30 Mayıs 2013 Perşembe

KENDİNİ VÜCUDUNA HAPSETME

Tanrıya bir sır söyleyen meczup 118

Bir meczup vardı.
Onu bağlamışlardı.
Dudaklarını oynatıp Tanrıya gizlice bir şeyler söylüyordu.

Birisi, o yüce sırrı anlamak için dudağına kulağını dayadı.

Tanrıya diyordu ki:
Bu senin divanen bir müddettir, seninle bir evde oturmadaydı,

Eve onunla beraber sığmadın.
Evde ya sen oturmalıydın ya o.

Hükmüne uydum, evden çıktım işte.
Mademki sen varsın, ben deli gitti artık.

*Bu mezhepte bundan başka yol yok. ‘’BİZDEN’’den’’BEN’’ den daha beter bir şirk ve günah olamaz.         

Oğul, bu daracık evden çık.
Yükün ağır, eşeğin de topal.

Pılını, pırtını topla da buradan mekânsızlık âlemine göç.
Aşk burakına (Allah yanına kadar götüren at) bin, sür!

Aşk yükünü ancak can beygiri çeker.
Fakat ebediyet meydanına varmaya imkân yok, kolay değil bu iş.

Bu kapıya kapılan da padişah, belki ansızın seni, kendi hasları (seçkinleri) arasına alır, kendine yaklaştırır; olur ya.

*Ancak senin, bu kapıda bulunman gerekir.
Başka türlü olamaz, başka yolu yoktur.

Bu kapıda bulunursan elbette padişahın yakınlığına erer, makbullerinden olursun.

                                          ***                                      
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B. YAY. 392

                                               *
Yaren; 

Meczup veya divane dediğimiz kişileri aklını başından kaçırmış olarak değerlendirme.

Halkın sanal değerlerinden kendini kurtarmış, gerçeğe ulaşmış kişilerdir.
Halkın çok çeşitli olduğunu bildiklerinden, halka bulaşmak istemezler. Çare olarak deli, divane, meczup elbisesi içine girerek halktan rahat ederler.

İlim-el-yakın; doğrusunu bilerek, okuyarak öğrenilen kesin bilgidir.(bilgi ile)

Doğru bilgilere ulaşarak, kendi davranışlarını eleştiri yaparak yanlışların farkına vararak huyunu düzeltme yoluna girersin.

Bu görünen âlemden kirlendiğin ve yanlışı doğru olarak kabul ettirilenlerin açığa çıkması ve din ölçülerine göre öne çıkartılıp, farkına varma sağlanır.

Bulandırılmış, karıştırılmış, yanlış beğendirilmiş olanları gözden geçirip, aklın doğru seçim yapabilen, yorumlayabilen hale gelir.

(Özeleştiri yaparken suçlama batağına düşmemeye dikkat et)

Temizlenme ve düzenlenme çalışmaların yapıldığı dilimdir.
Allah’ın huzuruna varmak için ilk kişisel çalışmalardır.

                                              *     
Ayn-el-yakın; kendisini göz ile görmüş gibi tereddüt etmeden inanmak.
(Bilgiyi bir görüş haline getirerek yakınlaşma)

(Hakkı kendisinde bulması)
(aklın bilinçli olmadığı bir zaman mesela uykuda Hakkın kendini göstermesi ile görerek şüphelerden kurtulmak, çünkü her akıl bunu anlayamaz, kavrayamaz, görüş yeri gönül aynasıdır.)

İnandıklarının üretilen bir hayal olmadığını, doğru yolda olduğunu, var denenin gerçekte var olduğunu gizlenen âlemden perdeleri kaldırarak sana gösterirler.

Bu gösterimler kişiye özeldir ve kendinde olmadığın zaman örnek; uykuda olur.

Bu gördüklerin unutturulur çünkü bu yolu bilmeyenlere anlattığın zaman senin delirdiğini sanırlar.

Kalben bağ kurduğun büyüklerimiz yardım ederek seni Allah’ın huzuruna hazırlarlar.

Allah’ın huzuruna varman için yardım gördüğün ileri safhadır.

                                                  *
Hakk-el-yakın; Birliğe ulaşmış kimselerin güveninin ve inancının eminlik oluşturarak öz güveni kazanması.(vahdet)

(bu bilgiyi kendisinin gerçekleştirmesi)
(kendinin tüm özelliklerini Hakkın özellikleriyle bütünleşmesi, yani kişisel özelliklerinin yok edilmesi)

(Bu yere Allah’ın seçtikleri ulaşır.)
Artık Allah’ın huzuruna hazırlığın tamamlanmıştır.

Birlik ruhunu almış ve yaşamına katmışsındır.
Yaratanın sevdiği diğer büyüklerimiz gibi hazırlanmışsın.

Kapıdasın.
Gir kulum hitabına çok yaklaşmışsın.

Takdir Allah’ın.
Bu kapıdan büyüklerimiz dâhil eksikliklerini tamamlamadan defalarca döndürülmüş ancak yine o kapıda o hitabı duyana kadar vazgeçmemişlerdir. 

                                                    *
 RAVLİ

Popüler Yayınlar