum.
Elbette benim derdim de
biter, dermanım da.
Nice zamandır kendimi mum
gibi yakıp yandırdım da bu suretle mum gibi bütün bir cihanı aydınlattım!
Beynim, içimin dumanıyla
kandil konan yere döndü.
Ben sönmez bir kandilim.Niceye bir kandillik işiyle uğraşacağım?
Gündüzleri yemeden kesildim,
geceleri uykum kalmadı.
Gönlümün ateşi yüzünden
ciğerimdeki su bitti!
Gönlüme dedim ki:
A çok söyleyen, ne vakte
kadar söyleyeceksin?Sus, sırları ara aktar!
Dedi ki:
Ateşlere gark oldum, beni
ayıplama.Söz söylesem yanıyorum!
Can denizim yüz türlü
coşkunluklar gösterip köpürmede, nasıl tahammül edip susayım?
Bununla kimseye övünmüyorum,
ancak kendimi bununla oyalıyorum!
Gönlümde bu işin bir derdi
yok değil, var, ama niceye bir söyleyeyim?Bu işin eri değilim ki!
Bunların hepsi aslı olmayan
masallardan ibarettir.
Erlerin işi
benlikten kurtulmadır.
Bu beyhude (Yararsız,
anlamsız) şeylerle oyalanan gönülden ne çıkar ki?
Zaten söz eskimiş, yıpranmıştır!
Derhal can terk etmek, bütün
bu beyhudelerden istiğfar ( Tanrıdan suçlarının bağışlanmasını dilemek) eylemek
gerek!
Can denizi niceye bir coşup
duracak?
Can feda etmek ve susmak
lazım artık!
***
MANTIK AL- TAYR 2
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
Daha iyi anlamak için:
RAVLİ SUSMANIN
DEĞERİ
RAVLİ SÖZ VE ÖZ
RAVLİ TANRI
ERLERİNİ ÖĞÜŞ
RAVLİ VASİYET
RAVLİ ÇARESİZLİK
RAVLİ GÖZYAŞI
RAVLİ MELEKLERİN
KAPIŞTIĞI PARA
RAVLİ ELDEN TUTMAK
RAVLİ TANRIYA
YALVARIŞ
RAVLİ SATIN ALMAK
VE SATMAK
RAVLİ SÜLEYMAN VE
KARINCA
RAVLİ KİRLERİN
GÖRÜNECEK YERE ÇIKMASI
Yaz Googleden bu hikâyeleri okumalısın.
*
RAVLİ