5 Mayıs 2013 Pazar

MAZUR

Vasıti, perişan bir halde gidiyordu, hayretlere düşmüş, hayretten aklı başından gitmişti.

Gözü, Yahudi maşatlığına (Mezarlık) ilişti, sonra bir de ileriye doğru baktı.

Bu Yahudiler, dedi, tamamıyla mazurdur (Mazeretli), fakat ne çare ki bu, kimseye söylenemez.

Vasıti’nin bu sözünü anlamak, kadı’nın (Yargıç) harcı değildi.
Bu sözü inkâr etti, razı olmadı, böyle bir şey olmaz dedi.

Vasıti dedi ki:
Bu ziyankâr kavim, senin hikmetince mazur (Mazeretli) değilse bile gökleri yaratan Tanrı’nın hükmünce şimdi, hepsi de yolda mazurdur.

Sen yürü, onlar gibi yola düş de seni de mazur tutsun!

                                    ***
MANTIK AL- TAYR 2 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                     ***
Mazur görmek: Yaptığı bir yanlıştan ötürü bağışlamaktır.

Doğru ve ilk kaynaktan bilgi almadan, etken durumda görev alan veya verilen kişi sorumluluk alacak donatıda olmadığından, yanlış yapma olasılığı olacağından mazur görülmelidir.

Bilgi veren kişilerin kişisel veya toplumsal çıkar önceliğinde Tanrı sözlerinin, bir kısmının söylenmesi, bir kısmının gizlenmesi, bir kısmının da yorumlanma yanlışlığından dolayı birbirini doğrulayan ve destekleyen bütünlük sağlayamacağından kişilerin yanlış kararlar ve uygulamalar yapabilirler.

Bütün garipliklerin, tuhaf durumların, gerginliklerin, geçimsizliklerin, görgüsüzlüklerin, gücenmelerin doğru bilgi akışı olmadığından kafa karışıklığı olur ve sonuç olarak da ince, güzel şeylerin zevkine varamaz, değerini ölçemez duruma gelinir.

Görmediği halde Tanrı’ya ve onun peygamberine inananların temiz ve ilk kaynaktan bilgi alamadıklarından yapacağı yanlışlıkları mazur görmek gerekir.

Tanrı inancı sevinç bir hoşluk vermiyorsa bir yanlışlık, bir eksiklik, bir yanlış anlatma veya anlama var demektir.

Yahudi mezarlığında yatan ruhlarla konuşma becerisi olan Vasıti, dünyanın kandırmacılından kurtulmuş, hakikati olduğu görecek duruma gelmiş orada yatan kişilerin “ Bize böyle anlatmadılar, öğretmediler, böyle anlamadık” şikâyetlerini görüp Tanrı’nın onları mazur göreceğini söylemiştir.

Yaren,
Tanrı inancına çıkarlar bulaştırıldığı zaman kişinin gerçeği olduğu gibi görmesine engel olmak üzere perde koyar ve o kişi artık sanılarla gitmeye, gittiği yolun da doğru olduğunu sanır ve çevresini etkileyerek kendi inancının doğru olduğunu onaylatmaya çalışır.

Tanrı tapısı temiz, doğru, yiğit kişiye kapısını açar.
Kapıdan içeri girmedikçe doğruyu olduğu gibi göremeyiz.

Bu satırları okuyan yarenlerin inşallah suçları bağışlanır, hakikati olduğu gibi gören ve gösteren kullardan olmasını kolay kılar.

Amin.

                                                *
RAVLİ

Popüler Yayınlar