30 Mayıs 2013 Perşembe

ÇOCUKLUKTAN GENÇLİĞE NASIL GEÇİLİR

Ay ve ayın güneşe çektiği iştiyak (özlem)   122

Ay dedi ki:
Ben güneşe olan aşkımla âlemi ebediyen nurlara gark edeceğim.

Ona dediler ki:
Sözün doğruysa gece gündüz durmadan koşmalısın da

Nihayet ona ulaşmalısın.
Ona ulaştın mı da onda yok olursan, varlığın görünmez artık.

O zaman onun ışığı ile parlarsın.
Onun yüceliği, varlığını ortadan kaldırır.

İşte o vakit onun nuru ile göründün mü halk, yüzünü görmek için koşuşturur.

Herkes parmağıyla birbirine seni gösterir.
Herkes, gözünü sana diker.

Ne oldu da ay, güneş önünde ışık vermede, görünmededir?
Der.

Bir âşık, pervasızca yok olmuştur da toprağın arda kalan kısmından görünmüştür.

Birisi, kendisini nura atmış, yakıp yandırmıştır da bir müddet ayrılıktan sonra buluşmaya kavuşmuştur.

Ayın on dördü bile o kadar güzelliği ile yine hilal halindeki noksanlıktan yardım görür.

On dördüncü gece kendisini bezemiştir, bu meydanda.
Fakat kimse ona dikkat etmez, kimse onu göstermez, çünkü o, kendisini görmededir.

Fakat hilal haline geldi, yeni ay oldu mu herkes ona göz diker.
Sen de varlığına bağlı oldukça bitmez tükenmez belalara çatarsın.

Fakat gönlün, yokluk diyarında konakladı mı insanların benlik ve varlık pisliğinden temizlenir, arınırsın.

Yaradan yerine insanların oluşturdukları şeyleri sevmeye, değer vermeye alıştın mı?

Çocukluktan çıkıp yetişkin olamazsın, er olamazsın.

                                          ***                                      
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B. YAY. 392

                                            *
Yaren,

Yok, olmak sana korkutucu gelebilir.
Bu yok oluşu şöyle anlayıp algılamalısın.

Sen dağ başında buz olduğunu düşün.
Güneş vurdu eridin su oldun.

Su aşağıya doğru akar.
Sen aşağıya doğru gidersin.

Peki, yücelere çıkmak istersen kendini rüzgâra teslim etmen gerekir. Rüzgâr seni buhar yapıp, üzerinde ki başka maddelerden arıtarak alır, yüce dağları sana aştırır, lazım olan yere yağmur olarak yağdırır.

Kar, buz, yağmur, buhar hangisinde olduğunu düşün.
Ey yaren yok olmak dediğimiz kendini susamışlara ulaşmak için, yararlı olmak için,  kendini değişime yönlendirmektir.

                                          *
 RAVLİ

Popüler Yayınlar