9 Mayıs 2013 Perşembe

HİÇİN ASLI YOKTUR

Bir padişahın ay gibi güzel bir kızı vardı; bütün âlem, ona âşıktı, herkes onun aşkıyla kendini kaybetmişti.

Fitne, daima uyanıktı.
Çünkü onun yarı uykulu gözleri sarhoştu.

Yanağı kâfur gibi bembeyazdı, saçları misk gibi simsiyah.
Abıhayatın dudağı, onun dudaklarına susamış, kupkuru bir hale gelmişti.

Güzelliğinin bir zerresi görünse akıl bile akılsızlıktan rüsvay olur giderdi.
Şeker, dudağının lezzetini bilseydi utanır, erir, kendisinden geçerdi.

Rastgele oradan bir yoksul derviş geçiyordu.
Birdenbire gözü, o yoksul zavallıya vermişti.

O ay yüzlü dilberin yüzünü görünce elindeki bir dilim ekmek düşüverdi.
Kız yoksula bakıp güldü, ateş gibi yürüdü, geçip gitti.

Kızın gülüşünü de görünce yoksulun gözlerinden kan ırmakları boşandı!
Elinde yarım bir ekmek, bedeninde yarım bir can vardı.

Bir anda bu iki yarımdan da temizleniverdi!
Ne gece kararı vardı, ne gündüz.

Ağlayıştan, yanıştan söz söylemeye mecali kalmadı.
O padişahın gülümsemesini andıkça, hatırladıkça, bulut gibi göz yaşları döküyordu.

Hülasa yedi yıl bu aşkı çekti; kızın mahallesindeki köpeklerle düşüp kalktı.
Kızın hizmetçileri, tamamıyla bunu duydular, anladılar.

O sitemkârların hepsi de yoksulun başını mum gibi kesmeye karar verdiler.
Kız gizlice yoksulu çağırıp:

“Senin gibi birisinin bana eş olmasına imkân yok.
Sana kastediyorlar; öldürecekler, kapımda durma, yürü kaç” dedi.

Yoksul dedi ki:
“ Ben, seni görüp sarhoş olduğum günden itibaren canımdan el yudum.
Benim gibi yüz binlerce kararsız aşıkın canı, senin cemaline her an feda olsun!

Mademki beni suçsuz olarak öldürecekler, bir sorum var, lütfet de cevap ver.

Demek ucuzca başımı kestirecek, hiç acımayacaksın, peki ama o zaman bana niçin güldün?”

(Kız:)“Senin yüzünü görünce adamın güleceği geliyor; gülünecek bir suratın var.
Ama yüzüne gülmek, sana yüz vermek hatadır” dedi.

Ve bu sözleri söyler söylemez yoksulun önünden bir duman gibi çekilip gitti.

Zaten ne olduysa bir hiçten ibaret, aslı yok ki!”

                                            ***
MANTIK AL- TAYR 1 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri. M. E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI ( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                             ***

RAVLİ HİÇ yaz Googleden hiç konusunu okuyup anlamalısın.

                                               *
RAVLİ

Popüler Yayınlar