7 Mayıs 2013 Salı

CENNETTEN DAHA İYİ NE VAR

Ebu Aliyy-i Tusi, zamanının piriydi.
Tanrı tapısının yolcusuydu, tam bir erdi.

Bu yolda onun eriştiği nazü naime (Bolluk ve rahatlığa) bilmem başkası erişmiş midir?

Dedi ki:
“ Yarın cehennemdekiler, zarı-zarı ağlayarak Cennet’te kilerine sorarlar:

Cennetin güzelliğinden, zevkinden, vuslat ahvalinden bize de haber verin, ne haldesiniz?
Söyleyin!

Cennettekiler hep birden derler ki:
Şimdi gözümüzden cennetin güzelliği, zevki kayboldu.

Çünkü Tanrı’nın cemali güneş gibi doğup da cennetten yüz gösterince, o cemal (Tanrı’nın yüzünü göstermesi), doğup bize yaklaşınca sekiz cennet de utancından karardı gitti.

O cana canlar katan güzelliğinin nuru ile cennetin ne adı kaldı, ne sanı!
Cennettekiler, böylece hallerini söyleyince cehennemdekiler de şöyle cevap verirler:

Ey cennetten, cennetin nazü naiminden kurtulanlar, iş dediğiniz gibidir, dediğiniz gibi!

Çünkü biz kötü bir yerdeyiz, tepeden tırnağa kadar ateşlere gark olmuşuz.
Fakat sevgiliden ayrıldığımızı, onun yüzünü göremeyeceğimizi,

Ondan ayrı düştüğümüzü, öyle bir lezzetten mahrum kaldığımızı anlayınca, şad (neşe) olmayan gönlümüz, hasret ateşine öyle bir yandı ki cehennem ateşi bile aklımızdan çıktı”

                                            *
Bu ateş, bir yere düşer de arayı yakar yandırırsa orada cehennem ateşinin tesiri mi kalır?

Kim yola düşer de bu hasrete uğrarsa zevke mi, sefaya mı dalabilir?
Hasrete düşmen, ah etmen, yaralanman gerek.

Yaralarla rahat ve huzur zevki bulman gerek!
Bu konağa yaralanır da gelirsen, ruh hareminin mahremi (Ruh âleminin sırları görürsün) olursun.

Yaralıysan âlemden dem vurma (Dünya âleminden bahsetme).
Yaralarını dağla, sesini bile çıkarma!

                                   ***
MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                    ***
Hasret: Ele geçirilemeyen veya elden kaçırılan bir nimete üzülüp yanma, iç çekme, inleme, üzüntü, iç sıkıntısı, keder, zahmet, eseflenme, göreceği gelme, özleyiş

Ah etmek: (RAVLİ AH ETMEK yaz Googleden oku)

Neler öğrendik:

1.   Cennetin güzelliklerinden çok daha güzel olan Tanrı yüzünü görmenin olduğunu öğrendik.

2.   Ne dünya ne de ahret isteğinde olmayıp Tanrı yüzünü görmek için kendimizi yönlendirmemiz ve amaç haline getirmemiz gerektiğini öğrendik.

3.   Tanrı yüzüne özlem duyup görmek ve bulmak için olan, bu yola koyulanın dünya âleminde başına ne gelirse gelsin sesini çıkarmadığını, önemsemediğini öğrendik.

                                             *
RAVLİ TANRI YÜZÜ yaz Googleden oku.

                                              *
RAVLİ

Popüler Yayınlar