29 Mayıs 2013 Çarşamba

KIZ ÇIKMAZSA

Aldığı kızı, kız bulamayan adam 110                   

Bir adam, güzel bir kız aldı.
Fakat mührünü yerinde bulmadı.
Onu bozuk görünce, kız olmadığını anlayınca,

Bir de baktı ki kızın bütün bedeni gül suları gibi terlere batmış; gül gibi elbisesi yerine canını yırtıyor.

Adam, kadını utancından o halde görüp o gönül darlığıyla ölüm korkuları geçirdiğini anlayınca,

Onun utanmasından gönlü burkuldu, illetini sıhhat saydı.
Dedi ki:

Senin şu sırrını açarsam imansızım.
Anan bile bu sırdan haberdar olmaz, babanın nerden haberin olacak?

*İnsanoğlu ayıptan kurtulmuş değildir.
Sende de kazara böyle bir ayıp varmış, olur, ya.

*Fakat ben onu örteyim de Tanrı da benim ayıbımı örtsün.
Çünkü benim ayıplarım, senin ayıplarından çoktur.

Gönlünü hoş tut.
Artık bunu anma.
Bir daha bu söz, hatırına bile gelmesin.

Ertesi günü gelip bu hal geçince o altın kanatlı kuşun kanatları döküldü.
Öyle bir hastalanış hastalandı ki bir günün içinde yüzlerce derde uğradı.

İliği, damarı, çenk gibi feryat içinde kaldı.
Bütün içi, hurma gibi kemikten ibaret kaldı adeta.

Kocası, onun altın gibi sararmış yüzünü görünce bir doktor çağırdı.
Kadında hal nerde?

Dermandan bir zerrecik eser bile yoktu.
Her an yüzünün sararması artıp duruyordu.

Kocası, gizlice dedi ki:
Kendini gencecikken öldürdün.

Gizlememi istiyorsan gizledim, örttüm.
Bu işi hiç söylemiyorum.

Benim de haberim olmamasını istiyorsan hiç olmamış say.
Neden bu gamla bu kadar zahmetler çekmedesin.
Bak, nihayet bu derecede hastalandın işte.

Kadın bunun üzerine dedi ki:
Ey temiz ahlaklı eş!
Senin gibi bir adamdan iyi sözden başka bir söz çıkmaz.

Sen sana layık olan sözü söyledin, layık olan işi işledin.
Benim derdimi çektin.

Çaresiz kalmıştım, benimle dertlendin.
Fakat ben, bu utangaçlıkla ne yapacağım?

Anlıyorum ki sırrımı biliyorsun.
Suçumdan haberin var.

Artık benim yolumdaki bu ateş nasıl yatışır, nerden savuşur?
Bu söyleri söyleyip utanmadan da habersiz bir hale geldi.

Günü karardı, hali değişti.
Elindekini verdi, bağışladı.

Hiçbir şeyi kalmayınca da canını teslim etti gitti.

*Bir damla bütünlük denizine ulaşır, gark olursa neden gamlanır da başına topraklar saçarsın?

*Bu dert yüzünden damla gibi başsız, ayaksız bir hale gelme.
Katranın denize ulaşması daha doğrudur.
 
                                         ***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B. YAY. 392


                                           *
Yaren,

Utanç duyduğun yanlışlığını başkaları örtse bile sen hep hatırlayacağın için utanırsın.

Her hatırladıkça yeniden üzülürsün.
Tövbe eder, tövben Allah tarafından kabul edilirse, Allah o yanlışlığı siler.

Yani sadece tövbe edeni değil bunu bilen herkesin hafızasından siler.

                                              *
İnsan, yaptığı suçların ancak binde birinin farkındadır.
Bütün kötü işlerimi, suçları örten Allah bilir.

Önce iblis ustamdı.
Sonra o benden faydalandı!

Cenabı Hak yaptıklarımın hepsini gördü ama seyretti.
Ki, rüsva olmayayım.

Tekrar rahmet edip elimden tuttu.
Tövbeyi nasip etti.

Her ne yaptıysam yok edip örttü.
Beni ibadete yaklaştırarak sevindirdi.

Süsen ve selvi gibi beni hür eyledi.
Devlet ve baht ile gönlümü sevinçli kıldı.

Adımı temizler defterine yazdı.
Akıbetimi, cehennem iken cennet eyledi.

Bir Ah çektim, ahım ip olup beni düştüğüm kuyudan kurtarmak için sarktı.
İpe tutunup dışarıya çıktım.

Bu çıkışta ferahlayıp kurtuldum. 
Kuyudayken güçsüz olmuştum.

Şimdi bütün âlemden bol oldum.
Ey Rabbim, şükür ve iyiliğine karşı borçlu olmak sana yaraşır. Ansızın beni gamdan uzaklaştırdın.

Saçımın her bir teli, bir dil olsa da yine şükrünü anmaya yeterli olamam.

MESNEVİ-İ ŞERİF 5. CİLT 2315-2320 BEYİTLER
İSLAM KILASİKLERİ M.E.B..

                                          *
RAVLİ

Popüler Yayınlar