Kılıçla kafasını kesecekti,
tam o sıralarda hırsızın karısı, adama bir parçacık ekmek verdi.
Hırsız, kılıcını alıp gelince
bir de baktı ki adamın elinde ekmek var.
“ A adam olmayan kişi, bu
ekmeği kim verdi sana?” dedi.
Adam:
“ Kadın verdi” diye cevap
verdi.
Hırsız bu cevabı duyunca dedi
ki:
“ Seni öldürmek bize haram
oldu.
Çünkü bizim
ekmeğimizi yiyene kılıç çekmeyiz.
Ekmeğimizi yiyenden
canımızı esirgemeyiz.
Hal böyleyken ben nasıl olur
da onu öldürür, kanını dökerim?
Ey beni yaratan!
Bu yola girdim gireli sofrandayım.
Senin ekmeğini yeyip duruyorum.
Bir kimse, bir
kimsenin ekmeğini yedi mi ona hakkı geçer,
o da o hakka adamakıllı riayet eder!
Sense yüz binlerce cömertlik
denizinin sahibisin senin ekmeğini çok yedim, hukuk gözet!
Ey âlemlerin Rabbi!
Acizim, kanlara gark oldum,
karada gemi yüzdürdüm!
Elimi tut, feryadıma yetiş!
Ne vakte kadar sinek gibi
ellerimi başıma götürüp durayım?
Ey suçları bağışlayan, bana
özürler öğreten Tanrım, bunca yandım, beni yakıp da ne yapacaksın, ne istersin
benden?
Hararetinle kanım kaynamada,
adamlıktan dışarı ne işler ettim, ört onları Yarabbi!
Ben, gafletle yüzlerce günah
ettim, sen karşılık olarak yüzlerce rahmetlerde bulundun.
Padişahım, bu yoksul kula
bak, kötülüklerimi gördüysen onlar geldi geçti, onlara bakma da aczime,
feryadıma bak!
Bilmedim, yanıldım, sen
bağışla.
Şu gönlüme, şu dertli canıma
acı, affet!
Gözlerim aşikâre ağlamıyor,
yaş dökmüyorsa canım, gizlice ve iştiyakla (Özlemle)
zarı-zarı ağlamada.
Ey Yaradanım!
İyilik de ettiysem kendime
ettim, kötülük ettiysem kendime!Himmetteki (Çalışıp çabalama, gayret) kusurumu affet!
Hürmetsizliklerime kalma, onları mahfeyle!
Kendime müptelayım, senin de
hayranınım.
İyiysem de seninim, kötüysem
de senin!
Sensiz yarı bir cüzüm (Parça).
Lütfet de bana bir bak, bana
bir bakarsan kül kesilirim.
Bir kerecik şu kanlarla dolu
gönlüme bak, bütün bu dertlerden, musibetlerden çek çıkar, kurtar beni!
Bir kerecik “ Benim adam
olmayan kulum” desen kimsecikler izimin tozuna erişmez.
Ben kim oluyorum ki sana
karşı adam olacak, adamlık taslayacağım.
Senin adam olmayan kulun
olayım, bu da yeter bana!
Nasıl olur da ben, senin
yüzün kara kulunum diyebilirim?
Ben senin köpeğine yüzü kara
bir kul kesilmişim!
*Belimde senin kulluk kemerin
(Sevgiyle bağlanıp hizmet etmek),
Habeş kullar gibi dağınla
dağlandım, senin kulun olduğuma nişanem var!
*Senin yüzü kara kulun
değilsem neden bu devlete erdim, neden makbul oldum ya?
Sana yüzü kara bir kulum da
ondan gönlüm aydın!
Kulluk nişanesini taşıyan bu
kulu satma, kulağıma bir kulluk halkası tak!
Ey eşi benzeri olmayan Tanrı!
Bu bir avuç topraktan ibaret
yoksula lütfettiğin hil’atler (Süslü elbise),
sırf senin insanının feyzidir (Artan, coşan kaynak).
Tanrım!
İhsanından kimse ümit kesmez,
mahrum kalmaz.Kulağıma tattığın halka, bana vurduğun dağ ebediyen yeter, bunlar kâfidir bana!
Kimin yüreğinde derdin var da
bu dertten hoşnut değilse neşe yüzü görmesin.
O senin adamın değildir!
Ey derdime derman olan Tanrı!
Bana bir zerre dert ver,
senin derdin olmazsa canım, ölür gider!
Kâfire küfür gerek, dindara
din.
Attar’ın gönlüne de derdinden
bir zerre!
Yarabbi!
Benim Yarabbi deyişlerimi
bilr, duyarsın, geceleri çektiğim yaslarda benimle berabersin.
Yasım haddi aştı, bana bir
neşe, bir sevinç gönder, karanlıklar içindeyim, bir nur yolla!
Bu yasta sen yardımcı ol.
Kimsem yok, elimden sen tut!
Bana Müslümanlık nurundan
lezzet ver.
Karanlıklara mensup nefsimi
yok et!
Bir gölge içinde kaybolmuş
bir zerreciğim.
Varlıktan bir sermayem yok!
O güneşe benzer tapıdan
istemekteyim.
Belki o ziyadan (Işık, aydınlık) bana bir zerre gibi sıçrar, el çırpar,
neşelenirim!
Artık buradan çıkayım.
Önümdeki o aydınlık âleme
dalayım.
Canım dudağıma gelmedikçe ne
çeşit olursa olsun, bir gönlüm vardı, bana yoldaşlık ederdi.
Fakat can verirken senden
başka kimsem yok.
Son nefeste canıma sen yoldaş
ol!
Yerim, benden hali kalınca
(Ayrılınca) yoldaşım olmazsa vay bana!
Ümidim var, elbette bana
yoldaşlık edersin.
Dilersen kadirsin (Tükenmez kudret) buna Tanrım!
***
MANTIK AL- TAYR 1
Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)
***
RAVLİ